Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Bilişim Teknolojileri Ekonomisi Toplumu
Bilişim Teknolojileri Ekonomisi Toplumu
Bilişim Teknolojileri Ekonomisi Toplumu
Ebook807 pages7 hours

Bilişim Teknolojileri Ekonomisi Toplumu

Rating: 5 out of 5 stars

5/5

()

Read preview

About this ebook

Kitap oniki ana bölüme ayrılarak, Bilişim Teknolojilerinin Evde, Okulda, İşyerinde ve Kentlerdeki yaşam üzerine etkileri incelenmiştir. Genel olarak kitabın arka kapağında sıralanan sorular cevaplanmaya çalışılmıştır.


Bölüm-I: Teknoloji kavramı açıklanmış ve teknoloji geliştirmeyle ilgili buluş, icat, yenilik ve yayılma kavramları tanıtılmıştır. Daha sonra Endüstri 1.0’dan Endüstri 4.0’a geçiş anlatılmış ve Endüstri 4.0 detaylıca tanıtılmıştır. Dijital teknolojik dönüşümün önemi yanında ülkelerin teknoloji politikalarının ne olması gerektiği açıklanmıştır.


Bölüm-II: Bilişim Teknolojileri (BT) tanıtılmıştır. BT temel kavramlarından (veri, Enformasyon, bilgi), etkilerinden, ürettiği değerlerden, öneminden, terimlerinden ve yarattığı yeni imkânlardan bahsedilmiştir. Sonra BT’lerin toplumsal ve kişisel yaşantıyı nasıl değiştirdiğinin sebepleri irdelenmiştir. Bölüm sonunda BT seçimlerinin nasıl yapılması gerektiği açıklanmıştır.


Bölüm-III: BT donanımları tanıtılmıştır. Bu amaçla öncelikle bilgisayar fiziksel ve kavramsal olarak tüm yönleriyle incelenmiş ve sınıflandırılmıştır. Bilgisayarın parçaları olan donanım ve yazılım tanıtılmıştır. Bilgisayar donanımı etrafında gelişen Bilgisayar ağları, ADSL, VoIP, 3D yazıcılar ve kablosuz ve mobil teknolojiler ayrı ayrı incelenmiştir. Ayrıca bilgisayarın tarihsel gelişimi ve satın alırken dikkat edilmesi gereken hususlar irdelenmiştir.


Bölüm-IV: BT yazılımları tanıtılmıştır. Bu amaçla öncelikle bilgisayarın tüm yazılım türleri incelenmiştir. Bilgisayar yazılımlarıyla ilgili olan veritabanları, özgür yazılım, Linux İşletim sistemi, Pardus işletim sistemi, virüs, anti-virüs ve Bulut Bilişim yazılımları ayrı ayrı incelenmiştir.


Bölüm-V: İnternet teknolojileriyle ilgili sistemler anlatılmıştır. Bu amaçla internetle ilgili terimler, kavramlar, tarihçesi, okuryazarlığı, intranet, ekstranet, html dili ve önemi anlatılmıştır. Web sitelerinden bahsedilmiş ve internette gelişen yeni ortamlar olan e-Devlet, e-Ticaret ve m-Ticaret anlatılmıştır. Son kısımda ise internet kullanım istatistiklerinden ve geliştirmek için kullanılacak stratejilerden bahsedilmiştir.


Bölüm-VI: BT’lerinin evde hayatı nasıl değiştirdiğinden bahsedilmiştir. Bu bölümde ev otomasyon sistemleri, Multimedya bilgisayarlar, MP3 ve MP4 çalarlar, DVD, cep telefonları ve video kameralardan ve bunların etkilerinden bahsedilmiştir.


Bölüm-VII: BT’lerin iş yaşamı üzerine etkileri incelenmiştir. İşletmelerde kullanılan Bilişim Sistemleri (BS) klasik yönetim seviyeleri yerine fonksiyonlarına göre yeni bir sınıflandırmaya tabi tutulmuştur. Bu amaçla Operasyonel, Yönetim Destek, Veri Analizi, Yapay Zekâ ve Kurumsal Bilişim Sistemleri olarak beş kategoriye ayrılan BS’ler kısa kısa tanıtılmıştır.


Bölüm-VIII: BT’lerin öğretim sistemi üzerine etkileri incelenmiştir. Bu amaçla, eğitim, öğretim ve öğrenim kavramları BT açısından tanıtılmıştır. Daha sonra BT Destekli Öğretim (BTDÖ) ve BT Yönetimli Öğretim (BTYÖ) sistemleri incelenmiştir. İnternet yardımıyla gelişen sanal veya çevrimiçi öğretim anlatılmıştır. En sonda EBA ve FATİH projeleri tanıtılmıştır.


Bölüm-IX: BT’lerinin kent yaşamı üzerine etkileri anlatılmıştır. Bu amaçla BT’lerinin etkisiyle Dünya’daki kentsel gelişmelerden, Akıllı kentlerinin özelliklerinden ve yönetimlerindeki gelişmelerden bahsedilmiştir. Kent Bilişim Sistemi, e-Belediye, Kablosuz Belediye Internet Ağı (KBIA), Kent Güvenlik Sistemi ve Coğrafi Bilişim Sistemleri gibi kent yönetiminde BS uygulamaları ve bunların özellikleri incelenmiştir.


Bölüm-X: Bilişim Toplumunun özellikleri ve sınıfı incelenmiştir. Bilişim toplumunda hukuk ve telif hakları, bilgisayar ergonomisi ve dijital eşitsizlikten gibi konular anlatılmıştır. Sonra Bilişi

LanguageTürkçe
Release dateSep 10, 2019
ISBN9786057748010
Bilişim Teknolojileri Ekonomisi Toplumu

Related to Bilişim Teknolojileri Ekonomisi Toplumu

Related ebooks

Reviews for Bilişim Teknolojileri Ekonomisi Toplumu

Rating: 5 out of 5 stars
5/5

1 rating0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Bilişim Teknolojileri Ekonomisi Toplumu - Ph. D Mustafa Çoruh

    Evde, Okulda, İşyerinde ve Kentlerde Yaşantımız Nasıl Değişiyor?

    © Ph.D. Mustafa ÇORUH

    (www.mustafacoruh.com)

    Editör: Murat Ukray

    Yayıncı (Publisher): e-KİTAP PROJESİ,

    www.ekitaprojesi.com, Murat UKRAY

    Yayıncı Sertifika No: 32712

    İstanbul, Eylül 2019

    Yazar İletişim Adresi:

    E-Posta (e-mail): mcoruh@mustafacoruh.com

    Web: www.mustafacoruh.com

    Cevap ve yorumlarınız için: {For reply and your Comments} www.ekitaprojesi.com/books/bilisim-teknolojileri-ekonomisi-toplumu

    www.facebook.com/EKitapProjesi

    Yazarı: © Mustafa ÇORUH, 2019

    Kapak Dizayn: Mustafa ÇORUH

    Yayına Hazırlık: Mustafa Çoruh

    ISBN: 978-605-7748-01-0

    1. BASKI: Ekim 2008, Ankara

    2. BASKI: Ocak 2011, İstanbul

    3. BASKI: Aralık 2015, Ankara

    4. BASKI: Eylül 2019, İstanbul (e-Kitap)

    Tüm Yayın Hakları Mustafa Çoruh’a aittir. Kitap yazarının izni olmaksızın tanıtım ve bilimsel amaç dışında alıntı yapılamaz. Herhangi bir kısmı kopyalanamaz.

    İnternet Satış

    www.dr.com.tr * www.kitapyurdu.com * www.idefix.com

    www.babil.com

    Bu kitap

    Annem Fatma ÇORUH ve

    Babam Durdu ÇORUH’a

    Atfedilmiştir...

