Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Müslümanlara Göre Hz. İsa Kimdir? (Soru- Cevaplarla Hz. İsa)
Müslümanlara Göre Hz. İsa Kimdir? (Soru- Cevaplarla Hz. İsa)
Müslümanlara Göre Hz. İsa Kimdir? (Soru- Cevaplarla Hz. İsa)
Ebook236 pages1 hour

Müslümanlara Göre Hz. İsa Kimdir? (Soru- Cevaplarla Hz. İsa)

Rating: 0 out of 5 stars

()

Read preview

About this ebook

“Müslümanlara Göre Hz. İsa Kimdir?” Kitabında Cevaplanan Sorular:
1.BÖLÜM- (GÖĞE ÇEKİLİNCEYE KADARKİ DÖNEMİ)
Soru 1: İslâm’a göre Hz. İsa kimdir ve İslâm’ın diğer peygamberlere bakışı nasıldır?
Soru 2: Hz. İsa’yı Müslümanlar peygamber olarak kabul ederken, Hıristiyan dünyasında da Hz. Muhammed’i peygamber olarak kabul edenler var mıdır?
Soru 3: Kuran’da geçen peygamber isimleri nelerdir ve Müslümanların kitabı Kuran’da Peygamberlerin hayatı genel olarak nasıl geçer?
Soru 4: Hz. İsa’nın şeceresine ve aile kütüğüne ait bilgiler nelerdir?
Soru 5: Hz. İsa'nın hayatına ait kaynaklarda detay bilgiler var mıdır?
Soru 6: Kur’an Hz. İsa’nın doğumunu ve doğduğu yeri nasıl anlatmaktadır?
Soru 7: Hz. İsa’nın yaratılışı nasıl olmuştur?
Soru 8: Hz. İsa’nın babasız dünyaya gelmesi benzeri olaylar tabiatta rastlanmakta mıdır?
Soru 9: İslâm, Hz. İsa’nın babasız olarak dünyaya gelişini hikmet yönünden nasıl izah eder?
Soru 10: İslam’ın peygamberlerin ilahlaştırılması hususuna yaklaşımı nedir?
Soru 11: Hz. İsa’nın annesi Hz. Meryem, ismen Kuran’da anılmakta mıdır?
Soru 12: Meryem, isminin anlamı konusunda ne gibi yorumlar vardır?
Soru 13: Hz. İsa’nın annesi Hz. Meryem hakkında İslâm’ın bakış açısı nasıldır?
Soru 14: Hz. Meryem’in dünyaya gelmesi konusunda ne gibi bilgiler vardır?
Soru 15: Hz. Meryem’in mabede adanmasıyla ilgili bilgiler vardır?
Soru 16: Hz. Meryem nerelerde yaşamış ve vefat etmiştir?
Soru 17: Hz. İsa İslâm’da nasıl isimlendirilir?
Soru 18: Hz. İsa’ya peygamberliğinin bildirilmesi nasıl olmuştur?
Soru 19: Hz. İsa’nın şekli- şemaili nasıl tarif edilmektedir?
Soru 20: İslâm’da Hz. İsa’nın misyonu nasıl anlatılmaktadır?
Soru 21: Hz. İsa’nın yardımcıları olan havarileri hakkında neler bahsedilmektedir?
Soru 22: Hz. İsa hiç evlenmiş midir ve İslam’da bu konuda bir kayıt var mıdır?
Soru 23: Kur’an’da Hz. İsa’nın mucizeleri nasıl geçmektedir?
Soru 24: Tebliği esnasında Hz. İsa ne gibi zorluklarla karşılaşmıştır?
Soru 25: Hz. İsa ile ilgili olarak, Hıristiyanlıkta ortaya konulmuş olan ‘Teslis’ (üçleme) inancı nedir ve İslâm’ın buna bakışı nasıldır?
Soru 26: Hıristiyanlıktaki Hz. İsa’nın “Tanrılığı” ve “Beden Alışı” iddialarına Müslümanların bakışı nedir?
Soru 27: Hz. İsa çarmıha gerilmiş midir, çarmıh hadisesinin aslı nedir acaba?
Soru 28: Hıristiyanlık inancındaki; “Hz. İsa’nın haçta idamı ve acı çekmesiyle insanlığın günahını üstlendiği ve insanlığın böylelikle kurtuluşa erdiği” düşüncesinin, İslâmî bakış açısıyla kriteri nedir acaba?
Soru 29: Hz. İsa ölmediyse, hayatının mahiyeti nasıldır acaba?

