Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Türkiye’de kim kimdir?
Türkiye’de kim kimdir?
Türkiye’de kim kimdir?
Ebook337 pages3 hours

Türkiye’de kim kimdir?

Rating: 4 out of 5 stars

4/5

()

Read preview

About this ebook

Maskeler iniyor... Gerçekler ortaya çıkıyor... Türk düşmanı hain yapının sırları ortaya dökülüyor...
Görmediğinizi görecek, duymadığınızı duyacak, okumadığınızı okuyacaksınız...
Baktığınızı görecek, gördüğünüzü okuyacak, işittiğinizi duyacak, okuduğunuzu anlayacaksınız...
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını, görünenin de olduğu gibi görünmediğini fark edeceksiniz...
Bildiklerinizi unutacak, unuttuklarınıza pişman olacaksınız...
Gerçeğin acı yüzü ile karşılaşacak, gerçek olarak bildiklerinize pişman olacaksınız...
Gerçekler acıtacak, acılar gerçeğe ulaştıracak...
Bakmakla görmenin, duymakla işitmenin, okumakla anlamanın farkını göreceksiniz...
Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur, eğer o kişi seni pekçok kere aldatmışsa bu senin suçundur...
Bugün Türk tarihine altın harflerle yazılacak bir gün!
Tarihi öğrenmeyenler, onu tekrar yaşamak zorunda kalırlar
içimizdeki Türk ve Türklük düşmanı hain yapının maskesini indiriyoruz.
Türk Milleti, tarihinin en büyük kırılma noktasının eşiğine getirilmiş bulunmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bekası hiç olmadığı kadar tehlikeye girmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk düşmanı bir yapı tarafından büyük bir kuşatma altına alınmıştır.
Devletin tüm karar verici organları sinsice ele geçirilmiştir.
Bu gidişe dur denilmezse, devletin Türk karakteri ve üniter yapısı yok edilecek, Türklük sadece devletin adında kalacaktır.

İSİM İSİM, KİM KİMDİR?

Türk ve Türklük düşmanı bu yapının komuta merkezi kimlerden oluşmaktadır?
Çözüm Süreci adı altındaki “Çözülme Sürecinden” asıl amaçlanan, 2.700 yıllık gizemli yapının yeniden canlandırılması mıdır?
Türk’e ve Türklüğe düşman bu yapının “genetik kodları” nelerdir? Kimlerle ittifak halindedirler?
Türk düşmanı bu yapı, milleti kandırmak için hangi maskeleri kullanmaktadır? Bu konudaki başarısı hangi tarihsel mirasa dayanmaktadır?
Türk ve Türklük düşmanlarının en başta ele geçirdikleri devlet kurumu hangisidir? Neden işe buradan başlamışlardır?
Hangi terör örgütlerini kontrol etmektedirler?
Dedelerinin yapamadığını yaparak Türk Milletinin ve devletinin bekasına kastetmek isteyen torunlar kimlerdir?
Ağrı ve Sason İsyanlarına katılanların torunları şimdi hangi isyanları tertiplemektedirler?
Bu milleti tarih sahnesinden silmek için İran’da yıllarca eğitim gören AHUNT-DAİ’nin çocuğu, bu hedefin hangi aşamasındadır?
“Kim ki Türk’üm demekten kaçınır, bilin ki ya Yahudi dönmesi, ya da kendini gizlemiş Ermeni-Rum kırmasıdır”.
“Tarihte Türk diye bir ırk yoktur” diyerek Türklük düşmanlıklarını dile getiren Haçador’un, Artin’in torunları kimlerdir?
Ama unutmasınlar ki, yüz binlerce Kürşat, dillerinde soylu atası Bilge Kağan’ın “Ey Türk Oğuz Beyleri! Üstten gök çökmedikçe,
Alttan yer delinmedikçe, bil ki, Türk Ulusu, Türk Yurdu, Türk Devleti, Türk töresi bozulmaz. Ey ölümsüz Türk Ulusu!
Titre ve Kendine dön. Su gibi akıttığın kanına, dağlar gibi yığdığın kemiklerine layık ol! emri ile hesap soracağı günü beklemektedir.
Pandoranın kutusu açılıyor...Bir daha kapanmamak üzere...

