Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Rahmet ve Bereket İklimi
Rahmet ve Bereket İklimi
Rahmet ve Bereket İklimi
Ebook327 pages2 hours

Rahmet ve Bereket İklimi

Rating: 2 out of 5 stars

2/5

()

Read preview

About this ebook

Gecesiyle ve gündüzüyle bütün olarak kutlu bir zaman dilimidir Ramazan... Bu kudsiyet onun kendisinden değil, Allah’ın izafe etmesinden dolayıdır. Zira Allah, Ramazan’da Rahman ve Rahim isimlerinin muktezasınca kullarına muamele eder. Liyakat gözetmeden, lütuf ve ihsanlarını Kendisine teveccüh eden herkesin başına sağanak sağanak yağdırır. Bu teveccühü artırmak için de Cehennemin kapılarını kapatır, şeytanları zincire vurur...
Netice itibarıyla da, Ramazan tamamen bir ibadet ayı olur. Namazlar aksatılmadan vaktinde eda edilmeye çalışılır, sadaka ve zekâtlar dağıtılır, iftarlar verilir, dargınlar barışır, ihtiyaç sahipleri ve kimsesizler daha çok gözetilir, teravih ve mukabelelerle insanlar arasındaki ilişkiler canlanır... Başka bir ifadeyle Ramazan topluma kendi boyasını çalar...
Bu kitap, Ramazan ayının fert, aile ve toplum olarak nasıl daha iyi değerlendirileceğine dair hatırlatmalarda bulunuyor. Kitapta temel olarak, oruca ait temel bilgiler, Peygamber Efendimiz’in Ramazan’ı nasıl geçirdiği ve atalarımızdan Ramazan’a dair nükteler yer alıyor. Kitabın rahmet ve bereket iklimi olan Ramazan’a dair size yeni ufuklar açacağına inanıyoruz.

LanguageTürkçe
Release dateApr 27, 2019
ISBN9780463189801
Rahmet ve Bereket İklimi
Author

Ali Topdağ

Malatya’da doğmuş olsam da İstanbul’da büyüdüm. Pertevniyal Lisesi’nden sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Fizik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Körfez ve Sabah Dershanelerinden sonra Fatih ve Yamanlar Kolejlerinde öğretmenlik ve yöneticilik yaptım. Kitaplar yazdım, seminerler verdim. Bunları yaptığım için ‘terörist’ ilan edildim ve Türkiye’den ayrılmak zorunda kaldım. Birçok arkadaşım gibi yeni bir hayat kurmaya çalışıyorum.Bir eş ve üç çocuk sahibiyim.

Read more from Ali Topdağ

Related to Rahmet ve Bereket İklimi

Related ebooks

Related categories

Reviews for Rahmet ve Bereket İklimi

Rating: 2 out of 5 stars
2/5

1 rating0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Rahmet ve Bereket İklimi - Ali Topdağ

    RAHMET VE

    BEREKET

    İKLİMİ

    Ali Topdağ

    Published by Crabs Publishing at Smashwords

    Copyright © 2018 Crabs Publishing

    Tüm hakları saklıdır. Bu yayının herhangi bir bölümü, yayınevinin önceden izni olmaksızın, hiçbir formatta ve hiçbir amaçla çoğaltılamaz, dağıtılamaz, yayılamaz, bir veri tabanı veya bilgi kurtarma sisteminde saklanamaz.

    Bu e-kitap sadece sizin kullanımınız için lisanslanmıştır. Bu e-kitap başkalarına tekrar satılamaz veya verilemez.

    Eğer bu kitabı paylaşmak istiyorsanız lütfen her birey için bir kopya satın alın. Eğer bu kitabı okuyorsanız fakat satın almadıysanız veya sadece sizin kullanımınız için satın alınmadıysa lütfen satın alan kişiye iade edin ve kendinize bir kopya satın alın.

    Yazarımızın emeğine saygı gösterdiğiniz için teşekkür ederiz.