    İçindekiler

    Önsöz

    Bölüm I. Teknolojiye Giriş

    1.1. Teknoloji Nedir?

    1.2. Günümüz ve Geleceğin Önemli Teknolojileri

    1.3. Teknolojik Değişim ve Evreleri

    1.4. Endüstri 1.0’dan Endüstri 4.0’a Teknolojik Değişim

    1.5. Endüstri 4.0 Teknolojileri

    1.6. Dijital Teknolojik Dönüşüm

    1.7. Teknoloji Politikaları ve Yönetimi

    1.8. Teknolojik Değişimin Toplumsal ve Kültürel Etkileri

    Bölüm II. Bilişim Teknolojileri (BT)

    2.1. Bilgi Teknolojisi mi? Bilişim Teknolojisi mi?

    2.2. Bilişim Kavramı Nedir?

    2.3. Bilişim Teknolojisi (BT) Nedir?

    2.4. Bilişim Teknolojilerinin Temel Teorileri ve Standartları

    2.5. Dijitalleştirme ve Verileştirme Nedir?

    2.6. Veri, Enformasyon ve Bilgi Nedir?

    2.7. Bilişim Teknolojileri ve İletişim

    2.8. Bilişim Teknolojileri ve Güvenlik

    2.9. Bilişim Teknolojilerinin İnsan Davranışlarına Etkisi

    2.10. Bilişim Teknolojilerinin Ürettiği Değerler

    2.11. Bilişim Teknolojilerinin Yarattığı Yeni İmkânlar

    2.12. Bilişim Teknolojilerinin Önemi ve Etkileri

    2.13. Bilişim Teknolojileri Dijital Medya Terimleri

    2.14. Bilişim Teknolojileri Seçimleri Nasıl Yapılmalı?

    Bölüm III. Bilişim Teknolojisi Donanımları

    3.1. Bilgisayar Nedir?

    3.2. Bilgisayarların Sınıflandırılması

    3.3. Bilgisayarın Tarihçesi

    3.4. Bilgisayarın İnsan Beyni ile Karşılaştırılması

    3.5. Bilgisayar Satın Alırken Nelere Dikkat Edilmeli?

    3.6. Bilgisayar Ağ Teknolojileri

    3.7. Kablosuz ve Mobil Teknolojiler

    3.8. ADSL Teknolojisi

    3.9. VoIP Teknolojisi

    3.10. 3D Yazıcılar

    Bölüm IV. Bilişim Teknolojisi Yazılımları

    4.1. Bilgisayar Yazılımları

    4.2. Bilgisayar İşletim Sistemi (BİS)

    4.3. Bilgisayar Programlama Dilleri

    4.4. Bilgisayar Uygulama Yazılımları

    4.5. Veritabanları (VT)

    4.6. Açık Kaynak Kodlu Özgür Yazılımlar

    4.7. Linux İşletim Sistemi

    4.8. Turkiye’de Pardus İşletim Sistemi

    4.9. Bilgisayar Virüs Yazılımları

    4.10. Bilgisayar Anti-Virüs Yazılımları

    4.11. Bulut Bilişim (BB) Teknolojisi

    Bölüm V. İnternet Teknolojileri

    5.1. İnternet Nedir?

    5.2. İnternetin Kısa Tarihçesi

    5.3. İnternetin Yayılış Hızı ve Önemi

    5.4. İnternet Okuryazarlığı

    5.5. İnternetle İlgili Terimler

    5.6. İnternete Bağlanma Araçları

    5.7. İnternette Araştırma ve Arama Motorları

    5.8. İnternet Ne Kadar Güvenli?

    5.9. İnternet ve Çocuklar

    5.10. İntranet Sistemleri

    5.11. Ekstranet Sistemleri

    5.12. WEB Sitesi Nedir?

    5.13. WEB Sitesi Tasarımı

    5.14. Html Programlama Dili

    5.15. WEB Sitesine Nasıl Sahip Olunur?

    5.16. Elektronik Ticaret (e-Ticaret)

    5.17. Mobil Ticaret (m-Ticaret)

    5.18. İşbirliği Teknolojileri ve Sosyal Ağlar

    5.19. Elektronik Devlet (e-Devlet)

    5.20. Türkiye’de İnternetin Tarihsel Gelişimi

    5.21. Türkiye’de İnternet Kullanım İstatistikleri

    5.22. Türkiye’de İnternet Kullanımı Nasıl Artırılabilir?

    Bölüm VI. Bilişim Teknolojileri ve Ev

    6.1. Akıllı Ev Otomasyonu

    6.2. Dijital Güvenlik Sistemleri

    6.3. Çoklu Ortam Ev Bilgisayarları

    6.4. MP3/MP4 Çalar ve CD/DVD Oynatıcılar

    6.5. Dijital Fotoğraf Makinası ve Video Kamera

    6.6. Klasik ve Akıllı Cep Telefonları

    Bölüm VII. Bilişim Teknolojileri ve İşyeri

    7.1. Bilişim Teknolojileri ve İşletme Rekabetçiliği

    7.2. İşletmelerde Bilişim Sistemleri (BS)

    7.3. BS’lerin Yönetim Seviyelerine Göre Sınıflandırılması

    7.4. BS’lerin Fonksiyonlarına Göre Sınıflandırılması

    7.5. Operasyonel Bilişim Sistemleri

    7.6. Yönetim Destek Bilişim Sistemleri

    7.7. Veri Analizi Bilişim Sistemleri

    7.8. Yapay Zekâ Bilişim Sistemleri

    7.9. Kurumsal Bilişim Sistemleri

    Bölüm VIII. Bilişim Teknolojileri ve Okul

    8.1. Bilişim Teknolojilerine Göre Öğretim ve Eğitim Nedir?

    8.2. Öğretim Teknolojileri Haline Gelen Bilişim Teknolojileri

    8.3. Bilişim Teknolojileri Yönetimli Öğretim (BTYÖ)

    8.4. Bilişim Teknolojileri Destekli Öğretim (BTDÖ)

    8.5. Sanal (Çevrimiçi) ve Uzaktan Öğretim

    8.6. Öğretimde FATİH ve EBA Projeleri

    Bölüm IX. Bilişim Teknolojileri ve Kent

    9.1. Akıllı Kentler (AK)

    9.2. Kent Bilişim Sistemi (KBS)

    9.3. Belediye Bilişim Sistemi (BBS)

    9.4. Elektronik Belediye (e-Belediye)

    9.5. Kablosuz Belediye İnternet Ağı (KBIA)

    9.6. Coğrafi Bilişim Sistemi (CBS)

    9.7. Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS)

    9.8. Nesnelerin İnterneti Bilişim Sistemi (NİBS)

    Bölüm X. Bilişim Toplumu

    10.1. Bilişim Toplumunun Özellikleri

    10.2. Bilişim Sınıfı ve Özellikleri

    10.3. Bilişim Toplumu’nda Bireylerin İhtiyaçları

    10.4. Bilişim Toplumu ve Dünyada Dijital Eşitsizlik

    10.5. Bilgisayar Ergonomisi ve Sağlık

    10.6. Bilişim Hukuku (BH), Etik ve Fikri Mülkiyet

    Bölüm XI. Bilişim Ekonomisi (BE)

    11.1. Bilişim Ekonomisinin Ana Sektörleri

    11.2. Bilişim Ekonomisine İnternetin Katkıları

    11.3. Bilişim Ekosistemleri

    11.4. Bilişim Ekonomisinde İstihdam

    11.5. Bilişim Ekonomisinde İşsizlik

    11.6. Bilişim Toplumu ve Ekonomisine Nasıl Geçilir?

    Bölüm XII. Teknoloji Politikaları için Öneriler

    Sonsöz

    Kısaltmalar

    İnternet Kaynakları

    Kaynakça

    Özgeçmiş

    Yazarın Diğer Kitapları

    Arka Kapak

    Önsöz

    Dördüncü Baskısı e-Kitap olarak yapılan bu Bilişim Teknolojileri, Ekonomisi ve Toplumu adlı kitabımı diğer basılan dört (4) kitabımdan sonra tamamen yeniledim. Bu kitap ilk üç baskısında işletme, okul ve kentlerle ilgili birçok detay içermekteydi. Bu konuları ilgili kitaplara aktarıldığım için bu baskıda sadece Bilişim Teknolojileri (BT), Toplumu, Ekonomisi ve Sistemlerinin (BS) tanıtımını ve açıklanmasını yapmaya çalıştım. Kitabın 2008 yılındaki ilk baskısından sonra geçen yıllarda BT alanındaki gelişmeler baş döndürücü bir şekilde devam etti. Akıllı telefonlar ve internet ev, iş, okul ve kent hayatı ile tamamen bütünleşti. İş dünyasında Kurumsal İş Zekâsı teknolojileri müşteri eğilimlerinin belirlenmesinden yeni mamullerin icadına ve eskilerin yenilenmesine kadar birçok alanda en önemli araç haline geldi. Eğitim dünyasında Tablet kullanımı dijital öğretimin altyapısını oluşturmaya ve kitap, dergi ve gazete okuma alışkanlıklarını değiştirmeye başladı. 3D yazıcılar tüm üretim sistemini değiştirecek bir teknoloji olarak iş hayatına girmeye hazırlanıyor. Endüstri 4.0 devrimiyle Yapay Zekâ, Robotlar, Bulut Bilişim, karanlık fabrikalar, 5G gibi birçok yeni teknoloji insanlığın hayatına girmeye başladı.

