Kaybolan Çocukluk
By Mehmet Çelik
()
About this ebook
Bu kitap küçük bir çocuğun daha ilk hayatı yaşamaya başladığı döneminde yaşadıklarını anlatıyor. Yaşadığı taciz olaylarını ve karşılaştığı kötü niyetli insanların ona verdiği zararlardan bahsediyor. Bu yaşadıklarının onun psikolojisine ve ruh sağlığına verdiği zararlardan bahsediyor. Ailesinin bu dönemde ona bakış açısını gösteriyor. Bu dönemdeki aile ve iş ilişkilerinin onun üzerinde kurduğu baskıyı anlatıyor. Onun bu baskıdan kurtulma çabasını ve aradğı kaçış yollarını anlatıyor.
Mehmet Çelik
Mehmet Celik was born in 1993. He was born in Diyarbakır as the 4th child of a family with 5 children. He continues to live as someone who always aims to be a good writer and plans his life by dreaming about it.
Read more from Mehmet çelik
Sağlıklı beslenme hakkında bilgiler Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsMutlu Mide Mutlu Hayattır Rating: 0 out of 5 stars0 ratings
Related to Kaybolan Çocukluk
Related ebooks
Günümüzden Yaşanmış İbretlik Öyküler Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsMeriç'i Geçerken Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsOyuncak Yiyen Canavar: Çöpten Öğrendiğim Hayat Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsGöl Hikayeleri: Gahbe Gençlik Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsReyhan Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsNekbetlik Delaleti Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsMeriç'e Düşen Dua Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsSen Benimsin: "2015'te geçen bir aşk hikayesi" Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsDuygusal Kısa Öyküler - 2: Sade, Duygusal, Sürpriz ÖYKÜLER Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsUzun Hikaye Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsKadife'nin Rüyası Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsMercan’ın Gözyaşları Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsÖlüm Meleği: Mehmet Acıoğlu Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsTurkish Short Stories: Turkish Short Stories Series, #1 Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsHer Şeyin Başı Merkür Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsKar Aydınlığı Rating: 1 out of 5 stars1/5Gelirken Ekmek Al Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsElifcan Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsÖrge Sokak Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsOrganik Hikayeler III: Organic Stories, #3 Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsHikayelerimden Seçkiler -1 Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsParçadan Bütüne Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsZürafanın Öykü Kutusu Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsMeshid Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsEnkaz: "Sıfır Noktası" Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsKadın İsterse... Rating: 2 out of 5 stars2/5Dirmil Ömürcüsü: Roman Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsBangkok'Un Kaplan Zambağı: İntikam Çicekleri Açtığında! Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsSanal Cinayet: "Kurda Tuzak Kurmak Bazen Ölümcül olur" Rating: 0 out of 5 stars0 ratings
Reviews for Kaybolan Çocukluk
0 ratings0 reviews
Book preview
Kaybolan Çocukluk - Mehmet Çelik
Kaybolan Çocukluk
Mehmet Çelik
Published by Mehmet Çelik, 2023.
While every precaution has been taken in the preparation of this book, the publisher assumes no responsibility for errors or omissions, or for damages resulting from the use of the information contained herein.
KAYBOLAN ÇOCUKLUK
First edition. February 23, 2023.
Copyright © 2023 Mehmet Çelik.
ISBN: 979-8215650219
Written by Mehmet Çelik.
Also by Mehmet Çelik
Kaybolan Çocukluk
Lost Childhood
Informatıon About Healthy Eatıng
Sağlıklı beslenme hakkında bilgiler
Happy Stomach İs Happy Life
Mutlu Mide Mutlu Hayattır
İçerik tablosu
Title Page
Copyright Page
Also By Mehmet Çelik
Dedication
KAYBOLAN ÇOCUKLUK
Sign up for Mehmet Çelik's Mailing List
Also By Mehmet Çelik
About the Author
About the Publisher
Bu kitabımın yayınlanmasında bana yardımcı olan Draft 2 Digital ekibine teşekkürler. İyi bir yazar olma yolunda yürüdüğüm bu yolda yanımda olduğunuz için teşekkür ederim.
