Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Gün Batmadan: Kendini Bil!
Gün Batmadan: Kendini Bil!
Gün Batmadan: Kendini Bil!
Ebook307 pages3 hours

Gün Batmadan: Kendini Bil!

Rating: 5 out of 5 stars

5/5

()

Read preview

About this ebook

Kitap Hakkında


Öğrenmek kutsal bir görevdir. Söz, sırrını ancak kendini ona verenlere açar. Sözden öğrenmek ise kendini bu kutsal göreve vakfedenlere verilen müstesna bir hediyedir.


Şüphesiz hayatın ve kainatın anlamı, hikmeti ve amacı İnsanın özü hükmündeki mana evine, gönlüne yazılmıştır.


İşte bu kitaptan da maksat, o mana evinin kapılarını birazcık olsun aralamak, gerçek kimliğimiz, gerçek anlamımız ve gerçek yüzümüzle o gönül aynamızda karşılaşmak, tanışmak, konuşmak ve gerçek dünyamız, gerçek vatanımız, gerçek yuvamız olan gönül toprağının farkına varmaktan ibarettir.


Yazar Hakkında


Yazar 1980 yılında Kocaeli’nde dünyaya gelmiştir. Aslen Niğde’li olup İstanbul’da ikamet etmektedir. Evli ve bir erkek çocuk babasıdır. Tıp, fizik ve felsefe alanlarında eğitim görmüş olup en son İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümünden mezun oluştur. Halen İstanbul’da eğitim yöneticiliği yapmaktadır.

LanguageTürkçe
Release dateNov 7, 2020
ISBN9786257287012
Gün Batmadan: Kendini Bil!

Related to Gün Batmadan

Related ebooks

Reviews for Gün Batmadan

Rating: 5 out of 5 stars
5/5

1 rating0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Gün Batmadan - Barış Aksoy

    Gün Batmadan

    Kendini Bil!

    Barış Aksoy

    Kitap adı: GÜN BATMADAN Kendini Bil!

    Yazar adı: BARIŞ AKSOY

    Sayfa Düzeni ve Grafik Tasarım: E-Kitap Projesi

    Editorial & Kapak Tasarım : © E-Kitap Projesi

    Kapak Resmi: Deniz Üzerinde Gün Batımı ( Reprodüksiyon)

    Yayıncı (Publisher): E-KİTAP PROJESİ,

    www.ekitaprojesi.com, 2020

    Yayıncı Sertifika No: 45502

    İstanbul, Kasım / 2020

    ISBN: 978-625-7287-01-2

    İLETİŞİM:

    E-posta: baris.aksoy1923@hotmail.com

    İNSTAGRAM & TWİTTER:

    Twittter: @notralize

    İnstagram: @gunbatmadan.1923 , @baris.aksoy1923

    YOUTUBE:

    www.youtube.com/channel/UCNhATQGUmLouI4gTm25XVwQ

    Cevap ve yorumlarınız için:

    {For reply and your Comments}

    www.ekitaprojesi.com/books/gun-batmadan

    www.facebook.com/EKitapProjesi

    © Copyright, Barış Aksoy  2020

    içindekiler

    Yazar Hakkında

    ÖNSÖZ

    1. Kendini Bil

    2. Kendine Dön

    3. Kendini Farket

    4. Kendini Keşfet

    5. Kendini Gerçekleştir

    Şimdi sıra sende. Kendine dön ve kendine bir mektup yaz!

    Yazar Hakkında

    (Kısa Özgeçmiş)

    Yazar 1980 yılında Kocaeli’nde dünyaya gelmiştir. Aslen Niğde’li olup İstanbul’da ikâmet etmektedir. Evli ve bir erkek çocuk babasıdır.

    Tıp, fizik ve felsefe alanlarında eğitim görmüş olup en son İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümünden mezun oluştur. Hâlen İstanbul’da eğitim yöneticiliği yapmaktadır.

