Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Derinlemesine İngilizce Dilbilgisi
Derinlemesine İngilizce Dilbilgisi
Derinlemesine İngilizce Dilbilgisi
Ebook896 pages3 hours

Derinlemesine İngilizce Dilbilgisi

Rating: 5 out of 5 stars

5/5

()

Read preview

About this ebook

Bu kitapta İngilizce dilbilgisinin temel, orta ve ileri konuları işlenmektedir. Giriş düzeyinden en ileri yeterlilik alanlarına dek her konu ayrıntısıyla anlatılmaktadır. Türkler için sorun çıkaran, anlaşılması güç konular üzerinde durulmuştur. İngilizce dilbilgisi kitaplarının çevirisi gibi değil, Türkler için özel bir anlatımla yazılmıştır. İçerikte bilgisayar, akademik, teknik ve iş İngilizce'si için altyapı verilmektedir.

LanguageTürkçe
PublisherGodoro
Release dateJan 31, 2020
ISBN9786056952531
Derinlemesine İngilizce Dilbilgisi

Read more from Onder Teker

Related to Derinlemesine İngilizce Dilbilgisi

Related ebooks

Related categories

Reviews for Derinlemesine İngilizce Dilbilgisi

Rating: 5 out of 5 stars
5/5

1 rating0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Derinlemesine İngilizce Dilbilgisi - Onder Teker

    Derinlemesine

    İngilizce

    Dilbilgisi

    Önder Teker

    Godoro Yayıncılık

    GODORO YAYINCILIK

    Yayıncı Sertifikası No: 18531

    Kitabın Adı:

    Derinlemesine İngilizce Dilbilgisi

    Copyright © 2020 Godoro Yayıncılık

    Kitabın Yazarı:

    Önder Teker

    Birinci Basım, Şubat 2020, İstanbul

    ISBN:

    978-605-69525-3-1

    Kapak Tasarımı ve Mizanpaj:

    Önder Teker

    Baskı ve Ciltleme:

    NET COPY CENTER

    Özel Baskı Çözümleri

    İnönü Cd. Beytülmalcı Sk. No:23/A

    Gümüşsuyu, Taksim 34427 İstanbul TR.

    GODORO YAYINCILIK

    Çiğdem 2 Sokak No:7 D:8

    Kaptan H. Rıfat Çırak İş Merkezi Mecidiyeköy

    Şişli / İstanbul

    Telefon/Fax : (212) 213-0275

    http://www.godoro.com

    Derinlemesine

    İngilizce

    Dilbilgisi

    Önder Teker

    Godoro Yayıncılık

    Temel Dilbilgisi (Fundamentals of Grammar)

    Dille ilgili konular aşağıdaki gibi öbeklenebilir:

    Sözcük Türü (Word Type): Sözcüğün anlam olarak nasıl bir işlev gördüğü anlamına gelmektedir. Tümce içindeki rolü ve belirli bir durumda nasıl davrandığı göz önünde tutulmaz.

    Eylem (Verb):Tümcenin ana öğesi eylem olduğu için eylemin çeşitli işlemlerde nasıl biçimlendiği işlenmektedir. Burada eylemlerin kendi anlamları değil, gördüğü işlev açısından anlatılmaktadır.

    Tümce (Sentence): Cümle ya da tümce adı verilen yapıların nasıl kurulduğu, sözcüklerin tümce içerisinde hangi görevler üstlendiği, tümcelerin birbirleriyle nasıl ilişkilendirildiği anlatılmaktadır.

    Bunlardan sözcük (word) ile ilgili konular sözlük (dictionary) gibi kaynaklardan öğrenilebilir. Dilbilgisini ilgilendiren kesimi, sözcüklerin türleridir. Ayrıca bir kök (root) sözcük ile bir takım ek (affix) öğeleri kullanılarak yeni sözcüklerin oluşturulması da dilbilgisi alanına girer.

    Bilinmesi gereken konulardan biri, eylem (verb) ile ilgili olan konuların, sözcük türleri dışında ayrı bir konu olarak işlenmesinin nedeni, bir çok dilbilgisi konusunun doğrudan eylemler üzerinde gerçekleşmesidir. Örneğin zamanlar, etken/edilgen ayrımı gibi konular eylemlerle ilgilidir.