2. BÖLÜM- (ÇARMIH SONRASI DÖNEM)
Soru 30: Hz. İsa tekrar yeryüzüne indirilecek midir?
Soru 31: Hz. İsa’nın tekrar gönderilecek olduğuna dair Kur’an’daki deliller ve işaretler nelerdir acaba?
Soru 32: Hz. İsa gibi dünyaya- insanlar içine tekrar gönderilen başka kimseler var mıdır?
Soru 33: Hz. İsa’nın tekrar gönderileceğine dair, İslâm Peygamberi/ Son Peygamber Hz. Muhammed (sav) ne buyurmaktadır?
Soru 34: Hz. İsa’nın tekrar gönderileceğine dair İslâm âlimlerinin görüşleri nedir?
Soru 35: Hz. İsa’nın tekrar yeryüzüne indirilecek olmasındaki hikmet nedir?
Soru 36: Hz. İsa yeryüzüne inecek ise, inince neler yapacak, ne gibi mücadeleleri olacak?
Soru 37: Hz. İsa yeryüzüne indikten sonra dünya hayatında ne gibi olumlu gelişmeler olacak?
Soru 38: Hz. İsa nüzulünün mahiyeti nasıl olacak, şahsen-bedenen mi yoksa şahs-ı maneviye olarak mı?
Soru 39: Hz. İsa yeryüzüne indiğinde nasıl tanınacak, nasıl anlaşılacak?
Soru 40: Hz. İsa neden herkesçe tanınmayacak, bilinmeyecek?
Soru 41: Hz. İsa yeryüzüne indiğinde hangi din üzerine hükmedecek?
Soru 42: Hz. İsa ne kadar yaşayacak ve nasıl bir hayat yaşayacak?

3. BÖLÜM- HZ. İSA ETRAFINDA DİĞER SORULAR
Soru 43: İncil ne zaman Arapçaya çevrildi ve Hz. Muhammed (sav)'in İncil'in veya Eski Ahit'in bir nüshasına erişimi oldu mu?<

LanguageTürkçe
PublisherRoh Nordic AB
Release dateNov 28, 2022
ISBN9781005446772
Müslümanlara Göre Hz. İsa Kimdir? (Soru- Cevaplarla Hz. İsa)
Author

Ramazan F. Güzel

Hukukçu-Yazar-Şair:1972 Konya doğumlu yazar;- İlkokulu Konya’da, orta ve liseyi Eskişehir’de,- Üniversiteyi A.Ü. Hukuk Fakültesi’nde okudu,- Yüksek lisans eğitimini de M.Ü. İletişim Fakültesi’nde İletişim Hukuku üzerine yaptı.15 yıllık serbest avukatlık döneminde eşzamanlı olarak yazın ve medya dünyasında ürünler ortaya koydu.Bir dönem ceza hâkimliği yapan yazar, 2015 yılından beridir İsveç’te yaşıyor. Orada resim ve yazılarıyla edebiyat, sanat ve insan hakları alanında etkinliklerde bulunmakta...- Yazarın Yayınevimiz Nordic Publishing House’ta yayınlanmış eserler listesi:https://www.smashwords.com/profile/view/RamazanFG- Düzenli programlar yaptığı güncel Youtube kanalı:https://www.youtube.com/c/tvFOCUS- Yazarın kişisel YouTube kanalı:http://YouTube.com/@rfgKanal***OM FÖRFATTARERamazan F. Güzel född (1972) och uppvuxen i Turkiet.Har arbetat många år som juridisk rådgivare, advokat och domare.Güzel som också jobbat som journalist i olika mediekoncerner har masterexamen inom kommunikation och medier.Han har skrivit böcker inom juridik, politik och islamisk historia.Bor numera i Sverige och ägnar sig åt konst och mänskliga rättigheter.