    Rahmet ve Bereket İklimi

    Ali Topdağ

    Yayın No: 11

    Din: 1

    Yayın yönetmeni: Ali Topdağ

    Editör: Mehmet Ali Özcan

    Kapak tasarımı: Nazende Bahar

    Teknik hazırlık: Yücel Darcan

    Yayın tarihi: 27 Nisan 2019

    Dijital ISBN: 9780463189801

    Web: https://crabpublishing.com

    e-posta: crabspublishing@gmail.com

    ALİ TOPDAĞ

    Malatya’da doğmuş olsam da İstanbul’da büyüdüm. Pertevniyal Lisesi’nden sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Fizik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Körfez ve Sabah Dershanelerinden sonra Fatih ve Yamanlar Kolejlerinde öğretmenlik ve yöneticilik yaptım. Kitaplar yazdım, seminerler verdim. Bunları yaptığım için ‘terörist’ ilan edildim ve Türkiye’den ayrılmak zorunda kaldım. Birçok arkadaşım gibi yeni bir hayat kurmaya çalışıyorum. Bir eş ve üç çocuk sahibiyim.

    Crab Publishing için hazırladığım şiir antolojileri:

    1. Bana Çiçeklerimi Verin

    2. Biz Dünyadan Göçer Olduk

    3. Oynaya Oynaya Gelin Çocuklar

    4. Rahmet ve Bereket İklimi

    5. Tutsak Hediyeler Dükkânı 1

    İÇİNDEKİLER

    ÖNSÖZ

    1. BÖLÜM / ORUÇ KILAVUZU

    Oruç nedir?

    Ramazan ayı

    Orucun farz kılınma süreci

    Orucun vakti

    Hilali görmek

    Oruç tutacak kişiler

    Ramazan orucuna niyet etmek

    Orucun vacipleri ve sünnetleri

    Orucu bozan şeyler

    Orucu bozmayan şeyler

    İftar

    Sahur

    Orucun insana kazandırdıkları

    Teravih namazı

    Kur’an-ı kerim ve ramazan

    Oruç çeşitleri

    Diğer dinlerde oruç

    Organları günahlardan muhafaza etme

    Fidye

    İtikâf

    Kadir gecesi

    Fitre (fıtır sadakası)

