Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Baharı Bekle Manolyam
Baharı Bekle Manolyam
Baharı Bekle Manolyam
Ebook105 pages55 minutes

Baharı Bekle Manolyam

Rating: 0 out of 5 stars

()

Read preview

About this ebook

Dünyaya gözünü açtıktan birkaç saat sonra hapishane ile tanışan Yeşim...
Babası işkence ile öldürülen Yeşim...
Tedavi için hastaneye götürülmediğinden annesi kanserden ölen Yeşim...
Bu kitapta, anne-babasız kalan masum bir çocuk olan Yeşim’in hikayesini okuyacaksınız...

LanguageTürkçe
Release dateJul 13, 2020
ISBN9781005277642
Baharı Bekle Manolyam
Author

Hanife Yerebakan

Kütahya Simav doğumluyum. Manisa, Celal Bayar Üniversitesi Eğitim Fakültesi mezunuyum. 7 yıldır Tanzanya'da yaşıyorum ve Türkçe öğretmenliği yapıyorum.Yazma merakım ortaokul yıllarına dayanır. Okul dergisi de çıkardığımız o yıllarda birçok yarışmaya katılıp dereceler aldım. Sonraki yıllarda hikâye ve anı yazma çalışmalarım devam etti. Yazmak bana terapi gibi gelir ve beni son derece rahatlatır. Öğrencilerimi de okuma, araştırma ve yazmaya teşvik ediyorum. 1 yıldır Tanzanya'da ortaokul ve lise öğrencilerimizle "Küçük Yolcu" isimli Türkçe dergimizi çıkartıyoruz.

Related to Baharı Bekle Manolyam

Related ebooks

Reviews for Baharı Bekle Manolyam

Rating: 0 out of 5 stars
0 ratings

0 ratings0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Baharı Bekle Manolyam - Hanife Yerebakan

    BAHARI

    BEKLE

    MANOLYAM

    Hanife Yerebakan

    Published by Crab Publishing at Smashwords

    Copyright © 2020 Crab Publishing

    Tüm hakları saklıdır. Bu yayının herhangi bir bölümü, yayınevinin önceden izni olmaksızın, hiçbir formatta ve hiçbir amaçla çoğaltılamaz, dağıtılamaz, yayılamaz, bir veri tabanı veya bilgi kurtarma sisteminde saklanamaz.

    Bu e-kitap sadece sizin kullanımınız için lisanslanmıştır. Bu e-kitap başkalarına tekrar satılamaz veya verilemez.

    Eğer bu kitabı paylaşmak istiyorsanız lütfen her birey için bir kopya satın alın. Eğer bu kitabı okuyorsanız fakat satın almadıysanız veya sadece sizin kullanımınız için satın alınmadıysa lütfen satın alan kişiye iade edin ve kendinize bir kopya satın alın.

    Yazarımızın emeğine saygı gösterdiğiniz için teşekkür ederiz.

    Baharı Bekle Manolyam

    Hanife Yerebakan

    Yayın No: 50

    Roman: 6

    Yayın yönetmeni: Halit Emre Yaman

    Editör: Mehmet Ali Özcan

    Kapak tasarımı: Nazende Bahar

    Teknik hazırlık: Yücel Darcan

    Yayın tarihi: 13 Temmuz 2020

    E-book ISBN:

    E-posta: crabspublishing@gmail.com

    Twitter: @CrabPublishing

    HANİFE YEREBAKAN

    Kütahya Simav doğumluyum. Manisa, Celal Bayar Üniversitesi Eğitim Fakültesi mezunuyum. 7 yıldır Tanzanya'da yaşıyorum ve Türkçe öğretmenliği yapıyorum.

    Yazma merakım ortaokul yıllarına dayanır. Okul dergisi de çıkardığımız o yıllarda birçok yarışmaya katılıp dereceler aldım. Sonraki yıllarda hikâye ve anı yazma çalışmalarım devam etti. Yazmak bana terapi gibi gelir ve beni son derece rahatlatır. Öğrencilerimi de okuma, araştırma ve yazmaya teşvik ediyorum. 1 yıldır Tanzanya'da ortaokul ve lise öğrencilerimizle Küçük Yolcu isimli Türkçe dergimizi çıkartıyoruz.

    2010’lu yılların insanıyla baş başa kalacaksınız bu romanda… Bir yanda hırs, öfke, yalan, iftira, itiraf karanlıklarında kaybolan; diğer yanda sabır, şükür, sadakatle yoğrulan insanlara şahit olacaksınız. Ve temâşâ edeceksiniz, şimdiki neslin tohum ve fidan hallerini…

    Bu kitap 2017 yılında yurtdışından, Türkiye’de devam etmekte olan zulüm iniltilerine sessiz kalmama adına kaleme alınmış bir eserdir. Zulmü körüklememek için bazı kişi ve yer isimleri değiştirilmiş veya hiç isim verilmemiştir.

