Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Türkçe Esperanto İncil: 2001 Türkçe Tercümesi - La Sankta Biblio 1926
Türkçe Esperanto İncil: 2001 Türkçe Tercümesi - La Sankta Biblio 1926
Türkçe Esperanto İncil: 2001 Türkçe Tercümesi - La Sankta Biblio 1926
Ebook12,007 pages148 hours

Türkçe Esperanto İncil: 2001 Türkçe Tercümesi - La Sankta Biblio 1926

Rating: 0 out of 5 stars

()

Read preview

About this ebook

Bu yayını Eski Ahit ve Yeni Ahit parçası olduğu Türkçe İncil (2001) ve La Sankta Biblio (1926) paraleli çevirileridir. Ayrıca tüm kitaplar, bölümler ve ayetlerle ilişkili toplam 173,777 referanslar 2 İncil formatında sunulur. Çalışma ve yönlendirme için uygun olan formatında Türkçe İncil 2001 ve La Sankta Biblio kitabının tüm kopyalarını içerir, kısa versiyonu için ise "navi" formatını içerir. Burada tur-esp düzeninde yazılan her ayeti bulacaksınız. Türkçe İncil 2001 ve La Sankta Biblio kitabının ve Yazıdan-Konuşmaya Dökme (TTS) teknolojili İncili de mevcuttur.

Genel anlamda İncil içinde gezinti nasıl yapılır?:



  • Her bir ahite ait dizin bulunmaktadır.
  • TTS formatı kitapları sıralar. Aynı zamanda, bölümler fihristi de kitaplardan sonra gelir.
  • Ahitler kitap dizinlerinde birbirlerine referans sağlarlar.
  • Her kitap bulundukları Ahit'e referans verirler.
  • Her kitap, bir önceki ve bir sonraki kitaba referans verir.
  • Her kitabın kendi bölüm dizini bulunur.
  • Her bölüm bulunduğu kitaba referans verilir.
  • Her bölüm bir önceki ve bir sonraki bölüme referans verir.
  • Her bölümün ayetleri için bir dizini vardır.
  • TTS'de bulunan her bölüm Navi İncili'ndeki bölüme referans verir.
  • Her ayet numaralandırılmıştır ve hangi bölüme ait olduğuna dair referans içerir.
  • Daha iyi okunabilmesi için her ayet yeni satırda başlar.
  • TTS formatında ayet numaraları gösterilmez.
  • Dizindeki herhangi bir referans sizi bulunduğu yere götürür.
  • Yerleştirilmiş içerik tüm kitaplardaki tüm formatlarda erişim sağlar.


Bu tür e-kitaplarda, bulabileceğiniz en iyi gezinti deneyimlerinden birini sunuyoruz! Dilediğiniz ayet hemen parmağınızın ucunda ve daha detaylı incelemeniz için emrinize amade. Ayrıca, hadis fihristi ve aralarında gezinme olanağı bu kitabı eşsiz hale getiriyor.

Yazıdan-Konuşmaya Dökme (TTS) fonksiyonu cihazdan cihaza değişir. Bazı cihazlar fonksiyonu desteklemeyebilir. Bazıları tek dil destekleyebilir, bazıları ise birden fazla dil destekleyebilir. Kitabın dili Türkçedir.

LanguageTürkçe
Release dateOct 27, 2020
ISBN9788283815450
Türkçe Esperanto İncil: 2001 Türkçe Tercümesi - La Sankta Biblio 1926

Related to Türkçe Esperanto İncil

Titles in the series (13)

View More

Related ebooks

Reviews for Türkçe Esperanto İncil

Rating: 0 out of 5 stars
0 ratings

0 ratings0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Türkçe Esperanto İncil - TruthBeTold Ministry

    Türkçe Esperanto İncil

    2001 Türkçe Tercümesi - La Sankta Biblio 1926

    ISBN  9788283815450 (epub)

    Kitap uzunluğu: 13,959 sayfa

    (Yaklaşık yazılı sayfa sayısı: 4,885 sayfa)

    İlk yayınlanma tarihi 2017-06-12

    Dosya adı: 9788283815450.epub

    Telif © 2016-2020 TruthBeTold Ministry

    Bu elektronik kitapta kullanılan tüm Kutsal Kitap ayetleri, yayıncıların izni ile Kutsal Kitap Türkçe Yeni Çeviri'den alınmıştır.

    Kutsal Kitap © The Bible Society in Turkey (Kitabı Mukaddes Şti.), The Translation Trust (Yeni Yaşam Yayınları), 2001, 2008.

    All Bible verses used in this e-book are taken from the KUTSAL KİTAP (Bible - Turkish New Translation) with the permission of the publishers.Kutsal Kitap © The Bible Society in Turkey (Kitabı Mukaddes Şti.), The Translation Trust (Yeni Yaşam Yayınları), 2001, 2008.

    Genel kullanıma açık olan İncil ayetleri, sözlük ve Strongs parçaları hariç olmak üzere TruthBeTold Ministry tarafından tüm hakları saklıdır. Herhangi bir koşulda bu kitabın yapısı ve yönlendirmesi de dahil olmak üzere hiçbir içeriği kopyalanamaz. Herhangi bir genel ya da özel, birey ya da grup ticari amaçlar hariç olmak üzere kitaptan alıntılar yapabilir. Bahsedilen hariç durumlara istisna yapılması ancak yayıncının yazılı izni ile olabilir. Yazılarımızın en yüksek kalitede olması için elimizden geleni yapıyoruz. Herhangi bir hata bulursanız lütfen bize ulaşın.

    @TruthBetold Ministry

    www.truthbetoldministry.net

    Norveç

    Org.nr: 917263752   Yayıncı: 978828381

    Önsöz

    Bu yayını Eski Ahit ve Yeni Ahit parçası olduğu Türkçe İncil (2001) ve La Sankta Biblio (1926) paraleli çevirileridir. Ayrıca tüm kitaplar, bölümler ve ayetlerle ilişkili toplam 173,777 referanslar 2 İncil formatında sunulur. Çalışma ve yönlendirme için uygun olan formatında Türkçe İncil 2001 ve La Sankta Biblio kitabının tüm kopyalarını içerir, kısa versiyonu için ise navi formatını içerir. Burada tur-esp düzeninde yazılan her ayeti bulacaksınız. Türkçe İncil 2001 ve La Sankta Biblio kitabının ve Yazıdan-Konuşmaya Dökme (TTS) teknolojili İncili de mevcuttur.

    Genel anlamda İncil içinde gezinti nasıl yapılır?:

    Her bir ahite ait dizin bulunmaktadır.

    TTS formatı kitapları sıralar. Aynı zamanda, bölümler fihristi de kitaplardan sonra gelir.

    Ahitler kitap dizinlerinde birbirlerine referans sağlarlar.

    Her kitap bulundukları Ahit'e referans verirler.

    Her kitap, bir önceki ve bir sonraki kitaba referans verir.

    Her kitabın kendi bölüm dizini bulunur.

    Her bölüm bulunduğu kitaba referans verilir.

    Her bölüm bir önceki ve bir sonraki bölüme referans verir.

    Her bölümün ayetleri için bir dizini vardır.

    TTS'de bulunan her bölüm Navi İncili'ndeki bölüme referans verir.

    Her ayet numaralandırılmıştır ve hangi bölüme ait olduğuna dair referans içerir.

    Daha iyi okunabilmesi için her ayet yeni satırda başlar.

    TTS formatında ayet numaraları gösterilmez.

    Dizindeki herhangi bir referans sizi bulunduğu yere götürür.

    Yerleştirilmiş içerik tüm kitaplardaki tüm formatlarda erişim sağlar.

    Bu tür e-kitaplarda, bulabileceğiniz en iyi gezinti deneyimlerinden birini sunuyoruz! Dilediğiniz ayet hemen parmağınızın ucunda ve daha detaylı incelemeniz için emrinize amade. Ayrıca, hadis fihristi ve aralarında gezinme olanağı bu kitabı eşsiz hale getiriyor.

    Yazıdan-Konuşmaya Dökme (TTS) fonksiyonu cihazdan cihaza değişir. Bazı cihazlar fonksiyonu desteklemeyebilir. Bazıları tek dil destekleyebilir, bazıları ise birden fazla dil destekleyebilir. Kitabın dili Türkçedir.

    Kutsal Kitap

    kitabimukaddes.com adresinden:

    Kutsal Kitap'ın ilk Türkçe çevirisi, Padişah 4. Mehmet'in baş çevirmeni Ali Bey'in de katkısıyla 1666'larda sonuçlandı. Çeviri basılmak üzere Hollanda'daki Leyden Üniversitesi'ne götürüldü; çeşitli nedenlerle üniversitenin kütüphanesinde 160 yıl bekletildikten sonra 19. yüzyıl başlarında bir ekip tarafından gözden geçirildi. Nihayet 1827'de o günün Osmanlı yönetiminin onayıyla ilk basımı Arapça harflerle Paris'te yapıldı.

    Çevirisi 17. yüzyılda yapılan, 19. yüzyılın ilk yarısında basılan bir metnin gerek üslup, gerekse dil açısından Osmanlıca'nın etkisinde olması kaçınılmazdı. Bu nedenle 1928'lerde başlayan Harf Devrimi, ardından gelen dildeki özleştirme çalışmaları, Kutsal Kitap çevirisinin gözden geçirilmesini zorunlu kılmıştır. Bu amaçla metin üzerinde yapılan Türkçeleştirme çalışmaları 1941'de sonuçlanmış ve yeni metin aynı yıl ilk kez Latin harfleriyle basılmıştır.

    Gerek Türk yazınındaki gelişmeler, gerekse hız kazanan dildeki özleştirme çalışmaları 1970'lerin sonlarında hem Kitabı Mukaddes Topluluğu hem de diğer Hristiyan topluluklarını daha bir çağdaş çeviri yapmaya zorladı. Kutsal Kitap çevirisinde birçok ülkede karşılaşılan durum Türkiye'de de tekrarlandı ve çeviri çabaları öncelikle İncil üzerinde yoğunlaştı. Çeviri Vakfı'nın 1979 yılında başlatıp 1986'da sonuçlandırdığı yeni çeviriyle Kitabı Mukaddes Topluluğu'nun 1980'de başlatıp 1988'de sonuçlandırdığı yeni İncil çevirisinin yanı sıra yarım kalan başka çeviri girişimleri de oldu. Bugün elimizde 1941'de gözden geçirilen İncil çevirisinin dışında 1986 ve 1988'de sonuçlanan iki çağdaş Türkçe İncil çevirisi bulunmaktadır.

    Bu tercüme, The Bible Society Türkiye tarafından yapılan 2001 yılında yapılan versiyonudur.