LanguageTürkçe
Release dateJul 21, 2014
ISBN9781311166210
Türkiye’de kim kimdir?

Related to Türkiye’de kim kimdir?

Related ebooks

Related categories

Reviews for Türkiye’de kim kimdir?

Rating: 4.071428571428571 out of 5 stars
4/5

14 ratings0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Türkiye’de kim kimdir? - Oguz Hakan Göktürk

    İÇİNDEKİLER

    ÖNSÖZ

    1. BÖLÜM

    Yükseliş ve Düşüş

    Türklüğe karşı Med ve Pers entrikaları

    To(u)ngaya Düşmek

    Çin Entrikası: Kadın ve İpek

    Kürşat

    2. BÖLÜM

    Kim Bu Bagratuniler?

    Bagratuniler Kaç Kola Ayrılır?

    Yahudi Sürgünleri ve Bagratuniler

    –İlk Sürgün

    –İkinci Sürgün

    İran Yahudileri – Meşhediler

    Gürcü Bagratuniler

    Yahudilerin Meşhetya’ya Göçü

    Bagratuniler ve Hz. İsa

    Roma ve Sasani İmparatorluğu Çatışmasında Bagratuniler

    Müslüman Araplar ile Bagratunilerin Mücadelesi

    Abbasiler Döneminde Bagratuniler

    –Babek İsyanı

    –İranlı Mazdek’in Fikirlerinden Beslenen Karmati ve Batıniler

    Anadolu’ya Türk Akınları ve Bagratuniler

    Sivas’a Göç

    Selçuklular Döneminde Bagratuniler

    Trabzon Rum İmparatorluğu ve Bagratuniler

    Bagratuniler ve Ticaret

    Osmanlı Döneminde Bagratuniler

    –Gürcü Bagratuni Bölgesi’nin Osmanlılar Tarafından Fethi

    –Osmanlı Bürokrasisinde ve Müesseselerinde Bagratuniler

    İran Casusluk Teşkilatı ve Karperdazlık

    Da‘ilik

    Berlin Antlaşması: Bagratuni Devleti’ne Doğru

    Mondros ve Sevr'de Bagratuniler

    Bakatoğulları

    –Anadolu’nun İsviçre’si Potamya

    –Bakatoğlu Memiş Ağa’dan Tayyip Erdoğan’a

    Emine Erdoğan

    –Siirt’in Bilinmeyen Ermeni Tarihi

    –Bagratuni Kralı Aşot’un Kardeşi Nasra

    –Yahudi Casusluk Örgütü Nili

    –Nasri Dayı

    –Siirt’ten İstanbul’a Sırlı Göç

    –Mensubu olduğu Ermeni Alan Aşireti

    –Rum Dünürleri

    3. BÖLÜM

    Mit Müsteşarı Hakan Fidan

    –Esaretten Krallığa, Astsubaylık’tan MİT Müsteşarlığı’na

    –Kızılkilise Köyü’nden MİT Müsteşarlığı’na

    –Hakan Fidan’ın dedeleri Celali mi?

    –Osmanlı Dönemi’nde Celali Aşireti’nin Şiilik Faaliyetleri

    –Erciş’ten Rusya’ya göç eden Bagratuni Ermenileri

    –Erciş’te İngilizler’in misyonerlik faaliyetleri

    –Ağrı İsyanı’nda Celali Aşireti ve Hakan Fidan

    –Fidan ailesi ve İsyandaki rolleri

    –Hakan Fidan’ın BDP’ye katılan aşireti

    –Hakan Fidan ile Beşir Atalay akraba mı?