    Bu eseri her daim yanımda olan, maddi ve manevi desteğini esirgemeyen kıymetli eşime

    ve

    benim bu eseri yazma yolunda, bana büyük ilham kaynağı olan biricik oğluma, ithaf ediyorum…

    Tek derdi nesil yetiştirmektir, Musa’nın annesinin!

    Gayesi ise o nesli yok etmektir, Firavun ve avanesinin!

    Sahipsiz sanılan bebektir, hayat kaynağı Firavun hanesinin!

    Heyhat ki, o bebek hakkından gelecek Firavun ve avanesinin!

    ÖNSÖZ

    Gayeleri; temiz bir nesli inşa etmek olan insanların hayallerini döktüler, tane tane dökülen yapraklar misali ağaçtan….

    Gayeleri; yaşanılır bir dünya kılmaktı yeryüzünü… Oysa bazıları onları yeryüzünden yok edeceklerini sandılar tek tek…

    Gayeleri; tohumlar saçmaktı birer birer insanlığın bağrına ve saçıldılar birer birer, dünyanın dört bir yanına…

    Gayeleri; onurla ve haysiyetle yaşamaktı bu güzelim hayatı; haysiyetsizlerin eline düştü teker teker hayatlar, namuslar…

    Gayeleri; Yeni Bir Dünya kurmaktı, dünyaları ellerinden alındı; Ebu Bekir'in, Ömer'in, Musab’ın, Zeyd’in, Fatıma'nın, Nesibe'nin, Sümeyra'nın…

    Karun hazine denizinde yüzerken, onların tek derdi, sevgiyle barışla hoşgörüyle donanmış bir bahar getirmekti dünyaya. Sadakat gerek şefkat gerek sabır gerek ve de fedakârlık gerekti. Baharın tomurcuklarına fidan olabilme umuduyla verdiler, ne varsa ellerinde.

    Firavun, zulüm deryasına çevirince denizleri, onlar boğuluyordu zulmün derinliklerinde, tutunacak bir dal bulabilme ümidiyle… Ve boğuluyordu onca hayaller, onunla…

    Yazın güneş, kışın kar, tipi; Nemrut’un ateşi gibi yakıp kavuruyordu onları. Bir bahar hülyalarıyla nefes alıp veriyorlar, su dolu kaplarıyla ateşin etrafını saran karıncaları görüp teselli arıyorlardı.

    İşte tarih tekerrür ediyor ve bütün zamanlar sanki anlaşmıştı orada…

    Seda Hanım için de sabır gerekti, Hz Eyüp’ünki gibi; boyun eğmekti Rabbine, Hz İbrahim’in ateş karşısında yaptığı gibi.

    Kuyunun karanlığını unutamamışken, zindanla tanışmaktı, Yusuf misali; bir ümit bestesi tutturup diriliş yolları aramaktı, ömrün kalan saatlerinde.

    Ve boynu bükük ağacın meyvesi vardı, o zindanda; Seda hanımın ve onun gibilerin tesellisi, ümidi, geleceği, dirilişi…

    Ama aktif bir sabırla beklemesi gerekti, kar altından çıkacak çiçek için. Mevsim kış; duygular donuk, hayaller buz kesmiş ve gerçekler toprağın bağrına gömülü…

    Karın altından, toprağı incitmeden, sabırla çıkacak bir çiçeğin yaşam öyküsüne şahit olacaksınız, bu romanda. Kilitli kapılar ardında, kışın titreten soğuğunda, bir güneş sıcaklığına hasret annesine; bir ümit, bir teselli olan Manolya’nın yaşam öyküsü…

    BİRİNCİ BÖLÜM

    2050’Lİ YILLARIN BAŞI…

    -1-

    Sahilin kum rengini almış deniz, gittikçe koyulaşıyor, derinleşiyor. Sahilde gözüken insanlar, karınca misali karşıdan. Mangal kokusu alıyor taa oradan. Semaverlerdeki çayın tadı geliyor ağzına. Çocukların cıvıltıları ise hoş bir seda kulağında…

    Sonra başını çeviriyor diğer tarafa. Gökdelenler sıralanıp gidiyor yol boyu. Ama ne gökdelenler! 100-150 katlı, asansörle 15-20 dakika; bazen çok girip çıkan olursa, bir saati buluyor terasa çıkmak ya da terastan inmek.

    Çok yükseklerde. Hemen şuracıktaki bulut, sanki onu sarıverecekmiş gibi duruyor. İnsanlar çok aşağıda kaldı, çok… Arabalar, oyun halısında sürülen oyuncaklar gibi görünüyor yukarıdan….

    Bir uçak geçiyor tepesinden, sanki inecek yolcusu var da duruverecek gibi. Ağır, ağır endamlı bir gidişi var, ama gürültüsü kulakları sağır edecek cinsten.

    Martılar,

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1