Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Soykırım Günleri
Soykırım Günleri
Soykırım Günleri
Ebook222 pages2 hours

Soykırım Günleri

Rating: 5 out of 5 stars

5/5

()

Read preview

About this ebook

Türkiye kapkara bir dönemden geçiyor.
Hain darbe girişimi önlendi ama sivil darbe yaşanıyor.
150 bin kamu çalışanı sorgusuz sualsiz açığa alındı.
3 bin yargı mensubu, hakim ve savcıların dörtte biri savunma bile alınmadan görevden alındı, haklarında soruşturma başlatıldı.
15 özel üniversite ve bine yakın özel okul keyfi bir kararla kapatıldı. Vakıf mallarına el konuldu.
Akademisyenler, öğretmenler ihraç edildi.
Hayırsever iş adamları tutuklandı.
Şirketlerine kayyım atandı.
Mallarına keyfi şekilde el konuldu.
Şimdi yandaşlara pay etmek için çalışıyorlar.
Sadece OHAL döneminde keyfi şekilde 170 medya kuruluşu kapatıldı.
125 gazeteci hapse konuldu.
Ancak toplumda inanılmaz bir duyarsızlık ve yaşananları görmezden gelme hali var.
Hitler’in soykırımına duyarsız kalan İkinci Dünya Savaşı’nın Almanyası gibiyiz.
Bu kapkara dönem bittiğinde insanların sessiz kaldıkları ya da zulme destek verdikleri için utanç duyacakları tarihi günleri yaşıyoruz...

LanguageTürkçe
Publisher7/24 Kitap
Release dateAug 30, 2019
ISBN9780463936597
Soykırım Günleri

Read more from Erhan Başyurt

Related to Soykırım Günleri

Related ebooks

Reviews for Soykırım Günleri

Rating: 5 out of 5 stars
5/5

1 rating1 review

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

  • Rating: 5 out of 5 stars
    5/5
    Teşekkürler duyarlılığınız için.
    Böyle şeyler yazmak cesaret istiyor. Emeğinize sağlık.

Book preview

Soykırım Günleri - Erhan Başyurt

İÇİNDEKİLER

İÇİNDEKİLER

TARİHİ GÜNLERİ YAŞIYORUZ!..

EL İNSAF!

ZULMÜN BİLANÇOSU

BYLOCK YALANLARI VE GERÇEKLER

BU ZULME SON VERİN!

‘ZÜLÜM YOK’ DİYEN ZALİMDİR!

ŞIRNAK’IN SON HALİNİ GÖRDÜNÜZ MÜ?

O ATEŞ MUTLAKA SİZE DE DOKUNUR!

ZULMÜN ‘ALTIN’ HEYKELİ!

İKİ KURBAĞA HİKAYESİ VE TÜRKİYE

5 KARDEŞİN GÖZYAŞLARI VE ÜSTÜ ÖRTÜLEMEYEN GERÇEKLER

AİHM VE AYM İNSANLIK SUÇLARINA FIRSAT SAĞLIYOR!

HAİN DARBE GİRİŞİMİ VE ACI VEREN İTİRAFLAR

DÜNYA DUYDU, TÜRK HALKI DUYAMADI!

UTANMIYORSANIZ İSTEDİĞİNİZİ YAPIN!

‘ULUSLARARASI BİLİRKİŞİ RAPORLARI’ ZULMÜ TESPİT EDİYOR

‘BAĞIMSIZ YARGI’NIN TABUTUNA SON ÇİVİ!

‘KONTROLLÜ DARBE’ VE KHK İHRAÇLARI

EY SİYASAL İSLAMCILAR BU MUYDU ÜLKÜNÜZ?

5 YIL ÖNCE 5 YIL SONRA!

CANSIZ RAKAMLAR VE VİCDANSIZ ADAMLAR

PERİŞAN HALİMİZ VE ÜMİT TOHUMLARI…

‘BİZİM BU ZULÜMLERDEN HABERİMİZ YOKTU!’

‘KONTROLLÜ DARBE’ NETLEŞİYOR!

‘RAYINDAN ÇIKMIŞ KONTROLLÜ DARBE’

ÇIĞ ALTINDA KALMAK!

BU KAÇINCI BURUK BAYRAM!