    La Sankta Biblio

    La sekva estas elĉerpita de Vikipedio:

    Versio de Sankta Biblio en Esperanto ĉiam estis grava por agnosko de Esperanto kiel vivanta lingvo. La ekzistado de kompleksa verko kia la Biblio en la lingvo, garantias fortan avantaĝon kompare al aliaj planlingvoj/projektoj, ĉar la traduko rolas ne nur kiel propagando, sed ankaŭ kiel pruvilo je lingva esprimpovo. Ĝi ankaŭ ebligas diservon por la anoj de kelkaj religioj en Esperanto.

    Komitato estis formita por traduki la Novan Testamenton, kiu eldoniĝis en 1912. La traduko de la Nova Testamento estas influita de la angla Versio Rajtigita de la Reĝo Jakobo, kaj tial ĝi estas tre proksima de la greka textus receptus anstataŭ la moderne akceptata teksto laŭ la plej antikvaj grekaj manuskriptoj.

    Zamenhof tradukis la tutan judaisman Malnovan Testamenton (la Masoran Biblion) en Esperanton. Li finis la laboron jam en marto 1915. Tamen anstataŭ tuj sendi la manuskripton eldoncele al la Biblia Komitato (John Cyprian Rust, John Beveridge, C. G. Wilkinson) en Britio, li povis nur informi ties prezidanton, la esperantistan pastron John Cyprian Rust, pri grava malhelpo. Zamenhof skribis al li en la franca lingvo: Bedaŭrinde mi ne povas en la nuna momento sendi al vi la tradukon, ĉar nia poŝto ne transsendas ion (dum la milito), kio estas skribita en Esperanto. Sekve mi devas atendi ĝis la fino de la milito. Pro tio nur post la unua mondmilito – kaj du jarojn post la morto de Zamenhof – la traduko alvenis en Brition, kie de 1919 ĝis 1926 la Biblia Komitato okupiĝis pri tralegado, korektado, lingva harmoniigo de la Nova Testamento al la Malnova (laŭ protestantkristana vidpunkto), kompostado kaj provlegado. Du kvakerinoj, la fratinoj Priscilla kaj Algerina Peckover, pretis doni la necesan financan helpon. Ene de kvin jaroj pli ol 5000 ekzempleroj de la esperanta Biblio vendiĝis.

    İncil'e Giriş

    Tanrı'nın sözü bütün zamanda insanlığa verilen şüphesiz en mükemmel ve en sıradışı metindir. Sadece detaylı inceleme içerisindeki sırları ortaya çıkarabilir. Sadece bu zaman ve çağda değil, Tanrı'nın sözlerini, doğasını anlamak her zaman önemlidir. Şimdiki zamanda her şey tam ters gibi görünmekte, iyi kötü olmuş, kötü ise iyi. Bizim pusulamız, yönümüz Tanrı'nın bizi sınadığını bilmektir. Sonunu baştan görerek her şeyi bilerek yazdı. Nasıl biliyoruz? Küçücük yaşam zamanımız süresince gerçekleşen birçok olay sayesinde biliyoruz. Tanrı dünyada olacak olaylardan İncil'de bahsetmiştir, Tanrı olayları kesinlik ve titizlikle ön görmüştür. Dünya üzerinde İncil kadar kesin ve doğru bir şey bulamayacaksınız. Daha küçük alanda, her erkek ve her kadın karar vermeli, daha sonra Tanrı'nın ona söyledikleri yolu takip etmelidirler. İşte bu zamanlarda, Tanrı'nın sözleri olan İncil'e inandığımızda, mucize sinyallerini ve harikalarını görürüz. Şüphesiz ki İsa Mesih inancımızın yazarıdır ve daha fazlasına ihtiyacımız yoktur. Kişisel olarak HIV gibi tedavisi olmayan hastalıklardan iyileştiklerini gördüm. İsa Mesih'in izni ile şeytanları kovdum, vücutlardan demirlerin kaybolup yerlerini kemiklere bırakmasını gördüm. İnsanları en küçük hastalıktan ciddi hastalığa birçok hastalıktan kurtardım ve savaşılan savaş sonucunda kazanılan zafere tanıklık ettim. Tanrı'ya inanmayı seçen ve bu yolda yürümeyi seçen insanlara olacak birçok mucizeye tanıklık edecek insanlar var. Şüphesiz ki İsa'nın vücudu hala aktif ve hayattadır ve Tanrı çocuklarına karşı iyidir! Sözlerine kulak asmalı ve bize sağladığı bilgiyi bulmalıyız. Sadece sözlerle değil aynı zamanda Tanrı'ya yakınlık ve kardeşlerimiz ile aktif yakınlığımız ile. Kutsal Ruh her zaman İsa Mesih'in bizimle paylaşmak istediği doğruyu doğrulayacaktır.

    Ama bunu sadece olduğu gibi kabul etmeyin. Tanrı'nın sözleri araştırılabilir, test edilebilir, kanıtlanabilir ve değerli bulunur. Hayatınızın içine dahil edebilmeniz için iman gereklidir. Her seferinde bir kalp atışı ile, gün gün, Tanrı'nın sözleri ile beslenin ve Ruh'un meyveleri ile mutlu olun. Tanrı'ya bizden önce yarattığı doğruları sorduğumuzda zamanında cevaplayacaktır. Hiçbir yere götürmeyecek diye düşünmeyin, götürecektir. İnanmayanların kafadan uydurma hikayeleri gibi değildir. Bundan çok uzaktır. Defalarca gördük, doğru tektir ve yek, tek yaratıcımız doğrudur ve Ben tekim. der. Birden fazla Tanrı yoktur, şeytanın yalanıdır. Aynı zamanda, kendisinin farkında ve tüm canlıların oluşturduğu bir esas değildir. Dünya veya çoğu insan söylediği gibi Gaia, masal ve kurgudur. Nasıl tökezledik, düştük ve etrafımızda ölüleri gördük. Fakat bunların hiçbiri İsa Mesih gelene kadar, bize doğruyu gösterene kadar bizi aydınlatmadı. Şüphesiz o izlenecek yoldur, doğruluktur ve hayattır. Bir kişi Tanrı'ya sorumluluklarını bırakacak olursa sona kadar, ölene kadar uyurgezerdir. Uyan ve Tanrı'nın iyiliğini hisset, O'na yaklaş ve O seni kendisine yakınlaştıracaktır! Zaten uyanıksan ama uykulu hissediyorsan: *savaş* ve böylece yeniden uyuyakalma, Baba'yı tüm kalbinle bul, ruhunun farkına var ve uyanık ol! Yine de İncil'de Tanrı'nın anlattığı şekilde Tanrı'nın her şeyi nasıl birleştirebildiğini anlayamıyorum. Benim zekama göre İncil hatalıydı, bir peri masalıymış gibiydi. Fakat bu İsa Mesih Kurtarıcı'yı efendim ve kurtarıcım olmadan, Tanrı'nın gücünü İncil'i olduğu gibi anlayan evanjelist tarafından anlamadan önceydi. O zamandan beri imgeler ve mucizeler durmak bilmedi. Benden dolayı değildi, Tanrı hiç değişmediğinden ve herkesin kurtulmasını istediğini açıkça belirtmesindendi! Şüphesiz aldığım duyduğum ve yaşadığım en iyi haberdi! Tanrı'yı tüm kalbinizle sevin. Tüm kabiliyetinizle, tüm olduklarınızla ve böylece size karşı gelen ne kadar büyük ya da ciddi olursa olsun her şeyi atlatacaksınız. Tanrı sizin kalbinizi, dikkatinizi ve sevginizi bulur. O'nunla bu dünyanın zevk ve şehvetlerinden kurtulacak ve ahirette bereketli bir hayat yaşayın.

    Lütfen beni körelmiş ve basit olduğum için affet. İçtenlikle senin için Tanrı'nın bahşettiği her şeyi diliyorum. Hatta bazılarınız çöldeymişçesine yürüyorsunuz, hatırlayın Tanrı sevdiklerini cezalandırır. Onlardan nefret ettiği için değil, tam tersine. O bizim Baba'mızdır ve O'nu dinlediğimiz sürece bize daha fazla meyve sağlayacaktır. Hatta bazen çölde ihtiyacımız olduğunda bile. Yine de korkmayın, çünkü Tanrı O'nu tüm kalbinizle bulduğunuzda şüphesiz sizin tarafınızdadır. Şüphesiz ki cennette O'nun için hiçbir şey imkansız değildir. O ol derse olur! Tanrı şanlıdır!

    ≡ Yakub'Un 1:22-25

    Tanrı sözünü yalnız duymakla kalmayın, sözün uygulayıcıları da olun. Yoksa kendinizi aldatmış olursunuz. 23   Çünkü sözün dinleyicisi olup da uygulayıcısı olmayan kişi, aynada kendi doğal yüzüne bakan kişiye benzer. 24   Kendini görür, sonra gider ve nasıl bir kişi olduğunu hemen unutur. 25   Oysa mükemmel yasaya, özgürlük yasasına yakından bakıp ona bağlı kalan, unutkan dinleyici değil de etkin uygulayıcı olan kişi, yaptıklarıyla mutlu olacaktır. ○-○

    Teşekkür ederiz!

    Herhangi bir sorunuz ya da düzeltmeleriniz varsa veya bizimle irtibata geçmek istiyorsanız bu e-mail adresine telluz@gmail.com ya da Telegram Messenger Uygulamasından Norioz kullanıcısına mesajınızı gönderebilirsiniz. Bizimle sadece İngilizce ya da Norveççe iletişim kurabilirsiniz. Bu yüzden lütfen mesajınızı İngilizce ya da Norveççe yazınız. Yaptıklarımız ilginizi çekiyorsa ve yeni projelerimizden haberdar olmak istiyorsanız, lütfen http://eepurl.com/b9q2SL linkini kullanarak sistemimize üye olun! Bağış yapmak için ise paypal.me/JHalseth linkine tıklayabilirsiniz.

    Tanrı sizi korusun!

    TruthBeTold Ministry

    Norveç 2012-2016

    Eski Ahit

    Türkçe İncil (2001) ve La Sankta Biblio (1926)

    Yeni Ahit

    Kitap Endeksi:

    01: Yaratılış

    02: Mısır'Dan Çıkış

    03: Levililer

    04: Çölde Sayım

    05: Yasa'Nın Tekrar

    06: Yeşu

    07: Hakimler

    08: Rut

    09: 1 Samuel

    10: 2 Samuel

    11: 1. Krallar

    12: 2. Krallar

    13: 1. Tarihler

    14: 2. Tarihler

    15: Ezra

    16: Nehemya

    17: Ester

    18: Eyüp

    19: Mezmurlar

    20: Süleyman'In Özdeyişleri

    21: Vaiz

    22: Ezgiler Ezgisi

    23: Yeşaya

    24: Yeremya

    25: Ağıtlar

    26: Hezekiel

    27: Daniel

    28: Hoşea

    29: Yoel

    30: Amos

    31: Ovadya

    32: Yunus

    33: Mika

    34: Nahum

    35: Habakkuk

    36: Sefanya

    37: Hagay

    38: Zekeriya

    39: Malaki

    Yaratılış

    Numara 1/66

    Eski Ahit

    Mısır'Dan Çıkış

    Bölüm Endeksi:

    01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50

    Yaratılış 1

    Eski Ahit

    Yaratılış

    Yaratılış 2

    Ayet Endeksi:

    01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

    Yaratılış 1 :1

    tur Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.

    esp En la komenco Dio kreis la ĉielon kaj la teron.

