Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Hayatın Öbür Yüzü
Hayatın Öbür Yüzü
Hayatın Öbür Yüzü
Ebook117 pages1 hour

Hayatın Öbür Yüzü

Rating: 5 out of 5 stars

5/5

()

Read preview

About this ebook

Ben, Yaşar Aynur.


Yazarım.


60 yaşını geride bırakmış, emekli olduktan sonra da çocukluk hayalim olan yazarlığa merhaba demiş biriyim. Kısmet bu zamana mı desem, yoksa kalp krizi geçirip anjiyo sonrası başka bir boyuta mı geçip yazar oldum bilemiyorum.


Gerçi, az önce çocukluk hayalim dedim. Allah kuluna gerçekleşmeyecek bir şeyi hayal ettirmezmiş. Belki de benimki de böyle bir şey herhalde. Yani, hayallerim bir mucizeyle gerçekleşti.


Kitaplarım basıldı. Dijitalde hikayelerim satışa çıktı.


Beni bu süreçte hiç yalnız bırakmayan kız kardeşimin, yazmayı bırakmamayı, yeni hikayeler yazmam için telkinleri son zamanlar da iyice arttı. Haklıydı da.. Son bir yıldır bilgisayarın başına geçip hiç bir şey yazmadım. Ama kardeşim haklıydı. Yeni hikayeler yazmalıydım. Yeni, gerçek hayat hikayeleri olmalıydı.


Yazdığım bu kitap, bilimkurgu, fantastik, aksiyon, dram ve paranormal içeren, birbirinden sürükleyici yaşanmış beş hikaye den oluşmakta. Serinin ilk kitabı olan “HAYATIN ÖBÜR YÜZÜ” adlı kitabımı umarım beğenirsiniz.


                                                                                  [Yazar, 2023]

LanguageTürkçe
Release dateMay 10, 2023
ISBN9786258196429
Hayatın Öbür Yüzü

Read more from Yaşar Aynur

Related to Hayatın Öbür Yüzü

Related ebooks

Reviews for Hayatın Öbür Yüzü

Rating: 5 out of 5 stars
5/5

1 rating0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Hayatın Öbür Yüzü - Yaşar Aynur

    YAZAR HAKKINDA

    1962 İstanbul Üsküdar doğumlu. Ortaokul ve liseyi Pendik Lisesi'nde, Üniversiteyi Anadolu üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nde okudu. Yayınlanmış, satışta olan diğer eserleri:

    ·       Kaybedilen Yıllar (Tarihi Roman)

    ·       Ağlatan Kısa Hikayeler (Hikaye Kitabı)

    ·       Şifre: Dayı'nın Akrabaları (Seri 1, Polisiye Roman e-kitap)

    ·       Şifre: Dayı'nın Akrabaları (Seri 2, Polisiye Roman e-kitap)

    ·       Şifre: Dayı'nın Akrabaları (Seri 3, Polisiye Roman e-kitap)

    ·       Karanlıkta gören gözler (Hikaye-Ekitap)

    KİTAP AÇIKLAMASI

    Ben, Yaşar Aynur. Yazarım. 60 yaşını geride bırakmış, emekli olduktan sonra da çocukluk hayalim olan yazarlığa merhaba demiş biriyim. Kısmet bu zamana mı desem, yoksa kalp krizi geçirip anjiyo sonrası başka bir boyuta mı geçip yazar oldum bilemiyorum.

    Gerçi, az önce çocukluk hayalim dedim. Allah kuluna gerçekleşmeyecek bir şeyi hayal ettirmezmiş. Belki de benimki de böyle bir şey herhalde. Yani, hayallerim bir mucizeyle gerçekleşti.

    Kitaplarım basıldı. Dijitalde hikayelerim satışa çıktı.

