Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Müslüman, Dua ve İman-II
Müslüman, Dua ve İman-II
Müslüman, Dua ve İman-II
Ebook169 pages45 minutes

Müslüman, Dua ve İman-II

Rating: 5 out of 5 stars

5/5

()

Read preview

About this ebook

Dua ibadetin ve insanın özüdür, bu kitap dua ve iman'a etkisinin önemini anlatmak için hazırlanan serinin ikinci kitabıdır.


1-Yunus Peygamber balığın karnında okuduğu dua kabul olur geri çevrilmez demiş peygamberimiz Hz. Muhammed s.a.s. bu dua şöyle okunuyor:


"La İlahe illa ente Subhaneke inni küntü minazzalimin"


Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurur:


"Yunus'un balığın karnındaki duası, Sıkıntıya düşmüş ve başı belaya duçar olmuş hangi müslüman bu duayı yaparsa, Allah Teala mutlaka onun duasını kabul buyurur." (Tirmizi, Deavat 81; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 170)


"Anlamı: Senden başka ilah yoktur. Sen her türlü noksanlıktan, eşi-ortağı olmaktan uzaksın. Şüphesiz ben kendine yazık edenlerden oldum" (Enbiya, 21/87) niyazında bulunmuştu.


2-Bir hadiste bahsedildiğine göre de, yapılan duanın üzerine peygamberimize salavat getirilene kadar o dua bekletilir.
Aslında biliyor musun? Her dua -tabii Kur'an'a aykırı düşmeyecek- kabul olunur (Allah tarafından kabul olunur tabii ki).


Ama daha hayırlısıyla ahirette verebilir ya da başka surete çevririp daha hayırlısını verir ya da istediğini verebilir, orası Allah'ın takdiridir. Ama dua edince onun kabul olacağına inanmak zorundasın, zira Müslüman'da yeis olmaz (Kur’anda yeis (ümitsizlik) kesin olarak yasaklanmıştır)!


3-Allah'ın isimleri ile dua etmek:


"Peygamberimiz s.a.s, Hazreti İbrahim'in duası olan, "Ya Rabbi! Doğrusu onlar (putlar) insanların çoğunu saptırdılar. Artık bundan sonra kim bana tabi olursa, o bendendir. Kim de bana karşı gelirse, o da Sen'in merhametine kalmıştır, şüphesiz Sen Gafursun, Rahimsin." (İbrahim, 14/36) mealindeki ayet ile; Hazreti İsa'nın duası olan, "Ya Rabbi! Eğer onları cezalandırırsan, şüphe yok ki onlar Sen'in kullarındır. Onları affedersen, Aziz-ü Hakim (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibi) ancak Sen'sin!" (Maide, 5/118) mealindeki ayeti yine sabaha kadar tekrar tekrar okumuş, ellerini kaldırıp "Allah'ım! Ümmetimi (mağfiret et), ümmetimi (mağfiret et!)" diye yalvarmış ve ağlamıştı. Bunun üzerine Allah Teala, "Ey Cebrail! Muhammed'e git ve O'na de ki: Biz seni ümmetin hususunda razı edeceğiz ve asla kederlendirmeyeceğiz." Buyurmuştu.


Hz. İsa'nın Allah'ın izniyle ölüleri diriltme mucizesi gösterirken okuduğu dualar şöyledir:"Ya Hayy, ya Kayyum!.."


Yine bir ayette Peygamberimiz (sav)'in bir duası şöyle aktarılır:
Ve de ki: "Rabbim bağışla ve merhamet et, Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın."


(Müminun Suresi, 118)

LanguageTürkçe
Release dateJan 27, 2020
ISBN9786257959513
Müslüman, Dua ve İman-II

Related to Müslüman, Dua ve İman-II

Related ebooks

Reviews for Müslüman, Dua ve İman-II

Rating: 5 out of 5 stars
5/5

1 rating1 review

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

  • Rating: 5 out of 5 stars
    5/5
    i loved it, good book, it is helpful for belief and self-improvement.