    Müzik, fotoğraf, video, basım, basın, medya, TV yayınları, sinema gibi birçok sektör neredeyse tamamen dijital hale geldi. Günümüzde Dünyada üretilen verilerin %97’si dijital ve ancak %3 analogdur. Sağlık, tapu, SSK, eğitim, bakanlıklar, belediyeler gibi tüm kamu hizmetleri e-Devlet altında tamamen İnternet altyapısına bağlı hale gelmeye devam ediyor. İnternet kullanımı Dünyada %57’lere, Türkiye’de %72’lere dayandı ancak gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki fark ne yazık ki kapanmadı. Diğer gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de Bilişim Toplumu olma yolunda hayata geçirilmek istenen birçok projenin istenen düzeyde gerçekleşemediği görülmektedir. Özellikle FATİH, Kimlik kartı, e-Sağlık ve e-Devlet gibi projelerinin bütünleşmesi ve kullanımlarının yaygınlaştırılması için revize edilmeleri gerekmektedir.

    Kablosuz internet ve mobil telefonlarda 5G teknolojisi laboratuvarlardan çıkarak kullanıma hazır hale geldi. Diğer yandan Kablolu ve Kablosuz İnternet erişimi Dünyada artık bir altyapı yatırımı olarak algılanmaya başlandı ki ilk baskıdan beri benim önerim de buydu. Hata AB 2020 yılından itibaren tüm kentlerde Kablosuz internetin ücretsiz olacağını deklare etti.

    Kitaptaki birçok bölümü ve özellikle istatistik verilerini güncellemeye çalıştım. Özellikle BT ve İşyeri ile okul bölümlerini tamamen yeniden yazdım ve İşyerlerindeki Bilişim Sistemlerini yeni bir sınıflamaya tabi tutum. Teknoloji ve Endüstri 4.0 kavramlarının tanıtıldığı yeni bir bölüm ekledim. Tüm bölümleri Endüstri 4.0 ve IT'deki yeni gelişmeler ışığında yenilemeye çalıştım.

    Kitaptaki Bilişim Teknolojileriyle ilgili tüm konular istatistiksel bilgiler haricinde güncelliğini korumakla kalmadı, ev, okul, iş ve kent yaşantısındaki önemleri ve etkileri artmaya devam ediyor. Bilgisayarların, internetin, cep telefonlarının, sosyal medyanın artık toplumsal yaşamın ayrılmaz parçaları haline geldiği söylenebilir.

    Bu kitapta ilkokul öğretmenim Sayın Şerare Özyağcı hanımdan, en son Doktora tez danışmanım Profesör Len Rogers’a kadar yüzlerce kişinin emeğinin olduğu unutulmamalıdır. 1984’ten beri Türkiye, ABD, Kanada ve İngiltere de çalıştığım veya danışmanlığını yaptığım onlarca firma ve müşterilerimin ve çalışma arkadaşlarımın katkılarını unutabilir miyim? Burada isim isim teşekkür edemediğim ancak bu kitabın yazılmasında katkıları olan daha yüzlerce kişi var, hepsine en içten dileklerimle teşekkür ederim. Hayatta neyi tek başımıza yapabiliyoruz ki?

    Bu kitap 30+ yıldır BT alanında yaptığım öğretim, iş ve danışmanlık alanındaki tecrübelerimin kayıt altına alınmış bir özetidir. Tabii ki kitabın hataları ve eksikleri vardır ve bunlar tamamen bana aittir. Kitapta BT denince akla gelebilecek birçok konuya değinmeye çalıştım. Bu yüzden bu kitabın bir elkitabı veya kaynak kitap olarak düşünülmesinde fayda vardır. Bu kitabın diğer kitaplarımın temelini oluşturduğu unutulmamalıdır.

    Mustafa Çoruh

    Kdz. Ereğli, Ağustos 2019

    Bölüm I

    Teknolojiye Giriş

    Bir sonraki patlama genetik ve bilgisayarın birleştirildiği gün olacak, organik bir bilgisayardan bahsediyorum.

    Alvin Toffler

    Dünya’da yaşanan değişimler temel olarak nüfus ve veri artışına bağlı olarak gelişen teknolojilerin tarım, üretim, bilişim ve hizmet sektörlerini hızla değiştirmesiyle oluşmaktadır. Teknolojinin bir alt sektörü olan Bilişim Teknolojilerindeki gelişim de diğer teknolojileri ve sektörleri destekleyerek onların gelişimini hem de kendi gelişimini hızlandırmaktadır.

    Son elli yılda bilim, teknoloji, ulaşım, haberleşme, iletişim, lojistik ve özellikle de Bilişim Teknolojilerindeki (BT) gelişmeler:

    Yaşanan evde,

    Çocukların okuduğu okulda,

    Çalışılan işyerinde,

    Yaşanılan kentte,

    insanların hayatını ve davranışlarını hızla değiştirmektedir. Bu değişimlerin ve sebeplerinin neler olduğunun bilinmesinin, kişisel, toplumsal ve çalışma hayatına büyük bir katkı sağlayacağı aşikârdır.

    Bugün Cep telefonsuz yaşanabileceği düşünülebilir mi? İnternet olmadan nasıl araştırma yapılabilir? İnternet, Google.com sitesi ve Word programı olmadan bu kitap nasıl yazılabilirdi? Günümüzde Bilgisayarlar olmadan holdingler, şirketler, KOBİ’ler, vakıflar, STK’lar ve devlet nasıl çalışabilir? Çizim programları olmadan mimarlar ve mühendisler nasıl proje çizebilir? Bilgisayar oyunları, internet ve akıllı telefonlar olmadan çocuklar nasıl vakit geçirebilir? Sekreterler, yazarlar, gazeteciler Kelime İşlemci yazılım programları olmadan nasıl yazı yazabilirler? Televizyon olmasa insanlar akşamları ne yapacaktır? Facebook, Twitter, Skype vs. olmadan iş adamları, ev hanımları ve gençler nasıl iletişim kurabilirler? Dijital kamerasız veya akıllı telefonsuz kim tatile çıkıyor? Tüm bu sorulara verilecek cevaplar teknolojinin özelliklede BT’lerin insan hayatının nasıl vazgeçilmezi olduğunu göstermektedir.

    Âdemoğlunun hayatında teknolojik gelişmeler 1800’lerde Avrupa’da başlayan sanayileşmeyle birlikte hızlanmış ve belirli periyodlar halinde gelişmeye başlamıştır. 1850’lerde buhar gücünü kullanan makinelerin gelişmesiyle başlayan Endüstri 1.0 devrimi, elektrik gücüyle Endüstri 2.0’a ve 1950’lerde sayısal (dijital) teknolojiyle Endüstri 3.0 evrilmiştir.

