Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Hoş Sada -1: Devlet Erkanından
Hoş Sada -1: Devlet Erkanından
Hoş Sada -1: Devlet Erkanından
Ebook353 pages1 hour

Hoş Sada -1: Devlet Erkanından

Rating: 0 out of 5 stars

()

Read preview

About this ebook

İÇİNDEKİLER
Ramazan F. Güzel Kitapları -43
Hoş Sada -1: Devlet Erkanından
ÖNSÖZ
1.BÖLÜM: İSLAM TARİHİNDEN...

1- Hz. Ömer ve Kılıçla Düzeltenler
2- Hz. Ömer, Hz. Ali ve İki Para Sahibi
3- Hz. Ömer ve Torpil İsteyen Kabilesi
4- Hz. Osman’a Ok Atanlar
5- Hz. Ali ve Gölgeye Ceza
6- Hz. Ali ve Diğer Halifelerden Farkı
7- Hz. Ali ve Rızıklandırma
8- Ö. B. ABDÜLAZİZ’E HEDİYE Mİ RÜŞVET Mİ?
9- Ö. B. Abdülaziz ve Söz İsteyen Genç
10- Selahattin Eyyübi ve Serveti
11- Halife Muted’in Veziri ve Katlettiği Şair
12- Ebu Dilame Şiirine Halife El-Mehdi Hediyesi
13- Harun Reşid ve Sanatçıya İhsanı
14- Harun Reşid, Ebu Yusuf ve Yarışan Yemekler
15- Halife Mu’tasım ve Yüzüğü
16- Halife Me’mun ve Haşin Vaiz
17- Halife Mütevekkil ve Hz. Osman Yorumu
18- Nizamülmülk ve Büyük Ordusu