    ÖNSÖZ

    Öğrenmek kutsal bir görevdir. Söz, sırrını ancak kendini ona verenlere açar. Sözden öğrenmek ise kendini bu kutsal göreve vakfedenlere verilen müstesna bir hediyedir.

    Şüphesiz hayatın ve kâinatın anlamı, hikmeti ve amacı İnsanın özü hükmündeki mânâ evine, gönlüne yazılmıştır.

    İşte bu kitaptan da maksat, o mânâ evinin kapılarını birazcık olsun aralamak, gerçek kimliğimiz, gerçek anlamımız ve gerçek yüzümüzle o gönül aynamızda karşılaşmak, tanışmak, konuşmak ve gerçek dünyamız, gerçek vatanımız, gerçek yuvamız olan gönül toprağının farkına varmaktan ibarettir.

    1. Kendini Bil

    Bir toplumda iktisat yerine israf, üretim yerine tüketim, adalet yerine gelir dağılımı dengesizliği varsa o toplumda para tüm değerleri alt üst eder. Makinalar İnsandan daha değerli hâle gelir. İnsan için olan sistem, İnsanı köleleştirir. Huzur kalmaz. İnsan içte ve dışta kaosa düşer.

    *

    İnsanın etrafa olan duyarsızlığı aslında kendine olan duyarsızlığından kaynaklanır. Zirâ, İnsan özde birdir. Kendindeki öze değer vermeyen kimsede o özü göremez, değer vermez.

    *

    Dost dediğin hakkını korur, zor anında yanında olur, halinden anlar, zor bulunur. Sen öyle birinin dostu ol ki her zaman hakkını koruyabilsin, her şartta yanında olabilsin ve seni senden bile iyi anlasın. Bilesin ki Dostunun kadrini bilmeyen hiç bir şeyin kadrini kıymetini bilmez.

    *

    Yokluktan varlığın hiç olduğunu / Varlıktan tek çare sen olduğunu/ Senden sevmeyi sevmek ne demek / Benden öğrenmeyi öğrenmeyi öğrendim.

    *

    Rüzgârın esmesi, günün doğması / Baharın gelmesi, bülbülün sesi / İnsanın dünyada ocağı-evi / Sensin ey kimsesizlerin kimsesi! Varlığın yokluğun nedir anlamı? / Olgunu var iken koparma hamı / Medet! Nasıl yüklenir İnsan bu gamı / Sensin ey kimsesizlerin kimsesi!

    *

    Kimsenin gezmediği yollarda gezmek ne güzel, kimsenin söylemediği sözler söylemek, kimsenin görmediğini görmek dinlemediğini dinlemek... kimsesiz olmak da güzel ve belki de İnsan kimsesiz olduğunu anlayınca anlayacak aslında kiminle olduğunu.

    *

    İnsan okumakla düşünmez derdi olan düşünür. Çoğu okumak düşünmeden öğrenmek içindir. Oysa düşünmek soru sorma sanatıdır. Sormadan öğrenemezsin. Ve doğru soruyu sormadan doğru cevabı asla bulamazsın. Doğru soruyu sorabilirsen de kalbine koyuverirler cevabı. İşte o vakit anlarsın.

    *

    İnsanın imtihanı varoluş sebebi ve anlamına vefâ ve sadakatten ibarettir.

    *

    Korku nedendir? İnsan kaybetmekten korkar. Sağlığını, hayatını, malını, makamını, ailesini, çocuğunu, yârini, dostluğunu... kalbini serin tut ki bu kaybetmekten korktuğun hiç bir şey senin değildir. Asıl onları sana veren onların asıl sahibini kaybetmekten kork. Gönlünden çıkarma!