    Zekât

    Bayram

    2. BÖLÜM / RAMAZAN’DA EFENDİMİZ

    Ramazan ve oruçla ilgili hadis-i şerifler

    Ramazan tarifi

    Ramazan için tahşidat yapması

    Kur’an okuması

    Ramazan’da yaptığı dua ve zikirler

    Cömertliği

    İftar ve sahuru

    İtikâfı

    Kadir gecesi

    Peygamberliğinden önce oruç

    Aşure orucu

    Şevvâl orucu

    Oruçlu olduğu durumlar

    Kısaca Efendimiz’in Ramazan’ı

    3. BÖLÜM / KISSADAN HİSSE

    Oruç tutan bebek

    Biraz daha artırın

    Efendimiz ve fakir adam

    İmama yetişmek

    Sizi tokluk öldürdü bizi açlık diriltti

    Ya üç çocuğum ne olacak

    Açlığın faydaları

    Ramazan ve şevval orucu

    Şu ekmekleri alıp dağıtın

    Suffe ashabı ile iftar

    İstediğin kadar ye

    Sucunun duası

    Oruç alışkanlığı

    Bal şerbeti

    Dolunay günleri

    Sokak çocukları

    Sahabenin teravih namazı

    İradi açlık

    Annenin yerine oruç

    Bayram günü tespiti

    Efendimiz’in bir konuşması

    Çocuklar iyileşirse

    Huzura oruçlu varmak

    Borçlu

    Lokantacının memnuniyeti

    Sarayda iftar

    Ne oruçluyum ne de oruçlu değilim

    Oruç tutan çocuk

    En iyi binek

    Şaban ayında oruç

    Açlıkla imtihan

    Cihad esnasında oruç

    Kutlu ay

    Yalnız adam

    Pazartesi ve perşembe orucu

    Beş güzellik

    Silin borcunu

    Geçerli olan

    Sıcak günde oruç

    Hz. Âişe’nin infakı

    Rahmet duası

    Davete icabet

    İnciler

    4. BÖLÜM / EHLİNİN KALEMİNDEN

    Ramazan risalesi / Bediüzzaman Said Nursi

    Fethullah Gülen’in eserlerinden

    Oruç / Vehbi Yıldız

    Ramazan’ın düşündürdükleri / Hüseyin Algül

    Hoş geldin ramazan esti nesîm-i nevbahar / Ali Ünal

    Oruç ve insan / Ali Murat Daryal

    Oruç ve sabır / Ali Fuat Başgil

    Oruç, kulluk ve şükür / Safvet Senih

    Faydası için mi oruç tutuyoruz? / Osman Karyağdı

    Orucun getirdikleri / Ali Budak

    Ramazan ayının fert ve toplum üzerindeki tesiri / Hüseyin Algül

    Oruç tutmanın faziletleri / Ahmet Yüksel Özemre

    Orucun tıbbî hikmetleri / Haluk Nurbaki

    Kadir gecesini fırsat bil / Vehbi Yıldız

    5. BÖLÜM / RAMAZAN’I DEĞERLENDİRMEK

    Giriş

    Oruçla ilgili bilgileri öğrenmek

    Kur’an-ı kerim okumak

    İftar ettirme

    Geceleri değerlendirmek

    Yardım toplamak ve dağıtmak

    Teravihe gitmek

    İftarı beklerken

    Tefsir/meal okumak

    Dua etmek

    Teheccüd veya gece namazı kılmak

    Hatim indirmek

    Tecvid öğrenmek

    Program yapmak

    İbadetleri tam yapmak

    Mutfakta yemek yaparken

    Sadaka vermek ve toplamak

    Bütün organlara oruç tutturmak

    Kitap okumak

    Yarışmalar tertiplemek

    İsrafa girmemek

    Anne baba ile birlikte olmak

    Mukabeleye katılmak

    Diş kirası vermek

    Ailece Kur’an okumak

    Çocukları teşvik etmek

    Umreye gitmek

    Oruç tutanlarla ilgilenmek

    Yardıma muhtaç insanları ziyaret etmek

    Ezber yapmak

    Kötü alışkanlıklardan kurtulmak

    Sohbet ve vaazlara katılmak

    Hafta sonlarını değerlendirmek

    Çocuklarla yapılabilecek etkinlikler

    Mekânları değerlendirmek

    Ramazan hediyesi vermek

    Medyadan uzak durmak

    İtikâf yapmak

    Bayramlaşma programı yapmak

    6. BÖLÜM / HATİME

    Birkaç vecize

    Ramazan ve oruç sınavı

    Kaynaklar

    ÖNSÖZ

    Allah’a yönelme mevsimi olan Ramazan ayı, bir gök sofrası zenginliğinde nice muştular, rahmetler, feyizler, bereketler ve ilhamlarla gelir. O, biz kullara, Cenâb-ı Hakk’ın bir hediyesidir. Hediyenin büyüklüğünden olsa gerek, Ramazan’da hemen herkesin gönlü coşar ve kalbi de huzurla dolar. Onun gelişiyle, sıradanlaşan hayat canlanır ve uhrevîlik rengine bürünür.

    Heybesine doldurduğu oruç, iftar, sahur, teravih, Kadir, sadaka, mukabele, itikâf ve bayram ile bize Allah’a kul olmanın güzelliklerini gösterir Ramazan… Aslında ne kadar ibadet edilirse edilsin, gerçek kurtuluşun niyetlerimize ve Allah’ın lütfuna bağlı olduğunu hatırlatır Ramazan…

    Allah’ın rızasını kazanmak için ne çok imkân vardır Ramazan’da… Bütün azalara oruç tutturma, Kur’an okurken ağlama, namaz ve dua ile ruhun miracına yükselme, her geceyi Kadir bilme, hatimle teravih kılma, muhtaçların ihtiyaçlarını giderme, kimsesizlere kimse olma gibi nice imkânı başka ne zaman bulabiliriz ki?