    Yukarıda sayılanlardan tümce kurulumu ana başlığı ise, sözcüklerin bilindiği ve eylemlerin kullanıldığı durumda da doğru cümle / tümce (sentence) kurmak ya da karmaşık tümce yapılarına hakim olmak gibi konuları içermektedir.

    İşlenen Konular

    Bu bölümde işlenecek konulara genel bir bakış yapılmaktadır. Özel olarak ilgilenilmesi gereken konular ve bir takım ayrıntılar daha ilerideki konularda açıklanmaktadır.

    Sözcük Türleri

    Sözcük türleri aşağıdaki gibidir:

    Ad(Noun)

    Önad(Adjective)

    Adıl (Pronoun)

    Belirteç (Adverb)

    İlgeç(Preposition)

    Bağlaç(Conjugation)

    Ünlem(Interjection)

    Eylem(Verb)

    Burada sözü edilen, bir sözcüğün belli bir tümcedeki rolü değil; kendisinin nasıl bir anlam içerdiğidir. Her ne denli sözcükler türlere ayrılsa da bir çok sözcük birden çok işlev görebilir. Bu durumda her kullanımın ayrı bir anlamı bulmaktadır. Örneğin filter sözcüğü bir eylem olarak süz anlamına gelirken ad olarak süzgeç anlamı taşımaktadır. İngilizce'de aynı sözcüğü hem eylem hem de ad olarak kullanmak çok yaygındır. Oysa Türkçe'de her tür için ayrı bir sözcük kullanılır. Çoğu durumda eylem ve ad sürümlerinden birisine bir takım ekler koyularak ötekisi elde edilir. Örneği (drink) eyleminden içki (drink) biçimde bir ad üretilirken; su (water) adından sula (water) biçiminde bir eylem üretilir. İngilizce'de bir kavramın eylem ve ad biçimlerinin ayrı olduğu durumlar da bulunmaktadır. Örneğin öl (die) sözcüğü bir eylemdir ve ad karşılığı ölüm (death) olarak gösterilir.

    Aynı Sözcük Ayrı Tür

    Bir çok durumda belli bir türdeki sözcüğün başka bir türdeki karşılığı bir takım eklerle ya da kimi değişikliklerle yapılır. Ancak aynı sözcüğün birden çok türde işlev görmesi de olanaklıdır.

    Örnekler:

    You gave wrong answer. (Adjective)

    Yanlış yanıt verdin. (Önad)

    You did it wrong. (Adverb)

      Bunu yanlış yaptın. (Belirteç)

    You did many wrongs. (Noun)

      Çok yanlışlar yaptın. (Ad)

    You wronged me. (Verb)

      Bana yanlış yaptın. (Eylem)

    Görüldüğü gibi wrong (yanlış) sözcüğü bir çok türde kullanılmıştır.

    Başka bir örnek aşağıdaki gibi yapılabilir:

    The outside is crowded. (Noun)

      Evin dışarısı kalabalık. (Ad)

    They don't hear much from the outside world. (Adjective)

    Dış dünyadan çok bir şey duymuyorlar. (Önad)

    She is wating outside. (Adverb)

    Dışarıda bekliyor. (Belirteç)

    He is looking at outside the house. (Preposition)

    Evin dışına bakıyor. (İlgeç)

    Eylem İşlemleri

    Eylemlerle ilgili aşağıdaki işlemler anlatılmaktadır:

    Eylem Biçimleri (Forms of Verbs) :

    Eylemlik (Infinitive)

    Temel(Base)

    Geçmiş(Past)

    GeçmişOrtaç (Past Participle)

    Şimdiki Ortaç(Present Partiple)

    Yardımcı Eylemler(Auxiliary Verbs):

    Kipsiz Yardımcı Eylemler(Non-Modal Verbs)

    Kipli Yardımcı Eylemler(Modal Verbs)

    Eylemlerin Kullanımları(Uses of Verbs) :

    Gerim(Tense)

    Görünüş(Aspect)

    Kiplik(Mood)

    Bunlardan eylem biçimleri (forms of verbs), bir eylemin ne gibi biçimlere girebileceğini gösterir. Örneğin learn(öğren) eyleminin, learned (öğrendi / öğrenmiş) ve learning(öğreniyor / öğrenen) gibi biçimleri bulunur. Kimi durumlarda bu biçimler düzenli(reqular) biçimde belli kurallarla, eklerle yapılır. Kimi durumda bu biçimler düzensiz(irregular) durumdadır. Kuralsızdırlar. Örnek: see(gör) eylemi için şu biçimler bulunur: saw(gördü), seen(görmüş), seing(görüyor / gören).