AYARINI BOZDUĞUN KANTAR…

ÖLÜYE BİLE NEFRET DUYAN BARBARLAR! ‘GÜN BE GÜN YEVMÜ’L BETER…’

TÜRK VATANDAŞLARININ BAŞINA ÇUVAL GEÇİRTMEK!

GENÇ KIZLARIMIZA BU ZULMÜ NASIL REVA GÖRDÜNÜZ?

KUNDAKTAKİ BEBEĞE İŞKENCEYİ DURDURUN!

‘TUZAĞA DÜŞÜRDÜKLERİMİZE ACIMAYIN!’

ÖLMEYİ GÖZE ALANLAR…

‘PHOTOSHOP MEKTUP’, BYLOCK YALANINI ÇÖKERTİYOR!

‘SUÇ İŞLEME ÖZGÜRLÜĞÜ’ VE SUÇ TUZAĞI!

BİR CANAVAR ÇIKMIŞ HERKESİ YUTUYORMUŞ!

SOYKIRIMA ‘YOKMUŞ GİBİ’ DAVRANMAK….

EŞİNİ ALDATAN ADAM VE ‘KARŞI DEVRİM’ İÇİN FETÖ YALANI!

OHAL KALKMADAN İNSAN HAKLARI İHLALLERİ BİTMEZ!

‘HAYDUT DEVLET’ VE YAKLAŞAN FECİ AKIBET…

SOYKIRIMININ DELİLİ BİR CİNAYET VE BİR ÖLÜM!

SOYKIRIM GÜNLERİ VE SİVİL İTAATSİZLİK!

ADALETİ YOK EDERSEN, BÖYLE ‘ŞAMAR OĞLANI’NA DÖNERSİN!

GERÇEĞİN ÖLÜMÜ!

ZULMÜN İSTATİSTİĞİ VE FELAKETE SÜRÜKLENEN TÜRKİYE!

FETÖ İCAT OLUNDU, MERTLİK BOZULDU, HUKUK ÖLDÜ!

‘BÜYÜK ÇÖKÜŞ’ ÖNCESİ ÖNEMLİ GELİŞME!

UNUTALIM YAPMADIKLARIMIZI YAPILMASI GEREKENLERİ YAPALIM!

40 YIL GERİYE DÖNMEK!

ÇÜRÜME Mİ UYANIŞ MI?

AKP ELİYLE İCRA EDİLEN 28 ŞUBAT…

GEZİ İDDİANAMESİ VE GERÇEKLER…

BARİ İNSAN KALSAYDINIZ!

KURTULMUŞ’UN ACI İTİRAFLARI

ERHAN BAŞYURT KİMDİR?

TARİHİ GÜNLERİ YAŞIYORUZ!..

Türkiye kapkara bir dönemden geçiyor.

Hain darbe girişimi önlendi ama sivil darbe yaşanıyor.

150 bin kamu çalışanı sorgusuz sualsiz açığa alındı.

3 bin yargı mensubu, hakim ve savcıların dörtte biri savunma bile alınmadan görevden alındı, haklarında soruşturma başlatıldı.

15 özel üniversite ve bine yakın özel okul keyfi bir kararla kapatıldı. Vakıf mallarına el konuldu.

Akademisyenler, öğretmenler ihraç edildi.

Hayırsever iş adamları tutuklandı.

Şirketlerine kayyım atandı.

Mallarına keyfi şekilde el konuldu.

Şimdi yandaşlara pay etmek için çalışıyorlar.

Sadece OHAL döneminde keyfi şekilde 170 medya kuruluşu kapatıldı.

125 gazeteci hapse konuldu.

Daha fazlası hakkında da gıyabi tutuklama kararı verildi.

15 Temmuz’dan bu yana gözaltına alınanların sayısı 100 bine yaklaşıyor.

Tutuklananların sayısı 30 bini aştı.

İşkence geri döndü.

Kötü muamelenin haddi hesabı yok.

Avukatlarla görüşmeler engelleniyor.

Avukatlar savunma almaya çekiniyor.

Bank Asya’da yasal hesap açtığı, sendikaya yasal üye olduğu için insanlar tutuklanıyor.

Meğer yıllardır devlet fişleme yapıyormuş…

Henüz darbenin komuta kademesi bile deşifre edilemedi ama yüzbinlerce masum insan önceden hazırlanan listeler üzerinden mağdur edildi.

Devlet gücüyle zulüm icra ediliyor.