    *

    Başlar boş olmuş boşlar baş/Dünya bir yalan, eğlen, coş/Kara göz ile hilal kaş/ Arayan zâr ile iflas eylemiş -Hakikat bilmeden göçtü niceler/Bir gram kaygusuz geçti geceler / Bir söz var her zerre onu heceler / İnsanın sırrını izah eylemiş

    *

    İlham bülbüle benzer. Tutmak istesen tutulmaz, görmek istesen görülmez. Üç çeşit öter. Bir gül açmadan öter, anla ki orda bir gül açacak. Bir gül görür aşkıyla öter, anla ki bir gül var orada. Bir de gül solunca öter hasretinden gül ise ya yârdir ya hakikat. NE MUTLU ikisi de aynı ola!

    *

    Saygı dünyevi ve sahte makamlara değil, ahlak, İnsanlık, mârifet ve adalete duyulur. Işini iyi yapan bir çöpçü yapmayan bir reisicumhurdan, işini ahlaklı yapan bir kalfa ahlaksız bir doktordan, işini hakkıyla yapan bir işçi hakkıyla yapmayan bir öğretmenden daha saygıdeğerdir.

    *

    Yiyenlerden uzak durun, ağzı yer midesi yer, aklı yer hevesi yer, hayali yer hafızası yer, gönlü yer her şeyi yer bitirir. Uzak ol seni de yer. Bunun tersi ise doğurmaktır. Ana gibi doğuranlara ve doğurduğunu çocuğu gibi büyütüp yetiştirip geliştirenlere ne mutlu! Onlarla olmaya bak.

    *

    Duyan kulak değil akıl, gören göz değil gönül, hisseden ten değil vicdan ve fark eden şuur değil ruhtur. Ki İnsan rüyâda gözsüz görür, kulaksız duyar, tensiz hisseder ve şuursuzca fark eder. Buradan da anlaşılıyor ki aslında dünya rüyâ ölüm bir uyanmaktır, AYIKLIK da ölmeden ölmek.

    *

    Yol heryere gider sen bir tek yere, göz heryere bakar sen bir tek yere, gönül herşeyi sever sen bir tek şeyi. Herşeyden terkip olmuş bir tek şey İnsan. Kendinde olan teki keşfetki onun muhatabı herşeyde olan o birtek şeydir. Ve odur sana varlık sebebini-kim olduğunu söyleyecek olan.

    *

    Aşk şu mavi gök gibidir. Hem heryerde var, hem hiçbir yerde yok. Hem içine çekersin her nefes, hem farketmez-değerini bilmezsin. Hem ulaşamazsın hiçbir zaman, hem avuçlarının içindedir, tutamazsın, uçar gider. Bir gönül bilir kıymetini bir de göz, ondan ona öylece hayran hayran bakar.

    *

    Herkes kendi dinini yaşar. Kur'an indi, ama sana inmediyse, peygamber geldi ama gönlüne gelmediyse, dünya yalan gerçi, ama sana ibret vermediyse... İnsanın hak dinden de bâtılından da alacağı-alabileceği ancak kendi kadardır. Bu aşk için de böyle, ilim için de, ahlak için de...

    *

    Düşünüyorum o halde varım, seviyorum o halde İnsanım.

    *

    Güzel görenin gözündedir. Mânâ anlayanın kalbinde. Ufuk aklın firâsetinde saklanmış, mâşuk âşıkının aşkında.

    *

    Sonsuzluk arayışı! Sen öyle birini ara ki hem her yerde-her zaman bul ve her şey sana vuslat kaynağı olsun; hem de hiç bir zaman hiç bir yerde bulama ki bulunca bitirme aramayı, bu bulmak, bu öğrenmek, bu keşfetmek ve bu kavuşmak hiç bitmesin.

    *

    İnsan bir tek şeyin bile değerini hakkıyla bilse verse yeter. O şey diğer değerlerin de önemini ve hakkını o kişiye öğretir. Asıl sorun hiç bir şeye hakkıyla değer verdirmeyen nefiste. Kendi değerini bile bilmez.

    *

    Önemli önemsiz ayıramayanlar ve öncelik nedir bilmeyenler işleri asla yetiştiremezler. Çok çalışıp az iş yaptıkları için bir süre sonra işler bitmeden onlar biter.