Read more from Ramazan F. Güzel

Related to Müslümanlara Göre Hz. İsa Kimdir? (Soru- Cevaplarla Hz. İsa)

Related ebooks

Reviews for Müslümanlara Göre Hz. İsa Kimdir? (Soru- Cevaplarla Hz. İsa)

Rating: 0 out of 5 stars
0 ratings

0 ratings0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Müslümanlara Göre Hz. İsa Kimdir? (Soru- Cevaplarla Hz. İsa) - Ramazan F. Güzel

    ÖNSÖZ

    Hz. İsa (aleyhisselam); doğumuyla, yaşayışıyla sıra dışı… Yaşadığı dönemde söyledikleri yeterince kayıt altına alınamamış olan Hz. İsa’nın beyanları ve şahsı hakkında birçok farklı görüş ve spekülasyonlar bulunmakta.

    Günümüze gelindiğinde ise, dünyada herkesin kendine has bir Hz. İsa (aleyhisselam) düşüncesi ve inancı var gibi… En büyük yanılgılardan birisi de Batı dünyasında, Müslümanların ve İslam’ın Hz. İsa ve O’nun annesi Hz. Meryem hakkında olumsuz düşüncelerinin olduğu zannı! Dolayısıyla da bu kitap, asıl itibariyle Müslümanların Hz. İsa ve O’nun pak annesi Hz. Meryem hakkındaki düşüncelerini merak eden kesimlerin, özellikle de Hıristiyan dünyasının merakını gidermek için kaleme alınmıştır…

    Zira -özellikle Batılılar- Müslümanların Hz. İsa’ya bakış açısını ya bilmiyorlar ya da çok yanlış biliyorlar. Bu yanlış telakkilerledir ki tarih boyunca 8 büyük Haçlı Seferi düzenlenmiş ve yüz binleri, milyonları bulan kalabalıklara Müslümanlar Hz. İsa hakkında şöyle yanlış düşüncesi var, ona düşmanlar denmiş ve galeyanlara getirilerek yollara düşürülmüştür.

    Çatışmalar birbirini anlamamaktan gelir. İşte bu kitapla, Müslümanların ve İslâm’ın Hz. İsa hakkındaki düşüncelerini kısa soru ve cevaplarla yazmaya koyulduk. Bir Müslüman da bu eseri okuduğunda, Hz. İsa ve Hz. Meryem hakkındaki Müslümanca genel yaklaşımları özet olarak bir arada bulma ve sorulduğunda kısa cevaplarla açıklama imkânı bulabileceklerdir. Esas itibariyle bu kitap; düz bir Müslümanın genel hatlarıyla Hz. İsa hakkındaki inancını yalın bir şekilde ortaya koyma maksadıyla kaleme alınmıştır.

    Kur’an’da Sevgide en yakın olanlar... (Maide 82); Yumuşak ve mutedil (Al-i İmran 110.113.115; Nisa 55; Maide 66) olarak geçen Hıristiyan dünyası, bu çalışmalarla birlikte umarız ki Müslümanları biraz daha doğru anlamaya başlayacaktır.

    Bütün bu bilgi ve çalışmaların ışığında bizler Hz. İsa (aleyhisselam) hakkında, özet/ hülasa bir çalışma ortaya koymaya çalıştık; sorularla ve bunu açan kısa ve net cevaplarla... Zira doktriner tartışmalı ve bol rivayetli bilgiler; hız çağındaki günümüz insanlığı için yorucu kaçabilir diye düşündük. Ayrıca, tarihi tartışmaları burada tekrar deşelemekten ziyade, Hz. İsa’nın (aleyhisselam) varlık ve misyon gayesini irdelemeyi, onun şahsi mahiyetini gözler önüne sermeyi tercih ettik.

    Bu kitapta tarihsel tartışmaları yeniden ele almaktansa, Hz. İsa'nın varlığını ve misyonunu incelemeyi ve kişisel doğasını ortaya koymayı tercih ettik.

    Bu kitabın gruplar arasındaki anlayışa katkıda bulunacağını içtenlikle umuyorum.

