İçgüdü
()
About this ebook
Alp'in en yakın arkadaşları ona ihanet eder, yapmadığı bir suçtan dolayı onu kurban seçerler.
Bir süre sonra arkadaşları onu arar ve ondan sadece yardım isterler ama nedenini söylemezler.
Alp ise şüpheye düşer ve yardım etmek için arkadaşlarını aramaya başlar.
Onları bulduğunda ise zincir açılmaya başlar, ölüm mezarından çıkıp günışığına çıkar ve geçmişin karanlık izleri onu aydınlıkta bile takip etmeye başlar...
Related to İçgüdü
Related ebooks
Aşkın Üç Yönü Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsSuskun Dostum Yusuf: Benim Kitaplarim, #6 Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsAşk Aşk İçinde Rating: 3 out of 5 stars3/5Pastoral Senfoni Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsGörevli Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsMavi Kan Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsKızsız Hayat Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsGüç Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsBir VAMPİRE Aşık Olmak Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsAşk, Sevgi, Merhamet Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsGeç Olmadan Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsCin Büyüsü Rating: 5 out of 5 stars5/5Ufkun Ötesinde Ütopyayı Keşfetmek Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsKızıl Karanlık Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsAt Kuyruklu Kız Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsYakışıklı Olmak; Talih Mi, Lanet Mi? Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsÜmit Rıhtımı: Kaybolanlar Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsBirinci Tekil Şahıs Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsDuygusal Kısa Öyküler - 2: Sade, Duygusal, Sürpriz ÖYKÜLER Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsruhumdaki yaralar Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsYanılsamalar Rating: 5 out of 5 stars5/5Sevgilim & Ablası Rating: 4 out of 5 stars4/5İçimizdeki Şeytan Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsDüğüm Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsZift Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsAlacaKaranlık Uykusu Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsSon Defa Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsKötü Kız Kötü ÇoçuK Rating: 3 out of 5 stars3/5Organik Hikayeler II Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsERKAN: - Her şey basit - Rating: 0 out of 5 stars0 ratings
Related categories
Reviews for İçgüdü
0 ratings0 reviews
Book preview
İçgüdü - C. Buğra ESER
I. KISIM
HİSLER YALAN SÖYLEMEZ
7 ARALIK 1998
Yine o kapının önünde duruyordu.
Mavi gözlü adam bir tereddüt içerisindeydi. İçgüdüleri beyninin ve kalbinin arasında mekik dokuyordu.
Derin bir nefes aldı ve kapı kolunu tuttu, yavaşça açtı. Bir hastane odasına bakıyordu. Karşısında yeni doğum yapmış bir kadın vardı, gözleri kapalıydı, uyuyor olmalıydı. Kadın çok zayıftı, Etten arınmış sadece kemikleri kalmış bir bedene sahipti. Göz çukurları içine çökmüştü. Hastane kıyafetleri ve üzerindeki battaniye olmasa daha da zayıf gözükecekti.
Mavi gözlü adam içeri girdi ve kapıyı arkasından kapattı, biraz gıcırdama sesi çıktı. Kadın yavaşça gözlerini açtı, birkaç kez kırptı ve ona baktı.
"Getirdin mi?" diye sordu kadın.
Mavi gözlü adam sadece kafa salladı.
"Yapman gerekeni yap lütfen. Daha fazla beklemek istemiyorum," dedi. Sesi çok cansızdı.
Mavi gözlü adam ona doğru yaklaştı, yanına oturdu. Bacakları ve elleri titriyordu, alnında terden baloncuklar oluşmaya başlamıştı. Titreyen ellerindeki şırıngayı kadının koluna bağlı olan seruma doğru yaklaştırdı. Kadın aniden onun kolunu tuttu. Onun tutan eli sanki orada yoktu, sadece tenin verdiği bir his vardı. Kadın bacağının arkasında sakladığı, buruşmuş kağıdı ona doğru uzattı ve, Bunu ona zamanı gelince ver,
dedi. Kadın gözlerini yavaşça kapattı. Mavi gözlü adam kağıdı eline aldı. Bir mektuptu bu. İçinde şıngırdayan bir şey de vardı. Mektubu hızlıca ceketinin cebine koydu.