Book preview

Müslüman, Dua ve İman-II - O. Kara

F:\KIYAMET GERÇEKLİĞİ KÜLLİYATI Murat Ukray {2006-2012}\YAYINLANAN KİTAPLAR\Osman Karakılıç\Müslüman Dua ve İman - 2\besmele.png

Etkili Amel ve Dualar

Onlardan sonra gelenler ise şöyle derler: Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla..." (Haşr, 59/10)"

Rabbiniz şöyle dedi: Bana dua edin, duânıza cevap vereyim…" (MÜ’MİN SÛRESİ-60. Ayet)

Allah, iman edip salih ameller işleyenlerin dualarına karşılık verir; lütfundan onlara fazlasını da verir… (ŞÛRÂ SÛRESİ-26. Ayet)

(Ey Muhammed!) De ki: Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin!... (FURKÂN SÛRESİ-77. Ayet)

"Onlardan önce Nuh’un kavmi de yalanlamıştı. Onlar kulumuzu yalanlayıp Bu bir delidir dediler ve kulumuz (tebliğ görevinden) alıkonuldu. O da Rabbine, Ey Rabbim! Ben yenilgiye uğradım, yardım et diye dua etti. Biz de göğün kapılarını dökülürcesine yağan bir yağmurla açtık. Yeryüzünü pınar pınar fışkırttık. Derken sular takdir edilmiş bir iş için birleşti. Biz Nûh’u çivilerle perçinli levhalardan oluşan gemiye bindirdik. Gemi, inkâr edilen kimseye (Nuh’a) bir mükâfat olarak gözetimimiz altında yüzüyordu. Andolsun, biz onu (tufan olayını) bir ibret olarak bıraktık. Var mı düşünüp öğüt alan? Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (gördüler)! Andolsun biz, Kur’an’ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?" (KAMER SÛRESİ: 9-17)

Zünnûn’u da hatırla. Hani öfkelenerek (halkından ayrılıp) gitmişti de kendisini asla sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Derken karanlıklar içinde, Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Seni eksikliklerden uzak tutarım. Ben gerçekten (nefsine) zulmedenlerden oldum diye dua etti. Biz de duasını kabul ettik ve kendisini kederden kurtardık. İşte biz mü’minleri böyle kurtarırız. (Enbiya Suresi: 87-88. Ayetler)

(Dipnot: Zünnûn, balık sahibi demektir. Bu ayette Zünnûn’un Hz. Yûnus’u ifade ettiği düşünülmektedir. alıntı)

"Zekeriya’yı da hatırla. Hani o, Rabbine, Rabbim! Beni tek başıma bırakma. Sen varislerin en hayırlısısın diye dua etmişti. Biz de onun duasını kabul ettik ve kendisine Yahya’yı bağışladık. Eşini de kendisi için, (doğurmaya) elverişli kıldık. Onlar gerçekten hayır işlerinde yarışırlar, (rahmetimizi) umarak ve (azabımızdan) korkarak bize dua ederlerdi. Onlar bize derin saygı duyan kimselerdi." (Enbiya Suresi: 89. ve 90. Ayetler)

"Eyyûb’u da hatırla. Hani o Rabbine, Şüphesiz ki ben derde uğradım, sen ise merhametlilerin en merhametlisisin diye niyaz etmişti. Biz de onun duasını kabul edip kendisinde dert namına ne varsa gidermiştik. Tarafımızdan bir rahmet ve kullukta bulunanlar için de bir ibret olmak üzere ona ailesini ve onlarla beraber bir mislini daha vermiştik." (ENBİYÂ SÛRESİ: 83 VE 84. AYETLER)

Yûsuf, Ey Rabbim! Zindan bana, bunların beni dâvet ettiği şeyden daha sevimlidir. Onların tuzaklarını benden uzaklaştırmazsan, onlara meyleder ve cahillerden olurum" dedi. Rabbi, onun duasını kabul etti ve kadınların tuzaklarını ondan uzaklaştırdı. Şüphesiz ki O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir." (YÛSUF SÛRESİ: 33. ve 34. Ayetler)

Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle. (İBRÂHİM SÛRESİ-40. Ayet)

Rabbimiz! Hesabın görüleceği günde, beni, ana-babamı ve inananları bağışla. (İBRÂHİM SÛRESİ-41. Ayet)

Rabbinize alçak gönüllüce ve için için dua edin. Çünkü O, haddi aşanları sevmez. (A’RÂF SÛRESİ- 55. Ayet)

"Düzene sokulduktan sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Allah’a (azabından) korkarak ve (rahmetini) umarak dua edin. Şüphesiz, Allah’ın rahmeti iyi ve yararlı işleri en güzel şekilde yapanlara yakındır." (A’RÂF SÛRESİ- 56. Ayet)