    *

    Şeytanın görevi İnsana kendisini haklı göstermektir.

    *

    Ya birbirinizi sevin ya birlikte birini sevin ama asla sevginin sığınağından çıkmayın. Zirâ sevginin korumasından çıkanlara sevgisizliğin ve hissizliğin sırtlanları saldırır.

    Vahdet-i Aşk olmayınca farklılıklar zenginlik ve güzellik olmaktan çıkar, sebeb-i ihtilafa ve ayrılığa, belki de münakaşa ve savaşa dönüşür.

    *

    Dünya üstünde İnsanlar sayısınca dünya vardır. Kim kimin dünyasına inanırsa o yaşanır hale gelir. Anlaşılan kötüler daha ikna edici çıkmış. Veya son yüzyılda batılılar. Teknoloji hastaları... Lâkin sonsuzluktan başta İnsanı kimse tatmin edemez. O yüzden en son o ikna edecek İnsanı.

    *

    Eğitim bakanımız bir milyon fikir istiyor. Benim bir fikrim var. Eğitime bir yıl ara verelim! Bütün okullar üretim yerine dönsün, öğrenciler heryaş grubuna uygun şekillerde üretim yapsın okulda, çalışsın, ürettiklerini satsın. Çalışma ve üretmenin zevkine ersin. Okul hayattır!

    *

    Doğulu bir çocuğun felsefesi dünyayı kurtardı desinler. Peki neyden? İnsanın kendi şerrinden. O da zaten o felsefeye kendinden kurtulmaya çalışırken tutulmuş. Kendi kötülüğünden kurtuluşu yine kendi iyiliğine bulmuş.

    *

    İnsan olmak gibi bir çabam var. Zira biliyorum ki ben İnsan olsam, sen İnsan olsan, o İnsan olsa... dünyada ne savaş çıkar ne kargaşa...

    *

    İnsanın yapamadığı şeylerin çoğu yapamayacağını düşündüğü şeylerdir. Oysa İnsana hataları, eksikleri, yapamadıklarıdır asıl yol gösteren.

    *

    İnsanları fikir farklılıkları değil kalpleridir birbirinden ayıran. Kalpleri ayrılan İnsanların ise bahanesi çoktur ayrılığa...

    *

    İnsanın değerleri, duyguları, bilgisi ve davranışları inandıklarına göre şekillenir. İnandıklarında hata olan bir İnsanda bunları da doğru ve hatasız bekleyemeyiz. Sonsuzluğa inanmayan bir İnsanın da değerleri, bilgisi, anlamı, duygu ve davranışlarının sonsuzlaşması mümkün değildir.

    *

    Mutluluğun nerede olduğunu söyleyeyim mi size. Sebepsiz ve karşılıksız sevginin götürdüğü yere git.

    *

    Seven sevdiğiyle hem-haldir. Onu anlar. Ondan seven ayna gibidir, sevdiğini gösterir. Kalbi kirli ve sevgisiz olan kimse ise İnsanları anlamaz, yansıtmaz, tüm özelliklerini örter, saklar, ortaya çıkartmaz. O yüzden kimse onunla rahat konuşamaz, kendini anlatamaz, onla olmak istemez.

    *

    Kendimden sıkıldım dünyaya kaçtım. Dünyadan usandım kendime döndüm. Kendimden gerçeğe pencere açtım. Gerçeği İnsanın gönlünde gördüm.

    *

    İnsan kendine yalan söyleyebilir. Ama asla kandıramaz. Dürüstlük ve sadakatse başta kendine yalan söylememek ile başlar. Kendine söylemeyen başkasına da söyleyemez olur, söyleyen ise önce kendine inanamaz olur. Sonra kimseye inanamaz. Hayatta inanmayanlar asla huzurlu ve mutlu olamaz.