Gözleri dolmaya başlıyordu, daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştı. Titreye titreye şırıngayı yavaşça seruma batırdı. Islak gözlerini kapattı ve şırınganın içerisindeki sıvıyı seruma yavaşça boşalttı. Serumun içerisindeki saydam sıvı azar azar koyu bir renk alıyordu. Sanki güneş dünyaya küsüp insanları karanlığa mahkum etmişti.
Ardından duyduğu tek ses, cihazdan gelen ve sürekli artmakta olan bip sesiydi...
1. BÖLÜM
Yine o bilindik hisler içimdeydi.
İçgüdülerim çalışmaya başlıyordu ama kulaklığımdan gelen metal müzik sesi onu az da olsa bastırmama yetiyordu.
Otobüsteydim, arkadaşlarımla kafede otururken telefonuma gelen bir mesajdan dolayı dostlarımın evine gidiyordum. Beni çağırıyorlardı. Nedenini bilmiyordum, söylememişlerdi. Okey, bilgisayar oyunu değildi herhalde. Öyle olur diye düşünüyordum ama hislerim ise tam tersini, çok kötü bir şey olacağını söylüyordu bana. Bunu ne kadar bastırmaya, müziğin sesini arttırsam da işe yaramıyordu.
Kötü bir şey olacaktı.
Otobüsten indim ve evlerimiz dip dibe olan arkadaşlarımın oturduğu apartmana doğru yürüdüm. Kapının önüne geldim. Kalbim güm güm atmaya başlamıştı bile. Onlarca kez geldiğim bu kapının önünde böyle bir şeyler hissetmek pek de alışıldık bir durum değildi.
Derin bir nefes aldım ve zili çaldım. Biraz bekledikten sonra yılların üniversite dostlarım beni eve davet etti. Ayakkabılarımı çıkardım ve içeri girdim.
Devamında ise şöyle oldu: Dostum bildiğim, yılların getirdiği arkadaşlığına sahip olduğum iki insan olan; Alperen ve Deniz karıştıkları saçma sapan bir mevzu yüzünden masum olan beni suçlamışlardı. Olay gerçekten çok saçmaydı, onlar mı yapmıştı yoksa başkaları mı bilmiyordum. Konu saçma olmasına saçmaydı ama eğer gerçekleşecek bir sonucu varsa da o ikisinin üniversite ve gelecek hayatını tehlikeye atacaktı. Haklarında tutanak tutulup, siciline ceza işlenilecek ve üniversiteden atılacaklardı. Onlarda kendi arkadaş çevrelerinden dolayı, kurban olarak beni seçmişler ve herhangi bir şey kanıtlayamayacağımı düşünerek beni suçlamışlardı. Konuyu, bütün tarafları bir araya getirsem çok rahat bir şekilde çözerdim ama onlar pek bundan yana değillerdi. Hatta Deniz bana bıçak bile çekmişti. Ölümle tehdit etmişti. Bunu dostum bildiğim bir insanın; bir günde değişip, bana güvenip konuyu çözmeme değil de kendi menfaatlerini düşünüp yapması da ayrıca bir zoruma gitmişti. İki buçuk saatlik anneme hakaretler, ölüm ve işkence tehditlerinden sonra, bütün bu olaylardan habersiz diğer ev arkadaşları olan Umut geldi, sanki olaydan haberi varmış da yokmuş gibi davranıyordu. Bana göz ucuyla bakıp yanımdan selam bile vermeden geçmişti.
Berbat bir histi.
Şu an nefret ettiğim ve asla sevmediğim sigarayı, kapalı bir çardağın altına