Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Ne Yapmalı?
Ne Yapmalı?
Ne Yapmalı?
Ebook114 pages1 hour

Ne Yapmalı?

Rating: 0 out of 5 stars

()

Read preview

About this ebook

Kitap, yazarın, felsefe, aşk, siyaset gibi insan hayatını yakından ilgilendiren hususlara dair kısa ve çarpıcı yazılarından oluşmaktadır. Ders veya akıl verme kaygısından çok olayların farklı bakış açıları ile yansıtılması yoluna gidilmiştir.

LanguageTürkçe
Release dateMar 17, 2023
ISBN9798215833124
Ne Yapmalı?
Author

Suleyman Turan

Suleyman Turan was born on 6th May 1976, in Tunceli. He graduated from Akdeniz university tourism faculty in 1999. He can speak Turkish, French, English and a little Italian. Turan wrote ten books about philosophy and politics.

Read more from Suleyman Turan

Related to Ne Yapmalı?

Related ebooks

Reviews for Ne Yapmalı?

Rating: 0 out of 5 stars
0 ratings

0 ratings0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Ne Yapmalı? - Suleyman Turan

    İÇİNDEKİLER

    BÖLÜM 1 

    Albert Einstein, Demokrasi ve Kitleleşme .................................     4

    Sosyalizm ve Kapitalizm .........................................................    7

    Diyojen ve Onur ....................................................................    10

    Alem Sanal, Yaşattıkları Gerçek! ...............................................   11

    Laikliğe Bir Bakış ....................................................................   12

    Muhalif Olmak .......................................................................   14

    Şifreler, Düğmeler ve Sabırsızlık Üzerine ...................................... 15

    İnsanoğlunun Acımasızlığı ........................................................  16

    Suç, Ceza ve Kader ..................................................................   18

    Zaman Kavramına Bakışım ........................................................   19

    Evrendeki İşaretler ...................................................................   20

    Teknoloji ve Uygarlık İlişkisi ......................................................  21

    TSK ve Lanetlemek Üzerine .......................................................  22

    Kendimden Notlar ..................................................................... 23

    Öngörülemeyeni Öngörmek .......................................................  25

    Tanrı’nın Varlığı .......................................................................  26

    Komplo Teorisi .........................................................................  29

    Kaotik Dünya ve Acılarımız ........................................................  32

    Liyakat Üzerine ........................................................................  33

    Kopyala Yapıştır Dönemi ...........................................................  35

    Teknoloji, Sabır ve Empati .........................................................  36

    Bayramlar ve Toplu Mesajlaşma Üzerine .....................................  37

    Tora Bora' da Çoban Olmak .......................................................  38

    Ölüm ve Öbür Dünya Üzerine ....................................................  39

    Bilimsel Olmayan Açıklamalar ................................................  43

    Şikâyet .................................................................................  44

    İyimser ile Kötümser ................................................................  46

    Geçmişe Duyulan Özlem .........................................................  47

    En Büyük Sınavlara Hazırlık ....................................................... 48

    Bir Filozofun Acılarına Dair ......................................................  49

    Küreselleşme ............................................................................  54

    Derin Devlet ...........................................................................  59

    Çelişki Bunun Neresinde? ...........................................................  59

    Her Koyun Kendi Bacağından Asılır Anlayışı .................................  60

    Özgürlük .................................................................................... 63

    Özelleştirme Üzerine ...................................................................  64

    BÖLÜM 2 

    Post Modern Zamanlarda İnsan ilişkileri .......................................  69

    Kadınlar Hakkında Kim Ne Biliyor? ..............................................  72

    Nerede Hata Yapıyoruz? .............................................................  77

    Aşırı Kıskanç Kadını Anlamak ......................................................  80

    Zengin Kız Fakir Erkek ................................................................  83

    Gizemli ve Mesafeli Olmaktaki Çekicilik ........................................  87

    Kırmızı Şarap Eşliğinde Şömine Keyfi ...........................................    91

    Ruh İkizliği mi Zıtların Birliği mi? .................................................. 92

    Papatya Falları ...........................................................................  93

    ––––––––

    Varlığı, beni kutup soğuğundan, sıcak bir kumsala savurmuştu. İlk karşılaşmamızda, yüzünde sıcak, içten bir bakış belirivermişti. Yanağındaki minik gamze belli belirsizdi. Merak içinde gözlerine bakıyordum. Konuşmaya başladı ve adımı bildiğini söyledi. Hatta, ne iş yaptığımı da! Beni anlatırken bana; o kadar sevgi dolu, koruyucu ve samimi bakıyordu ki keşke bu an, milyarlarca yıl sürse diyordum içimden. Çünkü, Ondan sonra kendimi hiçbir zaman o kadar iyi hissetmeyecektim. Tüm hüzünleri sonsuzluğa gömen, hayat verici, diriltici bir enerji dalgası yayıyordu ve gerçekten muhteşem bakıyordu!

    Çok tuhaf günlerdi; fırtınalı günlerdi. Güç gösterilerinin moda olduğu zamanlardı ve nedense hesaplar tutmuyor; kazanan daima zayıf taraf oluyordu.

