Edebiyat ve Sanat Güncesi 1: Edebi Bakışla Yaşamak (Ramazan F. Güzel Kitapları -37)
()
About this ebook
İÇİNDEKİLER
Ramazan F. Güzel Kitapları -37
Edebiyat ve Sanat Güncesi -1
ÖNSÖZ
1- POPÜLERLEŞEN TARİHİ ROMANCILIK ve GETİRDİKLERİ
2- EDEBİYAT PENCERESİNDEN HASTA ve HASTALIK
3- EDEBİYATÇI HASTALAR/ HASTA EDEBİYATÇILAR MI DEMELİ?
4- EDEBİYATTA ‘DOKTOR’ BAHİSLERİ
5- STEINBECK, FARELER ve İNSANLAR
6- HAKİKATTR DE BİR “GARİP” ORHAN VELİ
7- ESTETİK ANLAYIŞIMIZIN DİBACESİ
8- SU KASİDESİNİN İLHAM ETTİKLERİ
9- EDEBİYATÇILAR, ŞAİRLER ve ÖLÜM!
10- CEPHEDEKİ YAZARLAR ve de SAVAŞ ÜZERİNE
11- KUR’AN BELİYYATININ ESTETİKÎ MUCİZESİ ve “HURÛF-U MUKATTAA”LAR ÜZERİNE
12- DİVAN, FUZULİ’NİN SU KASİDESİ ile AŞK ve ÖTELER
13- EDEBLE ve EDİBCE BAKINCA DÜNYA VE ÖTESİ...
YAZARI ve KİTAPLARI HAKKINDA
Ramazan F. Güzel
Hukukçu-Yazar-Şair:1972 Konya doğumlu yazar;- İlkokulu Konya’da, orta ve liseyi Eskişehir’de,- Üniversiteyi A.Ü. Hukuk Fakültesi’nde okudu,- Yüksek lisans eğitimini de M.Ü. İletişim Fakültesi’nde İletişim Hukuku üzerine yaptı.15 yıllık serbest avukatlık döneminde eşzamanlı olarak yazın ve medya dünyasında ürünler ortaya koydu.Bir dönem ceza hâkimliği yapan yazar, 2015 yılından beridir İsveç’te yaşıyor. Orada resim ve yazılarıyla edebiyat, sanat ve insan hakları alanında etkinliklerde bulunmakta...- Yazarın Yayınevimiz Nordic Publishing House’ta yayınlanmış eserler listesi:https://www.smashwords.com/profile/view/RamazanFG- Düzenli programlar yaptığı güncel Youtube kanalı:https://www.youtube.com/c/tvFOCUS- Yazarın kişisel YouTube kanalı:http://YouTube.com/@rfgKanal***OM FÖRFATTARERamazan F. Güzel född (1972) och uppvuxen i Turkiet.Har arbetat många år som juridisk rådgivare, advokat och domare.Güzel som också jobbat som journalist i olika mediekoncerner har masterexamen inom kommunikation och medier.Han har skrivit böcker inom juridik, politik och islamisk historia.Bor numera i Sverige och ägnar sig åt konst och mänskliga rättigheter.
Read more from Ramazan F. Güzel
Gariplikler Kitabı 1: Neler Oluyor Hayatta! Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsGariplikler Kitabı 2: Bakın Burası Çok Önemli! Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsİsimler ve Anlamlar Kitabı- Alfabetik Sırayla Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsAlgılar ve Gerçekler: Gülen Cemaati ile İlişkilendirilen Davaların Perde Arkası Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsOrtaya Karışık Memleket Halleri Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsUzaklardan Notlar 5: Ülke Manzarası Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsEvet, Umurumda Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsYakaza Günlükleri- Şiirler Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsHoş Sada -1: Devlet Erkanından Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsGeçmişten Dersler Var 1: Adalet Üzerine Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsUzaklardan Notlar 1: Hayata ve Umutlara Dair Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsMuttasıl Denemeler Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsGünümüz Yargısına Dair Sorular ve Cevaplar 1 Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsMagazin Kültürde Haber Olmak ve Hukuk Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsİnsanı ve Gayesini Anlama Kılavuzu (80 Soruda İnsan) Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsHoş Sada -3: Gönül Ehlinden Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsHikayelerimden Seçkiler- 2: Yol Hikayeleri Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsFrom the Garden of Masnavi (1): A Bunch of Lilies Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsMüslümanlara Göre Hz. İsa Kimdir? (Soru- Cevaplarla Hz. İsa) Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsUzaklardan Notlar 2: Daha Yaşanılır Bir Hayata Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsHayat Manzum Bir İbret- (Bütün Şiirleri Serisi: 8) Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsBuluta yüklü dizeler: italik şiirler Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsHoş Sada -2: Fikir, Sanat, Edebiyat Dünyasından Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsİzmir Askeri Casusluk 2: Örgütün Ordudaki Yapılanması ve Operasyon (Bir Ordunun “Kağıttan Kaplan”a Dönüştürülmesi Belgeseli) Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsMesnevi Bahçesinden (1): Bir Demet Zambak Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsHukuk Güncesi 2- Adalet Ararken Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsO.Ö/ O.S. (Ondan Önce/ Ondan Sonra)- Şiirler Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsEvsafıyla; Yola Düşenler Rating: 0 out of 5 stars0 ratings