    *

    Bu sahte medeniyet İnsanın, emeğin, bilginin, maddi manevi her şey satılıp kullanılmasından ibaret… Oysa gerçek medeniyette her şeyin kendine has bir değeri vardır. Gerçekte hiçbirşey satılamaz ve paha da biçilemez. Sadece geçici bir süre el değiştirir, emanet edilir, paylaşılır...

    *

    Bilse de bilmese de İnsan kendisini bekliyor. Kimi anlamayı, ayağa kalkmayı, kimi affetmeyi, görmeyi, söylemeyi, kimi de yola düşmeyi... İnsan çoğu hatasına yavaş olduğundan değil; acelesinden, beklemesini bilmediğinden düşüyor. Hayat sadece bir durak... İnsan kendisini bekliyor.

    *

    İnsanın ödevi dinlemek, öğrenmek ve sabretmek. Bunu başarana sevmek mutluluğu veriliyor. Herkim sevgiden yoksunsa kendine baksın. Ödevini yerine getirmediğindendir.

    *

    Zamanın İnsana mesajı bulunduğu çağdır. Mekânın İnsana mesajı doğduğu ve yaşadığı yerde saklıdır. Hayatın mesajı ölümde, ölümün mesajı ise hastalık ve dertte gizlenmiş.

    *

    Elbet zâlimler de gelir kapısına toprağın/ Sen izzeti bırakma elden, kula minnet eyleme/Toprakta bulur nimeti hakkını veren toprağın/Haktan iste, tükense sabrın kula minnet eyleme.

    *

    Binalar, köprüler, kurumlar, uçaklar, teknoloji,... hâsılı bu sahte medeniyet için gerçek medeniyet mümessili olan İnsanı, vicdanı, irfanı ve gönülü önemsememek ve umursamamak pire için yorganı yakan, an için sonsuzluğu fedâ eden bi-akılların işidir.

    *

    Mühleti ömür, imtihanı tercih, bedeli sabır, baştadır sonu.../ Kendinden gelir, kendinden geçer, kendine gitmekte İnsan oğlunun yolu...

    *

    Bir yerde adâlet yoksa emeğin, malın, makâmın; fazilet yoksa bilimin, terbiyenin ve eğitimin; rahmet yoksa estetiğin, olgunluğun ve fedâkarlığın; vahdet yoksa gücün, cesâretin ve fikrin; hakikat yoksa zamanın, varlığın ve yaşamanın bir anlamı ve kıymeti kalmaz.

    *

    Bugün İdlib’te, dün Irak'ta, yarın ...'de yaşanan hergün hepimizin kendi hayatımızda karşılaştığımız bir savaş ve tercihten farklı değil asla. Çıkar uğruna İnsanlık-erdem-vicdan fedâ ediliyor. Bu tercihi kendi hayatımızda doğru yapmadıkça İnsanlıktan da bunu beklemek abes ve boşa.

    *

    Yalan dünya! Gerçeği unutmadan dünyaya gelemezsin, dünyayı unutmadan gerçeğe eremezsin.

    *

    Her şeyi isteyen açgöz hep tatminsizdir, hiçbir şeyi yokmuş gibi üzülür, hırslanır, kıskanır, hayatını kendine cehennem eder. Hiç bir şey istemeyen kimseyse kendine ne kadar da çok şey verildiğini görür, her şeyi ona nimet bilir, gözü de doyar gönlü de, her yer ona cennet olur.

    *

    Gerçek kazanmak seçimi değil, İnsanı kazanmaktır. Kendini tanımayanlar İnsanı sevemezler, İnsanı sevmeyenler ise onu anlayamazlar. Kimseyi de kimse anlamadan kazanamaz.

    *

    Dünya nereye mi gidiyor? Tıp hastalık üretim merkezi haline gelmiş, eğitim mongol ya da anarşist yetiştiriyor. Hukuk haksızlıkların odak noktası, bilim cehâletin kaynağı olmuş. Hayat hayata kastetmiş ve İnsanlık İnsanlığın sonunu getirmek için çalışıyor. Bu ne iştir yahu!...