    İngilizce'de yardımcı eylemler(auxiliary verbs), kendi başına bir anlam taşımayan ya da olağan anlamından ayrı bir işlevle kullanılan, başka bir eyleme anlam katmak için kullanılan eylemlerdir. İngilizce'de dilbilgisi öğelerini doğrudan söylemek olanaksız olduğundan yardımcı eylemlerle bildirmek gerekir. Türkçe, çok eski ve oturmuş bir dil olduğu için dilbilgisi kuralları çoktan yerleşmiştir. Örneğin gidebil(can go) eylemi git(go) ve bil(know) sözcüklerinden türemiştir. Gerçekte git'i bilmek gibi bir kökenden gelir. Bir başka örnek de gidiyor(going) sözcüğü git(go) ve yürü(walk)sözcüklerinden gelir. Gerçekte git'e yürür gibi bir kökenden gelmektedir.

    İngilizce'nin gelişmiş olarak bir kaç yüzyıllık geçmişi olan, onun öncesinde yalnızca yerel bir dil olarak var olan bir dil olması nedeniyle yardımcı eylemlerin bir kesimi aynı zamanda olağan bir eylem olarak da kullanılmaktadır. Bu nedenle hangi durumda gerçek eylem hangisinde yardımcı eylem olarak kullanıldığı her durumda duru olmayabilir.

    Konular arasında eylemlerinkullanımları(uses of verbs) ise bir eylemin nasıl bir işlevde kullanıldığını göstermektedir. Bunlar zaman, durum vb. anlamlar taşısalar da, gerçekte dilbilgisi açısından ayrı bir işlev görürler. Başka bir deyişle, çoğunlukla eylemin kullanımı zamanla başka bir anlam kazanabilmektedir. Ancak yine de temel yapısıyla ilgili konular geçerli olmaktadır.

    Tümce Kurulumları

    Tümce yapılarıyla ilgili aşağıdaki işlemler anlatılmaktadır:

    Tümcenin Öğeleri(Parts of Speech):

    Tümce Yapısı (Parts of Sentence)

    Öznel Eylem Çatıları (Subjective Voices of Verb)

    Nesnel Eylem Çatıları (Objective Voices of Verb)

    Tümce ve Tümcecik (Sentence & Clause):

    Yalın Tümce (Simple Sentence)

    Bileşik Tümce (Compound Sentence)

    Karmaşık Tümce (Complex Sentence)

    İlgi Tümcecikleri (Relative Clauses):

    İlgi Tümceciği Türleri (Types of Clauses)

    İlgi Adılları (Relative Pronouns)

    Söylem (Speech):

    Doğrudan Söylem(Direct Speech)

    Dolaylı Söylem (Indirect Speech)

    Burada anlatılanlar, Türkçe gibi ayrı bir kökten gelen diller için oldukça önemli konulardır. Çünkü Türkçe'deki tümce kurulumu ile İngilizce'deki arasında çok ayrım bulunmakta, doğrusu benzerlik çok az olabilmektedir. Bir kişinin doğru İngilizce konuşması ve yazması bu tümce yapılarını anlamasıyla olanaklı olur. Özellikle yazı dili, karmaşık tümcelerle yapıldığı için yapının anlaşılmaması yazının anlaşılmamasına yol açabilir. Yazılanların karşı yakadan anlaşılması ise oldukça güçleşir.

    Çekim (Inflection)