    Yaratılış 1 :2

    tur Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı'nın Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu.

    esp Kaj la tero estis senforma kaj dezerta, kaj mallumo estis super la abismo; kaj la spirito de Dio ŝvebis super la akvo.

    Yaratılış 1 :3

    tur Tanrı, Işık olsun diye buyurdu ve ışık oldu.

    esp Kaj Dio diris: Estu lumo; kaj fariĝis lumo.

    Yaratılış 1 :4

    tur Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve onu karanlıktan ayırdı.

    esp Kaj Dio vidis la lumon, ke ĝi estas bona; kaj Dio apartigis la lumon de la mallumo.

    Yaratılış 1 :5

    tur Işığa Gündüz, karanlığa Gece adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ilk gün oluştu.

    esp Kaj Dio nomis la lumon Tago, kaj la mallumon Li nomis Nokto. Kaj estis vespero, kaj estis mateno, unu tago.

    Yaratılış 1 :6

    tur Tanrı, Suların ortasında bir kubbe olsun, suları birbirinden ayırsın diye buyurdu.

    esp Kaj Dio diris: Estu firmaĵo inter la akvo, kaj ĝi apartigu akvon de akvo.

    Yaratılış 1 :7

    tur Ve öyle oldu. Tanrı gökkubbeyi yarattı. Kubbenin altındaki suları üstündeki sulardan ayırdı.

    esp Kaj Dio kreis la firmaĵon, kaj apartigis la akvon, kiu estas sub la firmaĵo, de la akvo, kiu estas super la firmaĵo; kaj fariĝis tiel.

    Yaratılış 1 :8

    tur Kubbeye Gök adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ikinci gün oluştu.

    esp Kaj Dio nomis la firmaĵon Ĉielo. Kaj estis vespero, kaj estis mateno, la dua tago.

    Yaratılış 1 :9

    tur Tanrı, Göğün altındaki sular bir yere toplansın, kuru toprak görünsün diye buyurdu ve öyle oldu.

    esp Kaj Dio diris: Kolektiĝu la akvo de sub la ĉielo en unu lokon, kaj aperu la sekaĵo; kaj fariĝis tiel.

    Yaratılış 1 :10

    tur Kuru alana Kara, toplanan sulara Deniz adını verdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü.

    esp Kaj Dio nomis la sekaĵon Tero, kaj la kolektiĝojn de la akvo Li nomis Maroj. Kaj Dio vidis, ke ĝi estas bona.

    Yaratılış 1 :11

    tur Tanrı, Yeryüzü bitkiler, tohum veren otlar, türüne göre tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları üretsin diye buyurdu ve öyle oldu.

    esp Kaj Dio diris: Kreskigu la tero verdaĵon, herbon, kiu naskas semon, fruktarbon, kiu donas laŭ sia speco frukton, kies semo estas en ĝi mem, sur la tero; kaj fariĝis tiel.

    Yaratılış 1 :12

    tur Yeryüzü bitkiler, türüne göre tohum veren otlar, tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları yetiştirdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü.

    esp Kaj la tero elkreskigis verdaĵon, herbon, kiu naskas semon laŭ sia speco, kaj arbon, kiu donas frukton, kies semo estas en ĝi mem laŭ sia speco. Kaj Dio vidis, ke ĝi estas bona.

    Yaratılış 1 :13

    tur Akşam oldu, sabah oldu ve üçüncü gün oluştu.

    esp Kaj estis vespero, kaj estis mateno, la tria tago.

    Yaratılış 1 :14

    tur Tanrı şöyle buyurdu: Gökkubbede gündüzü geceden ayıracak, yeryüzünü aydınlatacak ışıklar olsun. Belirtileri, mevsimleri, günleri, yılları göstersin. Ve öyle oldu.

    esp Kaj Dio diris: Estu lumaĵoj en la ĉiela firmaĵo, por apartigi la tagon de la nokto, kaj ili prezentu signojn, tempojn, tagojn, kaj jarojn;

    Yaratılış 1 :15

    tur (Görmek 1:14)

    esp kaj ili estu lumaĵoj en la ĉiela firmaĵo, por lumi super la tero; kaj fariĝis tiel.

    Yaratılış 1 :16

    tur Tanrı büyüğü gündüze, küçüğü geceye egemen olacak iki büyük ışığı ve yıldızları yarattı.

    esp Kaj Dio faris la du grandajn lumaĵojn: la pli grandan lumaĵon, por regi la tagon, kaj la malpli grandan lumaĵon, por regi la nokton, kaj la stelojn.

    Yaratılış 1 :17

    tur Yeryüzünü aydınlatmak, gündüze ve geceye egemen olmak, ışığı karanlıktan ayırmak için onları gökkubbeye yerleştirdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü.

    esp Kaj Dio starigis ilin sur la ĉiela firmaĵo, por ke ili lumu sur la teron,

    Yaratılış 1 :18

    tur (Görmek 1:17)

    esp kaj por ke ili regu la tagon kaj la nokton kaj faru diferencon inter la lumo kaj la mallumo. Kaj Dio vidis, ke ĝi estas bona.

    Yaratılış 1 :19

    tur Akşam oldu, sabah oldu ve dördüncü gün oluştu.

    esp Kaj estis vespero, kaj estis mateno, la kvara tago.

    Yaratılış 1 :20

    tur Tanrı, Sular canlı yaratıklarla dolup taşsın, yeryüzünün üzerinde, gökte kuşlar uçuşsun diye buyurdu.

    esp Kaj Dio diris: La akvo aperigu moviĝantaĵojn, vivajn estaĵojn, kaj birdoj ekflugu super la tero, sub la ĉiela firmaĵo.

    Yaratılış 1 :21

    tur Tanrı büyük deniz canavarlarını, sularda kaynaşan canlıları ve uçan çeşitli varlıkları yarattı. Bunun iyi olduğunu gördü.

    esp Kaj Dio kreis la grandajn balenojn, kaj ĉiujn vivajn estaĵojn moviĝantajn, kiujn aperigis la akvo, laŭ ilia speco, kaj ĉiujn flugilhavajn birdojn laŭ ilia speco. Kaj Dio vidis, ke ĝi estas bona.

    Yaratılış 1 :22

    tur Tanrı, Verimli olun, çoğalın, denizleri doldurun, yeryüzünde kuşlar çoğalsın diyerek onları kutsadı.

    esp Kaj Dio ilin benis, dirante: Fruktu kaj multiĝu, kaj plenigu la akvon en la maroj, kaj la birdoj multiĝu sur la tero.

    Yaratılış 1 :23

    tur Akşam oldu, sabah oldu ve beşinci gün oluştu.

    esp Kaj estis vespero, kaj estis mateno, la kvina tago.

    Yaratılış 1 :24

    tur Tanrı, Yeryüzü çeşit çeşit canlı yaratık, evcil ve yabanıl hayvan, sürüngen türetsin diye buyurdu. Ve öyle oldu.

    esp Kaj Dio diris: La tero aperigu vivajn estaĵojn, laŭ ilia speco, brutojn kaj rampaĵojn kaj surterajn bestojn, laŭ ilia speco; kaj fariĝis tiel.

    Yaratılış 1 :25

    tur Tanrı çeşit çeşit yabanıl hayvan, evcil hayvan, sürüngen yarattı. Bunun iyi olduğunu gördü.

    esp Kaj Dio kreis la bestojn de la tero, laŭ ilia speco, kaj la brutojn, laŭ ilia speco, kaj ĉiujn rampaĵojn de la tero, laŭ ilia speco. Kaj Dio vidis, ke ĝi estas bona.

    Yaratılış 1 :26

    tur Tanrı, İnsanı kendi suretimizde, kendimize benzer yaratalım dedi, Denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, evcil hayvanlara, sürüngenlere, yeryüzünün tümüne egemen olsun.

    esp Kaj Dio diris: Ni kreu homon laŭ Nia bildo, similan al Ni; kaj ili regu super la fiŝoj de la maro kaj super la birdoj de la ĉielo kaj super la brutoj, kaj super ĉiuj rampaĵoj, kiuj rampas sur la tero.

    Yaratılış 1 :27

    tur Tanrı insanı kendi suretinde yarattı. Böylece insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı.

    esp Kaj Dio kreis la homon laŭ Sia bildo, laŭ la bildo de Dio Li kreis lin; en formo de viro kaj virino Li kreis ilin.

    Yaratılış 1 :28

    tur Onları kutsayarak, Verimli olun, çoğalın dedi, "Yeryüzünü doldurun ve denetiminize alın; denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, yeryüzünde yaşayan bütün canlılara egemen olun.

    esp Kaj Dio benis ilin, kaj Dio diris al ili: Fruktu kaj multiĝu, kaj plenigu la teron kaj submetu ĝin al vi, kaj regu super la fiŝoj de la maro kaj super la birdoj de la ĉielo, kaj super ĉiuj bestoj, kiuj moviĝas sur la tero.

    Yaratılış 1 :29

    tur İşte yeryüzünde tohum veren her otu, tohumu meyvesinde bulunan her meyve ağacını size veriyorum. Bunlar size yiyecek olacak.

    esp Kaj Dio diris: Jen Mi donis al vi ĉiujn herbojn, kiuj semas semon, kiuj troviĝas sur la tuta tero, kaj ĉiujn arbojn, kiuj havas en si arban frukton, kiu semas semon; tio estu por vi manĝaĵo.

    Yaratılış 1 :30

    tur Yabanıl hayvanlara, gökteki kuşlara, sürüngenlere -soluk alıp veren bütün hayvanlara- yiyecek olarak yeşil otları veriyorum." Ve öyle oldu.

    esp Kaj al ĉiuj bestoj de la tero kaj al ĉiuj birdoj de la ĉielo kaj al ĉiuj rampaĵoj sur la tero, kiuj havas en si vivan animon, la tutan verdan herbaĵon kiel manĝaĵon. Kaj fariĝis tiel.

    Yaratılış 1 :31

    tur Tanrı yarattıklarına baktı ve her şeyin çok iyi olduğunu gördü. Akşam oldu, sabah oldu ve altıncı gün oluştu.

    esp Kaj Dio rigardis ĉion, kion Li kreis, kaj vidis, ke ĝi estas tre bona. Kaj estis vespero, kaj estis mateno, la sesa tago.

    Yaratılış 2

    Eski Ahit

    Yaratılış

    Yaratılış 1

    Yaratılış 3

    Ayet Endeksi:

    01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25

    Yaratılış 2 :1

    tur Gök ve yer bütün öğeleriyle tamamlandı.

    esp Kaj estis finitaj la ĉielo kaj la tero kaj ĉiuj iliaj apartenaĵoj.