    21. yüzyılda ise kaynakların etkili ve verimli kullanılmasını sağlayacak en önemli araçlar BT destekli Endüstri 4.0 teknolojileri ve bunları verimli bir şekilde kullanmasını bilen eğitilmiş insanlar olduğu söylenebilir. Tüm bu teknolojik evrim safhalarında insanlar tarafından geliştirilen ve kullanılan teknoloji nedir? İnsanın kişisel, sosyal, okul, kent yaşamı ve iş hayatını nasıl etkilemektedir?

    1.1. Teknoloji Nedir?

    Bilişim Teknolojilerini de içeren teknoloji kavramı birçok kişi tarafından farklı şekilde tanımlanmaktadır. Örneğin, C. Alkan’a göre teknoloji, "Bilimin üretim, hizmet, ulaşım ve iletişim gibi alanlardaki sorunlara uygulanmasıdır. Hyman Rickover, teknolojiyi, İnsan aklını ve vücudunu güçlendirmek, üstün kılmak için geliştirilecek aletler, teknikler ve yöntemler olarak tarif etmektedir. Mr. Galbraith ise, Teknoloji bilimsel araştırmalarla elde edilen sistematik bilgilerin pratik alanlara uygulanmasıdır" (Yalın, 2004:2) demektedir.

    Bu tanımlara göre teknoloji kavramı, Makineler veya araçlar, işlemler, yöntemler, süreçler, sistemler, yönetim ve kontrol mekanizmaları gibi öğeleri bilimsel bulgular ışığında insanın günlük hayatına uygulanmasını içermektedir. Kısacası, "Teknoloji bilim ile uygulama arasındaki köprüdür" diye tanımlanabilir.

    Tanımdan da anlaşılacağı üzere, teknoloji terimi sadece kullanılan bilgisayarları, cep telefonlarını, MR cihazlarını, Uluslararası Uzay İstasyonunu veya robotlar gibi araçları tarif etmemektedir. Teknoloji aynı zamanda üretim, haberleşme ve ulaşım faaliyetlerinin yapılması için kullanılan metotları, iş süreçlerini ve yaklaşımları da içermektedir. Örneğin öğretim metotları, kablosuz internet bağlantısı, hava yolu ulaşım sistemi, bütünleşmiş devrenin üretim süreci veya belediye yönetim süreçleri de birer teknolojidir.

    Ayrıca teknoloji ile bilimi birbirine karıştırmamak gerekmektedir. Bilim, idraktir. Bilimde icat yoktur; doğada var olanın keşfi (buluş) vardır. İcat ise teknolojide olur. Bilim, insanların daha önce bilmediği, farkında olmadığı, göremediği veya görüp de kavrayamadığı ama evrende var olan oluşumların veya görüngülerin (fenomen) gerisindeki sebep-sonuç ilişkisini anlamak için uğraşır. Bilim adamı, bu görüngülerden birini veya birkaçını herkesten önce idrak edendir. İdrakini de başkalarının da anlayabileceği şekilde sözel veya matematiksel dille ifade eder. Onun idraki sayesinde insanlığın idraki genişler ve doğaya hâkimiyeti artar. Zaten bilimin de nihai amacı veya faydası, insanın doğaya söz geçirmesine yardım etmektir. Bilimsel çalışmaların nihai sonuçları teknolojik gelişimde veya insanın evreni kavrayışında görülmektedir. Bilimsel çalışmaların amaçları arasında toplumsal yaşamı önemli oranda etkileyen ahlaki ve etik kaygıların olmadığı unutulmamalıdır. Ancak insanın toplumsal yaşamı için bunların önemi yadsınamaz.

    Son yüzyılda yaşanan hızlı teknolojik değişimlerin etkisi herkes tarafından görülmekte ve yaşanmaktadır. Daha elli yıl önce bilim-kurgu kitaplarında hayal edilen birçok teknolojik araç bugün insanlar tarafından kullanılmaktadır. İnsan yapısı uzay aracı Pioneer-11 Güneş Sistemi’nden 2001 yılında çıkmış ve yıldızlar arası uzayda halen seyahat etmektedir. 13 yıl süren ve 2003 yılında biten Genoma projesiyle insan vücudundaki tüm genler sınıflandırılmış durumdadır. Hayvanların kopyalanması (klon) günlük olaylar haline gelmiştir. İletişim ve İnternet Teknolojilerindeki gelişmeler Dünya’yı tek bir küresel ekonomi haline getirmiştir. 3D yazıcılar tüm imalat işlemlerini kökten değiştirmektedir. Gelmek üzere olan 5G mobil teknolojileri insanlar ve makineler arasındaki veri transferi ve iletişimi radikal şekilde yeniden tanımlayacağı görülmektedir. Yapay Zekâ (YZ) ve robotların gelişimi ise insansız fabrikaların veya insan emeğine ihtiyaç duymadan işlerin yapılmasının yolunu açmaktadır. Otonom (kendi kendine giden) ve elektrikli araçlar ulaşım sistemini kökten değiştirecek gibi gözükmektedir. Endüstri 4.0 teknolojileri olarak anılan bu yeni teknolojiler ile insanlık yeni bir teknolojik devrimin eşiğinde durmaktadır. Çok değil 10 yıl içinde insanlığın çok farklı bir teknolojik dünyada yaşayacağı söylenebilir.

    Diğer yandan fiber-optik kablolar, uydular ve görüntülü uydu telefonları veya 4/5G gibi İletişim teknolojileri sayesinde Dünya’nın herhangi bir yerinde gelişen haber görüntüleri veya röportajlar canlı yayınla 24 saat tüm Dünya izleyicilerine aktarılabilmektedir. Akıllı cep telefonlarıyla resim veya video çekilip, TV programları izlenebilmektedir. Doktorlar yüzlerce kilometre ötedeki hastalarına internet ve video kameraları kullanarak teşhis koyabilmektedir. Tüm bu teknolojik gelişmelerin ve imkânların sağlanmasında BT önemli roller oynamaktadır.

    Günümüz teknolojilerini ve özellikle de BT’lerini kullanmadan 21.yüzyılda haberleşmek, ulaşım sağlamak, öğrenmek, yönetmek, rekabet etmek, sağlıklı kalmak ve kısacası yaşamak imkânsız hale gelmiştir.

    1.2. Günümüz ve Geleceğin Önemli Teknolojileri

    Güncel yaşantıyı etkileyen yüzlerce teknoloji vardır ve bunların hangisi daha önemlidir? Buradaki ÖNEMLİ kelimesi izafi bir kavramdır çünkü kime veya neye göre önemlidir? Bu soruya verilecek cevap her kişiye göre değişebilir. Ayrıca bugün önemsiz görülen veya halen bilinmeyen bir teknolojik icat veya bilimsel buluş insanlığın hayatını çok kısa bir sürede değiştirebilmektedir. Bunun en büyük sebebi küreselleşmedir. Dünya’da yaşanan bu teknolojik, bilimsel ve toplumsal değişimler hiç kimse veya toplum tarafından görmezden gelinememektedir.

    Bir zamanlar 'büyük buluş' veya ‘çarpıcı yenilik’ olarak sunulan teknolojik gelişmelerin yavaşça insan yaşamına sızıp ‘yerlileştiği’ hatta artık görünmez hale geldiği görülmektedir. Artık hiç kimse televizyonu, bilgisayarı, interneti ya da cep telefonunu bir farklılık olarak algılamıyor. Bunlar kişisel ve toplumsal yaşamda kanıksanmış durumdadır. İnsanlar bunlardan daha farklı neler olabileceğini merak ediyor. Eğer ‘önemli’ teknoloji nedir şeklinde bir soru söz konusu ise bunun içimize sızıp görünmez (fark edilmez) hale gelen teknolojiler olduğu söylenebilir (Banger, 2017:112).

