Paradigma Değisimi & Paralel Dünyalar

By Sevinç Sultan Yazla

Elinizde ki kitap bolluk ve mutluluk içinde yaşamanız için büyük ve önemli bir atılım yapmanıza yardımcı olacaktır. Bolluk ve mutluluk içinde yaşamanız için gereken her şey içinizdedir; dışınızda bulunan hiçbir şey bunları sizden alamaz.
Bu kitapta 21. yüzyılın çok boyutlu insanı için gelişmiş bakış açılarını ve kısa bir süre sonra bizim, çocuklarımızın ve torunlarımızın yeni bilgeliği olacak olan kuantum fiziğine dayalı paradigmaları ve hedeflerimize ulaşmak için neden paradigma değişimi yapmamız gerektiğini bulacaksınız.
Kitabı bitirdiğinizde ise öğrendiklerinizin kişisel evriminizin sonra ki adımı olduğunu anlayacaksınız, çünkü kitapta okuyacağınız bilim kesin bir bilimdir, bu bilim beni büyülediği gibi sizi de büyüleyecektir. Bu yeni paradigmalar yakında çocuklarımızın ve torunlarımızın geleneksel bilgeliği olacaktır.
Kitabı okuduktan sonra, farkındalığınız artmış, bilinciniz yükselmiş, çevrenizi, olayları daha önce olmadığı şekilde görüyor, algılıyor ve deneyimliyorsanız bu kitabı okunması gerektiği gibi okumuşsunuz demektir.


 

• Language: Türkçe
• Publisher: Sevinç Sultan Yazla
• Release date: Jun 5, 2020
• ISBN: 9780359294749

Book preview

kullanalım?

Giriş

Elinizde ki kitap bolluk ve mutluluk içinde yaşamanız için büyük ve önemli bir atılım yapmanıza yardımcı olacaktır. Bolluk ve mutluluk içinde yaşamanız için gereken her şey içinizdedir; dışınızda bulunan hiçbir şey bunları sizden alamaz.

Bu kitapta 21. yüzyılın çok boyutlu insanı için gelişmiş bakış açılarını ve kısa bir süre sonra bizim, çocuklarımızın ve torunlarımızın yeni bilgeliği olacak olan kuantum fiziğine dayalı paradigmaları ve hedeflerimize ulaşmak için neden paradigma değişimi yapmamız gerektiğini bulacaksınız.

Kitapta tanımlar ile karşılaşacaksınız. İnsanların %90’ı tanımları okumaz. Siz bu kitabı alıp okuduğunuza göre geri kalan %10’luk kulübün üyesi sayılırsınız. Bu kulübün üyeleri hayatlarını hayal kırıklığı içinde geçirmeyi ve hedeflerine ulaşmamayı asla kabul etmezler. Bu nedenle en büyük vizyonlarına ulaşmak için gereken araştırmaları ve çalışmaları yaparlar.

Bu kitap bir mücevherdir. Burada ki bilgilere önem verir ve takdir ederseniz bu bilgiler de size önem verecek ve takdir edecektir.

Kitabı bitirdiğinizde ise öğrendiklerinizin kişisel evriminizin sonra ki adımı olduğunu anlayacaksınız, çünkü kitapta okuyacağınız bilim kesin bir bilimdir, bu bilim beni büyülediği gibi sizi de büyüleyecektir. Oysa ben ne bir bilim insanıyım, ne bir fizikçiyim, sadece kuantum fiziğini ve kuantum fiziğini temel alan paradigmaları hayatımızın her alanında kullanmamız gerektiğine inanan bir eczacıyım. Bu yeni paradigmalar yakında çocuklarımızın ve torunlarımızın geleneksel bilgeliği olacaktır.

Tüm dünya bu paradigmalara adapte olana kadar beklemeyin, onları şimdi kullanarak hedeflerinize ulaşın ve şaşırtıcı başarılara imza atın. Bolluk içinde mutlu bir yaşam sürün.

Sorumluluk Almak

28 yaşından beri kişisel gelişim kitapları okuyor, seminerlere gidiyor, work-shoplara katılıyorum. Bugün 60 yaşındayım peki ne durumdayım? Hala kitaplar okuyorum ama artık hayatımı bolluk ve mutluluk içinde yaşıyor ve bildiğim az bir şeyi de bilmek isteyenlere anlatmak istiyorum. Çünkü Albert Camus’un bildiklerini anlatmamak ahlaksızlıktır. sözü beni derinden etkilemiştir.

40 yaşında iken bir iflas yaşadım. Geriye dönüp baktığımda o günlerde çok üzülmüş olsam da bugün o iflasın başıma gelen en güzel olaylardan biri olduğunu kabul ediyorum. Yaşadığım iflas bana SONSUZLUĞUN benzer benzeri çeker sözüne dayalı bir çekimi olduğunu gösterdi. Kısaca hepimizin bildiği çekim yasası.