    Bir Müslüman da bu kitabı okuduğunda genel itibariyle Müslümanca bir perspektif ile Hz. İsa (as) olgusu hakkında da malumat sahibi olacaktır. Bu da günümüzde önemli, zira Müslüman coğrafyasında da bu noktada bazı kafa karışıklıkları bulunmaktadır…

    Bu çalışmanın faydalı olması dileği ve ümidi ile…

    Ve son olarak da;

    Sayın İsmet Işıkoğlu'na kitaba katkılarından dolayı teşekkür ederim. Onun düzeltmeleri ve başka dillere tercümesi noktasında hatırlatmalarıyla kitap farklı bir anlam kazanmış oldu.

    (01.01.2005 Göteborg/ 01. 01.2008 Stockholm/ 09.04.2009 Stockholm/ 13.03.2022- 28.11.2022 Göteborg)

    Ramazan F. Güzel

    1. BÖLÜM- Hz. İSA’NIN HAYATININ BİRİNCİ AŞAMASI (GÖĞE ÇEKİLİNCEYE KADARKİ DÖNEMİ)

    SORULARLA Hz. İSA (aleyhisselam)

    Soru 1: İslâm’a göre Hz. İsa (aleyhisselam) kimdir ve İslâm’ın diğer peygamberlere bakışı nasıldır?

    Cevap:

    İslâm’a göre Hz. İsa; Ulül azm denilen beş büyük peygamberden birisidir. İslâm’a göre, Kur’an’da geçtiği haliyle Müslümanlar:

    ... Biz Allah'a; bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarına indirilene, Musa ve İsa'ya verilen ile peygamberlere Rabbinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz O'na teslim olmuşlarız. (Bakara Suresi, 136) demektedirler.

    Yani, ayette buyrulduğu şekliyle Müslümanlar, tüm peygamberlere -birini diğerinden ayırt etmeden- iman ederler, hepsini severler ve onların hayatlarını ve ahlaklarını hayırla yâd eder ve örnek alırlar.

    Dolayısıyla da Hz. İsa’ya da saygıyla yaklaşır, O’nu aziz ve büyük bir peygamber olarak bilirler.

    İslam inancında peygamberlik en köklü müesseslerin başında gelir ve ilk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem’den beri bayrak yarışı gibi elden ele ulaşan bir mesajdır.

    Tarihin aşındırıcılığı içinde bu mesajda karışıklıklar oldukça, tekrar tekrar ve dönem dönem peygamberler gönderilmiştir. Bu durum; ‘Rab olan, Rahim olan, yüce şefkatli ve yarattıklarına re’fetli olan Yaratıcı’nın büyük merhametinin bir gereği’ olarak ifade edilmiştir.

    İslam kaynaklarındaki bir rivayete göre, günümüzde kadar yüz yirmi dört bin peygamber gelmiştir. Onların hepsi de aynı ruh ve mahiyetteki gerçekleri terennüm etmişler ve dile getirmişlerdir:

    Yüce Yaratıcı Allah birdir ve tektir, ona şerik, ortak koşmayın! Onun yasakladığı yalan, cinayet, hırsızlık, zina gibi kötü davranışlardan uzak durun, O’na yönelik, ibadetlerinizle ve iyiliklerinizle O’na yöneliniz ve yaklaşınız.

    Müslüman da bu inanç çerçevesinde Hz. İsa’ya bakar ve onun mesajını öyle değerlendirir:

    "O: Dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin diye dinden Nuh'a vasiyet ettiğini ve sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya vasiyet ettiğimizi sizin için de teşri' etti.

    Senin kendilerini çağırdığın şey, müşriklere ağır geldi. Allah, dilediğini buna seçer ve içten Kendisi'ne yöneleni hidayete erdirir." (Şura Suresi, 13)

    Evet, İslâmiyet ve Müslümanlık bütün peygamberleri tanır. Belki aralarında belli bir derecelendirme yapar, ancak mesajlarının gerçekliği ve birliği konusunda kesinlikle bir ayrım yapmaz…

    Binaenaleyh İslam inancında Hz. İsa (aleyhisselam) da peygamberlerden biridir ve üstünlerinden birisi kabul edilir. (Bakara/ 136.285; Al-i İmran/ 84).