    Yaratılış 2 :2

    tur Yedinci güne gelindiğinde Tanrı yapmakta olduğu işi bitirdi. Yaptığı işten o gün dinlendi.

    esp Kaj Dio finis en la sepa tago Sian laboron, kiun Li faris, kaj Li ripozis en la sepa tago de la tuta laboro, kiun Li faris.

    Yaratılış 2 :3

    tur Yedinci günü kutsadı. Onu kutsal bir gün olarak belirledi. Çünkü Tanrı o gün yaptığı, Yarattığı bütün işi bitirip dinlendi.

    esp Kaj Dio benis la sepan tagon kaj sanktigis ĝin, ĉar en ĝi Li ripozis de Sia tuta laboro, kiun Li faris kreante.

    Yaratılış 2 :4

    tur Göğün ve yerin Yar.atılış öyküsü: RAB Tanrı göğü ve yeri Yarattığında,

    esp Tia estas la naskiĝo de la ĉielo kaj la tero, kiam ili estis kreitaj, kiam Dio la Eternulo faris la teron kaj la ĉielon.

    Yaratılış 2 :5

    tur yeryüzünde yabanıl bir fidan, bir ot bile bitmemişti. Çünkü RAB Tanrı henüz yeryüzüne yağmur göndermemişti. Toprağı işleyecek insan da yoktu.

    esp Kaj nenia kampa arbetaĵo ankoraŭ estis sur la tero, kaj nenia kampa herbo ankoraŭ kreskis, ĉar Dio la Eternulo ne pluvigis sur la teron, kaj ne ekzistis homo, por prilabori la teron.

    Yaratılış 2 :6

    tur Yerden yükselen buhar bütün toprakları suluyordu.

    esp Sed nebulo leviĝadis de la tero kaj donadis malsekecon al la tuta supraĵo de la tero.

    Yaratılış 2 :7

    tur RAB Tanrı Adem'i topraktan Yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece Adem yaşayan varlık oldu.

    esp Kaj Dio la Eternulo kreis la homon el polvo de la tero, kaj Li enblovis en lian nazon spiron de vivo, kaj la homo fariĝis viva animo.

    Yaratılış 2 :8

    tur RAB Tanrı doğuda, Aden'de bir bahçe dikti. Yarattığı Adem'i oraya koydu.

    esp Kaj Dio la Eternulo plantis ĝardenon en Eden en la Oriento, kaj Li metis tien la homon, kiun Li kreis.

    Yaratılış 2 :9

    tur Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi. Bahçenin ortasında yaşam ağacıyla iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı.

    esp Kaj Dio la Eternulo elkreskigis el la tero ĉiun arbon ĉarman por la vido kaj bonan por la manĝo, kaj la arbon de vivo en la mezo de la ĝardeno, kaj la arbon de sciado pri bono kaj malbono.

    Yaratılış 2 :10

    tur Aden'den bir ırmak doğuyor, bahçeyi sulayıp orada dört kola ayrılıyordu.

    esp Kaj rivero eliras el Eden, por akvoprovizi la ĝardenon, kaj de tie ĝi dividiĝas kaj fariĝas kvar ĉefpartoj.

    Yaratılış 2 :11

    tur İlk ırmağın adı Pişon'dur. Altın kaynakları olan Havila sınırları boyunca akar.

    esp La nomo de unu estas Piŝon; ĝi estas tiu, kiu ĉirkaŭas la tutan landon Ĥavila, kie estas la oro.

    Yaratılış 2 :12

    tur Orada iyi altın, reçine ve oniks bulunur.

    esp Kaj la oro de tiu lando estas bona; tie troviĝas bedelio kaj la ŝtono onikso.

    Yaratılış 2 :13

    tur İkinci ırmağın adı Gihon'dur, Kûş* sınırları boyunca akar.

    esp Kaj la nomo de la dua rivero estas Giĥon; ĝi estas tiu, kiu ĉirkaŭas la tutan landon Etiopujo.

    Yaratılış 2 :14

    tur Üçüncü ırmağın adı Dicle'dir, Asur'un doğusundan akar. Dördüncü ırmak ise Fırat'tır.

    esp Kaj la nomo de la tria rivero estas Ĥidekel; ĝi estas tiu, kiu fluas antaŭ Asirio. Kaj la kvara rivero estas Eŭfrato.

    Yaratılış 2 :15

    tur RAB Tanrı Aden bahçesine bakması, onu işlemesi için Adem'i oraya koydu.

    esp Kaj Dio la Eternulo prenis la homon kaj enloĝigis lin en la ĝardeno Edena, por ke li prilaboradu ĝin kaj gardu ĝin.

    Yaratılış 2 :16

    tur Ona, Bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin diye buyurdu,

    esp Kaj Dio la Eternulo ordonis al la homo, dirante: De ĉiu arbo de la ĝardeno vi manĝu;

    Yaratılış 2 :17

    tur Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.

    esp sed de la arbo de sciado pri bono kaj malbono vi ne manĝu, ĉar en la tago, en kiu vi manĝos de ĝi, vi mortos.

    Yaratılış 2 :18

    tur Sonra, Adem'in yalnız kalması iyi değil dedi, Ona uygun bir Yardımcı Yaratacağım.

    esp Kaj Dio la Eternulo diris: Ne estas bone, ke la homo estu sola; Mi kreos al li helpanton similan al li.

    Yaratılış 2 :19

    tur RAB Tanrı yerdeki hayvanların, gökteki kuşların tümünü topraktan Yar.atmıştı. Onlara ne ad vereceğini görmek için hepsini Adem'e getirdi. Adem her birine ne ad verdiyse, o canlı o adla anıldı.

    esp Kaj Dio la Eternulo kreis el la tero ĉiujn bestojn de la kampo kaj ĉiujn birdojn de la ĉielo, kaj venigis ilin al la homo, por vidi, kiel li nomos ilin; kaj kiel la homo nomis ĉiun vivan estaĵon, tiel restis ĝia nomo.

    Yaratılış 2 :20

    tur Adem bütün evcil ve yabanıl hayvanlara, gökte uçan kuşlara ad koydu. Ama kendisi için uygun bir Yardımcı bulunmadı.

    esp Kaj la homo donis nomojn al ĉiuj brutoj kaj al la birdoj de la ĉielo kaj al ĉiuj bestoj de la kampo; sed por la homo ne troviĝis helpanto simila al li.

    Yaratılış 2 :21

    tur RAB Tanrı Adem'e derin bir uyku verdi. Adem uyurken, RAB Tanrı onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapadı.

    esp Kaj Dio la Eternulo faligis profundan dormon sur la homon, kaj ĉi tiu endormiĝis; kaj Li prenis unu el liaj ripoj kaj fermis la lokon per karno.

    Yaratılış 2 :22

    tur Adem'den aldığı kaburga kemiğinden bir kadın Yar.atarak onu Adem'e getirdi.

    esp Kaj Dio la Eternulo konstruis el la ripo, kiun Li prenis de la homo, virinon, kaj Li venigis ŝin al la homo.

    Yaratılış 2 :23

    tur Adem, İşte, bu benim kemiklerimden alınmış kemik, Etimden alınmış ettir dedi, Ona 'Kadın denilecek, Çünkü o adamdan alındı.

    esp Kaj la homo diris: Jen nun ŝi estas osto el miaj ostoj kaj karno el mia karno; ŝi estu nomata Virino, ĉar el Viro ŝi estas prenita.

    Yaratılış 2 :24

    tur Bu nedenle adam annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak, ikisi tek beden olacak.

    esp Tial viro forlasos sian patron kaj sian patrinon, kaj aliĝos al sia edzino, kaj ili estos unu karno.

    Yaratılış 2 :25

    tur Adem de karısı da çıplaktılar, henüz utanç nedir bilmiyorlardı.

    esp Kaj ili ambaŭ estis nudaj, la homo kaj lia edzino, kaj ili ne hontis.

    Yaratılış 3

    Eski Ahit

    Yaratılış

    Yaratılış 2

    Yaratılış 4

    Ayet Endeksi:

    01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24

    Yaratılış 3 :1

    tur RAB Tanrı'nın yarattığı yabanıl hayvanların en kurnazı yılandı. Yılan kadına, Tanrı gerçekten, 'Bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin' dedi mi? diye sordu.

    esp Kaj la serpento estis pli ruza, ol ĉiuj kampaj bestoj, kiujn kreis Dio la Eternulo. Kaj ĝi diris al la virino: Ĉu Dio diris, ke vi ne manĝu de ĉiuj arboj de la ĝardeno?

    Yaratılış 3 :2

    tur Kadın, Bahçedeki ağaçların meyvelerinden yiyebiliriz diye yanıtladı,

    esp Kaj la virino diris al la serpento: La fruktojn de la arboj de la ĝardeno ni povas manĝi;

    Yaratılış 3 :3

    tur Ama Tanrı, 'Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz' dedi.

    esp sed pri la fruktoj de la arbo, kiu estas en la mezo de la ĝardeno, Dio diris: Ne manĝu ion de ili kaj ne tuŝu ilin, por ke vi ne mortu.

    Yaratılış 3 :4

    tur Yılan, Kesinlikle ölmezsiniz dedi,

    esp Kaj la serpento diris al la virino: Ne, vi ne mortos;

    Yaratılış 3 :5

    tur Çünkü Tanrı biliyor ki, o ağacın meyvesini yediğinizde gözleriniz açılacak, iyiyle kötüyü bilerek Tanrı gibi olacaksınız.

    esp sed Dio scias, ke en la tago, en kiu vi manĝos ion de ili, malfermiĝos viaj okuloj kaj vi estos kiel Dio, vi scios bonon kaj malbonon.

    Yaratılış 3 :6

    tur Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi, o da yedi.

    esp Kaj la virino vidis, ke la arbo estas bona por manĝi kaj ĝi estas ĉarma por la okuloj, kaj la arbo estas dezirinda por saĝiĝi; kaj ŝi prenis de ĝiaj fruktoj, kaj ŝi manĝis, kaj ŝi donis kune ankaŭ al sia edzo, kaj li manĝis.

    Yaratılış 3 :7

    tur İkisinin de gözleri açıldı. Çıplak olduklarını anladılar. Bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar.

    esp Kaj malfermiĝis la okuloj de ili ambaŭ, kaj ili sciiĝis, ke ili estas nudaj; kaj ili kunkudris foliojn de figarbo kaj faris al si zonaĵojn.

    Yaratılış 3 :8

    tur Derken, günün serinliğinde bahçede yürüyen RAB Tanrı'nın sesini duydular. O'ndan kaçıp ağaçların arasına gizlendiler.

    esp Kaj ili aŭdis la voĉon de Dio la Eternulo, kiu marŝis en la ĝardeno dum la malvarmeto de la tago; kaj Adam kaj lia edzino kaŝiĝis de Dio la Eternulo inter la arboj de la ĝardeno.