KAYBOLAN ÇOCUKLUK
Yaz sıcağının yine fena bir şekilde bastırdığı günlerden biriydi. Şehir denizden uzak ve bir damla rüzgara hasret insanlarla doluydu. Alper ve arkadaşları evlerinin bulunduğu apartmanda aşağıda birlikte buldukları eski bir leğenin üzerinde merdivenlerden aşağı sırayla kayıp eğleniyorlardı. Daha sonra bulundukları binanın damına çıkıp damda bulunan su deposunun borularının üzerinden koşarak yakalamaca oynuyorlardı. Koşarken yaptıkları sesten rahatsız olan bina sakinlerinden Rukiye abla dama gelip bağırarak çocukları aşağı evlerine dönmeleri için kovaladı. Alper arkadaşlarından ayrılıp eve geldiğinde annesi geceden buz yapmak için taslara doldurduğu suları kontrol edip donmuş olanları oğlu Alper’e götürüp satması için hazırlıyordu.
Alper bu buzları aşağıda hemen apartmanlarının yanında bulunan ve içerisinde yaşlı adamların bulunduğu kuyumcu dükkanları ile dolu olan bir çarşıda satmaya götürecekti. Annesi onu sokakta diğer serseri çocuklarla birlikte fazla vakit geçirmesin diye şimdiden çalışmaya hazırlıyordu. Kuyumcu çarşısında yaklaşık 50 tane dükkan vardır ve bu dükkanların kimisi içine 3 kişinin sığabileceği genişlikte kimisi de biraz daha büyük dükkanlardı. Alper çarşıya girdiğinde sırayla bu dükkanlara tek tek girerek buzları satmaya çalışıyordu. Çarşı tarihi bir çarşı olduğu için bu kuyumcu dükkanlarında ne bir çeşme bulunurdu ne de bir lavabo o yüzden bu amcalar çarşının orta yerinde bulunan bir çeşmeden akan sudan faydalanıp , yanlarında bulundurdukları mavi renkli ve yaklaşık 5-10 litre civarında su alabilen termoslara su doldurup daha sonra o suyu soğuk tutabilmek için buz bulundururlardı.Kimisi bu işi evde hallederdi kimisi de Alper den alırdı buzunu . Alper buzu bitirdikten sonra eve gider ve kazandığı parasını annesine veriyordu. Daha sonra arkadaşları ile oyun oynamak için onları bulup oyun oynardı.
Akşam olmuş yine güneş batmıştı Alper in annesi Mevlüde hanım yine mutfağa yemek pişirmek için girmişti. Birşeyler pişiriyordu. Alper'in 2 ablası bir abisi birde ufak bir kardeşi vardı. Ablaları Semra ve Songül hem okuyup hem çalışıyordu abisi Sinan ise ilkokuldan sonra devam etmemiş ve hayata atılarak bir iş tutturmuş çalışıyordu. Küçük kardeşi Fuat ise daha çok küçük ve çok tatlıydı. Babasına benziyordu. Ama Alper bazen onu kıskanmadan duramıyordu. Her zaman kendisi en çok sevilen ve en çok tatlı olarak bilinen kişi olmak istiyor ve bu durum gerçekleşmediği için çok üstelemiyordu.