    Ona tekrar kavuşursam bakır altına, kumsaldaki şekilsiz taşlar elmas ve zümrüte dönüşecektir. Sonsuz güzelliklerini yazabilmek için kalemimi gökkuşağına batırıyorum.

    Bu kitap,

    Hayat yürüyüşümde, güzel bir yerde rastladığım,

    En hüzünlü anımda bile dalga dalga yayılan diriltici bir fırtına estiren,

    Ruhumu dinginleştirip; engin, şiirsel maviliklere yol aldıran,

    Kendim kadar aklımda,

    Düşlerimin işgalcisi,

    Gül denizleri içinde hayal ettiğim o güzel kıza adanmıştır.

    Ne Yapmalı?

    (Biraz Felsefe, Biraz Siyaset, Biraz Aşk)

    BÖLÜM 1

    Albert Einstein, Demokrasi ve Kitleleşme

    Bir an için hayal kuralım ve Albert Einstein’ın hayatta olduğunu; bilimsel araştırmalar yapmak için Ortadoğu’da bir kasabaya yerleştiğini düşünelim. Bulunduğu yerde iki yüz doksan dokuz kişi yaşıyor ve Einstein gelince nüfusu üç yüze ulaşıyor olsun. Burada, uzun zaman kalınca seçimlerde oy kullanmasında bir sakınca görülmüyor ve O da tercihini yapıyor, varsayalım. Albert Einstein dâhil oy kullanma yaşındaki insan sayısını yüz seksen olarak hayal edelim. Kasabada yaşayan herkes (Einstein ve diğer bir kişi hariç) muhafazakâr çizgide insanlar. Seçimde iki parti yarışıyor. Muhafazakâr olmayan o bir kişi sosyalist çizgideki partiden aday oluyor ve karşısında aşırı sağcı muhafazakâr diğer bir kişi var. Sandıklar açılıyor. Sosyalist Partiye toplam iki oy çıkıyor. Oylardan biri Albert Einstein’a diğeri de adayın kendisine ait. Bu durumda seçimi %98,88 oranla Muhafazakâr parti kazanmış olur.

    Bu noktada soru şu: En eğitimlisi Lise mezunu olan insanlar, bir dâhiyi yönetmeye çalışırsa neler olur? Eline her türlü gereci tutuştursan bir tüfek yapamayacak insanlar, atom bombasının mucidini nasıl yönetecekler? Ona nasıl hükmedecekler?

    Özgür birey olamamış, feodal bağlarından sıyrılamamış; bir tarikat lideri veya feodal şefin etkisi altındaki onlarca insan, bir partiye blok halinde oylar yağdırırlarsa, o oyların demokrasi çıtasına bir katkısı olur mu?

    Kafa karışıklığına yol açan başka bir sorun da şudur: Bir memlekette, iki partinin yarıştığını, birinin %51 diğerinin %49 oy aldığını farz edelim. Bu durumda söz konusu yer, neredeyse halkın yarısının istemediği bir iktidar tarafından yönetilecektir. Herhalde bu durumu insanlık tarafından en çok tercih edilen sistemin bir cilvesi olarak görmek gerekir!

    Seçim sonuçlarının bütünüyle seçim sistemine bağlı olduğu bir gerçektir. Örneğin ülkemiz siyasal tarihinin dönüm noktası olan ve Demokrat Parti'yi iktidara taşıyan 1950 seçimlerinde çoğunluk sistemi uygulanmıştı. Yüzde olarak DP 53.38, CHP %39.9 oy almıştı. Ne var ki, uygulanan seçim sistemi nedeniyle DP 416, CHP 69 milletvekilliği kazanmış oluyordu. Yani, %53.38, %85 ile %39.9, %14.1 ile temsil ediliyordu. Bu durumda milli irade yönetime ideal olarak yansımış oluyor muydu? Elbette ki olmuyordu.

    Peki, Demokrasiden vaz mı geçelim? Elbette ki hayır. İdeal demokrasi için çaba sarf edelim diyorum, kastım tam da budur. İnsanları eğitelim! Farkında olmalarını sağlayalım! Bilinç düzeyi üst seviyede, özgür bireyler olarak oylarını kullanmaları yönünde zemin oluşturalım! Dahası, halk iradesinin gerçekten yönetime yansımasını sağlayacak bir sistem oluşturalım! Madem istediğimiz halk idaresi!

    Winston Churchill, 1947’deki Avam Kamarası konuşmasında Demokrasi en kötü yönetim biçimidir der ve sonrasına ekler bugüne kadar denenen diğer bütün yönetim şekilleri hariç tutulursa. Yani şimdiye değin ortaya konmuş yönetim biçimleri arasında demokrasi en iyisidir, ancak kendi içinde çok büyük çelişkilere, problemlere ve açmazlara da sahiptir. Dolayısıyla yapılması gereken demokrasi içinde kalarak çelişkilerini minimize etmektir.

    Elbette ki siyasetçiler, Einstein seviyesindeki

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1