    İngilizce eklemeli (agglunative) bir dil değildir. Ancak bir çok durumda bir takım ekler kullanılmaktadır. Buna karşın dilbilgisi açısından bunlar birer ek olarak değil, bir sözcüğün belli durumlar için değişimi olarak görülür. Buna çekim (inflection) adı verilmektedir. Türkçe'de çekim eki (inflectional affix) kavramı, bir sözcüğün belli bir görevde kullanılmasını sağlayan ekler anlamında kullanılmaktadır. Ancak İngilizce'de bir sözcükten yeni sözcük elde etmek için yapım eki (derivational affix) kavramı da bulunmaktadır. Bu durumda bir sözcükten başka bir türdeki sözcük türetilir. Yapım ekleri sözcüklerle ilgilidir ve tümcenin kullanımını pek bağlamaz. Ancak çekim ekleri dilbilgisi konularıyla doğrudan ilgilidir. Sözcüğün görevini değiştirir. Her ne denli, Türkçe'de ve İnglizce'de hem çekim eki hem yapım eki olsa da ikisi dilin yaklaşımı ayrı olduğundan bire bir karşılıklar bulmak olanaklı değildir. Genel olarak İnglizce'nin yapım eki barındırdığı, çekim için ek yerine ayrı sözcükler söylenebilir.

    Dilbilgisi konuların anlamlarına göre ayrı olarak işlemek dışında yalnızca sözcük tabanında, sözcüğün hangi durumda hangi biçimlere girdiğine bakarak da çözümleme yapılabilir. Aşağıda çekimler açısından konuları ayrımları bulunmaktadır. Ancak ana yazıda biçimlere göre değil konulara göre ayrımlar üzerinde kurallar işlenmektedir. Çünkü bu biçimde anlamlarıyla öğrenilmeleri daha kolaydır. Yine de İngilizce'de sözcüklerin biçimleri anlamına gelen çekimler açısından bakmayı da bilmek gerekmektedir. Sözlükler yapım ekiyle oluşturulan yeni sözcükleri içerirken çekim ekleri yeni bir sözcük oluşturmadıkları için sözlüklerin kapsamına, özel bir durum olmadıkça girmez.

    Tözel (Substansive) : Ad (Noun) & Adıl (Pronoun)

    Bu tür sözcükler ad (noun) ve adıl (pronoun) gibi belli bir töz (substance), bir varlık adı için yapılan çekimlerdir. Bunlar tözel büküm (substansive inflection) denir.

    Eşey (Gender)

    İngilizce'de tözler eşeylerine göre ayrı biçimlerde gösterilirler:

    Eril(Masculine) : Erkek

    Dişil(Feminine) : Kadın

    Eşeysiz(Neuter) : Eşeyi olmayanlar ve nesneler

    Türkçe'de eşey ayrımı yoktur. Örneğin üçünü tekil kişi (third person singular) için Türkçe'de yalnızca o denirken İngilizce'de he / she / it olarak bir ayrım bulunmaktadır. Bu nedenle bu konuda sorunlar oluşabilmektedir.

    Number (Sayı)

    İngilizce'de adlar, bildirdikleri öğelerin sayılarına göre ayrı biçimlerde gösterilir:

    Tekil(Singular) : Tek, bir tane olan adlar

    Çoğul(Plural) : Birden çok olan adlar

    İngilizce'de sözcükler sayılabilir (countable) ve sayılmaz (uncountable) olarak ikiye ayrılır. Tek tek sayılması olanaklı olmayan, yalnıza ölçülen varlıklarla tek tek sayılamayacak kadar küçük parçalardan oluşan sözcükler sayılamaz olarak nitelendirilir. Bu tür sözcükler, birden çok öğe içerseler de tekil (singular) olarak işlem görür.

    Person (Kişi)

    Bir adıl (pronoun) için konuşan kişi, dinleyen kişi ve sözü edilen kişi/nesne ayrı olarak gösterilir.

    Birinci(First) : Konuşan kişi. Ben(I) ve Biz (We)

    İkinci(Second) : Dinleyen kişi. Sen ve Siz(You)

    Üçüncü(Third) : Sözü edilen kişi ya da nesne (He / She / It)

    İngilizce'deki yapıyla Türkçe'deki yapı aynıdır. Türkçe'de de adıllar üçe bölünür. Ancak eşey (gender) gibi Türkçe'de olmayan ve sayı (number) gibi Türkçe'de de bulunan konulardaki ayrımlar burada geçerli olur. İngilizce'de sen ve siz ayrımı yapılmaz, ikisine birden you denir.

    Case (Durum)

    Bir adın bir eylemi yapan mı, eylemden etkilenen mi olduğu ya da bir başka adın sahibi olup olmadığı konusuna durum bükümü (case inflection) adı verilir.

    Özne(Subject) : Eylemi gerçekleştiren kişi/nesne.

    İyelik(Ownership) : Bir adın sahibi olan kişi/nesne.