    Yeni Endüstri 4.0 teknoloji ürünlerine (örneğin makinelere) göz atıldığında ilk bakışta estetik görünümleri dışında öncekilerden pekte farklı olmadığı düşünülebilir. Hâlbuki bunların içine yapay zekâ ve iletişim becerileri adeta sızmış haldedir. Gömülü donanım veya yazılım sayesinde yeni olan, geleneksel olanın içine yerleşerek yeni bir durum oluşturmaktadır. Makinelerin ve diğer fiziksel nesnelerin içine gömülen mikro bilgisayarlar, sensörler ve yazılımlar sayesinde internet (Endüstriyel internet) üzerinden bunların dış dünya ile bağlantılı hale gelmesinin yolu açılmaktadır. Böylece işletmeler, diğer kamusal ve sivil kuruluşlar varlıklarını daha iyi değerlendirme, performanslarını yükseltme ve yeni iş modelleri oluşturma fırsatları bulabilmektedirler (Banger, 2017:112).

    Gelecekte insan hayatını etkileyecek önemli teknolojileri belirlemek bugünden zor olsa bile geçmişte ve bugün yapılan bazı araştırmalar ipuçları vermektedir. Örneğin 1980’lerin sonunda OECD (Dünya Ekonomik İşbirliği Organizasyonu) tarafından yapılan 1990’larda Yeni Teknolojiler adlı rapora göre günümüzde ve önümüzdeki yıllarda insanlığın hayatını etkileyecek teknolojiler şunlardır (OECD, 1988:35):

    Bilişim Teknolojileri,

    Biyoteknoloji,

    Malzeme Teknolojisi,

    Uzay Teknolojisi,

    Nükleer Teknoloji.

    Türkiye’de 2000’lerin başında yaklaşık 7000 bilim adamının katılımıyla Cumhuriyetin 100. Yılı için hazırlanan Vizyon 2023: Bilim ve Teknoloji Stratejileri Projesi raporunda stratejik öneme sahip sekiz ana teknoloji grubu saptanmıştır (http://vizyon2023.tubitak.gov.tr/, 7.6.2008):

    Biyoteknoloji/Genetik,

    Mekatronik,

    Nano Teknoloji,

    Bilişim ve İletişim Teknolojileri,

    Enerji ve Çevre Teknolojileri,

    Malzeme Teknolojileri,

    Tasarım Teknolojileri,

    Üretim Teknolojileri.

    Artık klasikleşmiş bu teknolojilere Bölüm-1.4’te detayları anlatılacak olan robotlar, Yapay Zekâ, Artırılmış Gerçeklik, 5G, Nesnelerin İnterneti, Büyük Veri gibi daha birçok Endüstri 4.0 teknolojisi eklenebilir. Bu teknolojik alanların her birinde binlerce firma çalışmakta ve Araştırma Geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerine devam etmektedir. Bu teknolojiler sayesinde üretilen binlerce ürün insanlar tarafından kullanılmaktadır. Bugün satılan ürünlerin %56’sının daha 10 yıl önce olmadığı düşünülünce teknolojik değişimin hızı anlaşılabilir.

    Yeniçağın teknoloji alanında geçmişe oranla en önemli farklılıklarından birisi, giderek daha fazla oranda olmak üzere donanımın yerini yazılımın alıyor olmasıdır. Yani teknolojilerin dijitalleşmesidir. Bu durum; yönetim, denetim, sürüm yükseltme, maliyet azalması, kalite, servis çevikliği vb. gibi pek çok yenilik ve kolaylık ortaya çıkarmaktadır. Bu bağlamda; Endüstriyel internet (Nesnelerin Endüstriyel interneti) makinelerle yazılımın bütünleşmesidir. Bu sayede makine teknolojisine internet'e ve yazılıma özgü olan modülerlik ve soyutluk (donanımdan bağımsızlık) gibi yeni imkânlar ve yetenekler eklenmektedir. Artık 'büyük' bir işi fiziksel olarak 'büyük' bir makine ile yapmaya çalışmak yerine işi daha küçük parçalara bölerek bilişim-iletişim donanımının ve yazılımın katkıları ile innovatif çözümler üretmek mümkün hale gelmektedir (Banger, 2017:112). Yukarıda sayılan tüm teknolojilerin 21. yüzyılla birlikte Endüstri 4.0 bağlamında yeniden değerlendirilmesi gerektiği görülmektedir çünkü Robotikleri, Otonom ve Elektrikli araçları, yenilenebilir enerji (güneş, rüzgâr, dalga) ve Yapay Zekâ teknolojileri olmadan bugünün teknolojilerini ve gelişimini anlamak imkânsız hale gelmektedir.

    Bu kitabın konusu yukarıda sayılan teknolojilerden birisi olan Bilişim Teknolojileridir. Ancak yukarıda sıralanan veya sıralanmayan hiçbir teknolojik alanda Bilişim Teknolojilerini kullanmadan veya faydalanmadan çalışma yapmak bugün için mümkün değildir.

    1.3. Teknolojik Değişim ve Evreleri

    Eğer teknoloji insan hayatını kolaylaştıran araçlar ve metotlar bütünü olarak alınırsa, bu araç ve metotların nasıl geliştiğini veya hangi evrelerden geçerek bugünlere geldiğini bilmekte fayda vardır. İnsanın yetenek ve kapasitesinin fiziksel sınırları insanları teknoloji kullanmaya zorlamaktadır. Örneğin bir sekreterin verimli olarak günde kaç saat yazı yazabileceği, bir kaynakçının kaç metre kaynak yapabileceği, bir marangozun kaç adet çivi çakıp tahta kesebileceği, bir programcının kaç satır bilgisayar program kodu yazabileceği fiziksel olarak sınırlıdır. İnsanoğlu fiziksel sınırlarını genişletebilmek için teknolojiler geliştirmiş ve geliştirmeye devam etmektedir. Normal bir insan 100 metreyi 11 saniyeden daha hızlı gitmek istiyorsa mutlaka bir taşıt aracı kullanmak zorundadır. Ne yazık ki hiç kimse her istediği zaman Jamaikalı atlet Hüseyin Bolt’un hayatında bir kere yaptığı gibi 100 metreyi 9.56 saniyede koşamamaktadır.

    İnsan fiziksel gücünü geliştirmek için tekerleği ve arabayı icat etmiş ve makineler yapmıştır. Beyinsel gücünü geliştirmek için ise bilgisayarı icat etmiştir. Buradan çıkan sonuç insan fiziksel sınırlarını ortadan kaldırabilmek için aklını kullanarak icatlar yapmakta ve bunları da yeni ihtiyaçlarına göre zaman içinde geliştirmektedir. Teknolojik gelişimin dört aşaması sırasıyla şunlardır (Erdut, 1998:1 & Çoruh, 2009):

    Buluş (Discovery),

    İcat (Invention),

    Yenilik (Innovation),

    Yayılma (Diffusion).

    Buluş temel bilimler alanında, icat ise teknoloji alanındaki yeni bir gelişmeyi ifade etmektedir. Buluşlar doğada var olan kanunları ortaya çıkarmak iken icatlar süreklilik göstermeyen, var olan ürün veya üretim süreçlerinden bağımsız olarak ortaya çıkan teknolojik yaratıcılıktır (Erdut, 1998:2). İcat, Buluşların teknik ve ekonomik alanlara uygulanmasıdır. Tekerlek, elektrik, ampul, penisilin, aspirin, otomobil, transistor, TV, radyo, bilgisayar, cep telefonu, internet, kablosuz iletişim veya x-ray ışınları icatlara örnek olarak gösterilebilir. Çoğu zaman bu icatlar kendi başlarına bir şey ifade etmezler. Bir icat ancak üzerinde yenilikler yapılarak insanın kullanımına sunulduğunda bir fayda sağlamaktadır. Yenilik ise farklı ihtiyaçlar için icatların geliştirilmesi olarak tanımlanabilir. Yayılma ise yenilik uygulamalarının farklı alanlarda yaygınlaşmasını belirtir. Yani icatın yeniliklerle farklı alanlarda kullanılmasına yayılma denir.

    Ancak icat ve yenilik günümüzde geçmişten farklılık göstermektedir. Örneğin, Ortaçağ'da, gerçekleştirilen bir icadın, halk tarafından kullanılabilir hale gelebilmesi için ortalama 200 sene geçmesi gerekmiştir. Günümüzde bu süre mekanik ürünler için 6-12 ay arasına kadar düşmüştür. Yazılım konusunda gerçekleştirilen bir buluş veya yenilik ise neredeyse aynı gün içinde kullanılabilmektedir (Kul, 2013:20).