    Gecesi de gündüzü de ganimet ve fırsatlarla dolu Ramazan ayında Müslümanların yaşadığı beldelere adeta sekine iner. Yaşanan her hâdise, insanların ruhuna başka bir âlemden huzur dolu nefesler üfler durur. İşte o zaman insan, gerçek hayatın bu dünyadaki olmadığını anlar; ebede müştak gönlü böylece ferahlar ve bunu kendisine bahşeden Allah’a layık bir kul olmak için her fırsatı kollar.

    İnsan, Cenâb-ı Hakk’a yakın olmak için attığı her adımda, ruhunun derinliklerinde meydana gelen değişimi Ramazan’da bir başka hisseder. Kurumaya yüz tutmuş gönül bahçesini ibadetlerle sularken, yeni bir dirilişe de adım atar.

    Sayısız ilham, muştu, rahmet, feyiz ve bereketle yeryüzünü şereflendirir Ramazan… Onun geceleri sahurla beraber ibadetleri de koynunda saklar. Gündüzlerinde rahle başında, mukabeleler ile Rabbimizin mesajına kulaklar ve gönüller açılır. Akşam olunca iftar sofralarında tebessümler eşliğinde oruç ibadeti nihayetlendirilir. Zaman biraz daha ilerleyince teravih ile gök kapıları açılır artık…

    Bereket mevsimidir Ramazan… Onun kadir ve kıymetini bilenler Allah kelamının bire on, bire yüz hatta bire bin kazandırma imkânını kaçırmazlar.

    Acizliğimize rağmen, Ramazan’ın kıymetini bildiğimiz takdirde, Rabbimiz kadri yüksek bir geceyi bize lütfetmiştir. Her şeyin başka bir hale büründüğü Kadir gecesinde neler olduğunu kalp gözü açık olanlar bilir, görür… Yeryüzünün rahmet ve bereketle yıkandığı o gecede melekler, insanlarla saf tutup birlikte Allah’a teveccüh ederler. Açılan eller, yanık gönüllerde dile gelen dualara eşlik eder…

    Rahmet ve bereket mevsimi bayramla nihayet bulur. Oruçla geçirilen günleri arkada bırakıp rahatça yiyip içme imkânına kavuşmanın sevinci değildir bayram… Kulluk vazifesini yerine getirmiş ve Allah’ın gufranına kavuşmanın sevincidir bayram… Hata ve günahların ağırlığından kurtulmanın ve Cehennem ateşinden azade olma ümidiyle bayram yapar Müslümanlar…

    ***

    Yukarıdaki kısa metinle kitabımıza giriş yapmış oldum. İlerleyen sayfalarda Ramazan ayında tutacağımız oruç ve Ramazan ayı hakkında daha uzun metinler okuyacaksınız. Okumaya geçmeden önce altı bölüme ayırdığımız kitap hakkında biraz açıklama yapmak istiyorum:

    Oruç Kılavuzu isimli birinci bölümde, Ramazan ayında tutacağımız oruç ve Ramazan ayı ile ilgili temel bilgileri ele aldım: Orucun mahiyeti, farz kılınma süreci, kimlerin oruç tutacağı, orucu bozan ve bozmayan şeyler, orucun kazandırdıkları, oruç çeşitleri, diğer dinlerde oruç, teravih, itikâf, fitre, Kadir gecesi, Kur’an-ı Kerim, bayram… Bu bilgilerin rehberliğinde Allah’ın hoşuna gidecek şekilde oruç tutulacağını ve Ramazan’ın daha iyi değerlendirileceğini düşünüyorum.