    Nesne(Object) : Eylemden etkilenen kişi/nesne.

    Önad (Adjective) & Belirteç (Adverb)

    İngilizce'de önad (adjective) ve belirteç (adverb) sözcüklerinde karşılaştırma (comparison) dışında pek fazla değişiklik yapılmaz. Yapılanlar da düzensizdir ve sayıca çok azdır.

    Karşılaştırma (Comparison)

    Bir adın bir başka ada ya da öteki adlara göre durumunu bildirmek için karşılaştırma (comparison) biçimleri bulunmaktadır. Buna göre akıllı (smart / intelligent), daha akıllı (smarter / more intelligent) ve en akıllısı (the smartest / the most intelligent) gibi yapılar sözcükleri ayrı biçimlere sokar.

    Olağan(Normal): Önad ya da belirtecin yalın biçim

    Karşılaştırmalı(Comparative) : Bir başka adla karşılaştırılması

    Üstünlüklü(Superlative) : Birden çok ad arasında en üstünü olması

    İngilizce'deki karşılaştırma kuralları Türkçe'dekine benzer. Ancak sözcüğün seslem / hece (syllable) sayısına göre biçim değiştirir. Burada tek seslemli, iki seslemli ya üç ve daha çok seslemliler için kurallar değişiktir. Türkçe'de için seslem sayısından bağımsızdır.

    Eylem (Verb)

    Bir tümcede gerçekte yapılan işlemi veya durumu bildiren eylem (verb) türlü durumlarda değişik biçimlere bürünür.

    Sayı (Number)

    Eylemler öznenin birey sayısına göre değişebilir. Burada eylem özne (subject) öğesine uyum sağlar.

    Tekil(Singular): Tek ya da bir tane

    Çoğul(Plural) : Birden çok sayıdır.

    Buna göre üçüncü tekil kişi (third person singular) için -s takısı koyulur.

    Kişi (Person)

    Eylemler öznenin konuşan mı, dinleyen mi, sözü edilen mi olmasına göre değişir. Burada eylem özne (subject) öğesine uyum sağlar.

    Birinci(First): Ben(I) ve Biz(We)

    İkinci(Second) : Sen/Siz(You)

    Üçüncü(Third): O(He / She / It)

    Buna göre üçüncü tekil kişi (third person singular) için -s takısı koyulur.

    Gerim (Tense)

    Bir eylemin gerçekleştiği zamanı bildiren gerim (tense) bilgisi eylemde biçim değişikliğine neden olur:

    Şimdiki(Present) : Geniş kullanımında 3. tekilde sona-s gelir.

    Geçmiş(Past) : Geçmiş zamanın geniş kullanımında -ed eklenir.

    Gelecek(Future) : Eylem yalın biçimiyle gelir, önüne yardımcılar gelir.

    Buna göre şimdiki gerimde work / works (çalışır), geçmişte worked (çalıştı) biçiminde döner. Gelecekte ise will work (çalışacak) gibi başında yardımcı bulunur ve eylem değişmez.

    Görünüş (Aspect)

    Bir eylemin sürekliğini ya da bitirilip bitirilmediğini gösteren görünüş (aspect) konusu eylemlerin biçimini değiştirir.

    Yalın(Simple) : Yalındır. Geçmiş -ed, Şimdiki 3. tekilde -seki.

    Sürekli(Continous) : Şimdiki Ortaç (Present Particle) ile -ing eki gelir.

    Tümlenmiş(Perfect) : Geçmiş Ortaç (Past Participle) ile -ed eki gelir.

    Buna göre yalın work / works (çalışır), şimdiki ortaçta working (çalışıyor) biçiminde döner. Tümlenmiş görünüşte ise worked (çalışmış) olur. Ancak düzensiz eylemlerde geçmiş ortaç, geçmiş biçimden ayrı olabilir. Örnek speak (konuş) / spoke (konuştu) / spoken (konuşmuş). Sonuncu sözcük tümlenmiş biçimdir.

    Kiplik (Mood)

    Bir eylemin gerçekleşmesinde mi gerçekleşmesinin istenmesinden mi yoksa gerçekleşmesinin sağlanmaya çalışılmasından mı söz edildiği bilgisine kiplik denir.

    Bildirmeli (Indicative) : Eylemin gerçekleşmesinden söz edilir.