    –Fidan Ailesinde Ermeni ve Süryanilik izleri

    –Hakan Fidan’ın imamlık yaptığı çok gizli İran hücresi

    Hakan Fidan’a Bağlı Gizli Hücreler

    –Fidan’ın kayınbiraderi Harun Bodur

    –Fidan'ın bacanağı Ali Özgün Öztürk

    –Hakan Fidan'ın dava arkadaşı Ali Tandoğan

    –Hakan Fidan'ın Almanya’dan transferi Şeref Ateş

    –TİKA’da Hakan Fidan’ın gözü kulağı bir isim: Ömer Kocaman

    Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay

    –Beşir Atalay’ın demeçlerinde gizli İran propagandası

    –Hizbullahçı teröristleri tahliye eden yasa değişikliği

    Erdoğan’ın Richard Perle’si: M. İhsan Arslan

    –M. İhsan Arslan ve karısı Halise Arslan Ermeni/Bagratunidir

    –Sason’da gizli Ermeni köyleri

    –Arslan ailesinin tehcirden kurtuluşu

    –M. İhsan Arslan ve Sadettin Bilgiç’e suikast girişimi

    –M. İhsan Arslan’ın yerini çocukları mı dolduracak?

    Astsubaydan Mit Müsteşarı Çıkaran Adam: Yılmaz Ensaroğlu

    –Doğubeyazıt’ta Bagratuniler

    Değerlendirme

    4. BÖLÜM

    Ermeni Haçador’un Torunu Mahir Ünal

    İçişleri Bakanı Efkan Ala

    –Efkan Ala, Ermeni Köyü Kilğir’den

    Başbakan Yardımcısı Hüseyin Çelik

    Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce

    AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın

    AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner

    Artin’in Torunu Şükrü Ayalan

    Eski Ekonomi Bakanı Mehmet Zafer Çağlayan

    Eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer

    AKP MKYK Üyesi Yasin Aktay

    Siirt’in bilinmeyen Ermeni tarihi

    –Türk Milleti’nden intikam mı alınıyor?

    Maliye Bakanı Mehmet Şimşek

    Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım

    Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz

    –Yeğeni teröristbaşı Öcalan’a destek eyleminde tutuklandı

    Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık

    AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu

    Teröristbaşı Öcalan’ın Akrabası Mazhar Bağlı

    Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker

    AKP Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı

    İhtida Edenlere Verilen İsimler Hakkında

    Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci

    Enerji Bakanı Taner Yıldız

    Başbakanlık Basın Müşaviri Mehmet Temel Kartal

    Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk

    Anadolu Ajansı YKÜ Mehmet Refik Korkusuz

    SPK Başkanı Vahdettin Ertaş

    SETA Başkanı Taha Özhan

    İşadamı Abdullah Tivnikli

    –Eşi Fatma Betül Tivnikli kripto Ermenidir!

    5. BÖLÜM

    Anadolu’dan Türklüğün Kökünü Kazımak İsteyen Kriptolar

    Radikal Kadrolar Devleti Ele Geçiriyor

    Devlet Politikalarını Belirleyen Kuruluş: SETA

    SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü: Hatem Ete

    –SETA’nın etkili isimlerinden Hatem Ete, Süryani asıllıdır

    –Gaffar Okkan’ın katlini emreden Hizbullahçı akraba

    İHH Genel Başkanı Fehmi Bülent Yıldırım

    –Yeğeni, Erdoğan Teziç’e silahlı saldırıda bulunmuş

    TÜRGEV (Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı)

    –İran’daki Pehlevi Vakfı ile TÜRGEV arasındaki benzerlik

    Devrin İşadamları

    –İşadamı Ethem Sancak

    6. BÖLÜM

    Türkiye Cumhuriyetini Yıkmak İsteyen Radikal Örgütler

    –Radikal terör örgütlerinin lider kadroları ve kriptolar

    MAZLUM–DER

    PKK’ya Peşkeş Çekilen Vatan Toprakları

    PYD Mensupları Ermeni mi?

    7. BÖLÜM

    Karanlık Yapının Medyaki Silahşörleri

    Yeni Akit Yayın Grubu Sahibi Mustafa Karahasanoğlu

    –Başvartinik’in, Dersim’den alınıp Erzincan’a bağlanması

    Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu

    Sabah Gazetesi Yazarı Sevilay Yükselir

    –Mustafa Nihat Yükselir’in çakma derin devletçi kardeşi

    Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Kartoğlu

    –Samatya’da darp edilen Ermeni asıllı Turfanda Aşık

    Yeni Akit Gazetesi Yazarı Abdurrahman Dilipak

    –TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’na verdiği bilgiler

    Milat Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Erdal Şimşek

    Son Söz Yerine

    Ulu Türk Hakanı Bilge Kağan’dan Günümüze Sesleniş

    DİĞER KİTAPLARIM

    İLETİŞİM

    KAYNAKÇA

    ÖNSÖZ

    "Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne yedi bin senelik en aşağı, bir Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgârlarıyla sallandı. Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela, korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır. Kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir."