    Teknolojik gelişim evrelerine BT alanında bir örnek vermek gerekirse, yarı iletken maddelerin Buluşundan sonra Transistör (geçirgeç) 1947 yılında ABD’de Bell laboratuvarlarında üç mühendis (John Bardeen, Walter Brattain ve William Shockley) tarafından yapılan çalışmalar sonunda icat edilmiştir. Transistörün özelliği metal üzerinde elektrik akımı olup olmadığının belirlenmesidir. Bunun için yarı iletken olan Germanyum metali kullanılmıştır. Buradan yola çıkarak bugün tüm sayısal (dijital) araçların temelini oluşturan ikili sayı sistemi (0-kapalı ve 1-açık) ortaya çıkmıştır. Kısaca icat edilen şey bu Germanyum metali üzerinde elektrik akımının olup olmadığının saptanmasıdır.

    Transistör kelimesi transfer ve rezistans kelimelerinin birleşiminden doğmuştur. Burada şu da unutulmamalıdır, transistörün icadı için elektriğin icat edilmesi ve yayılma aşamasında olması gerekmiştir.

    Transistör yenilik aşamasında elektronik devrelerin üretiminde kullanılmaya başlanmıştır. Transistörler elektronik devrelerde diyot denen araçlarının yerini almış ve TV, radyo ve bilgisayar üretimlerinde kullanılarak daha çok insanın bu araçlardan faydalanmasını sağlamıştır. Eğer transistor icat edilmemiş olsaydı en azından bugün herkesin evinde bir televizyon olmayacaktı.

    Ekonomik etkileri ancak uzun dönemde verimlilik veya kalite artışı biçiminde ortaya çıkan yenilikler ekonomide herhangi bir yapısal değişime yol açmazlar ancak var olan kaynakların daha etkin kullanımını sağlarlar. Bununla birlikte, ürün yenilikleri, üretimin arttığı ve rekabette fiyatın olduğu kadar kalitenin de önem taşıdığı endüstrilerin bir özelliği olarak ortaya çıkmaktadır. Süreç yenilikleri ise, maliyetlerin azaltılması yönünde sürekli bir rekabet baskısının bulunduğu endüstrilerin (petrol, bilgisayar, otomobil vs.) özellikleri arasında yer almaktadır (Erdut, 1998:12).

    Transistör bugün kullanılan her tür elektronik aracın temelini oluşturmaktadır. Tüm fabrikaların otomasyonundan, uzay araçlarına, otolara ve herkesin kullandığı cep telefonlarına kadar hayatın her yerine yayılmıştır. Elektronik devreler bugün uydulardan, otomobillere, televizyonlardan işitme cihazlarına ve buzdolaplarından tost makinelerine kadar her yerde kullanılmaktadır. Bugün bir BMW otomobilinde 1969 yılında ilk insanı aya götüren Apollo-11 uzay aracından daha çok elektronik devre bulunmaktadır.

    Yeni teknolojik icatlar üretilen ürünlerin kalitesinden üretim sürecine, toplumsal örgütlenmeye, mekânsal yerleşime ve hatta insanların yaşam biçimlerine kadar her alanı önemli ölçüde etkilemektedir. Bu etki, iş, öğretim, çevre ve şehircilik gibi altyapı alanlarında da değişimlere yol açmakta ve yönetim biçimlerinde köklü değişimler meydana getirmektedir (Erdut, 1998:148).

    Şekil-1.1’de verilen haritaya göre Dünya’da teknoloji üretimi ve kullanım oranlarına bakıldığında (Velibeyoğlu, 2005):

    Dünya nüfusunun %15’inin yeni teknolojiler icat edip ürettiğini,

    Brezilya, Rusya, İran, Hindistan ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu Dünya nüfusunun %50’sinin teknolojiyi kullanabildiğini ve yeni şartlara uyarlayabildiğini, yani yenilik yapabildiğini,

    Dünya nüfusunun geri kalan %35’inin ise sadece teknolojiyi kullanabildiğini ancak ne yeni bir teknolojik buluş yapma kapasitesine ne de ithal ettiği teknolojileri uyarlama düzeyinde bir gelişmişliğe sahip olmadığı görülmektedir.

    Bugün insanoğlunun hayatını sürdürebilmesi teknolojik araçlara ve metotlara bağlıdır. Ülkeler vatandaşlarına daha iyi bir yaşam sağlamak için teknoloji geliştirmeye veya ülkede buluş yapılamıyorsa bile yapılan buluşları icat veya yenilik olarak kullanabilmek için bir altyapı geliştirmeye zorunludurlar. Herhangi bir ülke yenilikleri diğer toplum veya ülkelerden daha hızlı ve etkin bir şekilde geliştirilemediği sürece de ülke olarak Dünya’da fazla bir şey beklememelidir. Şekil-1.1 aslında yenilik kavramının tüm Dünya’ya yayıldığını ve tüm ülkelerin bu konuda bir şeyler yaptığını da göstermektedir.

    1.4. Endüstri 1.0’dan Endüstri 4.0’a Teknolojik Değişim

    18. yüzyılın ikinci yarısında Britanya’da başlayan ve 19. yüzyılın son çeyreğine kadar süren birinci sanayi devrimi, bir başka deyişle Endüstri 1.0’dır. Bu dönemde üretim yapan makinelerin çalıştırılması, su ve buhar gücünün yaygın bir şekilde kullanımı ile gerçekleşmiştir. İkinci sanayi devrimi, Endüstri 2.0, ise 19. yüzyılın sonuna doğru elektrik, gaz ve petrol gibi yeni enerji kaynaklarının kullanımı ile yükselmiştir. Bu dönemde içten yanmalı motorlar geliştirilmiş, talep artışı yaşayan sektörlerde seri üretimin temelleri atılmış ve yeni haberleşme-iletişim yöntemleriyle bu enerji kaynaklarının potansiyellerinin kullanılması sağlanmıştır. Birinci sanayi devriminden yaklaşık bir asır sonra başlayan üçüncü sanayi devrimi, Endüstri 3.0, 2010’lu yıllara kadar devam etmiş ve halen devam etmektedir. Endüstri 3.0, elektroniklerin (yarı iletkenler, transistorlar, mikroişlemciler ve diğer BT’ler), bilgisayarların (ana ve kişisel) ve internetin yükselişe geçtiği ve dijital iletişimin yeni bir boyut kazandığı bir dönem olmuştur. Bu üç teknolojik devrim kısaca özetlenirse, Endüstri 1.0 üretimi gerçekleştirmek için su ve buharı, Endüstri 2.0 üretimi seri halde yapmak için elektrik enerjisini, Endüstri 3.0 üretimi otomasyona geçirmek için elektronik ve bilişim teknolojilerini kullanmıştır (ICS, 2017 aktaran Tunçel ve ark., 2017).

    Dünya 1800’lerde buharlı makinenin icadı ile endüstri devrimini tetikleyecek üretim altyapısına kavuşmuştur. Söz konusu endüstriyel gelişim elektriğin makinelerde kullanımı ile seri üretime (mass production) geçilmesi imkânını doğurmuştur. Fordizm olarak kavramlaştırılan söz konusu üretim modeli sanayileşmenin üretim sistemi olarak kabul görmüştür. Özellikle, birinci dünya savaşı sonrası ve 1980 öncesi üretim tarihine damgasını vuran bu model 1980'Ii yılların ikinci yarısından itibaren ise yerini yalın üretim modeli olarak kavramlaştırılan ‘LEAN PRODUCTION’ üretim sistemine bırakmaya başlamıştır (Büyükuslu, 2018:186).