    Yaratılış 3 :9

    tur RAB Tanrı Adem'e, Neredesin? diye seslendi.

    esp Kaj Dio la Eternulo vokis Adamon, kaj diris al li: Kie vi estas?

    Yaratılış 3 :10

    tur Adem, Bahçede sesini duyunca korktum. Çünkü çıplaktım, bu yüzden gizlendim dedi.

    esp Kaj tiu diris: Vian voĉon mi aŭdis en la ĝardeno, kaj mi ektimis, ĉar mi estas nuda; kaj mi kaŝis min.

    Yaratılış 3 :11

    tur RAB Tanrı, Çıplak olduğunu sana kim söyledi? diye sordu, Sana meyvesini yeme dediğim ağaçtan mı yedin?

    esp Kaj Dio diris: Kiu diris al vi, ke vi estas nuda? ĉu vi ne manĝis de la arbo, pri kiu Mi ordonis al vi, ke vi ne manĝu de ĝi?

    Yaratılış 3 :12

    tur Adem, Yanıma koyduğun kadın ağacın meyvesini bana verdi, ben de yedim diye yanıtladı.

    esp Kaj Adam diris: La edzino, kiun Vi donis al mi kiel kunulinon, ŝi donis al mi de la arbo, kaj mi manĝis.

    Yaratılış 3 :13

    tur RAB Tanrı kadına, Nedir bu yaptığın? diye sordu. Kadın, Yılan beni aldattı, o yüzden yedim diye karşılık verdi.

    esp Kaj Dio la Eternulo diris al la virino: Kial vi tion faris? Kaj la virino diris: La serpento tromplogis min, kaj mi manĝis.

    Yaratılış 3 :14

    tur Bunun üzerine RAB Tanrı yılana, Bu yaptığından ötürü Bütün evcil ve yabanıl hayvanların En lanetlisi sen olacaksın dedi, "Karnının üzerinde sürünecek, Yaşamın boyunca toprak yiyeceksin.

    esp Kaj Dio la Eternulo diris al la serpento: Ĉar vi tion faris, tial estu malbenita inter ĉiuj brutoj kaj inter ĉiuj bestoj de la kampo; sur via ventro vi irados kaj teron vi manĝados dum via tuta vivo.

    Yaratılış 3 :15

    tur Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu Birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu senin başını ezecek, Sen onun topuğuna saldıracaksın."

    esp Kaj Mi metos malamikecon inter vi kaj la virino kaj inter via idaro kaj ŝia idaro; ĝi frapados vian kapon, kaj vi pikados ĝian kalkanon.

    Yaratılış 3 :16

    tur RAB Tanrı kadına, Çocuk doğururken sana Çok acı çektireceğim dedi, Ağrı çekerek doğum yapacaksın. Kocana istek duyacaksın, Seni o yönetecek.

    esp Al la virino Li diris: Mi multigos viajn suferojn dum via gravedeco; en doloro vi naskados infanojn; kaj al via viro vi vin tiros, kaj li regos super vi.

    Yaratılış 3 :17

    tur RAB Tanrı Adem'e, Karının sözünü dinlediğin ve sana, Meyvesini yeme dediğim ağaçtan yediğin için Toprak senin yüzünden lanetlendi dedi, "Yaşam boyu emek vermeden yiyecekbulamayacaksın.

    esp Kaj al Adam Li diris: Ĉar vi obeis la voĉon de via edzino, kaj vi manĝis de la arbo, pri kiu Mi ordonis al vi, dirante, ke vi ne manĝu de ĝi, tial malbenita estu la tero pro vi; kun suferoj vi manĝados de ĝi dum via tuta vivo.

    Yaratılış 3 :18

    tur Toprak sana diken ve çalı verecek, Yaban otu yiyeceksin.

    esp Kaj dornojn kaj pikaĵojn ĝi kreskigos por vi, kaj vi manĝados herbojn de la kampo.

    Yaratılış 3 :19

    tur Toprağa dönünceye dek Ekmeğini alın teri dökerek kazanacaksın. Çünkü topraksın, topraktan yaratıldın Ve yine toprağa döneceksin."

    esp En la ŝvito de via vizaĝo vi manĝados panon, ĝis vi revenos en la teron, el kiu vi estas prenita; ĉar vi estas polvo kaj refariĝos polvo.

    Yaratılış 3 :20

    tur Adem karısına Havva adını verdi. Çünkü o bütün insanların annesiydi.

    esp Kaj Adam donis al sia edzino la nomon Eva, ĉar ŝi estis patrino de ĉiuj vivantoj.

    Yaratılış 3 :21

    tur RAB Tanrı Adem'le karısı için deriden giysiler yaptı, onları giydirdi.

    esp Kaj Dio la Eternulo faris por Adam kaj por lia edzino vestojn el felo, kaj Li vestis ilin.

    Yaratılış 3 :22

    tur Sonra, Adem iyiyle kötüyü bilmekle bizlerden biri gibi oldu dedi, Artık yaşam ağacına uzanıp meyve almasına, yiyip ölümsüz olmasına izin verilmemeli.

    esp Kaj Dio la Eternulo diris: Jen Adam fariĝis kiel unu el Ni, sciante bonon kaj malbonon; nun eble li etendos sian manon kaj prenos ankaŭ de la arbo de vivo kaj manĝos kaj vivos eterne.

    Yaratılış 3 :23

    tur Böylece RAB Tanrı, yaratılmış olduğu toprağı işlemek üzere Adem'i Aden bahçesinden çıkardı.

    esp Kaj Dio la Eternulo eligis lin el la Edena ĝardeno, por ke li prilaboradu la teron, el kiu li estis prenita.

    Yaratılış 3 :24

    tur Onu kovdu. Yaşam ağacının yolunu denetlemek için de Aden bahçesinin doğusuna Keruvlar ve her yana dönen alevli bir kılıç yerleştirdi.

    esp Kaj Li elpelis Adamon, kaj lokis antaŭ la Edena ĝardeno la kerubon kaj la turniĝantan flaman glavon, por gardi la vojon al la arbo de vivo.

    Yaratılış 4

    Eski Ahit

    Yaratılış

    Yaratılış 3

    Yaratılış 5

    Ayet Endeksi:

    01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26

    Yaratılış 4 :1

    tur Adem karısı Havva ile yattı. Havva hamile kaldı ve Kayin'i doğurdu. RAB'bin yardımıyla bir oğul dünyaya getirdim dedi.

    esp Kaj Adam ekkonis Evan, sian edzinon, kaj ŝi gravediĝis, kaj ŝi naskis Kainon; kaj ŝi diris: Mi akiris homon de la Eternulo.

    Yaratılış 4 :2

    tur Daha sonra Kayin'in kardeşi Habil'i doğurdu. Habil çoban oldu, Kayin ise çiftçi.

    esp Kaj plue ŝi naskis lian fraton Habel. Kaj Habel fariĝis ŝafpaŝtisto, kaj Kain fariĝis terlaboristo.

    Yaratılış 4 :3

    tur Günler geçti. Bir gün Kayin toprağın ürünlerinden RAB'be sunu getirdi.

    esp Kaj post ia tempo fariĝis, ke Kain alportis el la fruktoj de la tero donacoferon al la Eternulo.

    Yaratılış 4 :4

    tur Habil de sürüsünde ilk doğan hayvanlardan bazılarını, özellikle de yağlarını getirdi. RAB Habil'i ve sunusunu kabul etti.

    esp Kaj Habel ankaŭ alportis el la unuenaskitoj de siaj ŝafoj kaj el ilia graso. Kaj la Eternulo atentis Habelon kaj lian donacoferon;

    Yaratılış 4 :5

    tur Kayin'le sunusunu ise reddetti. Kayin çok öfkelendi, suratını astı.

    esp sed Kainon kaj lian donacoferon Li ne atentis. Kaj Kain tre ekkoleris, kaj lia vizaĝo kliniĝis.

    Yaratılış 4 :6

    tur RAB Kayin'e, Niçin öfkelendin? diye sordu, "Niçin surat astın?

    esp Kaj la Eternulo diris al Kain: Kial vi koleras? kaj kial kliniĝis via vizaĝo?

    Yaratılış 4 :7

    tur Doğru olanı yapsan, seni kabul etmez miyim? Ancak doğru olanı yapmazsan, günah kapıda pusuya yatmış, seni bekliyor. Ona egemen olmalısın."

    esp Ja se vi agos bone, vi estos forta; sed se vi agos malbone, la peko kuŝos ĉe la pordo, kaj vin ĝi aspiros, sed vi regu super ĝi.

    Yaratılış 4 :8

    tur Kayin kardeşi Habil'e, "Haydi, tarlaya gidelim dedi. Tarlada birlikteyken kardeşine saldırıp onu öldürdü.

    esp Kaj Kain parolis kun sia frato Habel; kaj kiam ili estis sur la kampo, Kain leviĝis kontraŭ sian fraton Habel kaj mortigis lin.

    Yaratılış 4 :9

    tur RAB Kayin'e, Kardeşin Habil nerede? diye sordu. Kayin, Bilmiyorum, kardeşimin bekçisi miyim ben? diye karşılık verdi.

    esp Kaj la Eternulo diris al Kain: Kie estas via frato Habel? Kaj tiu diris: Mi ne scias; ĉu mi estas gardisto de mia frato?

    Yaratılış 4 :10

    tur RAB, Ne yaptın? dedi, "Kardeşinin kanı topraktan bana sesleniyor.

    esp Kaj Li diris: Kion vi faris? la voĉo de la sango de via frato krias al Mi de la tero.

    Yaratılış 4 :11

    tur Artık döktüğün kardeş kanını içmek için ağzını açan toprağın laneti altındasın.

    esp Kaj nun estu malbenita de sur la tero, kiu malfermis sian buŝon, por preni la sangon de via frato el via mano.

    Yaratılış 4 :12

    tur İşlediğin toprak bundan böyle sana ürün vermeyecek. Yeryüzünde aylak aylak dolaşacaksın."

    esp Kiam vi prilaboros la teron, ĝi ne plu donos al vi sian forton; vaganto kaj forkuranto vi estos sur la tero.

    Yaratılış 4 :13

    tur Kayin, Cezam kaldıramayacağım kadar ağır diye karşılık verdi,

    esp Kaj Kain diris al la Eternulo: Pli granda estas mia puno, ol kiom mi povos elporti.

    Yaratılış 4 :14

    tur Bugün beni bu topraklardan kovdun. Artık huzurundan uzak kalacak, yeryüzünde aylak aylak dolaşacağım. Kim bulsa öldürecek beni.

    esp Jen Vi forpelas min hodiaŭ de sur la tero, kaj mi devas min kaŝi de antaŭ Via vizaĝo, kaj mi estos vaganto kaj forkuranto sur la tero, kaj iu ajn, kiu min renkontos, mortigos min.