    Beni bu süreçte hiç yalnız bırakmayan kız kardeşimin, yazmayı bırakmamayı, yeni hikayeler yazmam için telkinleri son zamanlar da iyice arttı. Haklıydı da.. Son bir yıldır bilgisayarın başına geçip hiç bir şey yazmadım. Ama kardeşim haklıydı. Yeni hikayeler yazmalıydım. Yeni, gerçek hayat hikayeleri olmalıydı.

    Yazdığım bu kitap, bilimkurgu, fantastik, aksiyon, dram ve paranormal içeren, birbirinden sürükleyici yaşanmış beş hikaye den oluşmakta. Serinin ilk kitap ı olan HAYATIN ÖBÜR YÜZÜ adlı kitabımı umarım beğenirsiniz.

    [Yazar, 2023]

    GİRİŞ

    Ben bu yazıyı yazarken telefonum çaldı. Arayan kardeşim Ayten. Ben daha alo demeden Abi, gerçek hayat hikayelerini nereden bulabileceğini biliyorum.

    Şaşırdım tabi ki! Ben gerçek hayat hikayesini nereden bulabileceğimi burada yazıyorum. O ise, sanki telepati yoluyla hissetmiş gibi bana bulduğunu söylüyor. Ben ona cevap vermeden konuşmasına devam etti.

    Sosyal ağlarda paylaşım yap. Takipçilerinden kendi gerçek hayat hikayelerini yazarak sana atmalarını iste. Sen de onları düzenleyip kitabı tamamlarsın. Ne dersin...?

    Güzel fikirdi. Bu paylaşımı yapabilirdim. Çünkü son zamanlarda, dizilerde Gerçek hayat hikayeleri Kullanılıyor. Vakit kaybetmeden telefonumdan sosyal ağıma girdim. Bir içerik hazırladım. Ve paylaştım.

    Sevgili dostlar. Yeni bir hikaye kitabı çıkarmak istiyorum. Gerçek hayat hikayelerine ihtiyacım var. Eğer hikayelerinizin kitabım da yer almasını istiyorsanız, mail adresine gönderebilirsiniz. O kadar çok Gerçek hayat hikayesi olan takipçilerim varmış ki. Şaşırdım. Daha sonra da takipçilerimin mail adresime atacakları hikayeleri beklemeye başladım.

    Bir saat sonra telefonuma gelen bildirim sesinden sonra, bilgisayarımı açıp gelen ilk bildirime baktım. Evet, ilk hikaye gelmişti. Gelen ilk hikayeyi okumaya başladım.

    HAYATIN ÖBÜR YÜZÜ

    BİRİNCİ BÖLÜM

    BİRİNCİ HİKAYE

    SON TREN

    Yıl 1979, Ocak ayı.

    Şiddetli kar yağışında gitmekte zorlanan son tren, 00.30’da Haydarpaşa garından kalkarak Erenköy istasyonuna gelmek üzere. Tren'in silecekleri şiddetli yağan karları silmekte zorlanıyor. Makinist ise treni her zamankinden daha tedbirli kullanıyor. Bir taraftan da içinden; Hayırlısı ile şu son seferi tamamlasak. diye mırıldanıyor.

    Tren, yavaş yavaş istasyon a girip durdu. Kapılar açıldı. İstasyon da treni bekleyen bir kişi var. İçeri girdi, arkasından kapılar kapanarak tren hareket etti. İlk önce silkinip daha sonra da üzerinde ki karları yere boca ettik ten sonra başında ki kapişonu çıkarıp arkaya attı.

    Başını sağa ve sola çevirerek kompartımanın içine göz gezdirdi. Son sefer olmasına nazaran, her zamanki gibi tüm koltukların dolu olduğunu gördü.

    Faruk:

    Yine ayakta gideceğim! diye için den geçirdiği sırada, sol tarafından; Gamze:

    Burada yer var beyefendi! Gelin buraya oturun!

    Bir bayanın kendisine seslendiğini duydu. O tarafa bakıp oturmak için o yöne hareket etti. Koltuğa oturarak kabanının fermuarını açıp geriye yaslandı. Kendisine yer gösteren bayana;

    Faruk:

    Teşekkür ederim!