2. BÖLÜM: BU TOPRAKLARDA...
19- Kanuni, Ebussud ve Karıncalar
20- Hovarda Şair ve Kanuni
21- Kanuni, Rüstem Paşa ve Pire
22- Fatih, Fetih ve Kılıcın Payı
23- Fatih ve Fetih Müjdesi
24- Timur ve Fiyatı
25- Timur, Abbasi Halifesi Olsaydı İsmi...
26- Çelebi Mehmet ve Karamanoğlulları
27- Sultan II. Mehmet’in Babasını Göreve Çağırması
28- Fatih ve Bizans Lideri
29- Fatih’i Memnun Eden Şiir
30- Fatih ve Sefer Güzergahı
31- Fatih’ten Uzun Hasan’a Bal Hediyesi
32- Fatih’in Dergâha Kabul Edilmemesi
33- Fatih, Akşemseddin ve Açlık
34- Fatih ve Dilenci
35- Fatih ve Halkı
36- Fatih’in İstanbul’u Fethi Sebebi
37- Sultan II. Selim ve Saltanat Umudu
38- II. Selim ve Kardeşi Cem
39- Yavuz ve Yaşlı Yeniçeri
40- Yavuz’un Oğluna Süleyman İsmini Verişi
41- Sultan 2. Murat Oğluna Muhammed İsmini Veriyor
42- Yavuz, Kılıcı ve Yabancı Elçi
43- Yavuz, Kadı ve Devlet Masrafı
44- Savaş Meydanında Yavuz
45- Yavuz ve Sefer Dönüşü
46- Yavuz ve Kanuni’nin Süslü Elbisesi
47- Yavuz’dan Maliye Nazırına Not
48- Yavuz ve Mısır Ordusu Komutanı Kurtbay
49- Yavuz; Hâkimi Değil, Hadimi
50- Yavuz ve Konya
51- Yavuz ve Sefer Sırrı
52- Yavuz’un Son Sözleri
53- Kanuni’den Barbaros’a Deniz İzni
54- Barbaros ve Fransızlar
55- Sokullu ve İnebahtı
56- Kanuni ve İki Düğün
57- Kanuni ve Ateşin Değeri
58- Kanuni ve Evi Soyulan Kadın
59- Şair Çakeri, Bayezid ve Ak Sakallar
60- Padişah III. Murat ve Soytarısı
61- Derviş Mehmet Paşa, Vezirler ve Eşek
62- İncili Çavuş ve Fransa Kralı
63- İncili Çavuş’u Öldürmek İsteyen Vezir
64- Sultan IV. Murat’a Hediye Kalkan
65- Sultan IV. Murat ve Tütün Teftişi
66- Sultan III. Osman ve Veziri Ali Paşa
67- Sultan III. Mustafa ile Telaş-Talaş
68- Sultan III. Ahmet ve Musiki
69- Vezir Ragıp ve Kütüphaneci
70- Vezir Ragıp, Şair Haşmet ve Borcu
71- Vezir Ragıp, Şair Haşmet ve Rüşvet
72- Vezir Ragıp, Şair Haşmet ile Türbe Ziyareti
73- Şair Haşmet, Sultan III. Mustafa Huzurunda
74- IV. Mehmed’in Tahsildarının Duası
75- Koca Ragıp Paşa, Kıbrıs Kadısı ve Eşek
76- Koca Ragıp Paşa ve Fitnat Hanım
77- Tahir Paşa ve Cesareti
78- Tahir Paşa ve Konsolos
79- Tahir Paşa ve Borcu
80- Ragıp; Ağa mı, Paşa mı?
81- Fuat Paşa’nın Mesti
82- Fuat Paşa ve Deli Hasan Paşa’nın Madalyası
83- S. Refet Paşa ve Avrupa
84- Hattat Hafız Osman Talebesi Sultan II. Mustafa
85- Halet Efendi, II. Mahmut ve Görevsiz Memurları
86- II. Mahmut’un Halet’in Kabrine Ziyaret
87- Halet ve Alamadığı Beyefendilik
88- Sultan I. Abdülhamid’i Felç Eden Özi Kalesi Haberi
89- Sultan Mahmud ve Miskinler Tekkesi
90- Topal Paşa ve Hırsızlık
91- Şair İzzet Molla ve II. Mahmut
92- Şair İzzet Molla ve Ahmet Ağa Konağı
93- Reşit Paşa ve Vefik Paşa
94- Cimri Paşa ve Atları
95- Kadı Hüsrev ve Zebani Başılık
96- Edirne Valisi İsmail Paşa ve Av Yasağı
97- Edirne Valisi İzzet Paşa ve Kayıp Köpeği
98- Babanzade İsmail Hakkı
99- Biber Mehme

LanguageTürkçe
PublisherRoh Nordic AB
Release dateNov 8, 2023
ISBN9798215876206
Hoş Sada -1: Devlet Erkanından
Author

Ramazan F. Güzel

Hukukçu-Yazar-Şair:1972 Konya doğumlu yazar;- İlkokulu Konya’da, orta ve liseyi Eskişehir’de,- Üniversiteyi A.Ü. Hukuk Fakültesi’nde okudu,- Yüksek lisans eğitimini de M.Ü. İletişim Fakültesi’nde İletişim Hukuku üzerine yaptı.15 yıllık serbest avukatlık döneminde eşzamanlı olarak yazın ve medya dünyasında ürünler ortaya koydu.Bir dönem ceza hâkimliği yapan yazar, 2015 yılından beridir İsveç’te yaşıyor. Orada resim ve yazılarıyla edebiyat, sanat ve insan hakları alanında etkinliklerde bulunmakta...- Yazarın Yayınevimiz Nordic Publishing House’ta yayınlanmış eserler listesi:https://www.smashwords.com/profile/view/RamazanFG- Düzenli programlar yaptığı güncel Youtube kanalı:https://www.youtube.com/c/tvFOCUS- Yazarın kişisel YouTube kanalı:http://YouTube.com/@rfgKanal***OM FÖRFATTARERamazan F. Güzel född (1972) och uppvuxen i Turkiet.Har arbetat många år som juridisk rådgivare, advokat och domare.Güzel som också jobbat som journalist i olika mediekoncerner har masterexamen inom kommunikation och medier.Han har skrivit böcker inom juridik, politik och islamisk historia.Bor numera i Sverige och ägnar sig åt konst och mänskliga rättigheter.