Sosyal bir soykırım yürütülüyor.

En temel insan hakları ayaklar altında.

İfade ve fikir hürriyeti yok.

İşkence geri döndü.

Yaşam hakkı ihlal ediliyor.

Savunma hakkı verilmiyor.

Adil yargılama yapılmıyor.

Özel mülkün dokunulmazlığı yok edildi.

Özel teşebbüs hürriyeti ihlal ediliyor.

Basın özgürlüğü rafa kaldırıldı…

Ancak toplumda inanılmaz bir duyarsızlık ve yaşananları görmezden gelme hali var.

Hitler’in soykırımına duyarsız kalan İkinci Dünya Savaşı’nın Almanya’sı gibiyiz.

Bu kapkara dönem bittiğinde insanların sessiz kaldıkları ya da zulme destek verdikleri için utanç duyacakları tarihi günleri yaşıyoruz…

4 Ekim 2016

EL İNSAF!

Üç yıldır nefret söylemleri ve yalan haberlerle ağları örülen kumpaslar, 15 Temmuz sonrası yoğun ‘’sosyal soykırım’’ operasyonlarına dönüştü.

Çamur medyasının ‘amiral gemisi’ dün sayfalarında utanç duyulacak hak ihlallerini ‘gurur tablosu’ gibi sunuyor: 242 şirkete el konulup TMSF’ye devredildi… 70 bin gözaltı yapıldı 32 bin tutuklu var…

Utanma yok! ‘’Merdi Kıpti şecaat arz ederken sirkatin söylermiş’’ misali hukuk katliamlarıyla övünüyorlar.

***

Bank Asya’da hesap açmak, sendikaya üye olmak, gazete almak, özel okulda okumak, Bylock kullanmak gibi ipe sapa gelmez suçlamalarla masumlara zulüm ediliyor.

‘’Kaşının üstünde gözün var’’ tarzı sudan bahanelerle insanların ekmekleriyle oynuyorlar, mallarını gasp ediyorlar ve işkence uyguluyorlar.

***

El insaf!

Bank Asya yasal olarak faaliyet gösteren bir banka.

Devlet izni ve denetiminde çalıştı.

İnsanların yasal faaliyette olan bir bankada hesap açmaları suç değildir. Sonradan da suç ilan edilemez.

Böyle uyduruk bir suçlama olmaz ve olamaz da…

Bank Asya’da hesap açmak ile herhangi bir kamu bankasında hesap açmak arasında yasal hiçbir fark yoktur.

Oysa binlerce insan bu vicdan yoksunu suçlama ile görevlerinden atıldı. Hapse konuldu…

***

El insaf!

Devletin yasal izniyle kurulan, yasal olarak faaliyet gösteren ve üye olunmasına yasal izin olan sendikalara üyelik de suç değildir. Sonradan da suç ilan edilemez.

Bırakın suçlama gerekçesi yapmak, üyeliği engellemek anayasal bir suçtur.

Memurlara sendika hakkını veren AKP, bugün o yasal haklarını kullanan insanları suçlayamaz. Devlet asli unsuru olan vatandaşına tuzak kuramaz, kurmamalı da….

Oysa öğretmen ve sağlık çalışanlarının büyük çoğunluğu, bu anayasal haklarını kullandıkları için hukuksuzca ihraç edildi.

***

El insaf!

Devletin yasal izni ile açılan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetimi altında faaliyet gösteren özel okullara insanların çocuklarını göndermesi de suç değildir. Sonradan da bir suçmuş gibi muamele edilemez.

Özel okulda okumak ile devlet okulunda okumak arasında yasal bir fark yoktur. Her ikisi de yasal bir haktır.

Oysa binlerce insan sırf Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetimindeki devletin yasal izni ile faaliyet göstere özel okullara çocuklarını gönderdiği için insafsızca ihraç edildi.

***

El insaf!

Devletin yasal izniyle yayın yapan ve yasal şekilde dağıtımı yapılan gazeteleri okumak veya abone olmak da suç değildir. Sonradan da suç ilan edilemez.

Gazetelerin haber vermesi de bireylerin özgür şekilde haber alması da anayasal haktır ve engellenmesi bir suçtur.

Oysa gözaltına alma gerekçesi ve işkence bahanesi olarak acımasızca ‘Abone misiniz?’ suçlaması yöneltiliyor.