    Ramazan’da Efendimiz başlıklı ikinci bölümde, İnsanlığın İftihar Tablosu’nun (sav) bu manevi iklimi nasıl geçirdiğini okuyabilirsiniz: Ramazan’a dair sözleri, davranışları, Kur’an’a verdiği ehemmiyet, dua ve zikirleri, cömertliği, iftar ve sahuru, itikâfı… Allah’ı bize en güzel şekilde tanıtan ve Allah nazarında en büyük insan Efendimiz (sav) olduğuna göre bizim O’ndan öğreneceğimiz çok şey var. Ramazan gibi bereketli bir iklimi O’nun kılavuzluğunda değerlendirmekten daha güzel şey mi olur?

    Kıssadan Hisse isimli üçüncü bölümde, Ramazan ve orucun bizden öncekilerin hayatlarını nasıl şekillendirdiğini okuyacaksınız: Efendimiz’in ashabı ile konuşmaları, keramet ehlinin hayatından tablolar, açlığın veya az yemenin faydaları, orucun medeniyetimizi şekillendirmesi, tebessüme vesile olacak latifeler… Geçmişten bize intikal eden hayatın içinden olaylarla insanın kendisine çeki-düzen verebileceğini bu sayfalarda okuyabilirsiniz.

    Ehlinin Kaleminden ismini verdiğim dördüncü bölümde on iki yazardan alıntı yaptım. Bu yazıları özetlemek mümkün olsa da aynen buraya almayı daha uygun gördüm, zira onlar işinin ehli ve bu konuda dirsek çürütmüş insanlardı. Onların kalemlerinden dökülen kelimelerin meydana getirdiği etkiyi ben sağlayamazdım.

    Beşinci bölümde, Ramazan ayını fert, aile ve toplum olarak nasıl daha iyi değerlendirebileceğimize dair 38 başlık altında tekliflerim var. Aslında çok daha fazla olan tekliflerden birbirleri ile ilgili olanları bir araya getirdim. Şimdiye kadar yaşadığım tecrübelerden hareketle kaleme aldığım teklifleri sizler bulunduğunuz ortama göre uyarlayabilir ve yeni faaliyetler yapabilirsiniz.

    Hatime niteliğindeki son bölümde vecizeler ve 99 sorudan oluşan bir test var. Öğretmenlik yaptığım zamanlarda öğrencilerimle yaptığımız yarışmalardan kalan bir hatırayı da bu vesile ile sizlere sunmuş oluyorum. Beşinci bölümde yaptığım yarışma teklifine bir katkısı olur diye düşünüyorum.

    Her daim Ramazan’ınız mübarek olsun, Allah (cc) ve Rasul’ünün (sav) istediği vasıfta mü’minler olmamız niyazıyla…

    Ali Topdağ

    İngiltere, 2019

    1. BÖLÜM

    ORUÇ KILAVUZU

    ORUÇ NEDİR?

    Arapçadaki karşılığı savm olan oruç kelimesi Türkçede bir şeyden uzak durmak, kişinin kendini tutması ve engellemesi anlamına gelir. Terim olarak, tan yerinin ağarmasından güneşin batma vaktine kadar, bir gaye uğruna bilinçli bir şekilde yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durup nefsi dizginlemek demektir.

    Oruç, Medine döneminde, hicretin ikinci yılının Şaban ayında farz kılınmıştır.

    Bir kimseye orucun farz olması için kendisinde şu üç şartın bulunması gerekir:

    1. Müslüman olmak

    2. Akıllı olmak

    3. Erginlik çağına gelmiş bulunmak

    Bu şartları taşımayanlara oruç tutmak farz değildir. Ancak erginlik çağına gelmeyen çocukları, bünyelerine zarar vermeyecek şekilde oruç tutmaya alıştırmak uygun olur.

    Oruç; namaz, zekât ve hac gibi Allah’ın bizi yapmakla mükellef tuttuğu ibadetlerden biridir. O, mü’minin içten içe Rabbiyle münasebetinin alâmetidir. Oruç, bir süreliğine de olsa beşeriliği terk etmenin, yememenin, içmemenin, şehevî arzu ve istekleri gemlemenin, dünyaya ait bağlardan sıyrılmanın, böylece Allah’a yaklaşmanın ifadesidir.