    Dilekli (Subjunctive) : Eylemin olasılığından ve isteğidir.

    Buyruklu (Imperative) : Eylemin Gerçekleşmesi istenir.

    Buna göre they work (çalışırlar) / it works (çalışır) biçimindeki kullanım bildirmelidir. Şimdiki yalın gerimin 3. tekil kişisinde sona -s koyulur. Ancak if it works (çalışsa) biçimindeki kullanımda bir bildirim değil istek ya da koşul bulunur. Son olarak work (çalış) biçimindeki yapı bir buyruktur. Burada başta özne bulunmaz.

    Çatı (Voice)

    Eylemi özenin mi gerçekleştirdiği yoksa öznenin eylemeden etkilenen mi olduğu bilgisine çatı (voice) adı verilir ve eylemin kullanımını değiştirir.

    Etken(Active) : Özne eylemi gerçekleştirir; doğrudan kullanılır.

    Edilgen(Passive) : Özne eylemden etkilenir; be + -edyapısındadır.

    Bir eylemin gerçekleştiği he sees (görüyor) biçiminde söylenirken edilgen çatıda he is seen (görülüyor) biçiminde bir kullanım yapılır. Burada özne görmemekte, başkası tarafından görülmektedir.

    Ad (Noun)

    Canlı ya da cansız, somut ya da soyut varlıkları ve kavramları bildiren sözcüklere ad (noun) adı verilir. İngilizce'deki ad ile Türkçe'deki ad kavramı aynıdır. Temel ayrım, adların kullanımı ile ilgilidir. Türkçe oldukça düzenliyken İngilizce için aynı söz söylenemez. Kimi durumlarda belli bir düzen vardır ve düzensiz durumlar tek tek bildirilir. Kimi durumlarda hiç bir düzen yoktur ve her durum ayrı ayrı bilinmelidir. Doğallıkla, dil bilgisi daha çok düzenli olanlar üzerinde durur. Ancak en çok sorun düzensiz olanlarda çıkar.

    Eşey (Gender)

    İngilizce'de cins / eşey (gender) bilgisi önemlidir. Her ad eşeye göre üçe ayrılır:

    Eril(Masculine)

    Dişil(Feminine)

    Yansız(Neutral)

    Türkçe'nin tersine, bir adın cinsiyeti İngilizce'de o adın kendisi dışında bir çok konuyu etkiler. Dahası gemileri ve ülkeleri dişi sayma gibi, Türkler için saçma gelen bir çok durum bulunmaktadır.

    Adıl (Pronoun)

    Üçüncü tekil kişi, yani o (he, she, it) sözcüğü İngilizce'de eşeye göre değişir. Örneğin özne olarak kullanıldığında aşağıdaki gibi her durum için ayrı sözcük bulunmaktadır.

    He   : O (Erkek)

    She   : O (Dişi)

    It   : O (Nesne)

    Türkçe de kişi adıllarının -i hali / -i durumu (accusative case) için özel bir işlem yapılmaz. Bunun için o sözcüğünün -i durumuna getirilmesi için onu (him, her, it) biçimine sokmak yeterlidir. Burada her sözcükte olan kaynaştırma ve ünlü uyumu söz konusudur. Ancak İngilizce'de nesne biçimi aşağıdaki gibi, kuralsız olarak yapılır:

    him : onu (Erkek)

    her : onu (Dişi)

    it  : onu (Nesne)

    Hayvanlar

    Hayvanların cinsiyeti biliniyorsa, örneğin evcil hayvansa eril (masculine) veya dişil (feminine) olarak değerlendirilir ve he ya da she adılları kullanılır. Ancak bilinmiyorsa cansız sayılır ve it adılı kullanılır.

    Ayrı Adlar

    İngilizce'de insanla ilgili hemen hemen her şey, özellikle meslekler eril ve dişil biçiminde iki ayrı biçime sahiptir.

    Örnek:

    actor actress oyuncu

    hero heroin kahraman

    administrator administratrix yönetici

    policeman policewoman polis

    landlord landlady ev sahibi

    master mistress efendi

    Son yıllarda, cinsiyet ayrımını yok etmek için bir çok adın yansız biçimi kullanıma girmiştir.