    Kur’an’da, tarih boyunca birbiri ardına gönderilen birçok peygamberden bahsedilirken, Hz. İsa’nın da onların içinden biri olduğu ve hatta en büyüklerinden birisi olduğu mükerreren geçer. (Bakara 136.253; vb.)

    Peygamberliğin, Hz. Âdem’den beri gelen köklü bir süreç olduğuna inanan Müslümanlar, bu bağlamda; peygamberler zincirinin son halkası, peygamberlerin mührü, sonuncusu olarak Hz. Muhammed’e (sav) inanırlar. (Ahzab/ 40).

    Müslümanlar; diğer peygamberleri hak olarak tanırken ve gönülden kabul ederken, Peygamberleri Hz. Muhammed’in peygamberliğinin reddedilmesi Müslümanları yaralamaktadır.

    Özellikle de İbrahimi dinlerin diğer müntesiplerinin inkârı daha da etkilemektedir.

    ***

    Soru 2: Hz. İsa (aleyhisselam)’ı Müslümanlar peygamber olarak kabul ederken, Hıristiyan dünyasında da Hz. Muhammed’i peygamber olarak kabul edenler var mıdır?

    Cevap:

    Müslümanlar, diğer dinlere kadim peygamberlik misyonu çerçevesinde bakarken, aynı yaklaşımları beklemişlerdir…

    Nitekim bu beklentiye olumlu yaklaşan uzmanlar da ola gelmiştir. Anglikan piskoposu ve dünyaca tanınan İslâm uzmanı Kenneth Cragg, Muhammad and the Christian (Muhammed ve Hıristiyan) (1987) isimli eserinde Hıristiyanları Muhammed’in gerçek bir peygamber olduğunu açıkça kabul etmeye davet etmiştir.

    Ayrıca İkinci Vatikan Konsülü (1962-1965); Hz. Muhammed’i ismen anmasa da İslâmiyet’i göz önünde bulundurarak: Kilise Müslümanlara saygı duymaktadır demiş ve Konsül önemli farklılıklarını inkâr etmeksizin İslâmiyet’in saygıya değer olan temel düsturlarını ve ibadet şekillerini zikretmiştir.

    Konsülün Hıristiyanları, İslâmî tek Tanrıcılığın imanlıları ve uygulayıcıları olan Müslümanlara saygı göstermeye çağrısı, geçmişte Hz. Muhammed hakkındaki bütün polemik ve negatif ifadelere reddi içermektedir. Çünkü Hz. Muhammed bu ümmetin kurucusu ve Kur’an’ın dediği gibi onun güzel örneğidir (Ahzab/ 21).

    Papa VI. Paul (1897-1978) ve Papa II. Jean Paul Müslümanlarla her görüşmelerinde, Tek Tanrı’ya imanda bir kardeşlik ruhunu teşvik etmişlerdir. (Örnek olarak; Papa II. Jean Paul’ün, Hıristiyanlık ve İslâmiyet arasındaki gerçek ruhsal kardeşlikten bahsettiği, Türkiye’deki Hıristiyanlara (Ankara, Kasım 1979) ve Kazablanka Stadyumu’ndaki genç Müslümanlara (17 Ağustos 1985) hitaplarıdır.)

    Hz. Muhammed’le ilgili olarak, zamanın Madrid Başpiskoposu ve İspanya Piskoposlar Ruhani Meclisi Başkanı Kardinal Tarancon; Cordoba’daki (Mart 1977) İkinci Hıristiyan-Müslüman Kongresinin açılış toplantısındaki konuşmasında Hıristiyanları, özellikle Tanrı’ya imanı, çok Tanrıcılığa karşı savaşı ve adalete olan isteği nedeniyle Hz. Muhammed’in peygamberî özelliklerini tanımaya davet etmiştir. Daha 8. yüzyılda Nasturi Patriği I. Timoteyus da Bağdat halifesi al-Mahdi ile diyalogunda aynısını söylemiştir:

    Muhammed, peygamberlerin yolunda yürümüştür.

    Müslüman dünyasındaki beklenti, bu kabullerin ve karşılıklı saygıların artması yönündedir…

    Soru 3: Kuran’da geçen peygamber isimleri nelerdir ve Müslümanların kitabı Kuran’da Peygamberlerin hayatı genel olarak nasıl geçer?