Related to Edebiyat ve Sanat Güncesi 1
Related ebooks
Edebiyat Dünyam Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsHicretten Hikmete Rating: 5 out of 5 stars5/5Ateşte Açan Güller Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsBiz Dünyada Göçer Olduk (Göç Şiirleri Antolojisi) Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsHaydi Kizlar Gokyuzune Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsArena İki (Köle Tüccarlari Üçlemesinin 2. Kitabi) Rating: 1 out of 5 stars1/5Problem Tsunamileri Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsHorseman (Turkish) Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsSözler, Yazılar, Sorular Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsBoyası Kurumuş Sözler Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsTanrı Dağlarından Esintiler (Kırgız Hikayeleri Antolojisi 1) Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsCennetin Son Yolcusu Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsGizem ve Düş Gücü Masalları Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsAllah Akılla Bilinir Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsIşık Süvarileri Rating: 5 out of 5 stars5/5Zamanda Kuşatma Rating: 4 out of 5 stars4/5ŞIK Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsBir Başkadır Bizde Ramazan Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsİffet Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsHer Gün İnsan Olmak Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsÖmür Bir Gün Bittiğinde Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsÜtopya Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsEtkileşenler Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsSosyo-Kültürel Açıdan Kafkasya Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsReis’in Rejimi Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsYaşlı Adam ve Şiir Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsElveda Panco Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsBabam Bir Teröristmiş Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsKripto 32 Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsNeşvünema Rating: 0 out of 5 stars0 ratings
Reviews for Edebiyat ve Sanat Güncesi 1
0 ratings0 reviews
Book preview
Edebiyat ve Sanat Güncesi 1 - Ramazan F. Güzel
ÖNSÖZ
Edebiyat için, hayatı mümkün olduğu kadar gerçek kılmak için çaba sarf etmenin bir adıdır
der Fernando Pessoa.
Ömür geçtikçe anlıyoruz ki edebiyat; insanlığın ortak malıdır ve her yerde, her zaman yüzlerce ama yüzlerce insanda ortaya çıkar ve Goethe’nin ifadesiyle, biri ötekinden biraz daha iyi becerir ve ötekinden biraz daha su yüzünde kalabilir, hepsi bundan ibarettir.
Gerçek edebiyata gelince de o ruh sağlığımızın güvencesidir ve toplum geleceğinin tesisi adına da çok önemli/ hayati bir damar!
Günlük meşgalelerinin boğuculuğu arasında insanın en güzel kaçamağı, sığınak yeri de edebiyat ve sanat olsa gerek! Ruhu sağaltıyor, durultuyor...
O deryaya dalmışken de hayata ve ötesine dair nice inciler bulup çıkarıyor insan… Yıllardır böyle böyle tuttuğum notları bir araya getirme, tasnif edip yayınlama ihtiyacı hissettim. Edebiyat ve Sanat Güncesi
şeklinde derlenmiş çalışmalar bir seriye dönüşüyor ve şu an elinizde tuttuğunuz da edebiyat, sanat ve kültür dünyasına dair duyumsamalarımın ilki olup hayat ve ötesine dair notlarımdan müteşekkil. Yani Edebi Bakışla Yaşamak
arayışlarımız…
Umarım okuduklarınızda da sizler kendinizden bir şeyler bulursunuz.
Keyifli okumalar diliyorum şimdiden.
14 Mart 2023
Ramazan Faruk GÜZEL
1- POPÜLERLEŞEN TARİHİ ROMANCILIK ve GETİRDİKLERİ
Konularını tarihte yaşamış kahramanlarla, onları kuşatan gerçek veya hayâlî kişilerin hayat ve maceralarından alan roman olarak tarif edebileceğimiz tarihî roman oldukça ilgi gören bir türdür.