    ATATÜRK

    Türk Milleti, dünya tarihine yön veren milletler içerisinde ilk sırada yer alır. Dünyada, Türkler kadar geniş bir alanda hâkimiyet kurmuş olan ikinci bir millet gösterilemez. Bunun yanında 4.000 yıllık Türk tarihinde bu millet, dışarıdan ve içeriden birçok ihanetle de karşılaşmıştır. Bu ihanetler bazen Türk’ü savaşla alt edemeyeceğini anlayan Çin İmparatorlarının baştan çıkarıcı ajan/casus prensesleriyle, bazen taht kavgalarıyla kardeşin kardeşe kırdırılmasıyla, bazen haince tuzağa düşürülmekle, bazen de Roma ve Bizans entrikalarıyla ortaya çıkmıştır.

    Bütün bu ihanetlere, entrikalara, iç ve dış işbirlikçilere rağmen Türk Milleti, şanlı tarihi boyunca 16 imparatorluk ve çok sayıda devlet kurmuştur. Birinci Dünya Savaşında Avrupa’nın büyük güçleri, Türk’ü boğmak için pençelerini boğazına geçirmiş ve Türklüğü yeryüzünden tamamen silmek istemişti. Varlık yokluk savaşı verdiği bu amansız günlerde Türk Milleti, sinesinden çıkardığı Ulu Önder Atatürk liderliğinde, tüm dünyaya bitmediğini, bitirilemeyeceğini bir kez daha haykırmış, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurmuştur.

    Türk’ün iflah olmaz düşmanları yakın tarihinde de onu rahat bırakmamış, ülkesini, dirliğini, birliğini bozmak için O’nu sağ-sol, Alevi-Sünni, laik-dinci, Türk-Kürt-Laz-Çerkez diye kamplara bölmek istemiştir. Şer odakları, bu planlarında başarılı olabilmek için yüzlerce yıldır yürüttükleri plan ve projeleri çerçevesinde hem sağ hem sol, hem Alevi hem Sünni, hem laik hem dinci, hem Türk hem Kürt her yere sızmış, bu toplumsal kesimleri sürekli birbiri ile vuruşturmuştur.

    Aslında ne Alevi’nin içine sızan Alevi idi, ne de Sünni’nin içine sızan Sünni idi. Ne Türk’ün içine sızıp ona Liderlik yapan Türk’tü, ne de Kürt’ün içine girip ona Önderlik yapan Kürt’tü. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekasına kastetmeye çalışan bu işbirlikçilerin kökenlerine, soylarına inildiğinde bunların hiçbirinin gerçek anlamda Türk, Kürt, Alevi ve Sünni olmadığı görülmektedir.

    Haince ve sinsice uygulamaya koydukları oyunları bir bir bozulan bu şer odakları, en son kozlarını Türk Milleti’ni can damarından yakalayacak şekilde Din üzerinden hazırladılar.

    Bu son ve büyük oyun, Türk Milleti’nin en önemli özelliklerinden biri olan dindarlığı üzerinden kurgulandı. 4.000 yıllık tarihi boyunca birçok badireler atlatmış olan Türk Milleti’nin bugüne kadar hiç karşılaşmadığı hainlikte hazırlanan bu plan, toplumsal şartlar da dikkate alınarak en uygun zemin olarak görülen Siyasal İslam çatısı altında olgunlaştırıldı.

    Bu amaçla büyük oyun kurucularının da desteğiyle, dini özgürlükler ve ekonomik alanda topluma yalancı bir rahatlık yaşatıldı. Bundan sonra halkın gözünü boyayan Türk ve Türklük düşmanı yapı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekasına kastedecek hamlelerine başladı.