    Örnek:

    scienceman sciencewoman scienceperson

    policeman policewoman police officer

    headmaster headmistress head (teacher)

    Bir çok durumda, daha önce yalnızca eril anlamı olan sözcükler artık hem eril hem de dişil anlamda kullanılmaktadır. Örneğin actor (oyuncu) sözcüğü, önceleri yalnızca erkekleri kapsarken kadınlar için de , actress (kadın oyuncu) yerine kullanılır duruma gelmiştir.

    Çoğul (Plural)

    İngilizce'de çoğullar, adın sonuna -s (-ler) eklenerek üretilir.

    Örnek:

    cat cats kediler

    house houses evler

    Ancak sözcüğün sonundaki harf / imce (letter) ya da ses (sound) durumuna göre bir takım küçük değişiklikler yapılabilir. Kimi sözcüklerde çoğulluk düzensiz (irregular) durumdadır.

    Ses Değişiklikleri

    Sonu -s, -x, -z, -ch, -sh

    Sonu -s ile bitenler -es ile çoğul yapılırlar.

    Örnek:

    glass   glasses

    box    boxes

    wish    wishes

    Sonu -y

    Sonu -y ile biten sözcüklerin çoğul biçimleri -ies ile yapılır.

    Örnek:

    city    cities

    baby    babies

    Sonu -f, -fe

    Sonu -f veya -fe ile bitenlerden kimileri -f sesi -v sesine dönüşür ve -ves biçiminde çoğul yapılır.

    Örnek:

    shelf    shelves

    half    halves

    wife    wives

    Ancak çoğu sözcük -f ile bitse de -s ile çoğul yapılır.

    Örnek:

    roof    roofs

    belief  beliefs

    Düzensizler (Irregulars)

    İngilizce'de bir çok sözcük için çoğul biçimler kuralsızdır.

    Ayrı Sözcükler

    Kimi sözcüklerin çoğul biçimleri tekil biçimlerinden ayrıdır.

    Örnek:

    man      adam   

    men      adamlar

    person    kişi   

    people    kişiler / halk

    foot      ayak

    feet      ayaklar

    mouse      fare

    mice      fareler

    tooth      diş

    teeth      dişler

    Çoğul biçimler biraz ayrı da olsa tekil biçime oldukça yakın seslerden oluşur. Genel olarak tekil biçimin geniş ve kalın ünlülerle, çoğul biçimin dar ve ince ünlülerle yapıldığı söylenebilir.

    Hep Çoğullar

    Kimi sözcükler hep çoğul olarak kullanılırlar.

    Örnek:

    provisions      azık

    savings      birikim

    Bunlarda çoğul olarak değil de ayrı bir sözcük olarak bakmak gerekir. Ancak söz konusu sözcüklerin tekil biçimleri ayrı anlamlarda tekil olarak kullanılabilir. Örneğin provision (sağlama) ve saving (saklayış) anlamlarında tekil olarak kullanılabilir.

    Ad ve Önad

    Kimi önad ve adların tekil ve çoğul biçimleri ayrıdır:

    this bu

    this cat      bu kedi

    those bunlar

    those cats bu kediler

    Türkçede önadlarda çoğul kullanılmasa da İngilizce karşılıklarının çoğul olduğuna özen gösterilmelidir.

    Bileşik Önad (Compound Adjective)

    Sayılar bir bileşik önad (compound adjective), yani birden çok sözcükten oluşan bir önad oluşturduğunda -s takısı kullanılmaz.

    Örnek:

    40-hour week

      40 saatlik hafta

    30-year old house:

      30 yıllık eski ev.

    Böyle durumlarda genelde Türkçe'de -lık eki kullanılır.

    Sayılamaz (Uncountable)

    İngilizce'de kimi sözcükler sayılamaz olarak alınır. O yüzden adlar sayılabilir (countable) ve sayılamaz (uncountable) olarak ikiye ayrılır. Türkçe'de böyle bir ayrım yapılabilse de yapılmadığı durumlar da çoktur. Öte yandan, Türkçe'de sayılamaz bir bir sözcük sayılabilir biçimde kullanılırsa anlam değişik olarak anlaşılır. Örneğin su (water) sözcüğü genel olarak bir gereç (material) adıyken bir su sözcüğü ise bir bardak su (a glass of water) ya da bir şişe su (a bottle of water) olarak anlaşılır. İngilizce'de

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1