Bugün epey gündemde olan bu roman türü üzerinde paneller düzenleniyor, konferanslar veriliyor, açık oturumlar yapılıyor. Köşe yazarları bu konuyu irdeleyen yazılar yazıyorlar. En çok ele alınan konu tarih ile tarihî romanın birbiriyle zıt düşmesi…
Tarihte anlatılmayan bazı hayâlî konuların, imajların, karakterlerin de işin içine girmesi… Tarihin rehnedâr edilmesi, örselenmesi, olayların çarpıtılması gibi endişeleri içeren bu mesele uzun süre gündemde kalacağa benzer.
Ama şu da bir gerçektir ki tarihini bilmek her milletin hakkıdır. Bunu tarihçiler yeteri kadar güzel bir dille yansıtamıyorlarsa, avam, havas herkesin anlayışına uygun bir üslup ve albeni ile takdim edemiyorlarsa bu işin romancıya düştüğü bir gerçektir. Zaten tarihi roman gerçeği böyle bir ihtiyaçtan tezahür etmiştir.
Gerçi roman türünü ilk olarak Avrupa’da papazların günah çıkarma merasimlerinde dinledikleri konuları kaleme almalarından tutun da daha başka bir sürü meseleye bağlayanlar olsa da bunun asıl temelinde tarihi bu gün gibi yaşama, hâl ile mâziyi aynı zaman diliminde buluşturma ve yekpareleştirme arzusu ve buna olan ihtiyaç bulunmaktadır.. Geleceğe ait macera romanlarında da geleceği hâl ile buluşturma ve o iklimleri aynı zaman parçasında soluklama isteği ve arzusu temeldir, özdür..
Tarihî romanın kaynağı müşahhas misalleri göz önünde bulundurulursa romanda olduğu gibi yine Batıdır. Bizde nasıl Âmâk-ı Hayal gibi bazı eserler romana örnek gösterilirse, tarihî romanın mayasını taşıyan Dede Korkut Hikâyeleri, Destanlar, Gazâvatnâmeler de (Hz. Ali, Hz. Hamza, Battal Gazi’nin kahramanlıkları) bu konuda kök ve tohum olarak ele alınır. Bu tam doyurucu olmamakla birlikte gerçeklikten de uzak değildir.
İşlenmemiş cevherler kuyumcu dükkanında sergilenemediği, küpe, bilezik, gerdanlık misâli süs eşyası olma payesini kazanamadığı gibi bu tarz tarihî öz ve kaynaklar da gün yüzüne çıkmadığı, edebî bir dille daha büyük kitlelere hacimli eserler ile tanıtılmadığı için, roman olma hakkını da kazanamamışlardır..
Belki bizde tarihî romanın gelişimi ve gerçek ürünlerini verme seyrinde (faydalanılacak kaynak ve gözeler olma açısından) bu tarz eserlerin önemi ve gücü oldukça büyüktür.
Tarihî roman Batı’da esas biçim ve değerini romantiklerde bulmuştur. Bu türün ilk büyük romancısı İngiliz Walter Scot’tur. Fransız romantiklerinden Victor Hügo, Notre Dame Paris romanıyla bu çeşidin ilk önemli örneklerini vermiştir. Yine romantikler arasında tarih sayfalarını, macera romanları için malzeme gibi kullanan Alexandre Dumans’ı anmak gerekir. Üç Silahşörler, Monte Kristo gibi çok sevilen eserler hep tarihe dayandırılmış ama bu eserlerde gerçek payı az bulunmuştur. Rus Yazarı Nikolayev Gogol’un Taras Bulba’sı, İtalyan Aleksandr Manzoni’nin Nişanlılar’ı, Fransız Gustave Flabert’in Salambo ve Polonyalı Henryk Sienkiewicz’in Que-vadis romanları bu konuda en önde gelen örneklerdendir..1
Bizde Tarihî romanın ilk örneği Namık Kemal’in Cezmi’sidir. Ahmet Mithat Efendi de Hasan Mellah, Yeniçeriler vs. geniş zaman konulu romanlar yazmıştır. Halikarnas Balıkçısı’nın Turgut Reis’i, Tarık Buğra’nın Osmancık ve Küçük Ağası, Necati Sepetçi oğlu’nun, Kilit, Anahtar vs romanları. Emine Işınsu’nun Ak Topraklar’ı, Sevinç Çokum’un Bizim diyar, Hilâl Görününce, Ağustos Başağı isimli eserleri bu konuda göz ardı edilemeyecek güzel örneklerdir.