***

El insaf!

Uyduruk suçlamalar kervanına son olarak ‘’ByLock’’ adlı bir sosyal iletişim ağı eklendi.

ByLock herkese açık ücretsiz indirilen WhatsUp, Telegram, SkyPe, Viber gibi şifreli bir sosyal iletişim uygulaması.

Bugüne kadar 500 bini aşkın insan kullanmış dünya genelinde.

Gezi eylemcilerini ‘Zello’ sosyal ağı üzerinden ‘darbe yapmak’ ile suçlayan iktidar, bugün de ‘ByLock’ üzerinden benzer bir algı operasyonu yapıyor.

İndirilmesi suç olmayan bir uygulamadan dolayı, ‘suç içerir yazışmaları’ ortaya koymadan binlerce insan mağdur ediliyor.

***

Maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olunca…

Hedefe götürecek her türlü yalan ve iftirayı, her türlü çarpıtmayı meşru görüyorlar.

Daha ilginci, aynı bankada hesabı olan AKP’lileri ayıklıyorlar. Aynı okullara çocuklarını gönderen AKP’li bakan ve vekilleri istisna tutuyorlar. Aynı gazeteye abone olan ve beyanat vermek yarışına giren AKP’lileri hariç bırakıyorlar. ByLock kullanan AKP’li bakan ve vekilleri de suçlayamıyorlar…

Yani ortada bir suç yok. Tamamen uydurma suçlamalar ve iftiralarla kurulmuş kumpaslar var. Onu da aynı keyfilikle, AKP’lileri ayıklayarak icra ediyorlar.

Uydurma suçlamaları için AKP’liysen hukuku hatırlıyorlar ve ‘’Bu suç değil’’ diyorlar….

El insaf! El insaf! El insaf!!

7 Ekim 2016

ZULMÜN BİLANÇOSU

İktidar yüzbinlere pervasızca zülüm ediyor sonra da haksızlık ve hukuksuzlukların dile getirilmesini engellemeye çalışıyor.

Gerçekleri yazamasın diye medyayı susturuyor, mağduriyetleri dile getirenleri ‘darbe yandaşlığı’ ile suçluyorlar.

Oysa zulmün bilançosunu bizzat kendileri dile getiriyor, hatta bununla övünüyorlar…

***

Bekir Bozdağ hukuku nasıl ayaklar altına aldıklarını, Türkiye’de adil yargılama imkan ve ihtimali kalmadığını tutuklu yargı mensuplarının sayısıyla birlikte ‘gururla’ açıklamış:

2 bin 194 hakim ve savcı

102 Yargıtay üyesi

41 Danıştay üyesi

2 Anayasa Mahkemesi üyesi

5 HSYK üyesi

Bu kadar yargı mensubunun delilsiz, sorgusuz tutuklandığı, kürsü dokunulmazlıklarının yok sayıldığı bir ülkede, adaletin esamesi okunmaz. Sade vatandaşa adaletsizliğin daniskası uygulanır…

***

Sadece kürsü hakimlerine değil, avukatlara da gözaltı ve tutuklamalarla yıldırma ve gözdağı operasyonları yapılıyor.

Böylece mağdurların savunmasına da engel çıkarılıyor.

Nitekim Avrupa Konseyi Yargıçlar Birlİği (ENJC) Türkiye’nin üyeliğini askıya aldı.

Yakın zamanda AİHM’de bir sosyal gruba yönelik soykırım uygulamaları nedeniyle Türkiye aleyhine dava patlaması yaşanacak…

***

Bugüne kadar 78 bin kişi gözaltına alınırken, 35 bin insan hapse atıldı.

150 bin kamu görevlisi açığa alınırken, 60 bin memur ihraç edildi.

Daha vahimi, eşleri kamudan ihraç edilenlerin önemli bir kısmının özel sektörde çalışan eşleri de işten uzaklaştırıldı.

Kıyım, katmerlenmiş durumda.

Sistematik ve planlı işkence uygulanıyor, AKP yandaşı olmadıkları için ‘fişlenen’insanlar açlığa mahkum edilmeye ve yok edilmeye çalışılıyor.

Anne babası gözaltına alınıp evden tek başına bırakılan çocuklar, yeni doğum yapmış kelepçelenmiş loğusa kadınlar ve emzirilmesine izin verilmeyen bebeklerin ahları göğe yükseliyor.