    Cevap:

    Kur’an’da 25’ten fazla peygamber ismen anılır. Bunların bir kısmı İbrahimi dinlerde de geçer ki, Hıristiyanlar da bunları yakından tanımaktadırlar.

    Hz. Âdem’den sonra İdris (Hanok), Nuh (Nuh), İbrahim, İshak, İsmail, Lut, Yakup, Yusuf, Yunus, Şuayb (Yitro), Musa, Harun, Davut, Süleyman, İlyas, Elişa (Elyesa), Zü’l-Kifl (Yeşaya), Eyyüp, Zekeriyya ve Yahya. Ayrıca Hz. Meryem ve oğlu Hz. İsa’nın ismi de Kur’an-ı Kerim’de sık sık geçer…

    Tabii ki son peygamber olarak İslam’ın peygamberi Hz. Muhammed (sav) de Kuran’da geçmektedir, onun ismiyle de bir sure de bulunmaktadır.

    İncil’de İlyas, Elişa, Yeşaya ve bazen de Musa (aleyhisselam) peygamber olarak pek geçmez. İncil, Ad kavminin peygamberi Semud ve Semud kavminin peygamberi Salih’i ve Medyenli peygamber Şuayb’ı tanımaz. Bazen İncil’in metinlerine benzese de çok farklı olarak Kur’an’da aktarılan öykülerde üç peygamber merkezî şahıslardır.

    Hz. İbrahim, iman itaati içinde oğlu İsmail’i kurban etmeye hazırdır. Allah tarafından gönderilen meleği selamlar ve misafir eder. Mekkelilerin tapınışlarını çoktanrıcılıktan arındırır ve oğlu İsmail’le birlikte Kâbe’nin temelini atar. Böylece bütün diğer peygamberlerden daha fazla haccın dua ve ruhunu biçimlendirir.

    Kuran’da geçtiği haliyle, Hz. İsa ise; mucizevî bir şekilde bakire Meryem’den (çölde, bir hurma ağacının yakınında) doğdu, Allah’tan İncil’i aldı, İsrailoğullarına nakletti, tek ve bir olan Allah’a imana çağırdı, birçok mucizeler (çamurdan yaptığı bir kuşun cana gelmesi, gizli düşüncelerin açığa çıkarılması, körlerin ve cüzamlıların iyileştirilmesi, ölülerin yeniden yaşama döndürülmesi vb. gibi) gerçekleştirdi. Hz. İsa, içinden çıktığı toplumun düşmanlığıyla karşı karşıya kaldı. O’nu öldürmeye çalıştılar ama Allah Hz. İsa’yı kendi katına yükseltti…

    Yaşamı sırasında da son peygamberin geleceğini önceden bildirmişti. Bu peygamber Ahmed (Muhammed) adını taşıyacaktı (Saf 6). Hz. İsa, Allah’tan bir söz ve Allah’tan bir ruhtur, ancak –hâşâ- ne Tanrıoğlu’dur ne de –hâşâ- Tanrı’nın kendisidir.

    Ve Müslüman inancına göre bütün peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed’dir ve Hz. İsa’dan sonra 570 yılında Mekke’de doğmuştur. Başarılı bir tüccar olarak kırk yaşındayken, kendisine peygamberlik verildi, gelen ilk vahiyle kendisine, çıkıp tek olan Allah’ın isteğini yeniden duyurması buyruldu.

    Hz. Muhammed, 622 yılında sonradan Medine olarak anılacak olan Yesrib’e hicret ederek Mekkeli müşriklerin düşmanlığından korundu. Orada yalnızca dinî değil, siyasi önder de oldu, bütün Müslümanları kabile sınırlarını aşarak tek Allah’a iman etrafında tek bir cemaat (ümmet) kıldı ve getirdiği mesaj sürekli olarak yayıldı.

    İbadet ederken, namaz kılarken Kudüs’e yönelirken, gelen bir vahiyle kıble yönünü değiştirdi, Kâbe’ye yöneldi. Kâbe yönelim merkezi oldu, Mekke’nin fethiyle birlikte 630

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1