KEHKEŞAN: İnsan bir sanattir 2
By Yusuf Avcu
3.5/5
()
About this ebook
Sabrınız mı tükendi, enerjiniz mi, yoksa ümidiniz mi? Çevrenizde kimse mi kalmadı “oof” dediğinizde, “ben varım” diyecek? Eski dostlarınızı, uzaktaki yakınlarınızı mı özlediniz? Yada yakınlarınızda olup uzaklık duyduklarınız mı canınızı sıkıyor? Alışmıştınız değil mi, tiryakisi oduğunuz dostluğa ve muhabbete? Şimdilerde bulamıyor musunuz? Dizlerinizin üstüne yığılıp, tırnaklarınızı avuç içlerine kenetlerken gözlerinizden yaşlar mı boşalıyor? Derinden derinden konuşuyor musunuz kendi kendinize?
Öyle ise siz yalnızsınız!
Ama üzülmeyin! Çünkü sırlı bir yol var önünüzde. Asıl gerçek olana doğru, çok boyutlu bir kapı açıldı artık. Yalnızlıktan kurtulup farklı bir dünya bulma, ya da farklı bir dünya kurma arayışınız vardı ya hani! Metafizik alemlere, kutsal olanların çekim alanına çekti götürdü sizi...
Herkesin yeniden keşfini yeni bir marifet zannettiği nice güzellikler var artık gözünüzün önünde. İlahi sanatın sırlarının ve hikmetlerinin bin bir farklı mecazlarla sunulduğu bir güzellik. Çirkinin çirkinliğinde bile güzellikleri keşfettiren, her tarafında ayrı bir incelik farklı bir gizem gizli olan bir güzellik. Güzel görüp güzel düşünen insana, eser ürettirip sanatçı kılan güzellik...
Ve her bir ayrıntıda bizi yüce yaratıya doğru biraz daha yaklaştıran sırlar ve gizemler yumağı...
Yusuf Avcu
1980 yılında Konya’nın Beyşehir ilçesinde dünyaya geldim.Toros Dağları'nın şirin kasabası Gencek'te ilk ve ortaokul eğitimimi, Derebucak’ta ise lise eğitimimi bitirdim.2001 yılında ise Akdeniz Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu’ndan mezun oldum.6 yıl beş yıldızlı otellerde farklı konumlarda ara yöneticilik yaptım. Askerlik vazifemi yaptıktan sonra Hollanda’ya taşındım. Turizm İşletmeciliği yanısıra Yüksek Ekonomi diploma denkliğini, Rabobank aracılığı ile uluslararası CEO ve üst yönetici derecesini aldım. Sosyal güvenlik, toplam kalite, hijyen ve sosyal uyum eğitimlerini de alarak yıllarca farklı şirket ve kurumlarda yönetici olarak çalıştım.2006 yılından itibaren; gazetecilik, yazarlık, fotoğrafçılık ve dijital medya kurslarının yanı sıra farklı sanat kurslarına da katıldım. Sanattan aldığım ilham ile yazmaya başladım.Festival, şenlik, konser, fuar, seminer ve tiyatro gibi onlarca sosyal faaliyet organize ederek; bizi biz yapan din, dil, kültür, sanat, tarih gibi değerlerimizi ayakta tutmaya çalıştım. Toplumsal problemlerin çözümüne yönelik stratejiler geliştirip ilgili kişilerle paylaşmaktan da geri durmadım çok şükür.Hobi olarak başladığım gazetecilik ve yazarlığın yanı sıra, halen turizm sektöründe işletme yöneticiliği yapıyorum. Sosyal ve kültürel araştırmalar yapıp projeler hazırlamaya da devam ediyorum.Yapmış olduğum yüzlerce haber ve yazmış olduğum birçok köşe yazısı, farklı gazetelerde mahlas isimlerle yayınlandı. Bana ise bir yabancı gibi okumak kaldı.Siz değerli okurlarımla Türkçe, İngilizce, Hollandaca ve Almanca dillerinde iletişim kurabilir, sizlerin paylaşımlarınızla var olan güzellikleri daha da çoğaltabiliriz.Çatlayan toprağın suya olan hasretini ve çatlaktan sızan suyun toprağa olan özlemini içinde taşıyan tüm yürekleri, aşağıdaki eserlerimi okumaya davet ediyorum.Haydi, hep birlikte hayallerimizi sanata dönüştürelim!YAYINLANMIŞ ESERLERİMDertlere DermanÇatlak Aynaİnsan Bir Sanattır 2İnsan Bir Sanattır 1Gencek - KençekArı Kalbi (Roman)
Read more from Yusuf Avcu
Dertlere Derman Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsKEHKEŞAN: İnsan bir sanattir 1 Rating: 0 out of 5 stars0 ratings
Related to KEHKEŞAN
Related ebooks