    Günümüzde imalat sanayi, dijital devrimin üzerinde yükselen Endüstri 4.0 denen dördüncü bir sanayi devriminin içinde bulunmaktadır (ICS, 2017 aktaran Tunçel ve ark., 2017). Dijital teknolojiler, biyo teknoloji, nano teknoloji ve diğer fiziksel teknolojiler yardımıyla gelişen Endüstri 4.0’la, makinelerin insan gücüne gerek kalmaksızın kendilerini ve üretim süreçlerini yönetmeye başlamaları amaçlanmaktadır. Makineler bu üst düzey ve güncel yapılarını; bilgisayar, iletişim ve internet teknolojilerinin harmanlanmasıyla ortaya çıkan karma teknolojilere borçludurlar (Ebso, 2017:5). Ne var ki dördüncü sanayi devrimi sadece akıllı ve bağlantılı makine ve sistemleriyle ilgili değildir, kapsamı çok daha geniştir. Gen dizilemeden nano teknolojilere, yenilenebilir enerjilerden kuantum veri işlemeye kadar birçok alanı içermektedir. Dördüncü sanayi devrimini önceki devrimlerden farklı kılan ise fiziksel, dijital ve biyolojik alanlarda gelişen bu teknolojilerin iç içe geçip kaynaşması ve karşılıklı etkileşim yoluyla gelişmelerini sürdürmesidir (Schwab, 2016:28).

    21 inci yüzyılda, Endüstri 4.0 teknolojilerinin gelişiminde dönüm noktası olan Otonom Makineler ve Sanal Ortamlarla ilgili gelişmeler şunlardır (Endustri40, 2018):

    1988 AutoIDLab (MIT),

    2000 Nesnelerin İnterneti,

    2010 Hücresel Taşıma Sistemi,

    2020 Otonom Etkileşim ve Sanallaştırma.

    Şekil-1.2’de Endüstriyel Devrimlerin imalat sanayi bağlamında tarihsel gelişimi görselleştirilmeye çalışılmıştır.

    Dördüncü sanayi devriminin fiziksel ve dijital uygulamalar arasında mümkün kıldığı başlıca köprü kimi zaman her şeyin interneti olarak da adlandırılan Nesnelerin İnternetidir (Nİ). Nesnelerin interneti en basit biçiminde nesneler (ürünler, hizmetler, mekânlar vb.) ile insanlar arasında bağlantılı teknolojilerin ve çeşitli platformların mümkün kıldığı bir ilişki olarak tarif edilebilir. Sensörler ve fiziksel dünyadaki nesneleri sanal ağlara bağlamakta kullanılan bu Nİ araçları şaşırtıcı bir hızla gelişmektedir. Giderek daha küçük, daha ucuz ve akıllı hale gelen bu Nİ sensörleri evlere, giysi ve aksesuarlara, kentlere, ulaşım ve enerji ağlarına ve aynı zamanda imalat süreçlerine yerleştirilmektedirler. Günümüzde tüm dünyada akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlar gibi internete bağlı olan milyarlarca cihaz vardır ve bunların sayısının gelecek birkaç yıl içinde trilyonları bulacağı tahmin edilmektedir. Bu Nİ araçları, her tür aygıtın, sensörlerin ve hatta faaliyetlerin izlenmesini ve optimize edilmelerini mümkün kılacak olan yeni bir Tedarik Zinciri sistemi oluşturmaktadır (Schwab, 2016:27). Örneğin Nesnelerin internetinin en yaygın uygulamalarından biri olan uzaktan izlemeyle herhangi bir paket, palet ya da konteyner şimdi bir sensör, aktarıcı ve Radyo Frekans Belirleyici (RFID) etiketi yerleştirilerek izlenebilmektedir. Şirketler ve müşterileri paketlerin Tedarik Zincirinde yol alırken nerede bulunduğunu gerçek zamanlı olarak izleyebilmektedir. Yakın gelecekte benzer sistemlerin insanları, hayvanları, otoları ve diğer her tür nesneyi izlemek içinde kullanılabileceği söylenebilir (Schwab, 2016:28).

    Her gelişimin bir ihtiyaç doğrultusunda ortaya çıktığı ve bu durumun insan doğasına ve piyasanın yapısına uyduğu söylenebilir. Bu bağlamda Endüstri 4.0’ın ortaya çıkması da belli başlı ihtiyaçlar doğrultusunda olmuştur (Pamuk-Soysal, 2017).

    1.5. Endüstri 4.0 Teknolojileri

    Teknolojinin Dünya üzerinde tam olarak nasıl bir etki yarattığını anlamak biraz zor ve bu etkilerin önemini gözden kaçırmak ise oldukça kolay gözükmektedir. Örneğin Tekerlek, nesneleri ve insanları hareket ettirmeyi ve taşımayı mümkün kılmıştır. Bu yüzden ilk çağlarda tarımsal üretimden devletlerin siyasal yönetimine kadar her şeyi değiştirmiştir. Ampul, sadece evleri ve işyerleri aydınlatmamıştır, mimarların yapıları tasarlama biçimini ve şehirlerin düzenlenme şeklini de değiştirmiştir. Otomobil, bireylerin bir noktadan bir noktaya hızla seyahat etmelerini sağlaması yanında insanların yaşama ve çalışma şeklini yeniden tanımlamıştır. Bilgisayar ise verilerin ve enformasyonun hızlı ve etkileyici bir biçimde işlenip, depolandığı ve paylaşıldığı bir sanal (sayısal) âlem yaratmıştır. Bu dijital Dünya, insanların davranış tarzlarında, alış verişlerinde, çalışmasında, öğrenmesinde ve birbirleriyle etkileşimlerinde önemli değişimler oluşturmuştur (Greengard, 2017:9). Yeni gelişen Endüstri 4.0 teknolojilerinin evsel, kentsel, çalışma, öğretim ve siyasal hayatı kısacası toplumsal hayatın her alanını daha radikal şekilde tekrar değiştireceği düşünülmektedir.

    Farklı ülkeler Endüstri 4.0 olgusuna farklı biçimlerde yaklaşmaktadırlar. Endüstri 4.0, ismi Almanya'nın kamusal bir programla sanayiyi dönüştürme ve yenileştirme isteğinden kaynaklanmaktadır. Benzer bir yaklaşım, bu süreci İnternet+ olarak isimlendiren Çin'de de görülmektedir. ABD'de ise dönüşüm ihtiyacı ve süreci Endüstriyel İnternet (Nesnelerin Endüstriyel İnterneti) şeklinde isimlendirilip büyük teknoloji ve sanayi şirketlerinin desteği ile yönetilmektedir. Bazı teknolojik dönüşüm plan ve programları konuyu sadece sanayi sektörleri ve işletmeler açısından ele alırken ABD gibi kimi ülkelerde ise sosyal yaşamı da içine alacak şekilde bir gelişim öngörülmektedir. ABD yaklaşımı olan Nesnelerin Endüstriyel İnterneti teriminin daha kapsayıcı ve gelişmeleri daha iyi tarif ettiği söylenebilir. Kavram karmaşasını önlemek için Endüstri 4.0 terimi genel hatlarıyla yukarıda özetlenen farklı vizyon ve yorumları ifade edecek şekilde kullanılmaktadır (Banger, 2017:38).

    Dördüncü Sanayi Devrimi ya da diğer sık kullanılan adıyla Endüstri 4.0, ilk kez 2011 yılında Hannover Fuarı'nda dile getirilmiştir. Endüstri 4.0, Almanya'da ortaya çıkmış olması itibariyle öncelikle Avrupa'da ilerlemiş ve kısa sürede teknik bir terim olmaktan öteye geçip, milyarlarca Euro'luk bir piyasa haline gelmiştir. 2020 yılına kadar sadece Avrupa'da, bu alanda yıllık 140 milyar Euro'luk yatırım gerçekleştirilmesi beklenmektedir (Ebso, 2017:5).

    2018 yılında sanayide 2,3 milyon birim robot kullanıldığı ve 2020 yılında yaklaşık 50 milyar cihazın birbiriyle iletişim halinde olacağı tahmin edilmektedir. Akıllı üretim sistemleri yanında akıllı şehir, ev, lojistik, şebeke ve cihaz unsurlarının sosyal ağlar ve e-ticaret ağlarıyla birleşmesi sonucu veriler, hizmetler, nesneler ve bireylerin internet ortamını kullanarak kuracağı ekosistemdeki ağın önümüzdeki çeyrek asırda küresel ticaret hacminin yaklaşık %46'sını etkileyeceği öngörülmektedir (Ebso, 2017:5).

