Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

45 Dakika
45 Dakika
45 Dakika
Ebook124 pages26 minutes

45 Dakika

Rating: 0 out of 5 stars

()

Read preview

About this ebook

Yakup Kenan da bu zaman diliminde içeri girip kutsilerle birlikte olanlardandı. İçerde yaşadığı duyguları mısralara dökmeyi tercih etmişti. Yazdığı şiirleri zaman zaman mektupla evine gönderiyordu. Çıkmasına müsaade edilmeyen şiirlerini de en son çıkarken kendisi çıkaracaktı.
Bu devri; “İnsanlığa güzel bir nesil hediye edebilmek için hayatın her alanında ırk, din, dil ve renk ayrımı yapmadan sadece ve sadece insan merkezli hizmetlere gönül verdiler. Evet bu insanların tek suçu; Dünya’yı tanıyan, sorgulayan, eğitimli, ahlâklı ve haksızlığa göz yummayan bireyler yetiştirmekti. Sokrates ne kadar suçlu ise bu fikir işçileri de o kadar suçludur.” şeklinde özetleyen Yakup Kenan kaleme aldığı şiirlerde sade ve net ifadelerle içerden hayata bakışı gözler önüne sermekte. Beste yapmak isteyenlere ilham kaynağı olmasını umarak herkese iyi okumalar diliyorum.
Emin Osman Uygur

LanguageTürkçe
Release dateJul 29, 2021
ISBN9781005892098
45 Dakika
Author

Yakup Kenan

Aralık 1982’de Kayseri’de doğdu. Annesi ev hanımı, babası işçi emeklisidir. 5 kardeşin en küçüğüdür. İlk, orta ve liseyi Kayseri’de okudu. 2004 Polis Meslek Yüksek Okulu’nu bitirerek polislik mesleğine başladı. 2008 Yılında İşletme Fakültesini ve 2015 yılında ise yüksek lisansını tamamladı. 12 Yıl Emniyet Teşkilatında çalıştı. 1 Eylül 2016 Tarihinde 672 sayılı KHK ile mesleğinden ihraç edildi.

Related to 45 Dakika

Related ebooks

Related categories

Reviews for 45 Dakika

Rating: 0 out of 5 stars
0 ratings

0 ratings0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    45 Dakika - Yakup Kenan

    TAKDİM

    İnsanlık tarihinde haksızlık, zulüm ve işkence tabloları sayılamayacak kadar çoktur. Her coğrafyada iktidarı, gücü ve parayı eline geçirenler ya kendi halklarına ya da yakın-uzak başka toplumlara baskı uygulamışlar ve bu zaman dilimlerinde, farklı acıların yanında ciddi can kayıpları da yaşanmıştır.

    Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra kısa bir sevincin arkasından belli dönemlerde yaşanan krizler ve askeri darbeler, Anadolu coğrafyasında yaşayan insanlara rahat yüzü göstermemiştir. Her kriz ve darbe döneminin mağdurları ve mazlumları farklı kesimlerden olsa da genelde fakir ve orta kesimde bulunan insanlar bu olaylardan çok zarar görmüşlerdir.

    20. yüzyıl sonlarında ise darbeler askeri güç gösterisinden çok soft-modern diye tabir edilen daha sinsi uygulamalarla kendini gösterdi. 21. yüzyıla gelindiğinde ise ilk defa darbeyi yapan bizzat siyasiler oldu. Yok edilmek istenen kesimin bütün halk tarafından düşman görülmesini amaçlayan bu darbe komplosu çok iyi planlandı ve algıları da çok önceden hazırlandı. Böylece Müslüman halk, yine inanmış ve iyi işler yapan bir topluluğa/cemaate düşman hale getirildi. Ve sonra da Müslüman halkın inandığı değerlerin içi boşaltıldı. Onlar da siyasilerin elinde oyuncak haline geldiler. Çünkü artık istediklerini yaptırabilecekleri her türlü yetkiyi siyasilere devretmişlerdi.

    15 Temmuz 2016 darbe senaryosu Türkiye için artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının işareti olan bir tarih oldu. Bu darbe ile ülkenin en nadide eğitim kurumlarına el konuldu. Cemaat bahanesi ile binlerce insan işinden edildi. Aileler dağıtıldı. Binlerce kadın erkek hapse atıldı. İşkenceler yapıldı ve bu yüzden vefat edenler oldu. Cezaevinde hasta olanlara muayene izni verilmedi. İnsanlar göz göre göre ölüme terk edildi. Yol bulabilenler yurt dışına çıktı. Bazıları daha suları geçemeden bu dünyayı terk edip ebedi aleme gitti. Ama geride bıraktıkları acılar yıllarca devam etti.

    Ülkede kalanlar, sosyal çevrelerini kaybettiler. Birçoğunun ailesi bile Hizmet insanı olan çocuklarına terörist diyerek onları dışladı. Ciddi bir baskı oldu insanların üzerlerinde. Hem maddi ihtiyaç çoktu hem de yalnızlık vardı. Binlerce kadın erkek gaybubet yapıp gizlenmek zorunda kaldı. Bu da çok zor bir durumdu. Her akşam her sabah kapı çalınacak, alıp götürecekler korkusu hayatları zehrediyordu. Kimileri hapis süresi bitmeden şartlı tahliye ile salındı. Bu hakimlerin yetkisinde idi. Zaten hiçbir suçu olmayan güzel insanları zaman zaman bırakıyorlardı. Bu da aileler için büyük mutluluk demekti.

    Yakup Kenan da bu zaman diliminde içeri girip kutsilerle

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1