Semtin Gerçek Sahipleri

By Banu Akeloğlu

Teknolojiyi çok seven ve çok iyi kullanan biri olmama rağmen hâlâ romanları kitaptan okuyorum, alışverişi yerinden kendim yapıyorum.

Mahallede seksek oynamış, yağ ve bal satmış, duvarlara oturup arkadaşlarıyla çekirdek çitlemiş bir çocuk olarak günümüz çocuklarının en çok buna ihtiyaç duyduğuna inanıyorum. Teknolojiyi de çok yakından takip ettiğim için Banu Akeloğlu'nun bu sentezi yakaladığını görüyorum.
Tüm bunların üstüne de polisiye öğeler eklenince tadına doyum olmayan bir kitap ortaya çıkmış.

Sadece çocuklara değil, çocuklarını anlamak zorunda kalan büyüklere de…

Ayşe Erbulak

• Language: Türkçe
• Publisher: Yol Akademi
• Release date: Jan 26, 2024
• ISBN: 9798224282210

Book preview

SEMTİN GERÇEK

SAHİPLERİ

Banu AKELOĞLU

MYTHOS KİTAP – 49785

ISBN: 978-625-8208-66-5

UYARI

Elinizdeki kitap tablolar ve şekiller gibi görsel öğeler içerdiğinden dolayı, e-kitap versiyonuna çevrilirken kullandığınız elektronik okuyucuya bağlı olarak az da olsa bir takım şekil bozuklukları içerebilir. Kitabın basılı versiyonu bu tür hatalar içermezken, her okuyucunun kullandığı teknolojiye bağlı küçük hatalar içermesi ihtimalinden dolayı affınıza sığınırız.

––––––––

Y’ol Kurumsal Hizmetler  San. Ve Tic. Ltd. Şti.  Hasan Mevsuf Sokak Aydın Apt. No:2 K:4 ÇANAKKALE

0 850 244 17 02

www.yolakademiyayinevi.com

––––––––

Özcan Atıl’a...

BANU AKELOĞLU

1980 yılında Adana’da doğan Banu Akeloğlu, üniversiteye kadar Adana’da öğrenim gördü. 2004 yılında Doğu Akdeniz Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun olup, Adana, Kıbrıs ve İstanbul’da otomotiv sektöründe farklı firmalarda yöneticilik yaptı.

Bunun yanı sıra eğitim koçluğu, biyometrik yüz okuma ve profil tanımlama konularında Haliç Üniversitesi’nden uzmanlık almıştır.

Türkiye Polisiye Yazarları Birliği yönetim kurulu üyesi olan Banu Akeloğlu, bir kız çocuğu annesidir. Mini Mini Cinayetler serisi adı altında, polisiye öyküleriyle Podcastler üretmenin yanı sıra, bir gazetede köşe yazarlığı yapmaktadır.

Yazarın Eserleri

Çünkü, 2018 (2. Baskı - Arsine Yayınları)

Göz Göz Göztepe, 2019 (2. Baskı - Cinius Yayınları)

Dedektif Miramu,2021 (Cinius Yayınları)

Fâni Öyküler, 2021(Cinius Yayınları)

Karmakarışık Kolektif Öykü Kitabı, 2021 (Gölge – Çınar   Yayınları)

Dark Polisiye Birinci Kitap, 2021 (Günâhkar İstanbul – Dark İstanbul Yayınları)

Dark Polisiye İkinci Kitap, 2021 (Muhbir Cinayeti – Dark İstanbul Yayınları)

Salgın İstanbul, 2021 (Gorgo Virüsü – Dark İstanbul Yayınları)

Korona Günlerinde Umut Öykü Kitabı, 2022 (Umut, İstanbul Kültür ve Sanat Komisyonu)

Metaverse Cinayetleri, 2022, Dark İstanbul Yayınları

Ödüller

İstanbul Öykü Yarışması, Mansiyon Ödülü

İşkad, Yılın Sosyal Girişimci Kadın Ödülü

––––––––

ÖNSÖZ

Günümüzde teknolojinin ilerlemesiyle birlikte, çocukların fiziksel aktivitelerinin kısıtlandığını ve akabinde mental motor becerilerinin sağlıklı gelişemediğini görüyoruz. Beyin gelişimi anne karnında başlar ve ilk nöronlar oluşur. Çocuk nörolojisi uzmanı olarak, ekrana bakma ve hareketsiz kalma sürelerinin uzamasının, miniklerin beyin gelişimini olumsuz yönde etkilediğini söyleyebilirim. Sağlıklı bir beyin gelişimi için çocukların doğru beslenmeleri, amaca uygun oyuncak seçimleri ve zekâyı körelten objelerden uzak tutulmaları gerekmektedir. Çocukların farklı deneyimler yaşamalarını sağlamak, yeteneklerinin ve ilgilerinin doğru yönlendirilmesi, duygusal ihtiyaçlarına yerinde cevap verilmesi gibi önemli hususlara dikkat edilmesi lazım. Eski zamanlarda olduğu gibi çocukların mahalle aralarında ya da sokaklarda oynadıkları oyunlar artık maalesef mazide kaldı. Bu kitapta yazar, teknolojinin gelişimiyle birlikte çocukların değişen oyun kavramlarıyla, eski zamanlardan kalan mahalle arkadaşlığı kavramını harmanlayıp bizlere keyifli bir macera kitabı sunuyor.

Uzm. Dr. Tamer ÇELİK (Çocuk Nöroloji Uzmanı)

BİRİNCİ BÖLÜM

Nihayet haftanın son günü gelmişti. Bir önceki gün ödevini eksik yaptığı için matematik öğretmeni onu etüte bırakmıştı. İçinden söylene söylene ödevlerini tamamlamış, bu yüzden herkesten çok sonra okuldan çıkabilmişti. Okulun bahçesinde kimse kalmamıştı. Kış mevsiminden dolayı hava erken kararıyordu. Okulun kapısından çıktığında derin bir nefes alıp havayı kokladı. Sis çökmeye başlamıştı ve denizin o müthiş kokusu burnunu doldurmuştu. Herkes ne çabuk evine gitmişti. Sokakta kendisinden başka çocuk yoktu. Okulla ev arası on dakikalık bir yürüme mesafesi kadardı. Sis, onu biraz ürkütmüştü. Hızlı adımlarla eve yürümeye devam ederken, ayağına takılan şey yüzünden az kalsın düşüyordu. Dönüp arkasına baktığında bunun bir kalem kutusu olduğunu gördü. İçinden kalemler saçılmıştı. Birisi düşürmüş herhalde diye düşündü. Yoluna devam etti, birkaç adım sonra yerde bir tek eldiven ve hemen yanında da bir bere gördü. Çocuk eldiveni ve beresiydi bu. Aynı çocuk bunları da düşürmüş olabilir miydi? Geri dönüp, düşenleri toplayıp toplamama arasında karar vermeye çalışırken yolun sonunda, tam köşe başında yerde yatan birinin ayağını gördü. Çok korkmuştu. Köşe başına doğru tedirgin adımlarla yürüdü, yerde yatan kişinin bir çocuk olduğunu düşünmüştü çünkü ayakları neredeyse onunkilerinkiyle aynıydı. Yavaşça ilerledi, kalbinin sesi, kulaklarından çıkarak tüm sokağa yayılıyordu adeta. Tam köşeyi döndüğü anda ayağın sahibi ansızın hareket etti, aynı anda o da yerinde sıçradı. Yerde yatan çocukla o an göz göze geldi. Moraran gözüyle, yerde yatan çocuk sınıf arkadaşı Eren’di. Şaşkınlıktan ne yapacağını bilemez bir