    Endüstri 4.0’ın literatürde üzerinde mutabık olunan temel teknolojileri Siber-Fiziksel Sistemler (SFS), Nesnelerin İnterneti (Nİ), Akıllı Fabrikalar ve Bulut Bilişim (BB) olarak sıralanabilir. Bu sayılanlara farklı kaynaklarda Makineler Arası iletişim (M2M), Büyük Veri (BV) ve Analitikler, Otonom Robotlar ve arabalar (Akıllı Makineler), Siber Güvenlik, 3D yazıcılar (Katmanlı Üretim), Simülasyon ve Artırılmış Gerçeklik (AG) gibi teknolojiler de eklenmektedir (Banger, 2017:245). Ayrıca Yapay Zekâ (YZ) ve 5G bu teknolojilere eklenmelidir çünkü YZ bu teknolojilerin zekâsını ve 5G’de aralarındaki irtibatı sağlayacak teknolojilerdir. Bunlar Şekil-1.3’de gösterilmiştir.

    Endüstri 4.0 teknolojileri olarak da adlandırılan bu kavramlar, birbirleriyle bağıntılı halde pek çok yeni teknolojinin toplumsal yaşamda ve iş dünyasında gündelik faaliyetlerin yeniden düzenlenmesini (Reengineering) sağlamaya başlamıştır (Ebso, 2017:6). Endüstri 4.0'ı ve getirdiği teknolojileri anlayabilmek için öncelikle bileşenlerinin ve getirdikleri yeniliklerin bilinmesinde fayda vardır. Tablo-1.1’de bu teknolojilerden bazıları kısa kısa açıklanmıştır.

    İnternetin tüm nesnelerin ortak iletişim dili haline gelmesi sayesinde araç arızalarını önceden tahmin etmek, siparişlerin otomatik olarak verilmesini sağlamak, sayaçların okunmasını kolaylaştırmak, işletmelerde veya altyapı hizmeti sunan araçlarda oluşabilecek hatalar nedeniyle çıkabilecek krizleri öngörmek mümkün hale gelmektedir. Business Insider tahminlerine göre önümüzdeki yıllarda şirketler ve devlet kurumları 5.6 milyar âdeti bulacak internette bağlı cihazlardan (Nİ) topladıkları verilerle BV işlemleri yapma şansına sahip olacaklar (Sırt, 2018). Endüstri 4.0 en önemli unsurlarından birisi olan bu Nİ (IoT), dijital çağa ve internete sahip olan nesnelerin, sanal bir kimlik kazanması yoluyla, birbirleriyle ve çevreleriyle iletişim halinde olmalarıdır. Bu iletişim ile nesneler, internet aracılığıyla birbirleriyle iletişim halinde işleri kendileri yönetebilecek yetenekler kazanmaya başlamıştır. Nİ, insanların gündelik hayatına değiştirmeye aday olduğundan, geniş ve kapsayıcı bir kavram haline gelmektedir (Ebso, 2017:8).

    Haberleşme teknolojilerindeki gelişmelere ve özellikle algılayıcı teknolojilerinin ucuzlaması ve basitleşmesine bağlı olarak iş ve kişisel hayatta kullanılmaya başlanan tüm nesnelerin aralarında iletişim kurmaları bir ihtiyaç haline gelmeye başlamıştır. Burada Nİ, veri işleme ve iletişim faaliyetlerini yerine getirmektedir. Bu kablosuz sensörler içeren nano teknoloji araçları yeni bir teknolojik alan oluşturmaktadır. Nİ uygulamaları elektrik-elektronik, ulaşım, endüstriyel kontrol, perakende, kamu hizmetleri yönetimi, sağlık, petrol ve benzeri çok çeşitli sektörlerde görülmeye başlanmıştır. Kısacası, Nesnelerin İnternet'i, internetin geleceği olarak tanımlanan, çevresiyle etkileşime giren, birbirleriyle iletişim kuran ve internet üzerinden kontrol edilen küçük akıllı nesneleri ifade etmektedir. Nİ teknolojisinin bilgisayar ve internettin ardından üçüncü dalga dijital endüstri haline geleceği düşünülmektedir (Oral-Çakır, 2017). Fakat Akıllı Telefonları üçüncü ve Nİ’i dördüncü teknolojik dalga olarak düşünmek daha gerçekçi bir yaklaşım olacaktır.

    Nİ, tüm günlük fiziksel nesnelerin (şeylerin) internete bağlanacağı ve birbirleri arasında bağlantılı olacakları, enformasyon ve veri alışverişinde bulunacakları bir geleceği öngören bir veri işlem kavramı haline gelmektedir. İnternet uzmanları, Nİ ağının 2020 yılına kadar yaklaşık 50 milyar nesneden oluşacağını varsaymaktadır (Evans, 2011). Bilgisayarlar, cep telefonları, TV'ler ve arabalar gibi her şey (araç), Nİ’yi kullanarak ilgili verilerini uygun kablosuz ağlar (KBİA, 5G ve Wi-Fi) üzerinden birbiri arasında iletişim kurmak veya işlemleri ile ilgili hareketleri ilgili sunuculara göndermek için kullanacağı planlanmaktadır (Farooq, 2015).

    İnternet, 20. yüzyılın sonlarında insanlar, firmalar ve hükümetler için iletişim kurmak, verileri depolamak, üretmek, paylaşmak ve kolayca ulaşmak için icat edilen en önemli teknolojik buluşlardan biridir. İnternet dünyadaki her bir ülke, şehir, işletme ve birey için bir altyapı hizmeti haline gelmeye başlamıştır. Nesnelerin İnterneti teknolojisi de 21. yüzyılda aynı fonksiyonu görebilir.

    Sanallaştırma, Siber-Fiziksel Sistemlerle (SFS) ilgili süreçlerin izlenmesi için imkânlar oluşturmaktadır. Bu sanallaştırmada sensör verileri sayısal ortamında fiziksel sistemlerin sanal ve simülasyon modelleri oluşturmak için kullanılmaktadır. Dolayısıyla gerçek dünyanın dinamik bir kopyası bilgisayar ortamında yaratılmaktadır. Bu sanal model üzerinden fiziksel sistemi izlemek, denetlemek ve yönetmek imkânı dâhiline girmektedir. SFS’ler yoluyla fiziksel sistemin arıza ve bakım durumu veya işleyiş parametrelerinin değiştirilme ihtiyacı uzaktan kontrol edilebilmektedir (Banger, 2017:246).

    Yeni üretim işlemleri ve süreçlerinde kullanılacak olan sensörler ve araçlar vasıtasıyla üretim sürecinin sanal ortamda anlık takibine imkân sağlanmasıyla fiziksel sistemde hatalara anında müdahale edilmesi sağlanabilmektedir. Bu da beraberinde kalite artışını ve verimli üretimi getirmektedir. Öte yandan düşük kalifiye işgücüne olan talebin azalması, buna karşın farklı yetkinliklere sahip işgücüne olan talebin artış göstermesi beklenmektedir. Şu an üretim sektöründe yaşanmakta olan bir diğer yenilikse, sadece makinelerin sensörlerle haberleşmeleri değil, operatörlerin de makinelerle haberleşmelerini içermektedir. Bu durumda artık tabletle ve bilgisayarla sınırlı kalmayıp, akıllı saatler aracılığıyla da montaj hattında yaşanan bir problemden operatörün anında haberdar olması sağlanmaktadır. Bunun yanı sıra kullanılan BB aracılığıyla akıllı saatteki veriler ve analizler kolaylıkla bilgisayarlara aktarılarak, analiz edilmesi ve değerlendirmesi sağlanabilmektedir (Pamuk-Soysal, 2017).

    Diğer yandan Endüstri 4.0 teknolojileri sayesinde üretimde yatay ve dikey entegrasyon

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1