Nur Pinari: Sahibini Arayan Gezgin Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsAşk-ı Kur'an: İnteraktif Şiirsel Meal Rating: 0 out of 5 stars0 ratings99 Maşuki Nida Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsSorulara Cevaplar -13 (İmani, Fıkhi, Tefsir, Usuli, İçtimai) Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsİlahi Gerekçe Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsİnsanı ve Gayesini Anlama Kılavuzu (80 Soruda İnsan) Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsKur'an’dan Bir Nur Fatiha Suresi Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsMesnevi 1.Cilt Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsPırıltılar Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsİmanı Çabuk Anlamak: 1 Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsPeygamberleri Örnek Alalım Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsBÜYÜK İSLAM İLMİHALİ Rating: 4 out of 5 stars4/5Allah Sevgidir Rating: 5 out of 5 stars5/5Kristal Küre Birliği Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsGerçeği Düşündünüz mü? Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsHicretten Hikmete Rating: 5 out of 5 stars5/5Şeytana göre Adem ve Havva'nın Cennetten Kovulması Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsAdem'e Mektuplar Rating: 3 out of 5 stars3/5Gün Batmadan: Kendini Bil! Rating: 5 out of 5 stars5/5Kuledeki Küçük Adam Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsHz. Ali Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsYeter ki İnsan Olsun! Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsYalnızlıklarım Rating: 5 out of 5 stars5/5Ehli Sünnet’in Önemi Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsÇiçek Ezmeyenler Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsAteşte Açan Güller Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsDinsizliğin İlkel Mantığı Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsYedi Açıdan Namaz Rating: 5 out of 5 stars5/5Dünya Hayatinda Tüm Zevkleri Tüketenler Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsAllah Akılla Bilinir Rating: 0 out of 5 stars0 ratings
Related categories
Reviews for KEHKEŞAN
3 ratings0 reviews
Book preview
KEHKEŞAN - Yusuf Avcu
Oku!
Ve Hira`dan bir ses yankılandı:
Oku! Yaratan Rabbinin adıyla oku!
Cebrail (a.s.) idi Efendimize seslenen... İlk emirdi bu gelen... Belki bir kılavuzdu; insanlığın yaratılış gayesini, varlığın manasını ve kâinat kitabının bize ne demek istediğini öğreten. Belki bir tılsımdı; bir Sevgili hürmetine, onun vasıtasıyla gönlümüze inen... Bir ilkti, ilk emirdi. Ama neydi bize emredilen? Yaratan Rabbimizin adıydı, bize tılsım olarak verilen. Kâinat kitabını onunla okumamız mıydı, yoksa bir kitap okumak mıydı kastedilen? Yoksa hazırlan, açılıyor rahmet musluğu, istediğin kadar serinle ve serinlet
mi demekti bize söylenmek istenen...
İnsan bir şeyler öğrenmek için okur. Sürekli olarak, istemese bile bir şeyler öğrenmektedir. Öğrenme isteği, insanın kendini, kainatı ve yaratıcısını tanıma ihtiyacından kaynaklanır. İnsanın kendisini tanıması onu Allah’ı tanımaya götürür. Allah’ı tanımaya sevketmeyen şeyler ise önemsizdir. Çünkü insan bir aynadır. Allah’ın isim ve sıfatlarını kendinde yansıtmakla mükelleftir. İnsan okuyarak nasıl ayna olabileceğini öğrenir. Hani bazen büyüklerimiz "Oku, oku da adam ol!" derler ya... Aslında söylenmek istenen insanın kendisini bulması değil mi sizce? Kendi iç derinliğinde büyüyerek Allah’a ulaşması değil mi? Kendi üzerinde icra edilen ilahi sanatı okuyara hakiki sanatkarını tanıması değil mi? Peki okumadan bu nasıl olacak? Ne zaman olacak?
Bir gün büyük bir camide Arap asıllı misafir bir müfessir hutbe veriyordu. Kur’an-ı Kerim’in ilk inen ve son inen ayetlerinden bahsetti. Oku
, Kur’an size yeter
diyordu ve cemaate sordu: Allah rızası için doğru söyleyin! Kim Kur’an mealini baştan sona bir kez bitirdi? El kaldıranlar toplam on, onbir kişi kadardı. Ve O devam etti. Burda ben soruyorum. Sıradan bir insanım. Ama orda Allah soracak ve biz ne diyeceğiz? Umarım, orda bulunan iki bine yakın kişinin büyük bir kısmı o günden sonra okumaya başlamıştır.
1.BÖLÜM
Sanatçı
Sanatı en iyi sanatçılar anlar
Sanatçıların ilham kaynağı hakiki sanattır. Sanatı gördükleri, duydukları ve hissettikleri ile en iyi anlayanlar sanatçılardır. Onlar bakıp görerek hayran kaldıkları ve kendi uslüp ve yetenekleri ile başkalarına da anlatmaya çalıştıkları ilahi sanata ait güzelliklerin ve estetik sırların ardında gizli olan hikmetleri en iyi anlayabilenlerdir. Bu yüzdendir ki sanat ve zanaata ait birçok konuda ilkleri hep peygamberler ortaya koymuşlardır. Onlar insanların her alanda ulaşabilecekleri en zirve nokta olmuşlardır.
