Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Aşkın Dem Hali
Aşkın Dem Hali
Aşkın Dem Hali
Ebook102 pages35 minutes

Aşkın Dem Hali

Rating: 0 out of 5 stars

()

Read preview

About this ebook

Yaklaşık 100 şiirden oluşan bu kitabımda sizlerin duygularına seslenmek istedim.



Her şey yalan bir sensin gerçek


Dokunma sevdama yaramdan el çek


Hadi gel bir kahve içelim desek


Kırk yıl hatır sana ağır mı gelir!



İstemem sensiz mutluluğu sensiz sevinci


Varsın tüm dertler üst üste gelsin


Korkum yok ecelden açtım sinemi


Gelecekse bir gün gelsin!



Yazar:


1980 Yılında Samsun’da dünyaya gelmiştir. Tahsil hayatı da burada geçmiştir. Küçük yaşlardan itibaren şiir, hikaye ve roman yazmaya başlamıştır. Yazılarında gerçek hayat kurgulamaları yapmıştır.



LanguageTürkçe
Release dateOct 24, 2023
ISBN9786258196863
Aşkın Dem Hali

Related to Aşkın Dem Hali

Related ebooks

Related categories

Reviews for Aşkın Dem Hali

Rating: 0 out of 5 stars
0 ratings

0 ratings0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Aşkın Dem Hali - Osman Mümtaz Demirci

    AĞLA GÖZLERİM

    Sen bana çok yakın

    Ben sana çok uzak

    Çok geç olur belki yarın

    Ne olur durma benden ırak

    Sanadır yar bu yakarış

    Yok senden ötesi sensin son durak

    Hüzün sanki gözlerine yapışmış

    Doya doya bakayım beni bırak

    Ağla gözlerim ağla

    Düşmüş dalından son yaprak

    Çekmiş yar gözlerine bir kalem kara

    Saplanmış ortasına kalbimin mızrak

    Bırakmış saçlarını esen rüzgara

    Kavramış yüreğimden beni kıskıvrak

    Gidecek bilmiyorum hangi baharda

    O gün yorganım olacak kara bir toprak

    AĞLARIM

    Ne zaman düşsen aklıma

    Bir acı iner bağrıma

    Bir düğüm olur boğazımda

    Yutkuna Yutkuna ağlarım

    Dermanı firar eder dizimin

    Soluğu ensemde hasretin

    Güneşi andıran yüzünün

    İçine düşer ağlarım

    Elalem ne der den geçtim

    Yanmak için ben seni seçtim

    Hasretini şerbet eyledim içtim

    Közüme bakar ağlarım

    Dalıp dalıp giderim hülyalara

    Ah birde gelebilsen rüyalara

    Aramızda bent olmuş yüce dağlara

    Bakar bakar ağlarım

    Seni anlatmaya yetmez kelime

    Kan revan içinde vardım menzile

    Duvarları buz tutmuş can kafesimde

    Aşkınla yanar ağlarım

    Derdine düşer ağlarım

    Bahtıma küser ağlarım

    AĞLIYOR

    Bugün yine sensizim bir yetim gibi

    Kan dolmuş içine gözler ağlıyor

    Kafam biraz dumanlı mey içmiş gibi

    Dilimden dökülen sözler ağlıyor

    Bir selamın gelmez halin bilinmez

    Yüreğime çizdiğin resmin silinmez

    Şu deli gönlüme hiç sözüm geçmez

    Bende bıraktığın izler ağlıyor

    Uğrunda fedadır kurban bu canım

    Vursalar boynumu akmaz hiç kanım

    Şimdi senden uzakta solgun sol yanım

    İçimde büyüttüğüm aşkın ağlıyor

    Mecnundan deliyim Ferhat’tan beter

    Bitsin artık hasret ecel koynumda yatar

    Şu Yaşlı gözlerim yoluna bakar

    İnsafın yok mu yar canım acıyor

    Kırma kalemimi bir umut olsun

    Bir af çıkar gönlünde ruhum aşkına doysun

    Kurduğun darağacın servetim olsun

    Boynuma taktığın ipin ağlıyor

    ARAFTAYIM

    Hiç olmadığın kadar yoksun şimdi

    Hiç gelmediğin kadar uzakta

    Kendimi avutuyorum bak yine şimdi

    Varlığınla yokluğun arasında, Araf’ta

    Hiçbir zaman durmadağın o yerde gölgene bakıyorum şimdi

    Dokunabiliyorum ama tutamıyorum

    Seni anlatma çabası sana, bak yine şimdi

    Dinliyorsun beni, asla konuşmuyorsun

    Sürekli susmak yerine bir çığlık atsan

    Öyle bir bağırsan ki kulak zarımı patlatsan

    Hiç olmasa bir ikram gölgenden, bir bardak katran

    Yerde yatan gölgeni ah bir kaldırabilsem topraktan

    Her zaman aynısı oluyor, rüya içinde rüya

    Yine beni duyuyor gibi onaylıyorsun güya

    Yalan içinde aranan tek gerçek dünya

    Ya gözlerindi ya da ben Araf’tayım Araf’ta

    Senin tamda olmadığın yerin adıydı bu

    Tarafsın ama hangi tarafta

    Değeri beş kuruş etmez hiç bir sarrafta

    Bense delice sarılmış saçının bir teline tutunuyorum, Araf’ta

    Ve sen hiç olmadığın kadar yoksun

    AYNALAR

    Her sabah uyandığımda koşuyorum aynaya

    Neden biliyor musun çünkü orada sen varsın

    Seni görüyorum gözlerimde

    Buluştuğumuz tek yer aynalar ve sen hiç geç kalmıyorsun

    Bir damla yaş olup akmak için gözlerimden nasılda çırpınıyorsun

    Her zaman oradasın her an göz bebeklerimde

    Buğulu bakıyorsun yine sanki bir şeyler anlatmak ister gibi

    Benim çok özlediğim ama göremediğim bir şeye bakar gibisin

    Şiir gibi bakıyorsun yani

    O yüzdendir sana şiir bakışlım demem

    Öyle bir özlemle doluyorum ki

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1