O dönemde hayatımın en üzgün günlerini yaşıyordum. Oysa o günlerde yaşadıklarım bugün huzur ve mutluluk içinde yaşamamı sağlayan ilk adımlarmış. Rüya mıydı, yoksa paralel dünyaya geçiş miydi bugün dahi bilmiyorum. Soğuk bir gündü. Bir parkta oturmuş kendime acımakla meşguldüm. Yanıma 60+ yaşlarında çok hoş görünümlü ve iyi giyimli bir kadın oturdu. Benim üzgün halimi gördü ama hiçbir şey sormadan konuşmaya başladı ve şöyle dedi, eğer kendinin dışında herhangi bir şeyin seni mutlu etmesine ihtiyaç duyarsan dünyanın bir kölesi haline gelirsin. Fakat fakat diye kekeleyerek söze girip başıma gelenleri anlatacak oldum ama eliyle beni susturdu ve devam etti. Sen değişmedikçe şartların asla değişmez. Kısaca sen ona gülümsemezsen hayat ta sana gülümsemez diyerek konuşmasını sürdürdü. "Sürekli bir şeyler istiyorsun, bu durumda aldatılmaya ne kadar açık olduğunu görmüyor musun? Biri sende ki eksikliği sana vereceğim diye söz verse onun peşinden gidecek durumdasın. Oysa kimse sana bir şey veremez, kimse eksikliğini gideremez. İhtiyaç içinde olduğun, sürekli kendi sorumluluğundan kaçtığın sürece asla tatmin olamazsın. Ancak isteklerinden birini geçici olarak elde ettiğinde ki - bu durumda senin istediğin iflastan kurtulmak için para ve onu elde edince bir süre tatmin olursun. Tatmin olmadığında ise istediğin şeylerin peşinden koşar durursun. İstediğin şeylerin peşinden koşarsan onların kölesi haline gelirsin ama isteklerin senin peşinden koşarsa onların efendisi olursun.

Bil ki dünya sana bir değer veremez, sadece kendine verdiğin değeri sana yansıtır. Şu tavsiyemi her zaman hatırla, "bütün koşullardan, insanlardan, olaylardan ve objelerden bağımsız olarak mutlu ol". Sadece bu tavsiyem bile beklemediğin bir şekilde hayatının kalitesini yükseltecektir" dedi ve sustu.

Sonra bana uzun uzun sevgi dolu gözlerle bana baktı. Çok tanıdık geliyordu. Sanki beni çok eskiden beri tanıyormuş gibi devam etti. "Birçok kişisel gelişim kitabı okudun, birçok teknikler öğrendin ama pek başarılı olduğun söylenemez değil mi? Başımla onayladım.

Tanımadığım ama çok tanıdık gelen bu hanım devam etti.

Bunun birinci nedeni kişisel sorumluluğunun yerine bu öğretileri ve teknikleri koymandır. Böylece bu öğretiler, teknikler senin için bir sınırlama haline geldiler. Oysa önceliğin sezgilerinde ve iç gücünde olmalıydı. Şunu asla unutma, gerçek, takip edeceğin bir yol değil, kendi ayak izlerin ile yapacağın bir yoldur." Gerçeğin başlıca kaynağı ise kurallar, kavramlar, davranışlar, öğretmenler, gurular, üstatlar değil sadece sensin.

Başarısızlığının ikinci nedeni ise öğrendiğin bilgileri sürekli aynı paradigma içinde kullanıyor olman. Farklı bakış açıları kazanmalı ama onlara bağımlı olmamalısın ve tabi ki paradigmanı değiştirmelisin. Sanki söylediklerinin beni nasıl etkilediğini anlamak ister gibi bir süre sustu ve bana paradigma değişimi nedir?diye sordu. Daha önce bir yerlerde okuduğum için hemen geleneksel eylem tarzına getirilen önemli ve köklü değişiklik olarak biliyorum dedim. Bu hoş, orta yaşlı ve ismini bilmediğim hanım başı ile onaylayarak devam etti. Paradigma için alışılagelmiş, hakim anlayışlar dersek, paradigma değişimine de yeni bir hakim anlayış yaratan yepyeni bir durum diyebiliriz. Bir paradigmanın hâkim olabilmesi için dönemin önde gelen düşünürleri ve bilim adamları tarafından benimsenmesi gerekmektedir.

Yeni bir paradigmanın doğması veya var olanın revizyona girmesi için mevcut paradigmanın sorunları çözme konusunda başarısızlığa uğraması gerekmektedir. Senin paradigman ise hedeflerine ulaşma konusunda başarısızlığına neden oluyor" derken sesi uzaklaşmaya başladı.

Paradigma Değişmesi

Kendimi birden salonda koltukta uzanmış halde buldum. Kulağımda paradigmanı değiştir cümlesi çınlıyordu. Acaba paradigmamı nasıl değiştirecektim? Bu konuda araştırma yapmak için bilgisayarın başına geçtim ve şunları öğrendim.

Paradigma değişmesi tanımı ilk kez 1962 yılında Thomas Kuhn’un yazdığı bilimsel devrimin yapısı isimli kitabında kullanılmış. Kuhn, paradigma değişmesini kısaca, var olan bilimsel kuramların değişip yeni kuramlar geliştirilmesidir diye tarif ediyor. İnternette biraz daha araştırma yapınca da şunları okudum. "Paradigma, bireyler ve toplum olarak, günlük hayatımızın bir parçası gibi görünen, sorgulamaksızın varlığına inandığımız, bu nedenle test