Read more from Ramazan F. Güzel

Related to Hoş Sada -1

Related ebooks

Related categories

Reviews for Hoş Sada -1

Rating: 0 out of 5 stars
0 ratings

0 ratings0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Hoş Sada -1 - Ramazan F. Güzel

    ÖNSÖZ

    "Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal

    Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş"

    (Sesini bu dünyaya Hz. Davut gibi sal Ey Bâkî!

    Bu gök kubbede sonsuza kadar kalıcı olan yalnızca bıraktığın bir hoş sada (ses-yankı) imiş.)

    1526 yılında İstanbul'da doğan, asıl ismi Mahmud Abdülbâki olan ve dahi Osmanlı imparatorluğunun çeşitli bölgelerinde kadılık ve kazaskerlik görevinde bulunmuş ve adalete meftun olan Bâki, görevi devam ederken yazdığı şiirlerle de Türk edebiyatına damgasını vurmuş büyüklerden…

    Kendisinin birçok eseri, şiirleri var ama en çok akılda kalanı işte kendi adının da geçtiği ve böylelikle aleme hoş bir sada bıraktığı bu dizeler…

    Tarihe, insanlık alemine yön vermiş, iz bırakmış insanlar da genellikle kıvrak zekalarıyla, hazır cevaplarıyla, anılarıyla, nükteleriyle bizlere hoş sadalar emanet etmişlerdir.

    Bu kitap serisinde de bunları derlemeye ve sizlere sunmaya çalıştım. Uzun yıllardır gördüğüm, beğendiğim nükteleri, hazır cevapları, hoş anıları, ibretlik yaşanmışlıkları bir kenara biriktirmekteydim. Kiminde güldüm, kiminde durdum düşündüm… Bu hislerimi başkaları da tecrübe edebilsin diye de kitaplaştırmaya çalıştım.

    Üç cilt halindeki bu kitabımın ilki siyaset ve devlet adamlarından nükte ve anılardan derleme bir Hoş Sadalar seçkisi.

    Bir sonraki kitabımızda ise iz bırakmış fikir, kültür, sanat dünyasından insanların Sadalarının yankıları var.

    Üçüncü cildimizde ise gönül ve maneviyat dünyasından büyüklerin derlemeleri var.

    Buyurun ilk cildini, keyifli okumalar.

    01.11.2023

    Ramazan F. GÜZEL

    1.BÖLÜM: İSLAM TARİHİNDEN…

    1-HZ. ÖMER ve KILIÇLA DÜZELTENLER

    Huzeyfetübnü'l-Yemân anlatıyor:

    Bir gün Hz. Ömer'in yanına gittiğimde onu üzgün ve düşünceli bir halde gördüm. Ve hemen:

    Ey mü'minlerin halifesi, seni üzen şey nedir? diye sordum. Bu soruma Hz. Ömer şu cevabı verdi:

    Ben bir kötülük yaptığımda, bana olan korku ve saygı sebebiyle, içinizden beni yaptığımdan men eden kimse çıkmaz diye endişe ediyorum. Bunun üzerine ben de ona şöyle dedim.

    Allah'a yemin ederim ki; biz senin Haktan ayrıldığını gördüğümüzde seni bundan men ederiz. Eğer sen böyle bir durumda o şeyden vazgeçmezsen bu kez seni kılıçlarımızla doğrulturuz.