    Mümin, herhangi bir menfaat düşüncesi ile değil yalnız Allah’ın emri olduğu için ve onun rızasını kazanmak maksadıyla oruç tutmalıdır. Orucun bedene, topluma kazandırdığı hususlar vardır; fakat insan orucu bunlar için değil sadece Allah emrettiği için tutmalıdır.

    Oruç tutan insan, kötülüklerin bütününe karşı kapılarını sonuna kadar kapatmalı, onlara geçit vermemelidir. Oruç tutmak demek sadece aç ve susuz kalmak demek değildir. İnsan her zaman eli, ayağı, dili, gözü, kulağı ile işleyebileceği günahlardan sakınmaya çalışmalıdır. Oruçlu iken ibadet halinde olduğundan bu konuda çok daha hassas olmalıdır.

    Sahur yendikten sonra oruca niyet edilir. Sahura kalkılamazsa kuşluk vaktine kadar niyet edilmelidir. Dil ile niyet etmek sünnettir, unutulacak olursa bu durum orucun sıhhatine engel olmaz.

    Orucun diğer ibadetlere göre iki özelliği ve üstünlüğü vardır. Bunlardan birincisi, onun gizli ve bu sebeple son derecede ihlaslı olması, ikincisi ise, onunla nefsin kırılması ve şeytanın kovulmasıdır. Allah Rasûlü (sav) şöyle buyurmuştur: Şeytan insanın damarlarında dolaşır. Oruç tutarak onun yollarını daraltın.

    Allah Rasûlü (sav) Hz. Âişe'ye, Oruç tutmak suretiyle devamlı olarak cennet kapısını çal. demiş, Hz. Âişe de bu emir ve tavsiyeye ömrü boyunca uymuş ve sekerâta girdiği gün de oruç tutmuştur.

    Oruç, İslâm'ın beş şartından biridir. Oruç, Efendimiz’in (sav) İslâm beş şey üzerine bina edilmiştir diyerek, dinin temellerini takdim ettiği esaslar içinde yer alan bir ibadettir. Bu sebeple, Müslümanım dediği halde, oruç tutmayanlar maalesef bu binanın temel taşlarından bir tanesini kendi elleri ile yıkmaktadırlar. Tabiî ki temeli eksik bir yapının ne kadar sağlam olacağı tartışmalıdır.

    RAMAZAN AYI

    Üç ayların sonuncusu olan Ramazan, on bir ayın sultanı ve ayların en faziletlisidir. Zira bu ayda Kur’an nazil olmaya başlanmış ve ay boyunca oruç tutmak farz kılınmıştır.

    Ramazan kelimesi kızgın taş manasına gelen Ramid kelimesinden türetilmiştir. Ramazan ayı çok sıcak ve hararetli bir zaman dilimine tevafuk ettiği için ona bu ismin verildiğini söyleyenler olmuştur. Ayrıca nasıl ki kızgın taş etrafındakini yakıp yok ederse Ramazan da kulların günahlarını yakıp mahvettiği için bu aya bu ismin verildiğini söyleyenler de olmuştur. Bazıları ise Ramazan kelimesinin yağan yağmur manasına gelen ramid kelimesinden türetildiğini ve nasıl ki yağmurun yağması neticesinde yeryüzünün temizlenmesi gibi Ramazan ayında da günahların temizlenmesi sebebiyle bu aya bu ismin verildiğini söylemişlerdir.

    Allah'ın Ramazan ayını mükerrem kılınması Kur'ân-ı Kerim'in bu ay içinde indirilmeye başlanması sebebiyledir. Bu durum Duhan ve Kadir surelerinde de belirtilmiştir. O halde bu manalarla da zenginleşen Ramazan günlerinde Kur’ân okumaya ayrıca ehemmiyet verilmelidir.