Çünkü onun abisi olduğunu zamanla anlıyor ve biliyordu. Alper'in babası ise Fazıl Bey bir mesleği olmayan serbest çalışan bir esnaftı. Birkaç sefer küçük bir dükkan açıp esnaflık yapmış fakat daha sonra sattığı ürünlerden kaynaklı çok talep görmeyen bir sektörde çalıştığı için daha farklı ve daha fazla para kazanabilecek bir iş arayışında bulunmuştu. Fazıl Bey Mevlüde hanım ile bazı konularda anlaşamaz ve zaman zaman tartışırdı. Tabiki tartışılan konularda Mevlüde hanım haklıydı. Fazıl bey'in biraz daha sorumluluklarının bilincinde olarak yaşamasını ve davranmasını bekliyordu. Çünkü Fazıl zamanında uslu durmamış ve işten kazandığı tüm parayı kumar oynayarak kaybetmişti . Üstelik Mevlüde hanım bu durumun farkındaydı. Bazı akşamlar kıraathane kıraathane gezip oğlu Alper ile birlikte Fazıl’ı bulmaya çalışırdı. Bulduklarında ise birlikte eve dönerler ve yol boyunca ikisi durmadan tartışırdı. Ama Fazıl’ın en iyi olduğu ve en iyi anladığı konu tütündü. Tütünün kalitesini ve sigara için nasıl kullanılması gerektiği konusunda gayet bilgiliydi. Mevlüde bir taraftan çocuklarını doyurmaya çalışıyordu. Diğer taraftan da kötülükten , kazadan ve beladan uzak tutmaya çalışırken diğer taraftanda kocası ile uğraşıyordu.
Alper okula başlamış ve ilkokulun sonlarına doğru yaklaşıyordu. Sınıfta çok suskun ve sessiz bir tipti. Ama hep iyi notlar alırdı. Kafasında yer bulan en önemli düşüncelerden biri her zaman iyi bir öğrenci olması ve başarılı olması gerektiğiydi. Çünkü iyi çocuk olmazsa başına kötü olaylar gelebilirdi. Ama bazen de kafasına göre hareket ederdi. Birkaç sefer bu düşüncelerini uygulamalı olarak denemişti. Birgün okuldayken akşam olmuş ve annesi gelip onu okuldan çıkışta alacaktı. Ama çıkış vaktine yetişememişti. Alper ise daha fazla beklemek istememiş ve babasının dükkanına doğru yürüyerek gitmişti. Tam dükkana vardığında ise annesi oradaydı ve okula yeni gelmek üzereydi. Onu görünce çok şaşırmış lardı. Çünkü daha 7 yaşlarındaymış ve bu kadar yolu kaybolmadan gelmesi çok sıradışıydı.
Günler bu şekilde devam ederken çok geçmeden yaz tatili gelmiş ve okullar kapanmıştı. Alper tüm yazı buz satarak geçireceğini ve sürekli çalışacağını biliyordu. Ablası Semra ile birlikte beraber buz satmaya başlamıştı. Semra’da yaş olarak ondan çok büyük değildi. Aralarında 2 yaş vardı. Günlerden birgün beraber yine kuyumcu amcalara buz satmaya çalışırken birgün ellerindeki buzları hızlı bitirmişlerdir. Semra ile birlikte kuyumcu çarşısına yakın bir noktada bulunan bir kuruyemiş dükkanına gidip biraz leblebi almak istemişlerdi. Kuruyemiş dükkanının patronu o sırada orada kapıdaymış ve Alperi görünce onu çok sevmişti.
Kendi dükkanında çırak olarak başlamasını istemiş ve güzel de bir para teklif edince Alper buz satmaktan daha iyi olduğunu düşünüp kabul etmişti. Kuruyemişçiden biraz da fındık alarak koşa koşa eve dönmüşlerdi. Ailelerine haber vermeye gitmişlerdi. Eve varınca annesi bu haberi duyunca sevinmişti. Ardından ertesi gün Alper çalışmaya başlamıştı. Bu çalıştığı yeri ufak bir yer olarak düşünüyordu. Çalışmaya başladıktan sonra arka tarafta kuruyemişlerin depolandığı depoyu görmüştü. Ardından kuruyemişlerin kavrulduğu yeri ve büyük kuruyemiş pişirme