Bununla birlikte Ahmet Refik, M. Turhan Tan2, Feridun Fazıl Tülbentçi; Oğuz Özdeş, Murat Sertoğlu, A. Ziya Kozanoğlu ve Tarihimizin muhtelif devirlerini ele alan ve elliden fazla romana imza atan Yavuz Bahadıroğlu’nun bu konudaki nefis eserleri asla göz ardı edilmemelidir..3
Bütün bunlara rağmen Türk şiiri tarih boyunca başka milletlerin ortaya koymuş oldukları eserlerle her zaman boy ölçüşebilse de romancılığımız, dolayısıyla da tarihî romancılığımız güdük kalmıştır. Belki de bunun asıl sebebi, millet olarak kısa ve bir solukta üretilen ve de aynı hızda tüketilen çalışmalara pirim vermemiz; ama roman gibi uzun soluklu ve uzun bir kurgu ve örgü gerektiren bununla birlikte ciddi gayret ve emek isteyen bir meselede; ne yazarının, ne de okuyucunun pek gönüllü olmamasıdır.
Genel olarak bunun sebebini; romanın alt kültürlerinin ve temellerinin mâzîmiz içerisinde olmadığına
bağlayanlar da vardır. Bu düşünceye göre; şiir bizde hep vardı. Hikâyecilik ise; menkıbelerde, kıssalarda ve mesnevilerde dolu dolu bir şekilde bulunuyordu. Ya Tarihimizi yansıtan ve gönüllere ulaştıran hacimli eserler… Biz bu yönden öksüzüz..
Hâlbuki Türk insanı tarih boyunca Haçlı Seferleri, üç kıtada fütüvvet gibi büyük tarihî hadiselerin odağında yer almıştır... Hayatıyla destanlar yazan bir millet bunları destanlaştırmayı âtîdeki nesillere bırakmıştır. Onlar da bu işe tam sahip çıkamamışlar ve bu manevi mirası kitaplara taşıyamamışlardır...
Her türlü çalışmaları göz önüne alsak da tarihî roman türünün mâzîsinin bizde fazla eskiye dayanmadığı bir vakıa. Cemil Meriç’in temas ettiği gibi, romancılığın gelişmesi için lâzım olan sosyal ve sınıflar arası çalkantı ve çatışmalar -Avrupa’da olduğu şekliyle- bizde yok. İkinci saik ise bizde tarih bilinmiyor ve fazla okunmuyor.
Flaubert ‘‘Salammbo'yu yazarken 300 cilt kitap karıştırdım, sadece Salammbo'nun makyajı için’’ diyor. (Salammbo, ünlü Kartacalı komutan Annibal’ın kızkardeşidir.) Flaubert, 300 cilt kitabı Fransa'da bulabilmiştir! Ernest Renan'ın ‘‘Fenikelilerin En Önemli Metinleri’’ adlı kitabı varmış.4 Bunların olmadığı bir yerde Flaubert
ler çıkmaz.
Burada bir başka handikap da; Reha Çamuroğlu’nun dediği gibi, Tarihçilerin ve tarihi roman yazarlarının her dönem karşısına resmi tarih duvarının çıkması, doğru tarih ya da tarihî roman yazmakta güçlükler çıkarmaktadır.
Çamuroğlu ayrıca:
Tarihe ait resmi olmayan belgeleri de resmi tarih ya da resmi belgelerden edinmek zorunda kalıyorsunuz, bu belgelere ulaşmak çok zor, çünkü birçoğu yok edilmiş, bu da tarihî roman yazımındaki objektifliği ve doğruyu yazmanızı engelliyor
diyor...5,
Tarihî Romancılığın Popülerleşmesinin Getirileri:
Pek çoklarımız için tarih; sıkıcı tekrarlar ve heyecansız hikâyelerden ibarettir; değişik dönemlerin büyük adamlarına edilen iltifatlar, ülkeyi batıran ve halkını düşünmeyen krallara okunan lanetler, muzaffer orduların kahramanlıklarına methiyeler... Oysa kahramanlık hikâyelerinin ardında aile dramları, vatan haini olarak damgalananların da kendilerine göre hikâyeleri vardır.
Çeşitli ülkelerdeki tarih eğitiminde câzibe sağlamak için türlü yollara başvurulmaktadır; Meselâ Almanya’da tarih derslerinde, bir savaş anlatılacaksa, sınıf içinde bir savaş sahnesi hazırlanıyor. Öğretmenler, sınıf içinde hazırlanan bir minyatür savaş sahnesinde dersi anlatıyor, sorular sorabiliyor, kendilerince yorumda bulunabiliyorlar.. Öğrenciler de o savaşı, o cephe içinde görerek
ve hatta bizzat yaşayarak