    Yaratılış 4 :15

    tur Bunun üzerine RAB, Seni kim öldürürse, ondan yedi kez öç alınacak dedi. Kimse bulup öldürmesin diye Kayin'in üzerine bir nişan koydu.

    esp Kaj la Eternulo diris al li: Sciu, ke al iu, kiu mortigos Kainon, estos venĝite sepoble. Kaj la Eternulo faris sur Kain signon, ke ne mortigu lin iu, kiu lin renkontos.

    Yaratılış 4 :16

    tur Kayin RAB'bin huzurundan ayrıldı. Aden bahçesinin doğusunda, Nod topraklarına yerleşti.

    esp Kaj Kain foriris de antaŭ la Eternulo, kaj loĝiĝis en la lando Nod, oriente de Eden.

    Yaratılış 4 :17

    tur Kayin karısıyla yattı. Karısı hamile kaldı ve Hanok'u doğurdu. Kayin o sırada bir kent kurmaktaydı. Kente oğlu Hanok'un adını verdi.

    esp Kaj Kain ekkonis sian edzinon, kaj ŝi gravediĝis, kaj ŝi naskis Ĥanoĥon. Kaj li konstruis urbon, kaj li donis al la urbo nomon laŭ la nomo de sia filo: Ĥanoĥ.

    Yaratılış 4 :18

    tur Hanok'tan İrat oldu. İrat'tan Mehuyael, Mehuyael'den Metuşael, Metuşael'den Lemek oldu.

    esp Kaj al Ĥanoĥ naskiĝis Irad, kaj al Irad naskiĝis Meĥujael, kaj al Meĥujael naskiĝis Metuŝael, kaj al Metuŝael naskiĝis Lemeĥ.

    Yaratılış 4 :19

    tur Lemek iki kadınla evlendi. Birinin adı Âda, öbürünün ise Silla'ydı.

    esp Kaj Lemeĥ prenis al si du edzinojn: unu havis la nomon Ada, kaj la dua havis la nomon Cila.

    Yaratılış 4 :20

    tur Âda Yaval'ı doğurdu. Yaval sürü sahibi göçebelerin atasıydı.

    esp Kaj Ada naskis Jabalon; li estis la patro de tiuj, kiuj loĝas en tendoj kaj paŝtas brutojn.

    Yaratılış 4 :21

    tur Kardeşinin adı Yuval'dı. Yuval lir ve ney çalanların atasıydı.

    esp Kaj la nomo de lia frato estis Jubal; li estis la patro de ĉiuj, kiuj ludas harpon kaj fluton.

    Yaratılış 4 :22

    tur Silla Tuval-Kayin'i doğurdu. Tuval-Kayin tunç* ve demirden çeşitli kesici aletler yapardı. Tuval-Kayin'in kızkardeşi Naama'ydı.

    esp Cila ankaŭ naskis Tubal-Kainon, forĝanton de diversaj majstraĵoj el kupro kaj fero. Kaj la fratino de Tubal-Kain estis Naama.

    Yaratılış 4 :23

    tur Lemek karılarına şöyle dedi: "Ey Âda ve Silla, beni dinleyin, Ey Lemek'in karıları, sözlerime kulak verin. Beni yaraladığı için Bir adam öldürdüm, Beni hırpaladığı için Bir genci öldürdüm.

    esp Kaj Lemeĥ diris al siaj edzinoj Ada kaj Cila:

    Yaratılış 4 :24

    tur Kayin'in yedi kez öcü alınacaksa, Lemek'in yetmiş yedi kez öcü alınmalı."

    esp Aŭskultu mian voĉon, edzinoj de Lemeĥ, Atentu mian parolon! Ĉar viron mi mortigis por vundo al mi Kaj junulon por tubero al mi; Se sepoble estos venĝite por Kain, Por Lemeĥ estos sepdek-sepoble.

    Yaratılış 4 :25

    tur Adem karısıyla yine yattı. Havva bir erkek çocuk doğurdu. Tanrı Kayin'in öldürdüğü Habil'in yerine bana başka bir oğul bağışladı diyerek çocuğa Şit adını verdi.

    esp Kaj denove Adam ekkonis sian edzinon, kaj ŝi naskis filon, kaj donis al li la nomon Set: Ĉar Dio metis al mi alian semon anstataŭ Habel, kiun mortigis Kain.

    Yaratılış 4 :26

    tur Şit'in de bir oğlu oldu, adını Enoş koydu.

    esp Kaj al Set ankaŭ naskiĝis filo, kaj li donis al li la nomon Enoŝ. Tiam oni komencis alvokadi la nomon de la Eternulo.

    Yaratılış 5

    Eski Ahit

    Yaratılış

    Yaratılış 4

    Yaratılış 6

    Ayet Endeksi:

    01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32

    Yaratılış 5 :1

    tur Adem soyunun öyküsü: Tanrı insanı yarattığında onu kendine benzer kıldı.

    esp Jen estas la libro de naskoj de Adam. Kiam Dio kreis la homon, Li faris lin laŭ la bildo de Dio;

    Yaratılış 5 :2

    tur Onları erkek ve dişi olarak yarattı ve kutsadı. Yaratıldıkları gün onlara İnsan adını verdi.

    esp kiel viron kaj virinon Li kreis ilin, kaj Li benis ilin kaj donis al ili la nomon Homo en la tago de ilia naskiĝo.

    Yaratılış 5 :3

    tur Adem 130 yaşındayken kendi suretinde, kendisine benzer bir oğlu oldu. Ona Şit adını verdi.

    esp Kaj Adam vivis cent tridek jarojn, kaj al li naskiĝis filo laŭ lia bildo kaj simileco, kaj li donis al li la nomon Set.

    Yaratılış 5 :4

    tur Şit'in doğumundan sonra Adem 800 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.

    esp Kaj Adam vivis, post kiam naskiĝis al li Set, okcent jarojn, kaj naskiĝis al li filoj kaj filinoj.

    Yaratılış 5 :5

    tur Adem toplam 930 yıl yaşadıktan sonra öldü.

    esp Kaj la tuta vivo, kiun travivis Adam, estis naŭcent tridek jaroj, kaj li mortis.

    Yaratılış 5 :6

    tur Şit 105 yaşındayken oğlu Enoş doğdu.

    esp Kaj Set vivis cent kvin jarojn, kaj naskiĝis al li Enoŝ.

    Yaratılış 5 :7

    tur Enoş'un doğumundan sonra Şit 807 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.

    esp Kaj Set vivis, post kiam naskiĝis al li Enoŝ, okcent sep jarojn, kaj naskiĝis al li filoj kaj filinoj.

    Yaratılış 5 :8

    tur Şit toplam 912 yıl yaşadıktan sonra öldü.

    esp Kaj la tuta vivo de Set estis naŭcent dek du jaroj, kaj li mortis.

    Yaratılış 5 :9

    tur Enoş 90 yaşındayken oğlu Kenan doğdu.

    esp Kaj Enoŝ vivis naŭdek jarojn, kaj naskiĝis al li Kenan.

    Yaratılış 5 :10

    tur Kenan'ın doğumundan sonra Enoş 815 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.

    esp Kaj Enoŝ vivis, post kiam naskiĝis al li Kenan, okcent dek kvin jarojn, kaj naskiĝis al li filoj kaj filinoj.

    Yaratılış 5 :11

    tur Enoş toplam 905 yıl yaşadıktan sonra öldü.

    esp Kaj la tuta vivo de Enoŝ estis naŭcent kvin jaroj, kaj li mortis.

    Yaratılış 5 :12

    tur Kenan 70 yaşındayken oğlu Mahalalel doğdu.

    esp Kaj Kenan vivis sepdek jarojn, kaj naskiĝis al li Mahalalel.

    Yaratılış 5 :13

    tur Mahalalel'in doğumundan sonra Kenan 840 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.

    esp Kaj Kenan vivis, post kiam naskiĝis al li Mahalalel, okcent kvardek jarojn, kaj naskiĝis al li filoj kaj filinoj.

    Yaratılış 5 :14

    tur Kenan toplam 910 yıl yaşadıktan sonra öldü.

    esp Kaj la tuta vivo de Kenan estis naŭcent dek jaroj, kaj li mortis.

    Yaratılış 5 :15

    tur Mahalalel 65 yaşındayken oğlu Yeret doğdu.

    esp Kaj Mahalalel vivis sesdek kvin jarojn, kaj naskiĝis al li Jared.

    Yaratılış 5 :16

    tur Yeret'in doğumundan sonra Mahalalel 830 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.

    esp Kaj Mahalalel vivis, post kiam naskiĝis al li Jared, okcent tridek jarojn, kaj naskiĝis al li filoj kaj filinoj.

    Yaratılış 5 :17

    tur Mahalalel toplam 895 yıl yaşadıktan sonra öldü.

    esp Kaj la tuta vivo de Mahalalel estis okcent naŭdek kvin jaroj, kaj li mortis.

    Yaratılış 5 :18

    tur Yeret 162 yaşındayken oğlu Hanok doğdu.

    esp Kaj Jared vivis cent sesdek du jarojn, kaj naskiĝis al li Ĥanoĥ.

    Yaratılış 5 :19

    tur Hanok'un doğumundan sonra Yeret 800 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.

    esp Kaj Jared vivis, post kiam naskiĝis al li Ĥanoĥ, okcent jarojn, kaj naskiĝis al li filoj kaj filinoj.

    Yaratılış 5 :20

    tur Yeret toplam 962 yıl yaşadıktan sonra öldü.

    esp Kaj la tuta vivo de Jared estis naŭcent sesdek du jaroj, kaj li mortis.

    Yaratılış 5 :21

    tur Hanok 65 yaşındayken oğlu Metuşelah doğdu.

    esp Kaj Ĥanoĥ vivis sesdek kvin jarojn, kaj naskiĝis al li Metuŝelaĥ.

    Yaratılış 5 :22

    tur Metuşelah'ın doğumundan sonra Hanok 300 yıl Tanrı yolunda yürüdü. Başka oğulları, kızları oldu.

    esp Kaj Ĥanoĥ iradis kun Dio, post kiam naskiĝis al li Metuŝelaĥ, tricent jarojn, kaj naskiĝis al li filoj kaj filinoj.

    Yaratılış 5 :23

    tur Hanok toplam 365 yıl yaşadı.

    esp Kaj la tuta vivo de Ĥanoĥ estis tricent sesdek kvin jaroj.

    Yaratılış 5 :24

    tur Tanrı yolunda yürüdü, sonra ortadan kayboldu; çünkü Tanrı onu yanına almıştı.

    esp Kaj Ĥanoĥ iradis kun Dio; kaj li malaperis, ĉar Dio lin prenis.

    Yaratılış 5 :25

    tur Metuşelah 187 yaşındayken oğlu Lemek doğdu.

    esp Kaj Metuŝelaĥ vivis cent okdek sep jarojn, kaj naskiĝis al li Lemeĥ.