    Ramazan ayı Allah tarafından diğer aylara göre farklı özelliklerinden dolayı seçilmiş bir aydır. Bu durum Kur'ân-ı Kerim'de şöyle açıklanır: "Ramazan ayı ki insanlara yol gösterici, hidayeti, doğruyu ve yanlışı birbirinden ayırt edip açıklayıcı olarak Kur'ân o ayda indirilmiştir (Bakara 185).

    ORUCUN FARZ KILINMA SÜRECİ

    Bakara 183: Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı ki, (nefsinizin gayr-ı meşru ve aşırı arzularına karşı) Allah’ın koruması altına girip takvaya ulaşabilesiniz.

    Bakara 184: Oruç, sayılı ve belli günlerdedir. İçinizden her kim bu günler içinde (onu tutamayacak derecede) hasta olur veya sefere çıkmış bulunursa, tutamadığı oruçlarını başka günlerde tutar. Şu kadar ki, bir daha hiç tutamayacak derecede hasta, yaşlı veya takatsiz olanların (veya öyle intiba verenlerin), oruç başına fidye olarak muhtaç bir fakiri bir gün (iki öğün) doyurmaları (veya karşılığında para vermeleri) gerekir. Kim de hayrına olarak bu miktarı artırır veya bilahare oruca gücü yetecek olur da ayrıca orucu tutarsa, bu onun için daha hayırlıdır. Katlanabileceğiniz hallerde zor da olsa oruç tutmanız hakkınızda daha hayırlıdır, eğer (orucun kadrini) biliyorsanız.

    Bakara 185: Ramazan ayı ki, insanlar için dupduru bir hidayet kaynağı, ayrıca apaçık hidayet delilleri ve hakkı bâtıldan ayıran ölçüler olarak Kur’ân o ayda indirildi. Artık sizden kim bu aya çıkarsa onu oruçla geçirsin. Şu kadar ki, her kim oruç tutamayacak derecede hasta veya seferde olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Allah, sizin için kolaylık diler; O, sizin için zorluk dilemez. Artık tutamadığınız günleri tutarak sayıyı tamamlar ve sizi hidayet buyurmasına mukabil Allah’ı yegâne büyük olarak tanıyıp bu tanımanın gereğini yerine getirir (Ramazanınızı oruçla ve Kur’ân’la geçirir) ve böylece umulur ki şükredersiniz.

    Bakara 186: (Ey Rasûlüm,) kullarım sana Ben’den sorduklarında, (bilsinler ki) Ben çok yakınım. Bana dua ettiğinde dua edenin duasına cevap veririm. Onlar da benim çağrıma müspet cevap versin ve bana hakkıyla iman etsinler ki, zihnen ve ruhen kemâle ulaşma yoluna girmiş olsunlar.

    Bakara 187: Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. Onlar, sizin için (sizi bürüyen, günahlardan alıkoyan, dinlendiren ve güzelleştiren) bir elbise (mesabesinde)dir; siz de onlar için aynı şekilde bir elbise (mesabesinde)siniz. Allah, nefsinize emniyet edemeyeceğinizi, (vicdanınızda yasak saydığınız bir davranıştan ötürü) kendi kendinize ihanet etmekte olduğunuzu bildiğinden size merhametle yöneldi ve (oruç geceleri için) yasak koymayarak, sizi muhtemel günahlardan korudu. O gecelerde artık onlarla beşerî münasebette bulunabilir ve Allah’ın sizin için takdir buyurduğu (nesli) arzu ve talep edebilirsiniz; ayrıca, yiyin için, fakat şafağın beyaz ipliğini (gecenin) siyah ipliğinden seçinceye (tan yerinin beyaz bir iplik gibi ağardığını görünceye) kadar. Sonra da (gelen günde) güneş batıp gece girinceye değin orucu tam tutun. Şu kadar ki, mescitlerde itikâfta iken kadınlarla beşerî münasebette

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1