İktidar halen ‘sulandırmaya çalışıyorlar’, ‘elimizde FETÖMATİK yok, yanlışlar olabilir’ gibi zulmü hafife alan ve ‘şikayetleri incelemeyeceğiz’ diyerek cesaretlendiren bir tavır içinde…

***

OHAL sonrası yargısız infazlar ve el koymalar sonrasında helal kazançla elde edilmiş 242 şirkete el konulup TMSF’ye devredildi.

İnsanların zekat ve sadakaları, bağışlarıyla satın alınan ve halka hizmet eden 5 bin 401 taşınmaza el konulup Tapu Kadastro ve Vakıflar’a verildi.

Pişkin pişkin övünüyorlar, ‘Şirketlerin tasfiyesi (yani yandaşlara satışı) 2017’de olabilir’, ‘En değerli taşınmaz Fatih Üniversitesi yerleşkesi…’

Ne hukukta ne dinde yeri olmayan bir şekilde özel mülkü gasp ediyor, rakamları utanç yerine gururla açıklıyor, sonra da ‘zulüm yok’ diye insanların aklıyla dalga geçiyorlar.

***

Hepsi bunlar da değil…

Hepsinin farkındalar.

O kadar suça bulaşmış durumdalar ki, suçlarını ancak zulümlerle örtmeye çalışıyorlar.

Kendilerini kurtarmak için yeni doğan bebekten 90 yaşındaki hayırsevere kadar zulmediyorlar.

Sonra da pişkin pişkin ‘acımak yok, acımak mücadelemize zarar verir’ diye hem kendilerin hem de milleti avutuyorlar.

Ne diyelim ‘Herkes ektiğini biçer…’

Mutlak Güç ve Adl-i Mutlak olan da bizler af etsek bile sizlere merhamet etmez İnşaallah…

11 Ekim 2016

BYLOCK YALANLARI VE GERÇEKLER

15 Temmuz darbe girişimini Cemaat’e yıkmaya gayret eden iktidar, ‘ByLock üzerinden şifreli haberleştiler’ diyerek algı oluşturmaya ve delil uydurmaya çalışıyor.

‘Telefonuna ByLock indirilmiş’ denilerek, önceden fişledikleri memurları açığa alıyor ve sivilleri delilsiz hapse koyuyorlar.

***

İsmail Saymaz, ByLock’un sahibi David Keynes ile görüştü ve Hürriyet röportajı önceki gün manşetine taşıdı.

ByLock yalan ve iftiralarını çökerten, kumpası ortaya çıkaran başarılı bir gazetecilik olmuş röportaj…

***

YALAN 1: ByLock Cemaat tarafından kullanılan şifreli bir yazışmadır…

GERÇEK 1: ByLock, bugüne kadar 600 bin kez indirilmiş. Tüm dünyaya açık ve yasal bir yazılımmış. Sadece Türkiye’de değil, özellikle Suudi Arabistan ve İran gibi baskıcı ülkelerde de kullanılıyormuş…

***

YALAN 2: ByLock üzerinden darbe planlandı…

GERÇEK 2: ByLock, Ocak 2016’da alt yapı yetersizliği ve güncelleme yapılamadığı için tamamen kullanımdan kaldırılmış. Yani darbeden yaklaşık 7 ay önce kullanımı sona ermiş. Darbe için ByLock’tan gizlice haberleştiler iddiası tamamen uydurma ve yalanmış…

***

YALAN 3: Bir dolarlar ByLock şifresi olarak kullanılıyor…

GERÇEK 3: Programı indiren kendi şifresini istediği gibi oluşturabiliyormuş…

***

YALAN 4: MİT, ByLock’u yasal takibe aldı. 18 milyon mesaj elinde…

GERÇEK 4: MİT, ByLock’u hacklemiş… Yani yasa dışı yoldan indirenlerin listesine ulaşmaya çalışmış. Bu durumda eldeki liste gerçek bile olsa, yaşa dışı yoldan elde edildiği için geçersiz. MİT’in mesaj içeriklerini hacklediği iddiasının da gerçek olmadığı anlaşılıyor.

***

Saymaz’ı röportajı için tebrik ediyorum. Hürriyet de 15 Temmuz’dan bu yana ilk kez gazetecilik

Enjoying the preview?
Page 1 of 1