    *

    Gerçek hapis gönül hapsidir. Kelepçe ve pırangaları gâflet cehâlet,dalâlet, hırs, haset,... hissizlikten ibârettir. Gerçek özgürlük de gönül özgürlüğüdür. O da aşk u mârifet ile kanatlanır gerçek vatanı olan sonsuzluğa.

    *

    Neye inandığına dikkat et. İnsan inanmadığını göremez. Neyi sevdiğine dikkat et. İnsan sevmediğini anlayamaz. Kendine dikkat et. İnsan kendinden geçmeden kendine gelemez.

    *

    Hayat sen hayret ettiğin kadar hayret verici, sen merak ettiğin kadar ilginç ve gizemli... ve yine sevdiğin kadar sevimli ve güzel, gördüğün kadar renkli ve mükemmel, dinlediğin kadar hikmetli, anladığın kadar anlamlı, fark ettiğin kadar farklıdır. Hayat herkese inandığı kadardır.

    *

    Bilmek adını bilmekle başlar, hissetmekle anlaşılır hâle gelir, değerini bilmekle de zirveye çıkar. Eğer bir şeye gerçekten değerini vermek istiyor isen ona inanman gerekir. Bu yüzden de inanarak adını söylediğin her şey eninde sonunda gerçekleşir.

    *

    Kafeste kalmış, sıkılmış, daralıyorsun. Ama kanat da sende, kafes de sende, anahtar da, daha ne duruyorsun...

    *

    Kimse gönlünde olmayan şeyi göremez, anlayamaz, duyamaz,... Cennete gitmek isteyenlere duyulur. Kimse gönlünde olmayan yere gidemez.

    *

    Bu vatanı parayla kurtarmadık, parayla da kurtaramayız. O yüzden askerlik de parayla yapılmaz. Vatan ya ilimle kurtulur ya da gerekirse kanla. O yüzden parası olanlar değil; ilimle uğraşanlar ve engelliler hâriç her vatan evladı askere gitmeli ki bu vatanın onun olduğunu anlasın.

    *

    Ey suyu bilmeyen ve denizi inkar eden balıklar! Varlığın gâyesini, hayatın ve ölümün anlamını, nihâyet İnsanın mâhiyet ve mânâsını bilmeden nasıl bir eğitim sistemi tasarlayalım, nasıl bir medeniyet inşa edelim, nasıl bir ahlak-siyaset-bilim ve sanat anlayışı ortaya koyalım.

    *

    Gelecek, İnsanın bu kendinden habersiz sürüklenip gidişine muhakkak bir dur diyecektir. Bilgi, sevgi, teknoloji, mücadele, medeniyet, zaman... yaşamın her alanında İnsana varlıkta yokluğu yaşatan bu sürükleniş, İnsanda başladı yine İnsanın kendi anlamında sona erecektir.

    *

    Eğitim sistemimizi ne kadar değiştirirsek değiştirelim çocuklarımızı maalesef IPAD ve İPHONE’lar yetiştirip eğitiyor. Büyüyünce bir de bakıyoruz kendimize ve kendine düşman olmuş çıkmış. Oysa eğitimin mayası sevgidir. Sevgi vermeden bilgi veremezsiniz İnsana.

    *

    Bedenin huzuru sağlıkta, ruhun sağlığı huzurda saklıdır.

    *

    Ey İnsan! Mademki derdi veren de sen değilsin alan da. Hoş karşıla bu misafirini hoş uğurla. Misafirperver ol ki eninde sonunda huzuruna varacağın ve bu hancılık yaptığın zamanın gerçek sahibi olan kişi misafirlerine iyi davrandığın için seni hoş karşılasın, hoş ağırlasın.

    *

    Ahlaksız bir din tağuttan ibaret, ahlaksız bir İnsan tabuttan ibaret, ahlaksız bir siyaset de yalan ve dalkavukluktan ibarettir. Ahlak İnsanın kendi maddî ve manevî doğasına uygun yaşamasıdır.