    Bu çerçevede;

    Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin üniter yapısını bozacak adımlar atılmış, vatan toprakları bir oldu bitti ile PKK’ya peşkeş çekilecek hale getirilmiştir.

    İçi boş hamasi söylemler ve yanlış politikalarla Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası arenadaki saygınlığı yerle bir edilmiş ve yalnızlaştırılmıştır. Türk Devleti’nin dosta güven, düşmana korku veren imajı yerle bir olmuştur.

    Suriye’de radikal terör örgütleri ile işbirliği yapılarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti, terörü destekleyen ülke suçlamasıyla karşı karşıya bırakılmıştır.

    Devletin en mahrem sırları ortalığa saçılmış, sınırlarımız yolgeçen hanına dönmüş, yabancı istihbarat örgütleri elini kolunu sallayarak ülkede cirit atar hale gelmiş ve devletimiz 29 yaşındaki bir İranlı’nın elinde oyuncak haline getirilmiştir. Dünya devletlerinin gözünde itibarımız ayaklar altına alınmıştır.

    Bütün bunları bu Yüce Millete yapanlar kimlerdi? Çalışmanın çıkış noktası, bu soruya cevap bulmaktı. Ancak bu, hiç de kolay olmadı. Başlangıç noktası olarak kamuoyunun ismini çok bilmediği, ama perde arkasında işi yönlendiren, ekibin beyni konumundaki bir isimden yola çıktım. Karşıma çıkan tablo dehşet vericiydi. Kendini topluma çok muhafazakâr ve dindar olarak lanse eden ve çevresinde bu şekilde kabul görmüş bir isim, birçok bilgi ve belge ile ben bir Kriptoyum diye adeta haykırıyordu. Ancak o kadar iyi rol yapmıştı, kendisini kabullendirmişti ki, kimse onun kripto olabileceğini aklına bile getiremiyordu.

    Peki, niçin bu insanlar gizlenme gereği duyuyorlardı? Bunun ardında asırlardır izlenmiş olan politikaların getirdiği bir tecrübe yatıyordu. O da gizli düşmanlığın açıktan düşmanlığa nazaran daha etkili oluşu ve beklenmedik bir anda çöküşü getirebilmesiydi. İlerleyen sayfalarda değineceğimiz gibi, İskitler’den Hunlar’a, Hunlar’dan Göktürkler’e birçok Türk devletinin başına gelenler bunun somut örnekleriydi.

    Açıktan düşmanlık Türkler’in birliğine katkı sağlayabileceği gibi, milli dinamizmini korumak isteyen devletler ve büyük güçlerin kendilerine düşman yaratma çalışmaları bu gerçeği ters bir mantıkla doğrulamaktadır. Bu nedenle bu gruplar düşmanlıklarını kendilerini hiç farkettirmeden halkın sosyal dinamiklerine en uygun karakterlere bürünerek sürdürmeye çalışmışlardır.

    Bu başlangıç noktasından sonra çalışmalarım, araştırmalarım adım adım ilerledi, farklı şahıslar üzerine odaklandım. Şahıslara odaklanırken Türk Milleti’ne karşı söylemleri, faaliyetleri, sergiledikleri tavırlar benim için belirleyici unsur oldu. Yani kişileri Sosyal Soyağaçları-Şecerelerine göre belirledim. Şahısların Sosyal Şecereleri ile Köken, Soy Şecerelerinin örtüştüğünü, birbirini tamamladığını iki artı iki dört eder netliğinde gördüm. Anladım ki bu kadro, kendi kendine değil, ancak bir Komuta Merkezi tarafından özel olarak seçilebilirdi.

    Anladım ki, Türk Milleti tarihinin en büyük kırılma noktasının eşiğine gelmiş, Türkiye Cumhuriyeti Devleti içeriden büyük bir kuşatma altına alınmış, devletin tüm karar verici organları sinsice ele geçirilmiş ve devletin bekası hiç olmadığı kadar tehlikeye girmiştir.

    Anladım ki, bu gidişe dur denilmezse, devletin Türk karakteri yok edilecek, Türklük sadece devletimin adı olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ifadesinde kalacak. Tabi o da değişmezse.