İlahi sanatı bizlere tanıtan ilk rehberler peygamberlerdir. Çünkü onlar sanattaki gizemi ve sırları doğrudan sanatı ortaya koyan yaratıcı ile görüşerek almışlardır. Sanatın kaynağı insanın iç âlemine ait dugu ve latifelerdir. Dolayısı ile sanatta zirveyi yakalayanlar da iç dünyası itibari ile zirve olan ve Allah’ın seçilmiş kulları olan peygamberler olmuştur.
Kâinat insanla iç içedir. Ve insanla iletişim halindedir. Bu iletişim için insanın kâinatın dilini anlaması gerekir. Kâinatın dili ise sanattır. Onu bilen insan kainataki her şey ile konuşur. Kâinattaki bütün olaylar bir dildir. Renkler, çiçekler, otlar ve böcekler, güneş ve yıldızlar, denizler, dağlar, dereler hep kâinatın bir dilidir. Sanatçılar bu dillerin ifade ettiği manaları diğer insanlardan iyi anlarlar. Çünkü sanatçı ve kâinat arasındaki duygu alışverişi hat safhadadır. Öyle ki ortaya koydukları eserlerine kâinatın bir parçasını konu olarak seçerler hep.
Aslında sanatçının ilahi sanattan anladığı en büyük gerçek, kendisinin yüce Allah’ın sınırsız hikmet ve kudreti ile ortaya koyduğu bir sanat ve bütün isimlerinin güzelliklerini üzerine nakış nakış işlediği eşsiz bir sanat eseri olduğudur. Sanatçı kâinattaki her eserden Allah’a ulaştıracak bir yol bulur ve o yoldan gelen ilhamla beslenir.
Bu yüzden sanatçıların ortaya koyduğu eserler ne kadar ilahi sanatla içli dışlı olursa, o kadar derin manalara kavuşur. Hem ilahi sanattaki muhteşem bir yönüne eserinde değinmekle eserini zenginleştirir, hem de diğer insanlar tarafından daha çok beğenilir.
Ortaya koydukları sanat eserleriyle insanları kendilerine hayran bırakan sanatçılar, bu ilgi ve alakayı sanata dair ilhamlarının kaynağı olan ilahi sanata borçludurlar. Çünkü mahiyetlerindeki bütün fonksiyonlarını harekete geçiren ilahi sanattır. Zaten, insanın kendisinin de bizzat ilahi bir sanatın bir parçası olması nedeniyle sanatı iyi anlar insan. Onun sanatı anlaması demek kendisini bulması demektir. Öyle ki ancak kendisini bulan insan Sanatkâr’ını tanıyabilir, bulabilir.
Bundan dolayı sanatçının ortaya koyduğu her şey, hakiki sanat vesilesi ile gelen ilhamla ortaya koyulan bir taklit, gerçek sanatı anlatma adına ortaya koyulmuş olan bir gayret, Allah’ı bulma adına aranan ve bulunmak istenen gizemli bir delildir.
Hikmet sanatı doğru anlamaktır
İnsan düşüncesini ve gönlünü bulanıklıktan kurtaran, vicdanına bir yol rehberi sunan ve o yolu aydınlatan; bu aydınlıkta varlıklardaki sanatı, sanattaki mesajı okutturan önemli kaynaklardan biri de hikmettir.
Kainatın inceliklerini üstün ilimle bilmek manasına gelen hikmet, bir uykudan, bir yağmurdan, bir yumurtadan, bir sütten ders çıkarabilmektir. Allah Kur’an’da baldan övgü ile bahseder. Oysa biz tadından hoşlandığımız halde yerken onu yaratan Allah’ı düşünemiyoruz. Yine sütten övgü ile bahseder. O süt hayvanın damarlarının arasından süzülerek gelir, ama bir damla kan bulaşmaz. Su yerden çıkar, gökten iner, ama pırıl pırıldır. İşte hikmet budur. İnsan yediğinden içtiğinden her şeyden ibret alır. Allah bunu her kuluna da vermez. İnsanoğlu her şeye boş boş bakmamalıdır. Sadece yaratılan şeyin üstünlüğünü farkedip sadece ona hayranlıkla bakmalı ve ince ruhlu olmalıdır. Allah’ın yaratılan her şeydeki azametini büyüklüğünü görmek, ama ibadete yanaşmamak ise tezattır. Öyle ise hikmet ilim ve amel ile bütünleşmiş Allah’ın bir lütfudur.
Bir meyvede Allahu Teala tat vermiş, renk vermiş, koku vermiş. Bunlar gibi bakarak görülen