    *

    Şu hayatta kazâların çoğu beklemesini bilmeyen acelecilerin yüzünden gerçekleşir. Lâkin yavaş gidenleri de beklemez hayat. Her şeyi zamanında yapmak, hayatla beraber yürüyebilmenin şifresi...

    *

    Varlık yok olur. Geriye sadece hâtıralar kalır. O yüzden kimsenin hatrını kırma dostum. Ve şu gök kubbenin altında hoş bir hâtıra bırakmaya bak gönüllerde.

    *

    İnsan sonsuzluktan gelmiştir. Bu yüzden sonsuzluğa kavuşunca kadar arayışı, bekleyişi, beklentisi, tatminsizliği, merakı, değişim isteği ve değişimi, özlemi... hâsılı yolculuğu hiç bitmez İnsanın. Vatanına kavuştuğu noktada ise artık bu bedende durmak bile istemez olur.

    *

    Hiç bir şey zamanından önce gerekli değildir.

    *

    Her İnsan en çok kendisi kadar güzel bir dünyada yaşar. Ondan hayal edemediğini gerçekleştirmesini beklemek biraz fazla beklentiye girmez mi sizce de. Hayale, düşünmeye ve hissetmeye ise parmaklıklar, duvarlar, karanlıklar veya imkansızlıklar engel olamaz.

    *

    Ölçü: İnsanın sonsuzluğa açılan değerini düşüren, onu önemsizleştiren bir değer bir fikir bir inanç bir sanat bir medeniyet bir yaklaşım-doktrin-idea, bir anlayış bir siyaset... varsa, ona şüpheyle yaklaşmak lazım.  Zira varlık ağacı tohumunu saklayan İnsanın bekâsı üzere kâimdir.

    *

    İnsanı yiyip içtiklerinden çok inançları, değerleri, sevgisi ve hayalleri ayakta tutar, hayata bağlar.

    *

    Aydınımızın geldiği son nokta Her şeyi bil, oku, öğren, kendini bilmene gerek yok. İçler acısı olan şu ki İnsanın içindeki dünyayı fark etmeyen, orada adaleti, âşkı, özgürlüğü, fazileti, sanatı, bilme sevgisini... keşfetmeyen dünyada bunları nasıl tesis edebilecek?

    *

    İlk nefesinden bugüne her gün yeni bir hayat hediye eden, bundan sonra 40 yıl daha bunu vermek zorundaymış gibi geleceğe ilişkin 10-20-30-40 yıllık planlar yapmak, hatta torununun torununu planlamak biraz garip değil mi sizce de? Engüzel plan hayatın kendisidir belki de.

    *

    İnsanın gidebileceği en yakın yer de, en uzak yer de kendisidir.

    *

    Dinin ölçüsü İnsan, İnsanın ölçüsü dindir. Maksat, İnsanı sonsuzluğuna kavuşturmaktır. Bu maksat hâsıl olmamış ise ya din gerçek değil, ya doğru anlatılamamış ya da İnsan İnsan değil, yani kendine dürüst değil-samimice o dini anlamaya ve inanmaya vermemiştir kendini.

    *

    İslam’ın mı güncellenmeye ihtiyacı var, yoksa onun zaten herzaman güncel olduğunu fark edemeyen İnsanların mı? Sormak lazım. Kişi kendini değiştiremiyorsa dinini, değerlerini, hayatını, dostunu, fikrini, etrafındaki herşeyi kendine benzetir, kendileştirir. Bu egodan ileri gelir.

    *

    Neden kimse seni farketmiyor? Belki de sen heryerde olanı, herşeyi böyle mucize yaratanı fark etmediğin için. Neden kimse seni anlamıyor. Belki de sen bile kendini dinlemediğin, anlamadığın için. Neden herşey üstüne üstüne

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1