    İşte, bu nedenle Kahraman Kürşat’tan aldığım ışıkla milletimin bekası için tüm zorluklara katlanarak, imkânsızlıkları mümkün kılarak ve herşeyi göze alarak bu kitabı yazmaya karar verdim.

    Çalışmamda şahısların Sosyal Şecerelerinden hareketle Soy-Köken Şecerelerini inceledim. Bu incelemede şahısların atalarının dayandığı coğrafyanın, köylerin, beldelerin ve ilçelerin demografik, etnik yapılarını ortaya koydum. Bazı yerleşim yerlerinin Ermeni, Süryani, Keldani gibi etnik kökenlere mensup vatandaşlarımızın yaşadığı bölgeler olduğunu gördüm. Bu bilgileri değerlendirirken sadece yerleşim yerlerinin etnik yapısını değil, şahısların dedelerinin, ninelerin kökenleri, atalarının isimleri ve ulaşabildiğim tarihi bilgiler, gazeteler, kitaplar, dergiler ve hatıraları bir bütün olarak değerlendirdim. Sadece yerleşim yerlerinden hareketle hiç kimseyi belli bir etnik kökene mensup olarak değerlendirmedim. Bir köyün Ermeni Köyü olduğunu söylerken asla orada şu an yaşayan herkes Ermeni’dir demek istemedim. Yukarıda da ifade ettiğim gibi kişilerin dedelerinin, ninelerin kökenlerini, atalarının isimlerini ve ulaşabildiğim tarihi bilgileri, belgeleri, gazete, kitap, dergi ve hatıraları bir bütün olarak değerlendirdim.

    Burada şunu da belirtmeliyim ki kişinin doğumu sırasında tercih edemediği etnik kökeninden dolayı aşağılanmasına, suçlanmasına şiddetle karşıyım. Ermeni, Yahudi, Süryani, Bagratuni, Yezidi ve Keldani her türlü etnik kökenden gelen bireyler, bu vatanın eşit haklara sahip yurttaşlarıdır. Ancak, kendilerini değişik maskeler arkasında saklayarak milletimizi kandıran, toplumu kutuplaştıran, milli birlik ve bütünlüğümüzü dinamitleyen kripto şahısların ortaya çıkarılması da milli bir görevdir.

    Eminim ki, bu kripto kişilerin deşifre edilmesinden bu vatanın evlatları olan Ermeni, Yahudi, Süryani, Bagratuni, Yezidi ve Keldani gibi farklı etnik kökenden gelen insanlarımız da mutlu olacaktır.

    Ey Türk Milleti! Üstten gök çökmedikçe, alttan yer delinmedikçe, bil ki, Türk ulusu, Türk Yurdu, Türk Devleti, Türk töresi bozulmaz. Ey ölümsüz Türk Ulusu! Kendine dön. Su gibi akıttığın kanına, dağlar gibi yığdığın kemiklerine layık ol!

    Günümüzde yaşananları anlamak için kendi tarihimizi iyi bilmemiz gerekmektedir. Tarihte aslında tekrar eden olaylar değil, hatalardır. Bu hatalara tekrar düşmemek için yaşanmış acı tecrübelere bakıp, onlardan ders çıkarmamız gerekmektedir. 4.000 yıllık Türk tarihi bu acı tecrübelerle dolu olup ders alınacak sayısız örnekler bulunmaktadır.

    1. BÖLÜM

    Yükseliş ve Düşüş

    "Tarihi öğrenmeyenler, onu tekrar yaşamak zorunda kalırlar."

    George Santayana

    Türkler, binlerce yıldan beri Türkistan bozkırlarında devletler kuran, inşa ettiği medeniyet ile diğer kavimlere emsal olan bir millettir. Yiğitlikleri, dürüstlükleri, cesaretleri ve kahramanlıkları dost düşman tarafından takdir edilen bu kavim, Asya’nın en doğusundan en batısına, Kafkaslar ve Anadolu sınırlarına kadar olan coğrafyada at koşturmuştur. Hâkim olduğu topraklarda adalet dağıtmış, kendi milletini mutlu ve zengin ettiği gibi tabiiyetinde olan milletlerin de her türlü refah ve güvenini sağlamıştır.

    Türk devlet geleneği,

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1