    Yaratılış 5 :26

    tur Lemek'in doğumundan sonra Metuşelah 782 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.

    esp Kaj Metuŝelaĥ vivis, post kiam naskiĝis al li Lemeĥ, sepcent okdek du jarojn, kaj naskiĝis al li filoj kaj filinoj.

    Yaratılış 5 :27

    tur Metuşelah toplam 969 yıl yaşadıktan sonra öldü.

    esp Kaj la tuta vivo de Metuŝelaĥ estis naŭcent sesdek naŭ jaroj, kaj li mortis.

    Yaratılış 5 :28

    tur Lemek 182 yaşındayken bir oğlu oldu.

    esp Kaj Lemeĥ vivis cent okdek du jarojn, kaj naskiĝis al li filo.

    Yaratılış 5 :29

    tur RAB'bin lanetlediği bu toprak yüzünden çektiğimiz eziyeti, harcadığımız emeği bu çocuk hafifletip bizi rahatlatacak diyerek çocuğa Nuh adını verdi.

    esp Kaj li donis al li la nomon Noa, dirante: Ĉi tiu konsolos nin en niaj faroj kaj en la laboroj de niaj manoj sur la tero, kiun la Eternulo malbenis.

    Yaratılış 5 :30

    tur Nuh'un doğumundan sonra Lemek 595 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.

    esp Kaj Lemeĥ vivis, post kiam naskiĝis al li Noa, kvincent naŭdek kvin jarojn, kaj naskiĝis al li filoj kaj filinoj.

    Yaratılış 5 :31

    tur Lemek toplam 777 yıl yaşadıktan sonra öldü.

    esp Kaj la tuta vivo de Lemeĥ estis sepcent sepdek sep jaroj, kaj li mortis.

    Yaratılış 5 :32

    tur Nuh 500 yıl yaşadıktan sonra Sam, Ham, Yafet adlı oğulları doğdu.

    esp Kaj Noa havis la aĝon de kvincent jaroj, kaj al Noa naskiĝis Ŝem, Ĥam, kaj Jafet.

    Yaratılış 6

    Eski Ahit

    Yaratılış

    Yaratılış 5

    Yaratılış 7

    Ayet Endeksi:

    01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22

    Yaratılış 6 :1

    tur Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı, kızlar doğdu.

    esp Kaj kiam la homoj komencis multiĝi sur la tero kaj al ili naskiĝis filinoj,

    Yaratılış 6 :2

    tur İlahi varlıklar insan kızlarının güzelliğini görünce beğendikleriyle evlendiler.

    esp tiam la filoj de Dio vidis la filinojn de la homoj, ke ili estas belaj; kaj ili prenis al si edzinojn el ĉiuj, kiujn ili elektis.

    Yaratılış 6 :3

    tur RAB, Ruhum insanda sonsuza dek kalmayacak, çünkü o ölümlüdür dedi, İnsanın ömrü yüz yirmi yıl olacak.

    esp Kaj la Eternulo diris: Ne regos Mia spirito inter la homoj eterne, pro iliaj pekoj, ĉar ili estas karno; ilia vivo estu cent dudek jaroj.

    Yaratılış 6 :4

    tur İlahi varlıkların insan kızlarıyla evlenip çocuk sahibi oldukları günlerde ve daha sonra yeryüzünde Nefiller vardı. Bunlar eski çağ kahramanları, ünlü kişilerdi.

    esp Gigantoj estis sur la tero en tiu tempo, eĉ post kiam la filoj de Dio venis al la filinoj de la homoj kaj ĉi tiuj naskis al ili. Tio estis la fortuloj, tre famaj de plej antikva tempo.

    Yaratılış 6 :5

    tur RAB baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükte.

    esp Kaj la Eternulo vidis, ke granda estas la malboneco de la homoj sur la tero kaj ke ĉiuj pensoj kaj intencoj de iliaj koroj estas nur malbono en ĉiu tempo;

    Yaratılış 6 :6

    tur İnsanı yarattığına pişman oldu. Yüreği sızladı.

    esp tiam la Eternulo pentis, ke Li kreis la homon sur la tero, kaj Li afliktiĝis en Sia koro.

    Yaratılış 6 :7

    tur Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri*, kuşları yeryüzünden silip atacağım dedi, Çünkü onları yarattığıma pişman oldum.

    esp Kaj la Eternulo diris: Mi ekstermos de sur la tero la homon, kiun Mi kreis, de la homo ĝis la brutoj, ĝis la rampaĵoj, kaj ĝis la birdoj de la ĉielo; ĉar Mi pentas, ke Mi ilin kreis.

    Yaratılış 6 :8

    tur Ama Nuh RAB'bin gözünde lütuf buldu.

    esp Sed Noa akiris plaĉon en la okuloj de la Eternulo.

    Yaratılış 6 :9

    tur Nuh'un öyküsü şöyledir: Nuh doğru bir insandı. Çağdaşları arasında kusursuz biriydi. Tanrı yolunda yürüdü.

    esp Jen estas la historio de Noa: Noa estis homo virta kaj senmakula en sia generacio; kun Dio Noa iradis.

    Yaratılış 6 :10

    tur Üç oğlu vardı: Sam, Ham, Yafet.

    esp Kaj naskiĝis al Noa tri filoj: Ŝem, Ĥam, kaj Jafet.

    Yaratılış 6 :11

    tur Tanrı'nın gözünde yeryüzü bozulmuş, zorbalıkla dolmuştu.

    esp Kaj la tero malvirtiĝis antaŭ Dio, kaj la tero pleniĝis de maljustaĵoj.

    Yaratılış 6 :12

    tur Tanrı yeryüzüne baktı ve her şeyin ne denli bozulduğunu gördü. Çünkü insanlar yoldan çıkmıştı.

    esp Kaj Dio vidis la teron, ke ĝi malvirtiĝis, ĉar ĉiu karno malvirtigis sian vojon sur la tero.

    Yaratılış 6 :13

    tur Tanrı Nuh'a, İnsanlığa son vereceğim dedi, "Çünkü onlar yüzünden yeryüzü zorbalıkla doldu. Onlarla birlikte yeryüzünü de yok edeceğim.

    esp Kaj Dio diris al Noa: La fino de ĉiu karno venis antaŭ Min, ĉar la tero pleniĝis de maljustaĵoj per ili, kaj jen Mi pereigos ilin kun la tero.

    Yaratılış 6 :14

    tur Kendine gofer ağacından bir gemi yap. İçini dışını ziftle, içeriye kamaralar yap.

    esp Faru al vi arkeon el ligno gofera; apartaĵojn faru en la arkeo, kaj ŝmiru ĝin per peĉo interne kaj ekstere.

    Yaratılış 6 :15

    tur Gemiyi şöyle yapacaksın: Uzunluğu üç yüz, genişliği elli, yüksekliği otuz arşın olacak.

    esp Kaj faru ĝin tiamaniere: tricent ulnoj estu la longo de la arkeo, kvindek ulnoj ĝia larĝo, kaj tridek ulnoj ĝia alto.

    Yaratılış 6 :16

    tur Pencere de yap, boyu yukarıya doğru bir arşını bulsun. Kapıyı geminin yan tarafına koy. Alt, orta ve üst güverteler yap.

    esp Fenestron faru en la arkeo, supre, kun la alto de unu ulno, kaj la pordon de la arkeo vi faros en la flanko; malsupran spacon, duan spacon, kaj trian spacon faru en ĝi.

    Yaratılış 6 :17

    tur Yeryüzüne tufan göndereceğim. Göklerin altında soluk alan bütün canlıları yok edeceğim. Yeryüzündeki her canlı ölecek.

    esp Kaj jen Mi venigos akvan diluvon sur la teron, por ekstermi ĉiun karnon, kiu havas en si spiriton de vivo sub la ĉielo; ĉio, kio estas sur la tero, pereos.

    Yaratılış 6 :18

    tur Ama seninle bir antlaşma yapacağım. Oğulların, karın, gelinlerinle birlikte gemiye bin.

    esp Kaj Mi starigos Mian interligon kun vi; kaj vi eniros en la arkeon, vi kaj viaj filoj kaj via edzino kaj la edzinoj de viaj filoj kune kun vi.

    Yaratılış 6 :19

    tur Sağ kalabilmeleri için her canlı türünden bir erkek, bir dişi olmak üzere birer çifti gemiye al.

    esp Kaj el ĉiuj vivaĵoj, el ĉiu karno, enkonduku po unu paro el ĉiuj en la arkeon, ke ili restu vivaj kun vi; virbesto kaj virinbesto ili estu.

    Yaratılış 6 :20

    tur Çeşit çeşit kuşlar, hayvanlar, sürüngenler sağ kalmak için çifter çifter sana gelecekler.

    esp El la birdoj laŭ iliaj specoj, kaj el la brutoj laŭ iliaj specoj, el ĉiuj rampaĵoj de la tero laŭ iliaj specoj, po paro el ĉiuj eniru kun vi, por resti vivaj.

    Yaratılış 6 :21

    tur Yanına hem kendin, hem onlar için yenebilecek ne varsa al, ilerde yemek üzere depola."

    esp Kaj vi prenu al vi el ĉiuj manĝaĵoj, kiuj estas manĝataj, kaj kolektu al vi; kaj ĝi estu por vi kaj por ili por manĝi.

    Yaratılış 6 :22

    tur Nuh Tanrı'nın bütün buyruklarını yerine getirdi.

    esp Kaj Noa tion faris; ĉion, kiel Dio al li ordonis, tiel li faris.

    Yaratılış 7

    Eski Ahit

    Yaratılış

    Yaratılış 6

    Yaratılış 8

    Ayet Endeksi:

    01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24

    Yaratılış 7 :1

    tur RAB Nuh'a, Bütün ailenle birlikte gemiye bin dedi, "Çünkü bu kuşak içinde yalnız seni doğru buldum.

    esp Kaj la Eternulo diris al Noa: Eniru vi kaj via tuta familio en la arkeon, ĉar vin Mi vidis, ke vi estas virtulo antaŭ Mi en ĉi tiu generacio.

    Yaratılış 7 :2

    tur Yeryüzünde soyları tükenmesin diye, yanına temiz sayılan hayvanlardan erkek ve dişi olmak üzere yedişer çift, kirli sayılan hayvanlardan birer çift, kuşlardan yedişer çift al.

    esp El ĉiuj brutoj puraj prenu al vi po sep paroj, virbestojn kaj iliajn inojn; kaj el la brutoj, kiuj ne estas puraj, po du, virbeston kaj ĝian inon.

    Yaratılış 7 :3

    tur (Görmek 7:2)

    esp Ankaŭ el la birdoj de la ĉielo po sep paroj, virbestojn kaj virinbestojn, por ke semo restu sur la tuta tero.

    Yaratılış 7 :4

    tur Çünkü yedi gün sonra yeryüzüne kırk gün kırk gece yağmur yağdıracağım. Yarattığım her canlıyı yeryüzünden silip atacağım."

    esp Ĉar post sep tagoj Mi pluvigos sur la teron dum kvardek tagoj kaj kvardek noktoj, kaj Mi ekstermos de sur la tero ĉiujn ekzistaĵojn, kiujn Mi kreis.