    Teşekkür etti. Tren yol aldıkça, her istasyon da kompartıman birer ikişer boşalmaya başladı. Maltepe’den sonra kompartıman da sadece kendisine seslenen bayan ve kendisi kaldı. Camdan dışarı seyreden kadın başını çevirerek karşısında ki adama;

    Gamze:

    Bizden başka kimse kalmadı!

    Diyerek konuşma faslı yaratmaya çalıştı.

    Faruk; yirmi beş yaşlarında, bir seksen boyunda, sarışın, mavi gözlü, geniş omuzlu. Erenköy’de kumarhanede koruma olarak çalışıyor. İşi icabı ciddi olması gerektiğinden, yüzü kolay kolay hiç gülmüyor.

    Gamze; Düz siyah saçlı, ela gözlü, bir yetmiş boyların da yirmi üç yaşlarında alımlı bir kadın. Pendik’e gelene kadar Gamze, Faruk’u tanıması için kendisini soru yağmuruna tuttu.

    Tren Pendik’e gelmiş, Faruk ve Gamze ile beraber trenden iki kişi daha inerek yolcu salonuna girdiler. Dışarısı çok soğuk ve yağan kardan göz gözü görmüyor. İçerisi ise sıcak. Gamze Faruk’a dönerek;

    Gamze:

    Sizin ev yakın mı? Eğer uzaksa bana gidelim!

    Faruk; yeni tanıştığı birinin kendisini evine davet etmesine çok şaşırmış olacak ki, dudaklarından dökülecek kelimeler çıkmakta zorlanıyor.

    Faruk:

    Evim o kadar uzakta değil, Sapanbağları’nda. Yavaş yavaş giderim! Siz yine de sağolun.

    Gamze:

    Ben yalnız yaşıyorum! Benim için mahsuru yok. dedi gamze.

    Bu şiddetli kar yağışı da olsa gideceği yer uzak değil.

    Faruk:

    Kapişonu iyice yüzüme doğru indirir, kaşkolu da iyice sardım mı yavaş yavaş giderim.

    Diye düşündü, Faruk. İlk anda tren de Gamze’ye karşı bir şeyler hissetmemiş ama şimdi öyle mi! Gamze’nin içini titreten ses tonu, kanının deli gibi hızlı akmasına sebep oluyor. Bu süre içinde her ikisi de farkında olmadan yolcu salonundan dışarı çıktılar.

    Faruk:

    Peki.. Sizi kıracak değilim! Bu gece sizin misafirinizim.

    Gamze atkısını başına sararken;

    İyi o zaman buyurun gidelim.

    Gazipaşa caddesinden sahile doğru yürümeye başladılar.

    Bina'nın üçüncü katı. Gamze kapıyı açarken Faruk çekinerek geride durur. Kapıyı açıp içeriye girer Gamze. Sonra Faruk'u davet eder;

    Gamze:

    Faruk bey çekinmeyin lütfen, buyurun.

    Kabanlarını çıkarıp salona geçerler.

    Gamze:

    İçerisi baya soğuk değil mi? Evden çıkarken kaloriferi kapatıyorum. Sen biraz otur, ben hemen kaloriferi açayım. Birazdan ısınır zaten.

    Faruk:

    Siz bilirsiniz. İçerisi o kadar soğuk değil.

    Gamze:

    Bence soğuk Faruk. İçerisinin dışarıdan bir farkı yok. Baksana neredeyse dişlerim takırdıyacak.

    Faruk Gamze'nin yüzüne bakar;

    Faruk:

    Doğru söylüyorsun. O zaman çay da içeriz değil mi?

    Gamze:

    Herhalde içeceğiz. Ben çayın yanında bir şeyler de hazırlarım şimdi.

    Yıl 1979. Aralık ayı.

    Balıkesir Saat 06.30

    Her yer zifiri karanlık. Güneşin doğmasına bir saatten fazla zaman var.

    Hava bulutlu. Yağmur yağdı yağacak. Az sonra

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1