    Bundan sonra Hz. Ömer biraz rahatladı ve sevincini şöyle dile getirdi:

    Bana, yoldan saptığımda beni düzeltecek arkadaşlar veren Ulah'a (c.c.) hamd olsun.

    2- HZ. ÖMER, HZ. ALİ ve İKİ PARA SAHİBİ

    İki kişi birlikte gelerek, Kureyş'ten bir kadına 100 dinar emanet etmişler ve:

    İkimiz birden gelmeden bu parayı birimize verme, diye de tembihlemişlerdi. Aradan bir müddet zaman geçtikten sonra, baranın emanet edildiği kadına adamın biri gelerek:

    Arkadaşım öldü, parayı bana ver, dedi. Kadın ise: İkimiz birden gelmeden verme, dediniz, ben bu parayı sana veremem, diye isteği reddetti ise de adam, ailesi ve komşuları ile birlikte baskı yaparak 100 dinar parayı aldı.

    Bunun üzerinden birkaç gün geçtikten sonra diğer adam da gelip parayı istedi. Parayı emanet alan kadın sonra gelen adama:

    Arkadaşın geldi ve senin öldüğünü iddia etti ve benden parayı aldı, dedi. Bu ifadeleri duyan adam, kadını Hz. Ömer'e şikâyet etti. Kadın Hz. Ömer'e:

    Allah aşkına yâ Ömer, bizi Ali'ye gönder, diyerek bu davaya Hz. Ali'nin bakmasını rica etti. Hz. Ömer de onları Hz. Ali'ye gönderdi…

    Kadına tuzak kurulduğunu anlayan Hz. Ali, sonra* dan tek olarak gelip parasını isteyen adama:

    Siz, ikimiz birden gelmeden parayı birimize verme, demediniz mi? diye sordu. Adamın:

    Evet, dedik, demesi üzerine de şöyle buyurdu:

    O halde paranız bizde, git arkadaşını da getir, ödeyelim.

    3- HZ. ÖMER ve TORPİL İSTEYEN KABİLESİ

    Hz. Ömer dîvan kurup askerleri ve hak sahiplerini sırayla bir liste hâlinde yazdırmaya başlayınca kendi kabilesinden bir grup gelerek:

    Sen halifesin, Hz. Peygamberden sonraki sıraya kendini aileni yazdırman gerekir, dediler. Bunun üzerine Hz. Ömer şöyle dedi:

    "Beni manen iflâs ettirip sırtımdan geçinmek mi istiyorsunuz?.. Araplar, Resûlüllah (a.s.m.) sebebiyle şeref kazanmışlardır…

    Ona soy bakımından ne kadar yakın olursak olalım, Allah'a yemin ederim ki; diğer milletler iyi amel ile gelir de biz amelsiz gelirsek, kıyamet gününde onlar, Hz. Peygamber'e bizden yakın olacaklardır..."

    4- HZ. OSMAN’A OK ATANLAR

    Hz. Osman'ı (r.a.) şehid edenlerden bazıları onu öldürenin kendileri olmadığını, onu Allah'ın (c.c.) öldürdüğünü ileri sürmüşlerdi…

    Hatta Hz. Osman’a, evini kuşatıp ok atarken de şöyle demişlerdi:

    Bu okları sana attıran Allah’tır (c.c.).

    Bu söze karşılık olarak da Hz. Osman’dan (r.a.) şu cevabı almışlardı.

    "Allah’a iftira ediyorsunuz ey yalancılar! Eğer oku Allah (c.c.) attırsa idi hedefe isabet ettirmez miydi?"

    5- HZ. ALİ ve GÖLGEYE CEZA

    Hz. Ali Efendimize (r.a.) bir adam, bir başka adamı tutup getirdi ve:

    Bu adam, anam ile ihtilâm olduğunu söylüyor, diye şikâyette bulundu. Sonra da o adama ceza verilmesini istedi.

    Bu istek üzerine Hz. Ali Efendimiz şöyle buyurdular:

    Onu güneş vuran bir yere götür, yere düşen gölgesini döv.

