Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Söz Yaşları
Söz Yaşları
Söz Yaşları
Ebook144 pages38 minutes

Söz Yaşları

Rating: 0 out of 5 stars

()

Read preview

About this ebook

“Gökyüzün mavi olsa ne yazar
Altındakileri ağlattıktan sonra”
diyor şair. Öylece susuyor, öylece kalakalıyorum. İki ellerimin arasına alıp başımı, düşünüyorum. “Gökyüzü herkese mavi midir, herkes gökyüzüne bakarken mutlu olur mu?” soruları kemiriyor beynimin içini.
“Şiir, insana hizmet eden bir araç değil, insanlığa hizmet eden bir araç olmalıdır.” diyorum. Kelimelerin anlam dünyası soyut olduğu için şiir de insanın soyutluğuyla ilgili olduğundan insanın ruh dünyasına hizmet etmeli.
İnsana hizmet eden şiir, insanın istek ve arzularına cevap verirken bir başka insanın arzu ve isteklerine zarar verebilir veya o insanın dünyasını karartabilir. Savaşlara, kavgalara, cinayetlere yazılan her övgü şiir değil bir insanlık cinayet aletidir. O yüzden yeryüzünde yâryüzünü ağlatan nice ruhsuz insan, insanlığın nefes alıp vermesini zorlaştırmaktadır. Şiir, bu anlamda insan gönlüne bir merhem, insanın tutunacağı bir dal, kendini bulacağı bir yer, sığınacağı bir liman olmalı.
Şair, işte bu duygular içinde insanlığın yavaş yavaş yok oluşunu ve dünyanın dört bir yanında zulümlerden ülkelerini, yurtlarını, yuvalarını terk edenlerin sesinin duyulmamasını ve durumdan en çok masumların ve çocukların etkilenmesini ve bu hale insanların sesinin çıkmamasını:
“Çocuksuz ülke gibi yüreğin
Ne ses var ne soluk
Haktan yana
Hakikatten yana
Hodfüruşluk kaplamış süslü cenazeni
İnlemeleri ninni sanırsın”
mısralarıyla dile getiriyor. Şimdilik insanlığa karşı işlenen cinayetlere hissiz kalanların yüreğinin çocuksuz ülke kadar sessiz, neşesiz, soğuk olduğunu ve bir cenazeden farksız olduklarını süslü cenaze ile tabir ediyor. Ve şair bunca acının içinde yer yer de sevdaya sesleniyor ve sevmek denen kutsi bir duygunun peşine düşüyor.
Sevmek: Bir tarafı uçurum dağ yolu
Sevmek: Yağmurdan kaçarken vuran dolu
Sevmek: Kırlangıcın kırılan kolu
Sevmek: Kalbe söz verip cayamamakmış
Kelimelere yeni bir ruh üfleyen şair, kelimeleri kendi ruh dünyasında kendine has imgelemiyle imgeleyip satırları arasına oldukça güçlü bir şekilde yerleştirivermiş. Halk edebiyatı geleneğine özgü şiirler yazan 6+5 duraklı, 11’li hece ölçüsünde başarılı şiirler de yazan şair, 14’lü hece ölçüsünde de oldukça yetenekli olduğu göze çarpıyor.
Şiiri insanlığın hizmetine sunmaya çalışan şair, şiirlerinde insanlığın sosyolojik hikayelerini başarılı bir şekilde işliyor. Renk, dil, din, ırk gözetmeden iyinin, iyiliğin ve güzel olan her şeyin yanında olan ve peşinden giden şairin yüreğine dünyanın her yöresinden acılar yuva yapmış ve yüreğini inim inim inletmiş. Bu yüzden de tarih sahnesi boyunca yaşanan acıları;
“Ağlatırsan nâlemle arz sallanır
Sonu mutlu masallarım yok benim
Gülüşün nisan bahar olur allanır
Kışta açan çiçeklerim çok benim”
mısralarıyla dile getirmiş.
Şairin kelimelerini yüreğinize misafir etmeniz ve şiir deryasında hoşça vakit geçirmeniz umudu ve dileğiyle...
Kitapça kalın!

Gökmenzâde

LanguageTürkçe
Release dateDec 27, 2023
ISBN9798215688311
Söz Yaşları
Author

Tuba Toprak

10 Nisan 1976 yılında 9 kardeşin 5.si olarak Aksaray’da dünyaya gelen yazar ilk, orta ve lise eğitimini Aksaray'da tamamladı.Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden 1998 yılında mezun oldu. Bir müddet Banka personeli olarak çalıştı. Daha sonra özel şirketlerde Halkla İlişkiler bölümünde görev aldı.İlk şiirini ilkokulda yazan şair, ilk ödülünü ortaokul yıllarında öğretmenler günü münasebeti ile yazdığı şiiriyle aldı. Ayrıca çeşitli gazete ve dergilerde şiirleri yayımlandı. 2001 ve 2003 yılları arasında yerel bir gazetede köşe yazarlığı yaptı.Evli, üç erkek bir kız annesi olan yazar halen Almanya'nın Bavyera eyaletinde yaşamaktadır. “Yorgun Yağmur” şairin ilk şiir kitabıdır. Yazmaya halen devam etmektedir.