"En güzel isimler Allah’ındır. O’na o güzel isimleriyle dua edin ve O’nun isimleri hakkında gerçeği çarpıtanları bırakın. Onlar yaptıklarının cezasına çarptırılacaklardır."(A’RÂF SÛRESİ- 180. Ayet)

Onlardan, Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru diyenler de vardır. İşte onlara kazandıklarından bir nasip vardır. Allah, hesabı pek çabuk görendir. (BAKARA 201-202)

Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir. (BAKARA-153)

Resûlullah s.a.v. şöyle demiştir:

Allah yolunda bir gün oruç tutan hiçbir kul yoktur kî, o gün sebebi ile Allah onun yüzünü yetmiş sene cehennemden uzak etmesin.(Müslim, Siyam, 31).

"Resûlullah s.a.v. şöyle buyurdu:

Sizden evvelki ümmetlerden bir adam (kıyamet günü) hesaba çekilir ve (amel defterinde) hayır namına hiçbir şey bulunamaz. (Dünyada iken) zengin olan bu adam, insanlarla iç içe yaşar. Emrinde çalışanlardan, eli darda bulunanların borçlarını silmelerini isterdi. Yüce Allah (meleklerine) şöyle buyurdu:

Affetmeye biz bu kimseden daha layıkız; siz de onun kusurlarını silin. (M3997 Müslim, Müsâkât, 30)"

Allah Teâlâ’nın kendisini, kıyâmet gününün sıkıntılarından kurtarmasını isteyen kimse, borcunu ödeyemeyene mühlet tanısın veya ondan bir bölümünü bağışlasın. (Hadis) (Müslim, Müsâkât, 32; Ahmed, II, 23) (https://dogruhaber.com.tr -azaltırsan hür yaşarsın … -alıntı)

Kim Allah rızası için bir gün oruç tutarsa, Kıyamet Günü Cenab-ı Hak, onunla Cehennem arasında yerle gök arası genişliğinde bir hendek yaratır. (Tirmizî, Cihâd: 3; et-Tergib ve’t-Terhib, 2:86) (Hadis) (http://www.resulullah.org/peygamberimizin-asm-ramazani)

Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele. (BAKARA-155)

"Onlar; başlarına bir musibet gelince, Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz derler." (BAKARA-156)

...Ben işimi Allah’a havale ediyorum. Şüphesiz Allah kullarını hakkıyla görendir. Allah onu, onların hilelerinin kötülüklerinden korudu. "(Mü’min, 40/44-45)

Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel! Fakat onları gizleyerek fakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmına da keffaret olur. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. (BAKARA-271)

"Mallarını gece gündüz; gizli ve açık Allah yolunda harcayanlar var ya, onların Rableri katında mükâfatları vardır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olacak değillerdir. Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, Alışveriş de faiz gibidir demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alışverişi helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan böyle kime Rabbinden bir öğüt gelir de (o öğüte uyarak) faizden vazgeçerse, artık önceden aldığı onun olur. Durumu da Allah’a kalmıştır. (Allah, onu affeder.) Kim tekrar (faize) dönerse, işte onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî kalacaklardır. Allah, faiz malını mahveder, sadakaları ise artırır (bereketlendirir). Allah, hiçbir günahkâr nankörü sevmez. Şüphesiz iman edip salih ameller işleyen, namazı dosdoğru kılan ve zekâtı verenlerin mükâfatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır." (BAKARA 274-277)

"Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. İçinizdekini açığa vursanız da, gizleseniz de Allah sizi, onunla sorguya çeker de dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter." (BAKARA-284)

"Allah, bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Şöyle diyerek dua ediniz): Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et. " (BAKARA-286)

Resulullah (sav) (Hz. İbrahim'in duası olan): Ey Rabbim şüphesiz ki o putlar insanlardan pek çoğunu saptırmıştır. Kim bana uyarsa muhakkak ki o bendendir. Kim de emirlerine karşı gelirse, şüphesiz ki sen çok bağışlayıcı, çok merhamet edicisin. (İbrahim 36) mealindeki ayeti ile, Hz. İsa'nın duası olan: Eğer onlara azab edersen onlar senin kullarındır. Eğer onları bağışlarsan, elbette

Enjoying the preview?
Page 1 of 1