    6- HZ. ALİ ve DİĞER HALİFELERDEN FARKI

    Hz. Ali Efendimize (r.a.) bir gün biri gelip şöyle bir soru sordu:

    Ebu Bekir ve Ömer'in döneminde karışıklık, kavga, düşmanlık yoktu. Senin ve Osman'ın halifeliği döneminde ise karışıklık, düşmanlık, savaş oldu. Bunun sebebi nedir?

    Hz. Ali Efendimiz, bu soruyu şöyle cevaplandırdı:

    Zira ben ve Osman, Ebu Bekir'e ve Ömer'e yardımcı olduk. Sen ve senin gibiler de bana ve Osman'a yardımcı oldular.

    7- HZ. ALİ ve RIZIKLANDIRMA

    Biri, Hz. Ali Efendimize (r.a.) gelerek:

    Yâ Ali! Allah bu kadar insanı nasıl hesaba çeker? diye sorduğunda Hz. Ali'den şu cevabı almış:

    Nasıl rızıklandırıyorsa öyle.

    8- Ö. B. ABDÜLAZİZ’E HEDİYE Mİ RÜŞVET Mİ?

    Ömer bin Abdülaziz'i (r.a.) ziyarete gelen biri, yanında ona yemesi için bir elma getirmişti. Bu küçük hediyesini kabul etmesi için de ısrar ediyordu. Halife, bu ısrara rağmen hediye alamayacağını vurgulamaktaydı. Bir ara misafir, halifeye:

    Peygamberimiz hediyeyi kabul ederdi deyince, Halife bunun üzerine misafirine şöyle dedi:

    Evet, Peygamberimize verilen elbette ki hediye idi. Yalnız, bize verilenler rüşvet yerine geçer.

    9- Ö. B. ABDÜLAZİZ ve SÖZ İSTEYEN GENÇ

    Ömer bin Abdülaziz Hazretleri, halife olduğu zaman, kendisini ziyarete gelenler arasında Hicaz heyeti de varmış. Bu heyette bulunan bir genç heyet adına konuşmak isteyince, Ömer! Abdülaziz (r.a.):

    Senden büyükler dururken senin söz söylemen uygun olur mu? diye sormuş.

    Genç, şöyle cevaplandırmış halifenin sorusunu:

    İnsan iki küçük uzvuyla insandır: Kalbi ve dili. Allah'ın açık bir dil, temiz bir kalp verdiği kimse söylemez de kim söyler? Söylemek ve öne geçmek hakkı yaşlıların olmuş olsaydı, sizin yerinize o tahta oturacak birçok yaşlı bulmak işten bile değildi.

    10- SELAHATTİN EYYÜBİ ve SERVETİ

    Hayatı İla-yı kelimetullah adına hep at sırtında geçmiş, Kudüs’ün Haçlıların elinde olmasından dolayı gülmeyi kendisine haram kılmış olan büyük İslam mücahidi Selahaddin Eyyübi, vefat ettiği zaman yanında bulunan komutanlarda Mahmut Han elinde tuttuğu kılıcı havaya kaldırıp şöyle haykırmıştı:

    "Ey Cemaat-i Müslimin!

    İşte hükümdarınızın bütün serveti bu kılıçtan ibarettir!"

    (Bozgeyik, Burhan; Meşhurların Son Anları, Türdav, İst?1993, s. 205)

    11- HALİFE MUTED’İN VEZİRİ ve KATLETTİĞİ ŞAİR

    Emevi Halifesi Muted'in vezirlerinden Ebu'l-Hüseyin, kendi-i hicveden şair İbni'r-Rumî'yi evine davet ederek, hizmetçilerine zehirletmişti…

    Şair, az sonra zehirlendiğini anlayınca kalkıp gitmek istemiş. Ebu'l-Hüseyin

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1