    Yaratılış 7 :5

    tur Nuh RAB'bin bütün buyruklarını yerine getirdi.

    esp Kaj Noa faris ĉion, kion la Eternulo al li ordonis.

    Yaratılış 7 :6

    tur Yeryüzünde tufan koptuğunda Nuh altı yüz yaşındaydı.

    esp Kaj Noa havis la aĝon de sescent jaroj, kiam la akva diluvo venis sur la teron.

    Yaratılış 7 :7

    tur Nuh, oğulları, karısı, gelinleri tufandan kurtulmak için hep birlikte gemiye bindiler.

    esp Kaj eniris Noa kaj liaj filoj kaj lia edzino kaj la edzinoj de liaj filoj kune kun li en la arkeon, pro la akvo de la diluvo.

    Yaratılış 7 :8

    tur Tanrı'nın Nuh'a buyurduğu gibi temiz ve kirli sayılan her tür hayvan, kuş ve sürüngenden* erkek ve dişi olmak üzere birer çift Nuh'a gelip gemiye bindiler.

    esp El la brutoj puraj, kaj el la brutoj, kiuj ne estas puraj, kaj el la birdoj, kaj el ĉiuj rampaĵoj sur la tero,

    Yaratılış 7 :9

    tur (Görmek 7:8)

    esp po unu paro venis al Noa en la arkeon, virbesto kaj ino, kiel Dio ordonis al Noa.

    Yaratılış 7 :10

    tur Yedi gün sonra tufan koptu.

    esp Kaj kiam pasis la sep tagoj, la diluva akvo venis sur la teron.

    Yaratılış 7 :11

    tur Nuh altı yüz yaşındayken, o yılın ikinci ayının* on yedinci günü enginlerin bütün kaynakları fışkırdı, göklerin kapakları açıldı.

    esp En la sescenta jaro de la vivo de Noa, en la dua monato, en la dek-sepa tago de la monato, en tiu tago disfendiĝis ĉiuj fontoj de la granda abismo kaj la aperturoj de la ĉielo malfermiĝis.

    Yaratılış 7 :12

    tur Yeryüzüne kırk gün kırk gece yağmur yağdı.

    esp Kaj estis pluvo sur la tero dum kvardek tagoj kaj kvardek noktoj.

    Yaratılış 7 :13

    tur Nuh, oğulları Sam, Ham, Yafet, Nuh'un karısıyla üç gelini tam o gün gemiye bindiler.

    esp Ĝuste en tiu tago eniris en la arkeon Noa, kaj Ŝem kaj Ĥam kaj Jafet, la filoj de Noa, kaj la edzino de Noa, kaj la tri edzinoj de liaj filoj kune kun ili;

    Yaratılış 7 :14

    tur Onlarla birlikte her tür hayvan -evcil hayvanların, sürüngenlerin, kuşların, uçan yaratıkların her türü- gemiye bindi.

    esp ili, kaj ĉiuj bestoj laŭ siaj specoj, kaj ĉiuj brutoj laŭ siaj specoj, kaj ĉiuj rampaĵoj, kiuj rampas sur la tero, laŭ siaj specoj, kaj ĉiuj flugaĵoj laŭ siaj specoj, ĉiuj birdoj, ĉiuj flugilhavantoj.

    Yaratılış 7 :15

    tur Soluk alan her tür canlı çifter çifter Nuh'un yanına gelip gemiye bindi.

    esp Kaj eniris al Noa en la arkeon po du el ĉiu karno, kiu havas en si spiriton de vivo.

    Yaratılış 7 :16

    tur Gemiye giren hayvanlar Tanrı'nın Nuh'a buyurduğu gibi erkek ve dişiydi. RAB Nuh'un ardından kapıyı kapadı.

    esp Kaj la venintoj, virbesto kaj ino el ĉiu karno, eniris, kiel ordonis al ili Dio; kaj la Eternulo fermis post ili.

    Yaratılış 7 :17

    tur Tufan kırk gün sürdü. Çoğalan sular gemiyi yerden yukarı kaldırdı.

    esp Kaj estis diluvo dum kvardek tagoj sur la tero; kaj multiĝis la akvo kaj levis la arkeon, kaj ĝi estis alte super la tero.

    Yaratılış 7 :18

    tur Sular yükseldi, çoğaldıkça çoğaldı; gemi suyun üzerinde yüzmeye başladı.

    esp Kaj la akvo fortiĝis sur la tero, kaj la arkeo naĝis sur la supraĵo de la akvo.

    Yaratılış 7 :19

    tur Sular öyle yükseldi ki, yeryüzündeki bütün yüksek dağlar su altında kaldı.

    esp Kaj la akvo treege fortiĝis kaj tre multiĝis sur la tero; kaj kovriĝis ĉiuj altaj montoj, kiuj estas sub la ĉielo.

    Yaratılış 7 :20

    tur Yükselen sular dağları on beş arşın aştı.

    esp Dek kvin ulnojn pli alte leviĝis la akvo kaj kovris la montojn.

    Yaratılış 7 :21

    tur Yeryüzünde yaşayan bütün canlılar yok oldu; kuşlar, evcil ve yabanıl hayvanlar, sürüngenler, insanlar, soluk alan bütün canlılar öldü.

    esp Kaj pereis ĉiu karno, kiu moviĝas sur la tero, la birdoj kaj la brutoj kaj la bestoj, kaj ĉiuj rampaĵoj, kiuj rampas sur la tero, kaj ĉiuj homoj.

    Yaratılış 7 :22

    tur (Görmek 7:21)

    esp Ĉio, kio havis en si spiriton de vivo, el ĉio, kio estis sur la seka tero, mortis.

    Yaratılış 7 :23

    tur RAB insanlardan evcil hayvanlara, sürüngenlerden kuşlara dek bütün canlıları yok etti, yeryüzündeki her şey silinip gitti. Yalnız Nuh'la gemidekiler kaldı.

    esp Kaj ekstermiĝis ĉiuj ekzistaĵoj, kiuj estis sur la tero, de homo ĝis brutoj kaj rampaĵoj kaj birdoj de la ĉielo; ili ekstermiĝis de sur la tero; kaj restis nur Noa kaj kio estis kun li en la arkeo.

    Yaratılış 7 :24

    tur Sular yüz elli gün boyunca yeryüzünü kapladı.

    esp Kaj la akvo okupis la teron dum cent kvindek tagoj.

    Yaratılış 8

    Eski Ahit

    Yaratılış

    Yaratılış 7

    Yaratılış 9

    Ayet Endeksi:

    01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22

    Yaratılış 8 :1

    tur Sonra Tanrı Nuh'u ve gemideki evcil ve yabanıl hayvanları anımsadı. Yeryüzünde bir rüzgar estirdi, sular alçalmaya başladı.

    esp Kaj Dio rememoris Noan, kaj ĉiujn bestojn kaj ĉiujn brutojn, kiuj estis kun li en la arkeo; kaj Dio venigis venton sur la teron, kaj la akvo kvietiĝis.

    Yaratılış 8 :2

    tur Enginlerin kaynakları, göklerin kapakları kapandı. Yağmur dindi.

    esp Kaj fermiĝis la fontoj de la abismo kaj la aperturoj de la ĉielo, kaj ĉesiĝis la pluvo el la ĉielo.

    Yaratılış 8 :3

    tur Sular yeryüzünden çekilmeye başladı. Yüz elli gün geçtikten sonra sular azaldı.

    esp Kaj iom post iom reforiĝis la akvo de sur la tero, kaj la akvo komencis malmultiĝi post la paso de cent kvindek tagoj.

    Yaratılış 8 :4

    tur Gemi yedinci ayın* on yedinci günü Ararat dağlarına oturdu.

    esp Kaj la arkeo haltis en la sepa monato, en la dek-sepa tago de la monato, sur la montoj Ararat.

    Yaratılış 8 :5

    tur Sular onuncu aya kadar sürekli azaldı. Onuncu ayın birinde dağların doruğu göründü.

    esp Kaj la akvo konstante malpliiĝadis ĝis la deka monato; en la unua tago de la deka monato montriĝis la suproj de la montoj.

    Yaratılış 8 :6

    tur Kırk gün sonra Nuh yapmış olduğu geminin penceresini açtı.

    esp Kaj post kvardek tagoj Noa malfermis la fenestron de la arkeo, kiun li faris.

    Yaratılış 8 :7

    tur Kuzgunu dışarı gönderdi. Kuzgun sular kuruyuncaya kadar dönmedi, uçup durdu.

    esp Kaj li ellasis korvon, kaj ĝi elflugis, forflugadis kaj revenadis, ĝis forsekiĝis la akvo sur la tero.

    Yaratılış 8 :8

    tur Bunun üzerine Nuh suların yeryüzünden çekilip çekilmediğini anlamak için güvercini gönderdi.

    esp Kaj li ellasis de si kolombon, por vidi, ĉu jam malfortiĝis la akvo sur la tero.

    Yaratılış 8 :9

    tur Güvercin konacak bir yer bulamadı, çünkü her yer suyla kaplıydı. Gemiye, Nuh'un yanına döndü. Nuh uzanıp güvercini tuttu ve gemiye, yanına aldı.

    esp Sed la kolombo ne trovis ripozejon por siaj piedoj, kaj ĝi revenis al li en la arkeon, ĉar akvo estis sur la supraĵo de la tuta tero. Kaj li etendis sian manon kaj prenis la kolombon kaj envenigis ĝin al si en la arkeon.

    Yaratılış 8 :10

    tur Yedi gün daha bekledi, sonra güvercini yine dışarı saldı.

    esp Kaj li atendis ankoraŭ aliajn sep tagojn, kaj li denove ellasis la kolombon el la arkeo.

    Yaratılış 8 :11

    tur Güvercin gagasında yeni kopmuş bir zeytin yaprağıyla akşamleyin geri döndü. O zaman Nuh suların yeryüzünden çekilmiş olduğunu anladı.

    esp Kaj revenis al li la kolombo en tempo vespera, kaj jen ĝi havis en sia buŝo deŝiritan folion de olivarbo; kaj Noa konvinkiĝis, ke la akvo malfortiĝis sur la tero.

    Yaratılış 8 :12

    tur Yedi gün daha bekledikten sonra güvercini yine gönderdi. Bu kez güvercin geri dönmedi.

    esp Kaj li atendis ankoraŭ aliajn sep tagojn, kaj li ellasis la kolombon, kaj ĉi tiu jam ne plu revenis al li.

    Yaratılış 8 :13

    tur Nuh altı yüz bir yaşındayken, birinci ayın birinde yeryüzündeki sular kurudu. Nuh geminin üstündeki kapağı kaldırınca toprağın kurumuş olduğunu gördü.

    esp Kaj en la sescent-unua jaro, en la unua tago de la unua monato, forsekiĝis la akvo

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1