Related to Söz Yaşları

Related ebooks

Related categories

Reviews for Söz Yaşları

Rating: 0 out of 5 stars
0 ratings

0 ratings0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Söz Yaşları - Tuba Toprak

    ÖN SÖZ

    Yorgun Yağmur gibi bir yürekten damla damla Söz Yaşları olarak akan bu eser; bir yürek yangını, bir şiiraltı harmanı, bir fısıltının hece hece haykırışlarıdır.

    Aşkın, hasretin, vuslatın ve sitemin köşe kapmaca oynadığı ama hep aşkın kazandığı sevda yamacıdır.

    Umudun ayazında titretirken, vuslatın şarabıyla çöllerde Leyla oluverirsiniz.

    Bazen gülüşünüzle güneşi utandırırken bazen de gamzenizin çukurlarında güller yıkarsınız.

    Ruhunuzu menzil bellemiş bir bakış mermi olur kimi zaman, kimi zaman da kalbe teyellenen yamalı bir sevda olur.

    Ben şairim şiir kokarım. Aşkı sadece yaşamaz, yazarım. Toprak gibi her şeyi sineme çeker kimini çürütür, kimine çiçek açarım.

    Bu eserimin yazım aşamasında hiçbir zaman sevgi ve desteğini eksik etmeyen, iyikim sevgili eşime ve canparem, gözümün nuru evlatlarıma;

    İlham ve motivasyonuyla her daim yol gösteren ve destekleyen, kitap hayali olmayan bendenizi ehl-i kitap eyleyen, çok değerli Şair-Yazar Gökmenzâde hocama;

    Küçük dünyam olan ve eserimin yayıma hazırlanmasından edit çalışmalarına kadar her alanda emek veren çok değerli Kalemin Dili Edebiyat Akademisi’ne ve Crab Publishing’e teşekkür ederim.

    Tuba Toprak

    TAKDİM

    "Gökyüzün mavi olsa ne yazar

    Altındakileri ağlattıktan sonra"

    diyor şair. Öylece susuyor, öylece kalakalıyorum. İki ellerimin arasına alıp başımı, düşünüyorum. Gökyüzü herkese mavi midir, herkes gökyüzüne bakarken mutlu olur mu? soruları kemiriyor beynimin içini.

    Şiir, insana hizmet eden bir araç değil, insanlığa hizmet eden bir araç olmalıdır. diyorum. Kelimelerin anlam dünyası soyut olduğu için şiir de insanın soyutluğuyla ilgili olduğundan insanın ruh dünyasına hizmet etmeli.

    İnsana hizmet eden şiir, insanın istek ve arzularına cevap verirken bir başka insanın arzu ve isteklerine zarar verebilir veya o insanın dünyasını karartabilir. Savaşlara, kavgalara, cinayetlere yazılan her övgü şiir değil bir insanlık cinayet aletidir. O yüzden yeryüzünde yâryüzünü ağlatan nice ruhsuz insan, insanlığın nefes alıp vermesini zorlaştırmaktadır. Şiir, bu anlamda insan gönlüne bir merhem, insanın tutunacağı bir dal, kendini bulacağı bir yer, sığınacağı bir liman olmalı.

    Şair, işte bu duygular içinde insanlığın yavaş yavaş yok oluşunu ve dünyanın dört bir yanında zulümlerden ülkelerini, yurtlarını, yuvalarını terk edenlerin sesinin duyulmamasını ve durumdan en çok masumların ve çocukların etkilenmesini ve bu hale insanların sesinin çıkmamasını:

    "Çocuksuz ülke gibi yüreğin

    Ne ses var ne soluk

    Haktan yana

    Hakikatten yana

    Hodfüruşluk kaplamış süslü cenazeni

    İnlemeleri ninni sanırsın"

    mısralarıyla dile getiriyor. Şimdilik insanlığa karşı işlenen cinayetlere hissiz kalanların yüreğinin çocuksuz ülke kadar sessiz, neşesiz, soğuk olduğunu ve bir cenazeden farksız olduklarını süslü cenaze ile tabir ediyor. Ve şair bunca acının içinde yer yer de sevdaya sesleniyor ve sevmek denen kutsi bir duygunun peşine düşüyor.

    Sevmek: Bir tarafı uçurum dağ yolu

    Sevmek: Yağmurdan kaçarken vuran dolu

    Sevmek: Kırlangıcın kırılan kolu

    Sevmek: Kalbe söz verip cayamamakmış

    Kelimelere yeni bir ruh üfleyen şair, kelimeleri kendi ruh dünyasında kendine has imgelemiyle imgeleyip satırları arasına oldukça güçlü bir şekilde yerleştirivermiş. Halk edebiyatı geleneğine özgü şiirler yazan 6+5 duraklı, 11’li hece ölçüsünde başarılı şiirler de yazan şair, 14’lü hece ölçüsünde de oldukça yetenekli olduğu göze çarpıyor.

    Şiiri insanlığın hizmetine sunmaya çalışan şair, şiirlerinde insanlığın sosyolojik hikayelerini başarılı bir şekilde işliyor. Renk, dil, din, ırk gözetmeden iyinin, iyiliğin ve güzel olan her şeyin yanında olan ve peşinden giden şairin yüreğine dünyanın her yöresinden acılar yuva yapmış ve yüreğini inim inim inletmiş. Bu

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1